Etiket arşivi: Bebek

Almanya’nın en şişman bebeği

Almanya’nın Leipzig kentinde doğan Jasleen ismi verilen kız bebek, ülkenin tıp tarihine geçti. Jasleen, 6 kilo 110 gramlık ağırlığıyla Almanya’nın en kilolu doğan bebeği oldu. Jasleen’in boyu da 57.4 cm.

sisman-bebekDoktorlara göre Jasleen risk sınırından 3 kilo daha fazla. Annesinin gizli şeker hastası olduğu söylenen Jasleen’in aşırı kilolu doğmasının bundan kaynaklanmış olabileceği belirtiliyor.

Huffington Post’un haberine göre, Leipzig’deki Üniversite Hastanesi’nde yoğun bakım ünitesinde tutulan bebeğin ve annesinin sağlık durumu iyi.

Bir günlük bebeğini boğup çöpe attı

Samsun’un Bafra İlçesi’nde oturan A.D., bir yıl önce tanışarak sevgili olduğu 28 yaşındaki S.Ç. ile ilişkiye girdi. Bir süre sonra rahatsızlanınca doktora giden A.D., hamile olduğunu öğrendi, sevgilisini cep telefonundan arayarak durumunu anlattı. İddiaya göre S.Ç., “Başının çaresine bak” diyerek genç kadını reddetti.

Hamile olduğunu ailesi ve çevresinden gizlemek için hep bol elbiseler giymeye başlayan A.D., 1 ay önce tek başına gittiği Bafra Devlet Hastanesi’ne doğum yaptı. Normal doğum yaptığı hastanede 1 gün kalan A.D., adını ’Zeliha Sıla’ koyduğu bebeğini alarak taburcu oldu. Evinin arkasında ıssız bir sokağa giderek hastaneden verilen kundak bezini bebeğin ağzına tıkayıp boğarak öldürdü. Genç kadın, cesedi de elindeki poşete koyup çöp konteynerine attı.

A.D. iki gün önce Bahçeler Mahallesi Aile Sağlığı Merkezi’nden cep telefonu ile arandı ve aşı yaptırması için bebeğini sağlık merkezine getirmesi istendi. Genç kadın, hastanede doğum yaptığı için kayıt altına alınan bebeğinin öldüğünü ve cenazesini gömdüklerini söyledi. Yetkililer bunun üzerine ölüm kağıdını getirmesini istedi. Ölüm kağıdı gelmeyince de bir tutanak tutularak durum Bafra Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirildi.

Savcılık tarafından soruşturma başlatılınca gerçek ortaya çıkarıldı ve A.D. gözaltına alındı. A.D. ifadesinde, “1 yıl önce tanışıp aşık olduğum S.Ç. ile cinsel ilişkiye girdik. Daha sonra hamile kaldığımı öğrendim. Karnım büyümeye başlayınca ailem ve çevredekiler anlamasın diye bol elbiseler giydim. Sancılarım artınca karnım ağrıyor diyerek hastaneye gittim. Sık sık karın ağrısı çektiğim için benden şüphelenmediler. Doğum yapıp taburcu olduktan sonra bebeğimin ağzına bez tıkayıp boğarak öldürdüm. Daha sonra çöp konteynerine attım. Çok pişmanım” dedi.

İfadesinin ardından adliyeye sevk edilen A.D., çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Olayla ilgili soruşturma başlatan polis, ilçe çöplüğünde bebeğin cesedini bulmak için aramalarını sürdürüyor.

DHA

Hamileyken nelere dikkat edilmeli

Her şeyden yiyemeyip yine de sağlıklı beslenebilmek gerçekten çok zor. Kimse bebeğine zarar vermek istemez, değil mi?

Hamileyken az yemek kadar sağlıklı yemek de çok önemli. Uzun olmasa da bir yasaklı yiyecekler listesi mevcut! “Her şeyden” yiyemiyorsunuz anlayacağınız. Biz de size neleri yiyip içemeyeceğiniz ve yiyeceklerinizi nasıl pişireceğinizle ilgili öneriler sunuyoruz.

Hamileyken insanın canı olur olmaz şeyler yemek ister. Yalnızca aşermekten söz etmiyoruz. Canınız her an çok farklı tatlar çekebilir. Afiyet olsun, yiyin tabii… Ancak bazı yasaklı yiyecek ve içecekler var biliyorsunuz. Örneğin alkollü ve kafeinli içeceklerle midye, istiridye, suşi gibi deniz ürünleri bunların başında geliyor. Sigarayı saymıyoruz bile… Diyelim ki kabuklu deniz ürünlerinden ve alkollü içkilerden uzak duruyorsunuz. Ama ya hamile olduğunuzu öğrenmeden önce bunları yiyip içtiyseniz? Hemen panik yapmayın; inanın bu dünyanın sonu değil! Çünkü hamileliğin ilk haftalarında vücut kendini otomatik olarak korumaya alır.

