Etiket arşivi: Namaz

Gamze Özçelik tesettüre girdi

Hempa Çocuk Derneği’nce, ‘Türkiye Çocuk Hakları ve Duyarlılık Ödülleri’ töreninde çocuk hakları konusunda duyarlı haberlere imza atan medya ve STK temsilcilerine çeşitli ödüller takdim edildi.

Hempa Çocuk Derneği Başkanı İbrahim Enes Duruay, dünyanın dört bir yanında çocuklara daha güzel bir gelecek sunmak için duyarlılık gösteren medya mensupları ve kurumlara teşekkür etmek için ödül törenini düzenlediklerini söyledi.

İLK DEFA TESETTÜRLE GÖRÜNTÜLENDİ 
Törende ‘Öncü Sivil Toplum Kuruluşu’ ödülünü Umuda Koşanlar Derneği (UMHD) adına oyuncu Gamze Özçelik aldı. Ünlü oyuncu, ilk defa tesettürle görüntülendi.

“DUA EDİN CANLAR. ÇOK İSTİYORUM” 
Oyuncu 23 Nisan 2017 tarihinde Instagram’da paylaştığı bir fotoğrafta “Alemlerin nuru, yolumuzun güneşi Efendimiz, Ya ResulAllah. Sevdan sevdamız, yolun yolumuzdur. Rabbim yolumuzu kolaylaştırsın, ayaklarımızı sabit kılsın. Miraç Kandilimiz hayırlara vesile olsun. Dua edin canlar. Çok istiyorum. Ucunda rızaya bir adım daha yaklaşmak var” ifadelerini kullanmıştı.

“KAPANMAM GEREKTİĞİNİ BİLİYORUM” 
Özçelik daha önce, “Uzun süredir namaz kılıyorum. İman etmiş biri olarak kapanmak farz, Allah’ın emri. Kapanmam gerektiğini biliyorum, bunu inşallah başarabilirim” ifadelerini de kullanmıştı.

SALAVAT in önemi

Allahumme Salli Ala Seyyidina Muhammedin Ve Ala Ali Seyyidina

Muhammed

Dua ile sema arasında bir engel vardır. Üzerime salavat getirilince engel açılır, dua yerine ulaşır. – Sünnetimi ihya eden, üzerime salavat getiren, darda kalanlara yardımda bulunanlar kıyamet gününde arşın gölgesinde olacaklardır. salavat Üzerime salavat getirilmeden yapılan hiçbir dua kabul olunmaz. – Dün gece acayip bir şey gördüm. Adamın biri Sırat üzerinde düşüp kalkıyordu. O anda üzerime getirdiği salavat geldi. Elinden tuttuğu gibi Sırat’tan geçirdi. – Meclislerinizi salavat ile süsleyiniz., – Kıyamet günü büyük ecir almak isteyen, üzerime salavat getirsin. – Karşılaşan iki mümin salavat getirerek musafaha ederlerse, geçmiş ve gelecek günahları bağışlanır. – Üzerime (100) defa salavat getirene, Allâh (c.c.) bin defa rahmet nazarı ile bakar. İştiyakla daha fazla getiren için kıyamet gününde şefaat ve şahitlik ederim

Paşalar ceza evinde imana gelmiş

Silivri Cezaevi Vaizi Mehmet Özcan, cezaevindeki emekli paşaların bazılarının namaza başladığını, bir kısmının cuma namazına gitmek istediğini ama cezaevi koşulları yüzünden izin verilmediğini söyledi

İstanbul’daki bir turizm şirketinin sahibi Urfalı Azmi Akbıyık, Mekke’de Türk gazeteciler ve Diyanet görevlilerine çiğköfteli toplantı düzenledi. Gecede tef çalındı, ilahiler okundu. Geceye katılanlar arasında Silivri Cezaevi Vaizi Mehmet Özcan da vardı. Mehmet Özcan cezaevinde çalıştığını söyleyince gazeteciler tarafından soru yağmuruna tutuldu. Mehmet Özcan soruları geçiştirmeye çalışsa da, cezaevindeki paşaların çoğunun namaza başladıklarını, hatta bir kısmının Cuma namazına gitmek için izin istediklerini fakat cezaevi koşulları nedeniyle buna izin verilmediğini anlattı.

