Etiket arşivi: bayırbucak

Bayırbucağın yiğit mücahitleri

Türkmen yurdu Bayır bucağın yiğit komutanı Ömer Abdullah “Allah” yolunda Cihat eden diğer Bağır bucak yiğit mücahitleri Cc ALLAH“ın izni ile BAYIRBUCAK Yıkılmıcak Düşümücek düşman sevinmesin bayırbucak yıkıldı düştü diye unutmasınlar, bizde herşeyden önce İman gücü var, Türk boyun bükmez Türk sadece ALLAH”A ibadet kayı-obasıederken eğilir, zalime, zülme asla izin vermez Türk kurşun yesede göğsünden son nefesini vermediği sürece davasın dan asla vazgeçmez, düşmanın bilmediği nokta daha var Türk Şehit olmak için korkmadan kurşunların üzerine yürüyen bir Irkdır, ALLAH TÜRK MİLETİNİ KORUSUN

Bayırbucak hiç bir zaman düşmücek

Sevinme düşman sevinme Rus ya İran Esad “ALLAH” yolun”da cahit eden herkes tüm savaşları kazanmışdır, Lanet olası Rus ya eyyyyy Putin seninde sonun esad denen cani gibi olcakdır, TÜRKMEN yurdu bayır bucağa bomba yağdırıp mazlumları öldürmen sana zafer yaşatmıcakdır, tüm dünya bir olmuş mazlumları öldüren Rus yayı izliyor neden tepki yok neden ölen Müslüman ölen TÜRK ama kimse unutmasınki dünyada tek Türk kalana kadar Tek bayırbucakTürk Şehit olmadan  ne bir karış vatan toprağı verir neden zalime boyun büker, lanet olası İRAN sözde müslüman bir ülke lanet olası Şia devleti pislik yuvası İran seninde sonun gelecekdir, mazlumun ahanı alan hiç kimse huzura kavuşamaz, çamka müslüman devlet seni Esad denen cani rus köpeği seni sonun yakındır, kansız soysuzlar ile birlik olup TÜRK düşmanlığı yapan herkesin sonu bellidir, yerin dibi ve cehennemdir….

 

 

 

YAŞASIN MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİ……

 

 

Cc ALLAH TÜRK MİLETİNİ KORUSUN VE YÜCELTSİN….

Bayırbucak’ı onlar koruyor

Suriye’de yoğun hava saldırılarına maruz kalan Lazkiye kentinin kuzeyinde yer alan Bayırbucak ( Türkmen Dağı) bölgesindekiTürkmen birlikleri, ata yadigarı olan bölgede rejim güçleri ve DAİŞ militanlarına geçit vermiyor.

Lazkiye ili sınırlarında yer alan Bayırbucak bölgesindeki muhalif Türkmen birlikleri, kontrolleri altında tuttukları Selçuklu ve Osmanlı yadigarı olan ve Türkmen Dağı olarak bilinen bölgeye kısıtlı imkanlarla sahip çıkıyor.

Esed güçlerine büyük kayıplar verdiren ve denize yakın bölgede sıkıştıran Türkmen birlikleri, daha önce birkaç defa kontrolünü ele geçirip kaybettikleri stratejik öneme sahip Türkmen Dağı’ndaki 45. Tepe’yi ele geçirerek, Şam yönetiminin kuzeyle bağlantısını kesip denize ulaşmak istiyor.

Sık ormanlarla kaplı bölgede rejim güçleri karşısında büyük ilerleme sağlayan Türkmen birlikleri, denetimini tekrar ele geçirmek için 45. Tepe’ye doçka, havan topu ve roketlerle saldırılar düzenliyor.

Türkmen Dağı’ndaki en etkin ve büyük muhalif tugaylardan Sultan Abdülhamit Han Tugayı Komutanı Ömer Abdullah, Türkmen Dağı’nın Selçuklu ve Osmanlı’dan Türkmenlere kalan bir ata yadigarı olduğunu ve bölgeyi kimseye bırakmak istemediklerini söyledi.

