Etiket arşivi: türkmenler

Bayırbucak hiç bir zaman düşmücek

Sevinme düşman sevinme Rus ya İran Esad “ALLAH” yolun”da cahit eden herkes tüm savaşları kazanmışdır, Lanet olası Rus ya eyyyyy Putin seninde sonun esad denen cani gibi olcakdır, TÜRKMEN yurdu bayır bucağa bomba yağdırıp mazlumları öldürmen sana zafer yaşatmıcakdır, tüm dünya bir olmuş mazlumları öldüren Rus yayı izliyor neden tepki yok neden ölen Müslüman ölen TÜRK ama kimse unutmasınki dünyada tek Türk kalana kadar Tek bayırbucakTürk Şehit olmadan  ne bir karış vatan toprağı verir neden zalime boyun büker, lanet olası İRAN sözde müslüman bir ülke lanet olası Şia devleti pislik yuvası İran seninde sonun gelecekdir, mazlumun ahanı alan hiç kimse huzura kavuşamaz, çamka müslüman devlet seni Esad denen cani rus köpeği seni sonun yakındır, kansız soysuzlar ile birlik olup TÜRK düşmanlığı yapan herkesin sonu bellidir, yerin dibi ve cehennemdir….

 

 

 

YAŞASIN MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİ……

 

 

Cc ALLAH TÜRK MİLETİNİ KORUSUN VE YÜCELTSİN….

Bayırbucak’ı onlar koruyor

Suriye’de yoğun hava saldırılarına maruz kalan Lazkiye kentinin kuzeyinde yer alan Bayırbucak ( Türkmen Dağı) bölgesindekiTürkmen birlikleri, ata yadigarı olan bölgede rejim güçleri ve DAİŞ militanlarına geçit vermiyor.

Lazkiye ili sınırlarında yer alan Bayırbucak bölgesindeki muhalif Türkmen birlikleri, kontrolleri altında tuttukları Selçuklu ve Osmanlı yadigarı olan ve Türkmen Dağı olarak bilinen bölgeye kısıtlı imkanlarla sahip çıkıyor.

Esed güçlerine büyük kayıplar verdiren ve denize yakın bölgede sıkıştıran Türkmen birlikleri, daha önce birkaç defa kontrolünü ele geçirip kaybettikleri stratejik öneme sahip Türkmen Dağı’ndaki 45. Tepe’yi ele geçirerek, Şam yönetiminin kuzeyle bağlantısını kesip denize ulaşmak istiyor.

Sık ormanlarla kaplı bölgede rejim güçleri karşısında büyük ilerleme sağlayan Türkmen birlikleri, denetimini tekrar ele geçirmek için 45. Tepe’ye doçka, havan topu ve roketlerle saldırılar düzenliyor.

Türkmen Dağı’ndaki en etkin ve büyük muhalif tugaylardan Sultan Abdülhamit Han Tugayı Komutanı Ömer Abdullah, Türkmen Dağı’nın Selçuklu ve Osmanlı’dan Türkmenlere kalan bir ata yadigarı olduğunu ve bölgeyi kimseye bırakmak istemediklerini söyledi.

Selçuklulardan bu yana atalarının Türkmen Dağı çevresinde güven içinde yaşadıklarının altını çizen Abdullah, Lazkiye ile Hatay arasındaki bağlantıyı kesmek için 45. Tepe’nin kontrolünü ele geçirmelerinin gerektiğini vurgulayarak, “Stratejik öneme sahip 45. Tepe’nin kontrolünü sağlayarak denize ulaşmak istiyoruz. Bu tepeyi ele geçiren, denize de hakim olur” dedi.

Abdullah, “Türkmen Dağı bizim namusumuzdur. Bu topraklar, bize atalarımızın mirasıdır. Bu miras kanla alındı, ancak yine kanla verilir” derken, Bayırbucak’a Türkmenlerden başkasının girmediğini, bölgede yaşayanların tamamını Türkmenlerin oluşturduğunu belirtti.

“40 yıl Esed zulmü altında yaşadık”

bayırbucakEsed rejiminin 40 yıl boyunca Türkmenlere zulmettiğini ve çeşitli yollarla işkence ettiğini dile getiren Abdullah, “Biz Türkmenler ülkedeki olaylara katılmadık. Muhaberat ve Şebbihalar, Türkmen Dağı’nda her gün köylerimize baskınlar düzenledi. Sebepsiz yere genç ve yaşlılarımızı tutuklatıp işkence etti. Birçok Türkmen, rejimin işkencelerine maruz kaldığı için zorlu olarak muhalif grupların saflarına katıldı” diye konuştu.

Ömer Abdullah, Suriye ordusunun Türkmen Dağı‘ndaki halkı göçe zorlamak için yerleşim yerlerine yoğun bir şekilde “varil ve vakum bombasıyla” saldırdığını belirterek, “Ordunun saldırılarından dolayı bölgedeki okul, hastane ve sağlık ocakları yerle bir oldu. Rejim elektrik trafolarına saldırdığı için bölgede elektrikler kesik. Telefonlar ise çalışmıyor. Dağda rejim güçlerinin denetiminde olan bölgede soydaşlarımızı, Esed güçlerinin elinden kurtarmak için yardıma ihtiyaç duymaktayız. Bu soydaşlarımızı, daha fazla zulüm ve işkenceye maruz kalmadan kurtarmamız lazım” dedi.