 

 

pasa-namazMekke’de görev yapan gazeteciler, yemek saatlerini kaçırdıklarında ögünlerini çoğunlukla menemen yiyerek geçiriyor. Ancak önceki gün Basın Merkezi’ndeki dinlenme odasında gazeteciler ve Diyanet çalışanları için bir sürpriz vardı. Turizmci Azmi Akbıyık memleketinden özel olarak getirttiği malzemelerle çiğ köfte yoğurdu. Hac için Mekke’de görev yapan Urfalı imamlar da tef eşliğinde ilahiler okudu. Mekke’deki yemekli toplantıya İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yarar ile Diyanet İşleri Başkanlığı Basın Müşaviri Abdulkadir Özkan’ın da bulunduğu Diyanet personeli ile gazeteciler katıldı.

 

 

 

SİLİVRİ CEZAEVİ VAİZİ: PAŞALAR NAMAZA BAŞLADI

Yemeğe katılanlar, aralarındaki diyaloğun gelişmesi için tek tek kendilerini tanıttı. Konuklar arasında Silivri Cezaevi Vazi Mehmet Özcan da vardı. Mehmet Özcan cezaevinde görev yaptığını söyleyince gazeteciler tarafından soru yağmuruna tutuldu. Devlet memuru olduğu gerekçesiyle soruları geçiştirmeye çalışan Mehmet Özcan, cezaevinde tutuklu bulunan paşalardan çoğunun namaza başladıklarını söyledi.

Mehmet Özcan’ın anlattıklarına göre, namaza başlayan paşalardan bir kısmı cezaevi yönetiminden cuma namazlarına gitmek için izin de istemiş ancak bu izinleri cezaevi koşulları nedeniyle reddedilmiş. Mehmet Özcan, Silivri’deki mahkum ve tutukluların kendisine, “Sizden, cezaevinde görevli psikologlardan olduğundan daha fazla istifade ediyoruz” dediklerini söyledi.

Özcan’ın bahsettiği paşaların hangileri olduğu ise bilinmiyor.

Tuğçe Kazaz Oruçlu ve huzurluyum

Tuğçe Kazaz  Oruçlu ve huzurluyumTuğçe Kazaz, 2005’te Yunan Yorgo Setiaridis ile evlenince Hıristiyan olmuştu. Bir ara Budizm’e merak sarmış, boşanınca tekrar İslamiyet’e dönmüştü.
2 ay önce de namaz kıldığını, Kur’an okuduğunu ve artık mayo defilelerine çıkmayacağını açıklamıştı. Tuğçe Kazaz, Aysha dergisinin Shangri-la Otel’de düzenlediği iftara katıldı. Cemalnur Sargut’un tasavvuf sohbetini dinledi. Oruçlu ve huzurlu olduğunu söyledi. sonunda gerçek dini hak dini İslamiyeti seçdiği için doğru yola hoşgeldin Tuğçe

Öğle namazı nasıl kılınır

Öğle namazı on rek’attir. Önce, dört rek’at ilk sünneti, sonra dört rek’at farzı, farzdan sonra da iki rek’at son sünneti kılınır.

Öğle namazının ilk dört rek’atlık sünneti şöyle kılınır:

1- Ayakta olarak kıbleye dönülür. Ayakların arası dört parmak açıklıkta olur.

Niyet edilir. “Allah rızâsı için bugünkü öğle namazının sünnetini kılmaya niyet ettim” denir.

2- “Allahü ekber” diyerek iftitâh tekbîri alınır.

Erkekler tekbîr alırken; ellerin içi kıbleye karşı ve parmak araları normal açıklıkta bulunur. Başparmaklar kulak yumuşağına değdirilerek eller yukarıya kaldırılır.

Kadınlar tekbîr alırken; ellerinin içi kıbleye karşı, parmak araları normal açıklıkta ve parmak uçları omuz hizâsına gelecek şekilde ellerini yukarıya kaldırırlar.

3- Tekbîrden sonra eller bağlanır. Kıyamda yani ayakta iken secde edilecek yere bakılır.

Erkekler sağ elin avucu, sol elin üzerinde ve sağ elin baş ve küçük parmağı sol elin bileğini kavramış olarak ellerini göbek altında bağlarlar.

Kadınlar sağ el sol elin üzerinde olacak şekilde ellerini göğüs üstüne koyarlar. Erkeklerde olduğu gibi sağ elin parmakları ile sol elin bileğini kavramazlar.