Selçuklulardan bu yana atalarının Türkmen Dağı çevresinde güven içinde yaşadıklarının altını çizen Abdullah, Lazkiye ile Hatay arasındaki bağlantıyı kesmek için 45. Tepe’nin kontrolünü ele geçirmelerinin gerektiğini vurgulayarak, “Stratejik öneme sahip 45. Tepe’nin kontrolünü sağlayarak denize ulaşmak istiyoruz. Bu tepeyi ele geçiren, denize de hakim olur” dedi.

Abdullah, “Türkmen Dağı bizim namusumuzdur. Bu topraklar, bize atalarımızın mirasıdır. Bu miras kanla alındı, ancak yine kanla verilir” derken, Bayırbucak’a Türkmenlerden başkasının girmediğini, bölgede yaşayanların tamamını Türkmenlerin oluşturduğunu belirtti.

“40 yıl Esed zulmü altında yaşadık”

bayırbucakEsed rejiminin 40 yıl boyunca Türkmenlere zulmettiğini ve çeşitli yollarla işkence ettiğini dile getiren Abdullah, “Biz Türkmenler ülkedeki olaylara katılmadık. Muhaberat ve Şebbihalar, Türkmen Dağı’nda her gün köylerimize baskınlar düzenledi. Sebepsiz yere genç ve yaşlılarımızı tutuklatıp işkence etti. Birçok Türkmen, rejimin işkencelerine maruz kaldığı için zorlu olarak muhalif grupların saflarına katıldı” diye konuştu.

Ömer Abdullah, Suriye ordusunun Türkmen Dağı‘ndaki halkı göçe zorlamak için yerleşim yerlerine yoğun bir şekilde “varil ve vakum bombasıyla” saldırdığını belirterek, “Ordunun saldırılarından dolayı bölgedeki okul, hastane ve sağlık ocakları yerle bir oldu. Rejim elektrik trafolarına saldırdığı için bölgede elektrikler kesik. Telefonlar ise çalışmıyor. Dağda rejim güçlerinin denetiminde olan bölgede soydaşlarımızı, Esed güçlerinin elinden kurtarmak için yardıma ihtiyaç duymaktayız. Bu soydaşlarımızı, daha fazla zulüm ve işkenceye maruz kalmadan kurtarmamız lazım” dedi.

“1992’de Türkmen Dağında PKK’ya yer vermedik”

Türkmen Dağı’nda Şam yönetimi ve ona yardım eden İran, Irak Şiileri ile Hizbullah güçleriyle de savaştıklarını vurgulayan Abdullah, sözlerini şöyle sürdürdü:

“PKK, 1992 yılında Türkmen Dağı’na yerleşmek istedi. Büyüklerimiz bu durumu Türkiye ile paylaştığından, rejim bizi casuslukla suçladı. Esed, yüksek tahsil görmüş 640 Türkmeni tutukladı, bu kişilere 7 yıl boyunca çeşitli işkenceler yaptı. Okumuş kesimden kimileri ağır işkencelere maruz kaldı. Şam yönetimi Türkmenlerin cahil kalması için elinden geleni yaptı. Aslımıza ihanet etmediğimiz için rejimden görmediğimiz işkence, zulüm ve hakaret kalmadı.”

Ömer Muhtar, Osman Gazi ve Ömer Abdülaziz birliklerinden oluşan Sultan Abdülhamit Han Tugayı, Türkmen Dağı’ndaki en büyük muhalif gruplarından biri. Tugay, bölgede stratejik öneme sahip birçok tepe ve boğazı kontrolü altında tutarak, Esed güçlerinin buraya yeniden girmesini engelliyor.