Hamileyken alınan gıdalara tabii ki dikkat edilmeli; ancak gün geçtikçe bu konunun üzerine sizce de aşırı titizlenilmiyor mu? Yine de o kadar sıkı olmamakla birlikte yeme içmelere dikkat etmekte, alkol ve sigaradan uzak durmakta fayda var

 

 

 

.

Gizlice yemek
Bizde çok eskiden kalma bir gelenek vardır. Hamile olduğunuzu ilk üç ay, en yakınlarınız dışında etrafa pek söylemezsiniz. Belki siz de henüz erken olduğunu düşünüp hamileliğinizi, ilk aylarda söylemeyi tercih etmiyorsunuzdur. O zaman kalabalık arkadaş davetlerinde ya da iş yemeklerinde size yasak olan yemekleri, içkileri yiyip içmeyeceğinizi söylerken ufak yalanlar söyleyin. “İlaç alıyorum şarap almayayım” ya da size “Sen suşi severdin ne oldu sana şekerim; neden yemiyorsun?” diye soranlara “Midemi bozmuşum yemeyeyim bu akşam” diyebilirsiniz. “Ben tokum. Yemeyeceğim” demek yerine riskli yiyecekler için bazı kolay yer değişimleri yapmaya çalışın.

Arkadaşlarınızla suşi yemeye gittiyseniz, pişmiş balıktan yapılan bir şeyler ısmarlayın. Ya da diyelim canınız çok çiğ köfte istedi. Çiğ köfte yerine kısır yiyebilirsiniz ya da şimdilerde etsiz çiğ köfteler revaçta; tadı da aynı çiğ köfte gibi, deneyebilirsiniz. Gittiğiniz restoranlarda da az pişmiş et ya da içki siparişi veremediğiniz için hamile olduğunuz anlaşılmayacaktır, dert etmeyin. Hem zaten bu mutlu haberi, birkaç aya kadar çevrenizdeki herkes öğrenecek.

 

 

 

 

 

Yasaklı yiyecekler
Kuşkusuz kimse bebeğine bilerek zarar vermek istemez. Eminiz siz de tüm hamileliğiniz boyunca yasaklı yiyecek ve içeceklerden uzak durdunuz. Ancak bazen insanın nefsini köreltmesi de gerekir. Özellikle hamilelikteki yasaklar, anne adaylarının daha çok yeme isteklerini artırır. Ailenizin, eşinizin yememeniz gerekenleri dikte etmesi de sizi sıkabilir.

Bir şeye sahip olamayacağını bilmek, onları daha çok istememize sebep olur. Canı kriz halinde suşi isteyen anne adayı, bebek beklediğini fark etmeden önce balık sevmiyor bile olabilir. Bu, aşermeden farklı olarak, sırf yasak olduğu için o yiyeceğin arzu nesnesi haline gelmesi.

 

 

 

 

Çok pişmiş…
Doktorlar anne adaylarına salam, sosis, çiğ köfte gibi pişmemiş ya da az pişmiş etten yapılan besinleri pek yememelerini öneriyorlar. Bunun sebebi, bakteriyel bir enfeksiyon olan listeriosis adlı hastalık. Çiğ sebze ve etlerden geçebilen bu hastalık, mide bulantısı ve ateşle başlar, tedavi edilmezse menenjite kadar ilerleyebilir. Ancak durum görüldüğü kadar vahim değil. Bu hastalığa yakalanmamanın çok basit ve temel bir kuralı var: Az pişmiş etten uzak durmak ve sebze meyveleri bol suyla yıkamak.

 

 

 

 

Sağlıklı ve güvenli yemekler için
Bazen yediğiniz şeyler değil onu hazırlama şekliniz de sakıncalı olabilir. Hem sağlıklı, hem de lezzetli yemekler için size birkaç önerimiz var.

– Pişmemiş tavuk ve kırmızı eti, deniz mahsullerini, hava ve su geçirmeyen kaplara koyun. Pişirene kadar, buzdolabında birbirinden ayrı yerlerde tutun.
– Çiğ et ve deniz mahsullerine dokunduktan sonra hemen ellerinizi yıkayın.
– Çiğ et ya da balığı durulamaya çalışmayın; çünkü sadece bakterileri lavabo ve tezgaha daha çok yaymış olacaksınız. Merak etmeyin, yemeğiniz pişerken bakteriler ölecek.
– Artan ve kolay bozulan bütün yiyecekleri, buzdolabında eksi 40 derecenin altında muhafaza edin.
– Kolay bozulan ya da önceden pişirilmiş yiyeceklerinizi iki gün içerisinde tüketmeye özen gösterin.

Kaynak: Mother&Baby