Ayakta sırasıyla;

– Sübhâneke
– Eûzü Besmele
– Fâtiha sûresi
– Zamm-ı sûre okunur. Meselâ, innâ e’taynâ… okunur. (Zamm-ı sûre, namazda okunan sûrelere denir.)

4- “Allahü ekber” diyerek rükü’a varılır yani bel doksan derece eğilir ve burada en az üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” denilir. Rükü’da iken ayakların üzerine bakılır.

Erkekler rükü’da, parmaklarını açıp, dizlerin üstüne kor. Sırtını ve başını düz tutar. Bacaklarını ve kollarını dik tutarlar.

Kadınlar rükû’da, sırtını ve başını, bacaklarını, kollarını dik tutmaz. Sırtlarını biraz meyilli tutarak erkeklerden daha az eğilirler. Ellerini parmaklarını açmayarak dizleri üzerine koyarlar ve dizlerini biraz bükük bulundururlar.

Üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” dedikten sonra, “Semi’allahü limen hamideh” diyerek rükü’dan kalkılır ve ayakta “Rabbenâ lekel-hamd” denilir.

5- Sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Secdeye inerken önce dizler, sonra eller, daha sonra da burun ve alın yere konur. Secdede baş iki elin arasında ve hizâsında bulunur. El parmakları birbirine bitişiktir. Secdede iken ayaklar kaldırılmaz. Secdede gözler kapalı olmaz. Burada en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.

Erkekler, secdede dirseklerini yanlarından uzak, kollarını yerden kalkık bulundururlar. Ayaklar, parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde yere konur.

Kadınlar, secdede kollarını yanlarına bitişik hâlde bulundururlar.

Ayaklar bitişik olarak parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde kıvrılarak yere konur.

6- “Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur. Otururken, parmaklar dizlerin hizâsına gelecek şekilde eller uylukların üzerine konur ve kucağa bakılır. Burada “Sübhânallah” diyecek kadar kısa bir an oturulur.

Bu oturuşta erkekler, sol ayağını yere yayarak onun üzerine oturur, sağ ayak, parmakları kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur.

Kadınlar ise, ayaklarını yatık olarak sağ tarafına çıkarır ve öylece otururlar.

Sonra, “Allahü ekber” diyerek ikinci defa secdeye varılır ve yine en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.

7- “Allahü ekber” diyerek secdeden ayağa (ikinci rek’ata) kalkılır ve eller bağlanır.

İkinci rek’atte sırasıyla;

– Besmele,
– Fâtiha,
– Zamm-ı sûre okunur.

Sonra, birinci rek’atte olduğu gibi, “Allahü ekber” diyerek rükü’a varılır ve en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-azîm” denilir.

8- “Semi’allahü limen hamideh” diyerek rükûdan ayağa kalkılır ve ayakta “Rabbenâ lekel-hamd” denilir.

“Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Birinci rek’atte olduğu gibi yine en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.

Sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeden kalkılıp oturulur ve burada “Sübhânallah” diyecek kadar kısa bir an oturulur.

Sonra, “Allahü ekber” diyerek ikinci defa secdeye varılır ve en az üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.

9- “Allahü ekber” diyerek secdeden doğrulup oturulur.

Otururken, el parmakları dizlerin hizâsına gelecek şekilde uylukların üzerine konur ve kucağa bakılır. Buna ilk oturuş ya’ni kâdei ûla denir.

Ettehıyyâtüyü okuyup üçüncü rek’eta kalkılır.

Üçüncü rek’atte, Fatiha ve zamm-ı sure okunur, rükü’ ve secde yapılıp, dördüncü rek’ate kalkılır. Dördüncü rek’atte yine Fatiha ve zamm-ı sure okunur sonra rükü’ ve secde yapılarak, kâde-i âhıre yani son oturuşa oturulur.

Oturuşta sırasıyla;

– Ettehıyyâtü
– Allahümme salli
– Allahümme bârik
– Rabbenâ âtina…duâları okunur.

Erkekler, sol ayağını yere yayarak onun üzerine oturur, sağ ayak parmakları kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur.

Kadınlar, ayaklarını yatık olarak sağ tarafa çıkarır ve öylece otururlar.

10- Önce başını sağa çevirerek “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” denir. Selâm verirken omuzlara bakılır.

Sonra başını sola çevirerek sağ tarafta olduğu gibi yine, “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” denilir. Böylece dört rek’atlık sünnet namazı tamamlanmış olur.