(AA)

Zekatlarınızı bayırbucak türkmenlerine bağışlayın

Kıymetli kardeşlerim sınırımızın hemen öbür yakasında İngiliz kuklası IŞİD, İsrail kuklası PYD, Rus ve birçok küffarın piyonu Esad güçlerine karşı namuslarını, din ve vatanlarını koruyan Türkmen Mücahidler için kendi çevrenizi harekete geçirme zamanı. Etrafınızdaki insanlardan zekatlarını toplayıp Bayır-Bucak’taki kardeşlerimize elden teslim etmenizi sağlıyoruz. İsterseniz Yaylağı tarafından isterseniz sınırın öte yakasında mücahidlere, şehid ailelerine ve mazlumlara yardım elini uzatabilirsiniz.
zekatÇatışmaların yoğunlaştığı bu dönemde silah, mermi ve araçların mazot ve bakımları için ihtiyaç olan nakiti zekatlarımızdan karşılayabiliriz inşallah. Türkiye’nin ileri karakolu görevini gönüllü yürüten Türkmenler Mücahidler bize umutla bakarken onlara sırtımızı dönemeyiz. Sen de zekat talep ettiğin kişilere, parayı elden kendilerinin teslim etmeleri için teklifte bulunabilirsin. Yol ve ikame güvenliği önce Allah’ın izni sonra mücahidlerin desteğiyle sağlanır sorunsuzca gidilip gelinebilir.
Veya güvendiği bir kişiye de vererek ulaşmasını sağlayabilirler. Unutmayalım ki; “Kim Allah yolundaki bir mücahidi donatırsa, o da (Allah yolunda) savaşmış olur. Kişinin, maddi durumu iyi ise, malını; Allah yolunda cihad eden gazilerin donatılması, silah, araç ve gereçlerin alınmasını yada Müslüman gazilerin tasarrufuna verilmesi İçin harcayabiliyorsa, bu kişinin niyetine göre, velev ki gazaya katılmamış olsa bile gazilik sevabı yazılır. Allah yardımcımız olsun

Teşekkürler Türkiye Cumhuriyeti

Can’dır Türkiy’ye , Damar’daki Kan’dır Türkiye , Ciğerlerdeki Nefes’tir Türkiye , Gözlerdeki Nurdur Türkiye .

Türkiyemize nasıl Teşşekkür edeceğimizi bilmiyoruz , yüce Mevlam Zeval vermesin Düşmanlarına fırsat vermesin .

Bayırbucak bölgemizde son bir Haftadır Mazot sıkıntısı Hayatı felç etmiştir bölgemizde Hizmet veren Sahra turkiye-cumhuriyetiHastanelerimiz ve Ekmek üreten Fırınlarımız kapanmak üzereydi . insalığını yitirmiş Dünya’ya insanlık dersi veren insalık Sembölü olan Türkiye , İnsalık = Türkiye her zaman olduğu gibi İmdadımıza yetişti Bayırbucak ve Lazkiye kırsalı Özgür bölgelerdeki Hastane ve Fırın Yakıtlarını Türk kızılayı tarafından temin edilimeye başlandı.
TEŞEKKÜRLER TÜRKİYE
NOT: Suriye Türkmen Meclisinde konuya gösterdikleri ilgiye ve verdikleri çabadan dolayı TEŞEKKÜR EDERİZ

Teşekkürler TÜRKİYE

Türkmen Çocuklarına Aylık rütin Aşıları yapıldı .
Her Ay olduğu gibi Bayırbucak bölgesinde ve sınır Çadır kamplarında bulunan 600 üzerinde 0- 2 yaş arası Çocuklar Yayaladağı Kaymakamlığı tarafından Munübüslerle sınır bölgesinden Yayladağı Sağlık ocağına getirilerek çocuklarımızın Aşıları yapıldı . Teşekkür ediyoruz Allah Razı olsun..

 

 

 

Türkmenmi terörist?

Şimdi anlatacaklarım bire bir şahsem kendim yaşadım ve kendim gördüm Türmen kardeşlerimi biz 3 arkadaş bayırcukda yaşayan Türkmen kardeşlerimizi ziyaret etmeye gittik gittik anadolu”dan 3 yiğitle Ben hakan kırşehirli Behçet nevşehirli Yener yozgatlı boşuna dememişler Yiğit anadoludan çıkar neyse konumuza bakalım aslında bunları hiç yazmıcakdım ama Devlet bahçelinin sözde Milliyetci bahçeli ordaki Gardaşlarımızın nasıl vatan sevdalısı olduklarını görse sözlerin”den utanırdır, harde….