Öğlen namazının farzı ile ilk dört rek’atlık sünneti arasında kılınış bakımından bir fark yoktur. Tek fark üç ve dördüncü rek’atlarda zamm-ı sure okunmaz. Farzdan sonra son iki rek’atlık sünnete kalkılır.

Öğlenin son sünneti şöyle kılınır:

1- Önce kıbleye karşı dönülür. Ayaklar birbirinden dört parmak kadar açık olarak paralel tutulur. Ellerin baş parmakları kulak yumuşaklarına değdirilir, avuç içleri kıble istikâmetine açılır. “Niyet ettim. Allah rızâsı için bu günün öğle namazının son sünnetini kılmaya, döndüm kıbleye” diye kalbden geçirildikten sonra, “Allahü ekber” diyerek, göbek altında, sağ el sol elin üzerine bağlanır.

Kadınlar tekbîr alırken; ellerinin içi kıbleye karşı, parmak araları normal açıklıkta ve parmak uçları omuz hizâsına gelecek şekilde ellerini yukarıya kaldırırlar. Sağ el sol elin üzerinde olacak şekilde ellerini göğüs üstüne koyarlar. Erkeklerde olduğu gibi sağ elin parmakları ile sol elin bileğini kavramazlar.

2- Gözleri, secde edilecek yerden ayırmaksızın:

a) Sübhâneke, okunur.
b) E’ûzü Besmeleden sonra Fâtiha, okunur.
c) Fâtihadan sonra Besmele okunmaksızın bir zamm-ı sûre (meselâ; Elem terakeyfe..) okunur.

3- Zamm-ı sûreden sonra “Allahü ekber” diyerek rükü’a eğilinir. El parmaklarını açıp dizler üzerine konur, bel düz tutulur ve gözleri ayaklardan ayırmayarak, en az üç defa “Sübhâne Rabbiyel-azîm” (5 veya 7 de olur) denir.

Kadınlar rükûda, sırtını ve başını, bacaklarını, kollarını dik tutmaz. Sırtlarını biraz meyilli tutarak erkeklerden daha az eğilirler. Ellerini parmaklarını açmayarak dizleri üzerine koyarlar ve dizlerini biraz bükük bulundururlar.

4- “Semi’allahü limen hamideh” diyerek doğrulunur. Doğrulurken, pantolon çekilmez ve gözler secde yerinden ayrılmaz. Tam dik durunca, (Rabbenâ lekel hamd) denir.

5- Ayakta fazla durulmadan “Allahü ekber” diyerek secdeye gidilir. Secdeye giderken sırası ile;

a) Sağ diz, sonra sol diz, sağ el, sonra sol el, burun ve alın yere konur. b) Ayak parmakları kıble istikâmetinde bükülür.
c) Baş iki elin arasına konur,
d) Elin parmakları bitişik tutulur,
e) Avuç içleri yere yapıştırılır. Dirsekler yere yapıştırılmaz.
f) Bu vaziyette iken en az üç defa “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denir.
Kadınlar, secdede kollarını yanlarına bitişik hâlde bulundururlar.

6- Sonra, “Allahü ekber” diyerek sol ayak yere yayılır, sağ ayağın parmakları kıble istikâmetinde bükülür, uylukların üzerinde oturulur. Avuçlar, dizin üzerine konur ve parmaklar kendi hâline bırakılır.

Kadınlar ise, ayaklarını yatık olarak sağ tarafına çıkarır ve öylece otururlar.

7- Uyluklar üzerinde sübhâhallah diyecek kadar oturduktan sonra, “Allahü ekber” diyerek, tekrar secdeye varılır.

8- Secdede, yine en az üç defa “Sübhâne rabbiyel a’lâ” dedikten sonra “Allahü ekber” diyerek ayağa kalkılır. Ayağa kalkarken, ellerle yerden kuvvet alınmaz ve ayaklar yerinden oynatılmaz. Secdeden kalkarken önce alın, sonra burun, sonra da sol el ve sağ el, sonra sol diz ve sağ diz yerden kaldırılmalıdır.

9- Ayakta iken Besmeleden sonra Fâtiha ve bundan sonra bir zamm-ı sûre okunup, “Allahü ekber” diyerek rükü’a eğilinir.