 

 

Nevşehir”den hataya yola çıkdık tabi içimiz”de korku yokmuydu Tabiki vardı sonuçta herkes can taşıyor, hataya indik bizi Sultanabdülhamit Han Tugay komutanı Ömer Abdullah karşıladı sağolsun gecenin 1 de ordan doğru Yayladağına gittik saat bayağı ilerlemişdi, Yayladağına indik eve geçecez sanki karşılama töreni hazırlamışlar gibi Esad askerleri ile Türkmen gardaşlarımız, Türkmen dağı”da çatışmaya girmişlerdi, ve bunu biz bir film gibi izliyorduk, eee bir den böyle bişey görünce tabi insan ürküyor, yalan yok ama gece saat 3 ile 4 arası biz suriye geçmeye karar verdik, yanımızda Ömer abdullah ben behçet ve yener ile yola çıkdık tabi uzun bir süre yol yürüdük ve giderken tabi sohbet edip gidiyoruz sabahın ışıkları doğacakdı nerdeyse, biz sınırı geçtik ilk adımı attık ve dedi Ömer komutan gardaşlar suriye”ye hoşgeldiniz yanlız dikkatimi bişey çekti bizim Mehmetcimiz ile Türkmen gardaşlarımızın arası sadece 400 metre felan var yada yok dedim bu ne Ömer komutan hafif gülümsedi…

 

 

 

Bizi burda ufak bir barakada Türk askerine zarar gelmesin diye gece gündüz nöbet tutuyoruz, dedim bizim askere kim cesaret edebilir, Araplar, İşid neler neler, dedim neyse Günün ilk ışığı doğmuşdu, sağuk bir hava ve biz barakaya girdiğimiz”de Türkmen askerler uykulu bir vaziyet”de bizi karşıladılar, güler yüzle o an içime sıcaklık geldi Türkiye”den geldiğini duyunca sarılmaları sanki kardeşine sarılır gibi ordan sabah kahvemizi içdik araba ile Ömer abdullahın köyüne gittik ama giderken yoldan bakıyoruz çadırlar”da yaşayan o insanlar, yoklu için”de mücadele ediyolar, biz karargaha doğru gidiyoruz ben bir yandan etrafa bakıyorum okadar güzel yerki bayırbucak anlatamam sizlere görmeniz gerekir, merdivenleri tek tek çıkıyoruz ve kapıya geldik Türkmen gardaşlarımız cepheden gelmiş yorgun uyuyorlardır,  ben etrafa bakarıyordum ama hiç başımı kaldırıp yukarı bakmadım, ve kafamı kaldırdım birde ne göreyim Kocaman bir TÜRK BAYRAĞI AYYILDIZ öyle bir tuaf oldum”ki dedim bunun ne işi var tek bir cevap aldım ve Gözlerim doldu Gardaş biz bu bayrak uğruna ÖLÜRÜZ Biz Osmanlı Torunları TÜRKÜZ….

 

osmanlı-turası

 

 

O an orda ölsem”de gam yemezdim çünkü AY YILDIZ Bayrağımız uğruna ölümü göz alan böyel sevdalı kişiler ile Şehit düşmek Şerefdir, diceksiniz neden yazdın bu yazıyı MHP GENEL BAŞKANI DEVLET BAHÇELİYE Sitem olsun diye o insanlar”daki vatan sevgisinin yarısı bile bizde yok ve o Kahraman vatan severlere Terörist yakışdırması yapmak Mahşere”de hesabını veremiyeceğin bir günah olcakdır, Bahçeli onlar bizim soydaşımız onlar bizim Gardaşımız bir Türk zorda olcak ve sen rahat rahat gezeceksin öylemi yok öyle bir dava arkadaş hiç bir TÜRK terörist kelimesini haketmiyor…..

 

 

 

NOT: Korkum yok “Cc ALLAH” hamd olsun unutmayalım TÜRK“ün TÜRK“den başka dostu yok Gardaşlarımız zorda iken bizim keyfi sefa ile yaşarsak bu bizim ayıbımızdır…. milliyetcilik vatan severlik siyaset meydanın”da boş boş konuşma ile olmuyor, “Cc ALLAH” TÜRK”Ü HER DAİM KORUSUN Burdan tüm TÜRKMEN gardaşlarıma selamlar olsun maddi yardımlar”da bulunamıyorsanız dahi “DUA” edin….

Bayırbucak türkmenleri

Muhakkak Türkiye ve Türk milletide Türkmenleri seviyor ve Türkmenlerde Türkiye’yi ve Türk milletini çok seviyor…Sevgi ve bağlılık hissi çok güzel bir şeydir ama görüldüğü gibi kefi gelmiyor kefi gelseydi Türkmenler daha iyi durumda olurlardı.Bu günlerde Bayırbucağın ve Bayırbucak Türkmenlerinin adı sık sık siyasilerin ağzından duyulduğu için ve bende bir Bayırbucaklı olduğum için Bayırbucak ve Bayırbucak Türkmenleri hakkında kısaca yazmak istiyorum.Bayırbucak Suriye’nin Kuzey Batı köşesinde dağlık bir Türkmen bölgesidir.

 

 

 

 

bayırbucakBatıda Akdeniz Doğuda Kürd ve Sahyun dağları bulunmaktadır. Kuzeyde Türkiye’nin Yayladağı ilçesine bağlı dağlarla sınırlı iken Cunupta ( Güneyde ) Lazkiye şehrine kadar uzanmaktadır. Bayırbucaklı Türkmenler Anadolu Türkmenlerinin devamı ve uzantısıdırlar ruhan bedenen ve fikren Türkiye’ye sıkı bağlıdırlar bundan dolayıda Türkiye‘den beklentileri istekleri çoktur.Beklentileri istekleri çok olan kimseleri razı etmek çok zor olduğu gibi bu kimseler daha kolay hayal kırıklığına uğrarlar.

 

 

 

 

 

Gerçektende Bayırbucak Türkmenleri Türkiye’den beklerdiklerini bulamadılar istediklerini alamadılar ve büyük bir hayal kırıklığına uğradılar. Bayırbucak Suriye’de çok muhim bir yer işgal ettiği gibi Türkmenlerin en hür ve en serbest yaşadığı bin senelik bir Türkmen yurdudur . ( Bayırbucağın öneminden dolayı yazmaya devam etmemiz lazım ve Bayırbucak Türkmenleriyle ilgili meseleleri daha uzunca ele almalı ve her meseleye çare bulmalı. Aslında Türkmenlerin Türkiye’den elde edemiyecekleri hiç birşey yok ama yeterki istemesini bilsinler.Maalesef kahbahatın çoğu Türkmenlerdedir çünkü dağınıklar birleşemiyorlar toplu halde Türkiye’den istemesini bilmiyorlar ve büyük açık ve sebit hedefleride yoktur çünkü şimdiye kadar Türkmenlerle ilgilenen olmadı kimse Türkmenleri yetiştirmedi 

Dr Şükrü Eminağa

SURİYE’DE TÜRK VARLIĞI- SURİYE TÜRKLERİ

Bir konun ilgi odağı olunmadığı, kulakların tıkanılması o konun gerçekliğinin olmadığı manasında değildir.
Sadece işimize yaramadığı manasında mıdır?
Diğeri ise daha kötü; hak ve hakk’ı görmemek..
Suriye’de gelişen olaylara müdahil olma hakk’tır, Suriye’nin kuzeyindeki Türkmen varlığını sahiplenmek ise hakkımızdır..
Türkiye Suriye’nin kuzeyinde ki Türkmen varlığını sahiplenmesi ve koruma altına alması OĞUZ İTTİHADI’NIN anahtarıdır.
Çevirmez ise pas tutacak, ters yöne çevirise kıracaktır..
Tarihi inanarak yad etmeyenler, tarihiyle yaşamayanlar anlayamazlar..