10- İkinci rek’at de, birinci rek’atte târif edilen şekilde tamamlanır. Yalnız ikinci secdeden sonra, “Allahü ekber” deyince, ayağa kalkmayıp uyluklar üzerine oturulur ve:

a) “Ettehiyyâtü”, “Allahümme salli”, “Allahümme bârik”ve “Rabbenâ âtina” duâlarını okuduktan sonra, önce sağa, “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah”, sonra sola “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” diye selâm verilir.

b) Selâm verdikten sonra, “Allahümme entesselâm ve minkesselâm tebârakte yâ zel-celâli vel-ikrâm” denir ve böylece namaz tamamlanmış olur.

Bundan sonra, üç kere “Estagfirullah” denir, sonra, “Âyet-el-kürsî” okunur ve tesbih çekilir. Yani, otuzüç defa, Sübhânellah, otuzüç defa Elhamdülillah, otuzüç defa Allahü ekber denir. Sonra, Lâ ilâhe illallah vahdehû lâ şerîkeleh, lehülmülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr, denir. Bunları sessizce okumalıdır. Yüksek sesle okumak bid’attır.

Daha sonra duâ edilir. Duâ ederken, eller göğüs hizâsına kaldırılır. Eller göğe doğru açılarak avuçların içi yüze doğru biraz meyilli tutulur ve iki elin arası açık bulundurlur. Dirsekler yanlara yapışık olmaz.

Cemaatle kılarken 

İmâmla birlikte kılarken, ayakta iken imâm içinden okusa da, yüksek sesle okusa da, cemaat bir şey okumaz. Yalnız, birinci rek’atte, Sübhâneke okur. İmâm, yüksek sesle Fâtihayı bitirince, cemaat yavaşça “âmîn” der. Bunu yüksek sesle söylememelidir.

Rükü’dan kalkarken, imâm “Semi’allahü limen hamideh” deyince, cemaat yalnız, “Rabbenâ lekel hamd” der. Sonra eğilirken “Allahü ekber” diyerek, imâmla birlikte cemaat de secdeye gider. Rükü’da, secdelerde ve otururken yalnız kılar gibi cemaat de okur.

Sabah namazı nasıl kılınır

Sabah namazı nasıl kılınır sabah namazı kılarken nelere dikkat edilmeli saban namazı

Sabah namazı dört rek’attir. İki rek’at sünnet, iki rek’at farzdır.

“Sabah namazının sünneti” şöyle kılınır:

1- Önce kıbleye karşı dönülür. Ayaklar birbirinden dört parmak kadar açık olarak paralel tutulur. Ellerin baş parmakları kulak yumuşaklarına değdirilir, avuç içleri kıble istikâmetine açılır. “Niyet ettim. Allah rızâsı için bu günün sabah namazının sünnetini kılmaya, döndüm kıbleye” diye kalbden geçirildikten sonra, “Allahü ekber” diyerek, göbek altında, sağ el sol elin üzerine bağlanır.

Kadınlar tekbîr alırken; ellerinin içi kıbleye karşı, parmak araları normal açıklıkta ve parmak uçları omuz hizâsına gelecek şekilde ellerini yukarıya kaldırırlar. Sağ el sol elin üzerinde olacak şekilde ellerini göğüs üstüne koyarlar. Erkeklerde olduğu gibi sağ elin parmakları ile sol elin bileğini kavramazlar.

2- Gözleri, secde edilecek yerden ayırmaksızın:

a) Sübhâneke, okunur.

b) E’ûzü Besmeleden sonra Fâtiha, okunur.

c) Fâtihadan sonra Besmele okunmaksızın bir zamm-ı sûre (meselâ; Elem terakeyfe..) okunur.

3- Zamm-ı sûreden sonra “Allahü ekber” diyerek rükü’a eğilinir. El parmaklarını açıp dizler üzerine konur, bel düz tutulur ve gözleri ayaklardan ayırmayarak, en az üç defa “Sübhâne Rabbiyel-azîm” (5 veya 7 de olur) denir.

Kadınlar rükûda, sırtını ve başını, bacaklarını, kollarını dik tutmaz. Sırtlarını biraz meyilli tutarak erkeklerden daha az eğilirler. Ellerini parmaklarını açmayarak dizleri üzerine koyarlar ve dizlerini biraz bükük bulundururlar.

4- “Semi’allahü limen hamideh” diyerek doğrulunur. Doğrulurken, pantolon çekilmez ve gözler secde yerinden ayrılmaz. Tam dik durunca, (Rabbenâ lekel hamd) denir.