 

 

 

 

SURİYE’DE TÜRK VARLIĞI- SURİYE TÜRKLERİ
türkmen-tAnkara Antlaşmasına kadar olan dönem..
Buraya kadar gelen sürecin başlangıcı klasik lise İslam tarihi bilgisi ile başlar;
Harun Reşid’in Türk eşinden olan çocukları Halife Memun ve kardeşi Halife Mutasım döneminde Türklere önem vermesiyle onlara Bizans sınırına yakın özel şehir kurması..
Çok klasik ve basit bir bilgi Suriye’nin kuzeyinde Türkmen varlığının temelini lise okuyan her vatandaş biliyor demek.

 

 

 

 

Tarihi sürecin devamını bilmeyenler, amirinden memuruna bu vatandaşlar için Türkmen varlığı son bulmuştur..
Daha sonra Mısır valisi Bayıkbak Beğ’in oğlu Tolun Ahmet valilik kesmez diyerek Tolunoğulları adında devlet kurar ve sınırdaki Hama, Halep şehirlerini feth eder.. sonrası yıkılır..
Abbasiler’in Şam valiliğine atadığı Muhammet Toğuç Beğ’i de valilik kesmez İhşidler diye başka bir devlet kurar ve Halep bölgesine hakim olur..

 

 

 

 

 

Selçuklu mührünü vurmadan önce Türkmenler bölgeyi nasıl nakşedeceklerini hazırlanırken,
Yeşilçam’da ki Battal Gazi’nin dönemleri olacak üç aşağı-beş yukarı, ilk olarak Hanoğlu Harun emrindeki Türkmen kuvvetleri Halep bölgesine gelmişlerdir.

 

 

 
Sultan Alparslan’ın Beğlerinden Afşin Beğ Türkmen Dağında bir kaç istihbarat ve stratejik analizlerinden sonra 1071’de Sultan Alparslan Halep’e girmiş ve Suriye’de at oynatmıştır.
Sultan Alparslan Selçuklu adına Atsız Beğ’i bölgede tek yetkili yaparak sırtını sıvazlayıp Allah’a emanet etmiş.
Atsız Beğ, karı ismiyle devlet mi olurmuş diyerek Fatımi Devletinin hakimiyetine son verir.. Kudüs, Şam, Remle, Trablusşam, Akka, Sayda, Humus ve Sur şehirlerini alarak Selçuklu Devleti adına Suriye Selçuklu Emirliğini kurar..
Selçuklu Beğlerinden Tutuş’un oğlu Rıdvan, Halep daha mübarek deyip başkent yapmış devletin adını da Halep Selçuklu Emirliği olarak değiştirmiştir.

 

 

 

 

Bu arada Türkmenler aşağıda toy var deyip oba oba Suriye’nin kuzeyinde arsalara imar ayarı vermekteler..
Haçlılara karşı mücadele içerisinde olan Başbuğ’dur kendisi Selahaddin Eyyubi bölgede hükmünü layıkıyla yerine getirdikten sonra Moğolları dize getiren Sultan Baybars coğrafyaya raconu koymuş 40 bin çadırlık Türkmen topluluğunu Halep civarına yerleştirmiştir..