5- Ayakta fazla durulmadan “Allahü ekber” diyerek secdeye gidilir. Secdeye giderken sırası ile;

a) Sağ diz, sonra sol diz, sağ el, sonra sol el, burun ve alın yere konur.

b) Ayak parmakları kıble istikâmetinde bükülür.

c) Baş iki elin arasına konur,

d) Elin parmakları bitişik tutulur,

e) Avuç içleri yere yapıştırılır. Dirsekler yere yapıştırılmaz.

Kadınlar, secdede kollarını yanlarına bitişik hâlde bulundururlar.

f) Bu vaziyette iken en az üç defa “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denir.

6- Sonra, “Allahü ekber” diyerek sol ayak yere yayılır, sağ ayağın parmakları kıble istikâmetinde bükülür, uylukların üzerinde oturulur. Avuçlar, dizin üzerine konur ve parmaklar kendi hâline bırakılır.

Kadınlar ise, ayaklarını yatık olarak sağ tarafına çıkarır ve öylece otururlar.

7- Uyluklar üzerinde sübhânallah diyecek kadar oturduktan sonra, “Allahü ekber” diyerek, tekrar secdeye varılır.

8- Secdede, yine en az üç defa “Sübhâne rabbiyel a’lâ” dedikten sonra “Allahü ekber” diyerek ayağa kalkılır. Ayağa kalkarken, ellerle yerden kuvvet alınmaz ve ayaklar yerinden oynatılmaz. Secdeden kalkarken önce alın, sonra burun, sonra da sol el ve sağ el, sonra sol diz ve sağ diz yerden kaldırılmalıdır.

9- Ayakta iken Besmeleden sonra Fâtiha ve bundan sonra bir zamm-ı sûre okunup, “Allahü ekber” diyerek rükü’a eğilinir.

10- İkinci rek’at de, birinci rek’atte târif edilen şekilde tamamlanır. Yalnız ikinci secdeden sonra, “Allahü ekber” deyince, ayağa kalkmayıp uyluklar üzerine oturulur ve:

a) “Ettehiyyâtü”, “Allahümme salli”, “Allahümme bârik”ve “Rabbenâ âtina” duâlarını okuduktan sonra, önce sağa, “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah”, sonra sola “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” diye selâm verilir.

b) Selâm verdikten sonra, “Allahümme entesselâm ve minkesselâm tebârakte yâ zel-celâli vel-ikrâm” denir ve hiç konuşmadan sabah namazının farzını kılmaya kalkılır. Çünkü, sünnet ile farz arasında konuşmak namazı bozmaz ise de sevâbına azaltır.

Sabah namazının sünneti ile farzı arasında kılınış bakımından bir fark yoktur. Aynı şekilde farz da kılınır.

Bundan sonra, üç kere “Estagfirullah” denir, sonra, “Âyet-el-kürsî” okunur ve tesbih çekilir. Yani, otuzüç defa, Sübhânellah, otuzüç defa Elhamdülillah, otuzüç defa Allahü ekber denir. Sonra, Lâ ilâhe illallahü vahdehu lâ şerîkeleh, lehülmülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr, denir. Bunları sessizce okumalıdır. Yüksek sesle okumak bid’attır.

Daha sonra duâ edilir. Duâ ederken, eller göğüs hizâsına kaldırılır. Eller göğe doğru açılarak avuçların içi yüze doğru biraz meyilli tutulur ve iki elin arası açık bulundurlur. Dirsekler yanlara yapışık olmaz. Sabah namazını tablo hâlinde görmek için burayı tıklayınız.

Cemaatle kılarken 

İmâmla birlikte kılarken, ayakta iken imâm içinden okusa da, yüksek sesle okusa da, cemaat bir şey okumaz. Yalnız, birinci rek’atte, Sübhâneke okur. İmâm, yüksek sesle Fâtihayı bitirince, cemaat yavaşça “âmîn” der.

Bunu yüksek sesle söylememelidir. Rükü’dan kalkarken, imâm “Semi’allahü limen hamideh” deyince, cemaat yalnız, “Rabbenâ lekel hamd” der. Sonra eğilirken “Allahü ekber” diyerek, imâmla birlikte cemaat de secdeye gider. Rükü’da, secdelerde ve otururken yalnız kılar gibi cemaat de okur.