 

 

 
Toplu çadır kurasından Bozoklu Türkmenlerden Bayat, Afşar, Beğdili ve Döğer boyuna mensup oymaklar Halep‘ten Şam bölgesine kadar uzanırken,
Üç oklardan ise Yüreğir, Yıva, Kınık, Bayındır, Salur ve Eymür boylarına bağlı oymaklar da Türkmen Dağı, Lazkiye ve Trablusşam ile çevresine yerleşmişlerdir..
Başbuğ Timur Suriye’ye girerek peygamber torunlarına yamuk yapan Yezid’in mezarını abdesthaneye çevirip askerlerine küçük abdestlerini günde beş defa yaptırmıştır. Geri dönerken de otoban geçiş ücretlerini kaldırıp Kuzey Suriye‘ye olan Türkmen göçleri ve iskanı devam etirmiştir..
Osmanlı İmparatorluğunu Halep kesmemiş yarın ne olur olmaz deyü Yavuz Sultan Selim tüm Suriye’yi Devlet-i Aliyenin tapusuna kayıt ettirmiş.

 

 

 

 

 

Osmanlıların Suriye‘yi fethiyle birlikte Türkmenlerin Suriye‘ye yerleşmeleri daha kolay olmuştur.
İkinci toplu çadır kurasında Halep Türkmenleri arasında Beğ-Dili, Bayat, İnallu, Köpeklü-Avşarı, Gündüzlü-Avşarı, Harbendelü, Acurlu, Bahadırlu, Hacılu, Karkın, Kızık, Peçenek, Kınık, Döğer, Eymür, Alayuntlu, Kara-Koyunlu ve Büğdüz gibi oymaklar geçiş yapmıştır.

 
1918 yılına kadar olan dönem içerisinde Halep vilayeti nüfus bakımından adeta bir Türk vilayeti durumunda olmuştur. Maraş, Gaziantep, İskenderun, Antakya, Urfa ve Rakka, Halep vilayetinin sancaklarıydı.
Buraya kadar olan süreç Suriye’nin Kuzeyinde Türk-İslam mührünün vuruluşunun betimlenmesidir.

 

 

 
Sonrası..
İşte o efsunlu Fransız ihtilali ve sihirli “milliyetçiliği” ile gelişen olaylar neticesinde misyonerlerin çalışması, önde gelen yerli Arap bedevilerin çocuklarının tam burslu misyoner okullarında eğitimini tamamlamasıyla bölgede İngiliz ve Fransızların desteği ile Osmanlı Devletine, yerel halk Türkmen’e karşı ayrılık tohumları ekmeye başlanmıştır..
Bu süreçte Faysal, işgal sırasında hiçbir şehirde Türklere karşı yapmadığı sert müdahaleleri Halep‘te yapmıştır.
Bu müdahale ile Halep‘te bulunan seçkin bazı ailelerin Türklerle olan yakın akrabalıkları ve bölgede çok sayıda Türk nüfusun olması nedeniyle bunların

 

 

 
Türkiye‘den bekledikleri umutları söndürmeye çalışmıştır.
Ancak bu sırada asıl tehlike Türklerden değil, işbirliği yaptığı İngiliz ve Fransızlardan gelmiştir.
Artık İngilizler ve Fransızlar savaş sırasında aralarında yaptıkları gizli anlaşmalara göre Suriye‘yi işgal etmişlerdi..
Her ne kadar bölgede Faysal yönetiminde Suriye Krallığı kurulmuşsa da bunun da uzun ömürlü olmayacağını Suriyeliler anlamışdılar.

 

 

 

 
Bu sefer de işgal kuvvetlerine karşı Türklerle işbirliği yollarını aramaya başladılar…
Bundan sonrasının özeti Araplar Türklerden destek almak için Suriye Türkmenleri ilke irtibata geçip Fransız işgaline karşı Arap birlikleri organize etmesi için Türk komutan isteklerini belirtirler.

 

 

 
Suriye’de doğan ve Türk olan Kurmay Albay Yahya Hayati Bey tam Anadolu’da Milli Mücadelenin başladığı dönemlerde, Suriye‘nin ileri gelenlerine Türkiye‘nin yenilmesi halinde Suriye‘nin de tam olarak işgal edileceğini anlatmış ve gerçek durumu idrak eden Suriyeliler Türklerle ortak hareket etme kararı alırlar..
Bir taraftan Anadolu’da Kuvay-ı Milliye’nin saldırıları diğer tarafta Suriyeliler ve Türkmenlerin saldırılarından sıkışan küffar Fransızların özellikle Türk-İslam izlerinin olduğu Halep ve Lazkiye (Bayır-Bucak) katliam sahası olmuştur..

 

 

 

 

Bu mücadelenin etkili olabilmesi için Halep ve çevresindeki Türkmenler Anadolu hareketini örnek alarak, Kuvay-ı Milliye’ye benzeri Halep merkez olmak üzere Suriye-Filistin Müdafa-i Kuvay-ıı Osmaniye Heyeti kurmuşlardır.
Suriye‘deki Türkler tarafından kurulan bu milli teşkilat kısa sürede Suriye‘nin diğer kısımlarındaki Türkmenleri katılımı ile genişlemiştir. Teşkilat Halep‘ten başka Şam, Lazkiye, Humus, Beyrut, Amman, Kuneytra, Hama ve Trablusşam gibi şehirlerde de Şubeler açarak faaliyetlerde bulunmuştur.
Bu gelişmelerin önemli ve işlevsel kısmı bu teşkilatlar Türkiye‘deki Milli Mücadele hareketine büyük katkıda bulunmuş olmalarıdır.

 

 

 
Ne zamanki Fransızlar, Anadolu’ya yönelik askeri faaliyetlerini arttırınca Kuzey Suriye‘deki Kuvayı Milliyeciler hemen askeri harekete geçip, Fransızlara ağır kayıplar verdirerek Anadolu‘ya ilerlemelerine engel olmuşlardır.
Mecburi olarak Fransızlar kuvvetlerinin büyük çoğunluğunu Kuzey Suriye‘de bulundurmak zorunda kalmışlardır.
Halep‘teki Türkmenler, Türkiye’nin güneyinde verilen mücadele için Türklerin direnişlerini para ve silah bakımından desteklemişlerdir. Buna karşılık Kuvay-ı Milliye, Fransızlara karşı direnen Arap ve Türkmenlere Türkiye‘den kuvvet sağlanmıştır.

 

 

 

 

 

Türkiye‘den sağlanan bu birliğin bayrağında Türkler ile Araplar arasındaki kardeşliğe işaret için bayrağın bir yüzünde Arap bayrağı diğer yüzünde ise Türk bayrağı vardı.
Ayrıca bayrağın bir yüzünde
“İnananlar kardeştir”, ikinci yüzünde ise
“Kardeşlerinizin arasını düzeltiniz” ayetleri işlenmişti..
Birlik Türk kuvveti olduğunu göstermesi için bir Türk bayrağı taşımaktaydı. Türkler ile Arapların birlikte hareketlerini sağlamak için Türkler ve Araplar arasındaki İslam kardeşliğini ön plana çıkarılmıştı.
Türklerin bölgede etkili olduğunu gören Fransızlar, Arapların Türklere olan sempatisini yok etmek amacıyla bölgedeki bazı köylere yapılan eşkiyalık hareketlerini Türklerin üzerine atmaya çalışıyorlardı
Fransızlar Suriye‘yi işgalden sonra Araplara ve Türklere karşı Ermenileri desteklemişlerdir.
Ordu kuvvetlerine Ermenilerden oluşan çeteler almışlar ve Ermeniler de fırsattan istifade ederek, Kuzey Suriye‘de Fransızlarla birlikte Türklere karşı silah toplama bahanesiyle her türlü işkenceyi yapmışlardır.
Yani Türkler bir yanda bazı Araplarla diğer yandan Fransızlarla ve üçüncü olarak da Ermeniler‘le mücadeleye girmişlerdir.

 

 

 
Ankara Antlaşmasından sonra film kopmuştur..

1941 yılında Halep Türkleri ayaklanarak kaleye Türk bayrağı çekip, Türkiye‘ye katılma isteklerini açığa çıkarmışlardı..
Ve şimdi Halep’te tekrar sancak kalktı..
Ve hala duyarsızsan ya bu tarihten bi habersin, yada bu tarihi sindiremiyorsundur..