“1992’de Türkmen Dağında PKK’ya yer vermedik”

Türkmen Dağı’nda Şam yönetimi ve ona yardım eden İran, Irak Şiileri ile Hizbullah güçleriyle de savaştıklarını vurgulayan Abdullah, sözlerini şöyle sürdürdü:

“PKK, 1992 yılında Türkmen Dağı’na yerleşmek istedi. Büyüklerimiz bu durumu Türkiye ile paylaştığından, rejim bizi casuslukla suçladı. Esed, yüksek tahsil görmüş 640 Türkmeni tutukladı, bu kişilere 7 yıl boyunca çeşitli işkenceler yaptı. Okumuş kesimden kimileri ağır işkencelere maruz kaldı. Şam yönetimi Türkmenlerin cahil kalması için elinden geleni yaptı. Aslımıza ihanet etmediğimiz için rejimden görmediğimiz işkence, zulüm ve hakaret kalmadı.”

Ömer Muhtar, Osman Gazi ve Ömer Abdülaziz birliklerinden oluşan Sultan Abdülhamit Han Tugayı, Türkmen Dağı’ndaki en büyük muhalif gruplarından biri. Tugay, bölgede stratejik öneme sahip birçok tepe ve boğazı kontrolü altında tutarak, Esed güçlerinin buraya yeniden girmesini engelliyor.

(AA)

Zekatlarınızı bayırbucak türkmenlerine bağışlayın

Kıymetli kardeşlerim sınırımızın hemen öbür yakasında İngiliz kuklası IŞİD, İsrail kuklası PYD, Rus ve birçok küffarın piyonu Esad güçlerine karşı namuslarını, din ve vatanlarını koruyan Türkmen Mücahidler için kendi çevrenizi harekete geçirme zamanı. Etrafınızdaki insanlardan zekatlarını toplayıp Bayır-Bucak’taki kardeşlerimize elden teslim etmenizi sağlıyoruz. İsterseniz Yaylağı tarafından isterseniz sınırın öte yakasında mücahidlere, şehid ailelerine ve mazlumlara yardım elini uzatabilirsiniz.
zekatÇatışmaların yoğunlaştığı bu dönemde silah, mermi ve araçların mazot ve bakımları için ihtiyaç olan nakiti zekatlarımızdan karşılayabiliriz inşallah. Türkiye’nin ileri karakolu görevini gönüllü yürüten Türkmenler Mücahidler bize umutla bakarken onlara sırtımızı dönemeyiz. Sen de zekat talep ettiğin kişilere, parayı elden kendilerinin teslim etmeleri için teklifte bulunabilirsin. Yol ve ikame güvenliği önce Allah’ın izni sonra mücahidlerin desteğiyle sağlanır sorunsuzca gidilip gelinebilir.
Veya güvendiği bir kişiye de vererek ulaşmasını sağlayabilirler. Unutmayalım ki; “Kim Allah yolundaki bir mücahidi donatırsa, o da (Allah yolunda) savaşmış olur. Kişinin, maddi durumu iyi ise, malını; Allah yolunda cihad eden gazilerin donatılması, silah, araç ve gereçlerin alınmasını yada Müslüman gazilerin tasarrufuna verilmesi İçin harcayabiliyorsa, bu kişinin niyetine göre, velev ki gazaya katılmamış olsa bile gazilik sevabı yazılır. Allah yardımcımız olsun

Öz soydaşına yardım et

Yıllarımı verdim bu sanal aleme beni sevin yada sevmeyin ama yazdığımı lütfen okuyun  Ramazan ayında acı çeken senin soydaşın, aç, susuz kalan senin soydaşın, zalim den zulum gören senin soydaşın onlar”da TÜRK bize atalarımız”dan kalan emanet onlar, ve Şaun öz gardaşların”dan yardım bekliyolar, bizim gücümüz bir yere kadar yetiyor, birlik zamanı şimdi Kobani için günlerce Tv canlı yayın yaptı peki ya bizim kendi öz gardaşlarımız için kim ne yaptı çok fazla değil sadece 2 lokma ekmek yiyorsan 1 lokmasını onlara yolla TÜRK milleti unutma onlar”da Türk bizim öz ve öz kendi soydaşımız tek istedikleri zalim zulmünden kurtulmak için kendi öz gardaşların”dan yardim bekliyolar, ABD AVRUPA dan değil bizden bekliyolar…

 

türkmen

 

 

 

TÜRKMEN bende sizler gibi biliyordum ama işin aslı öyle değilmiş, o insanların gardaş deyip sarılması onların o sıcaklığı hala üzerim”den gitmedi şimdi sıra bizde Ramazan mubarek ayda gardaşlarımız iftar için su, sahur için ekmek bekliyolar, bizden biz bu zamanda onların yanında olmucaz”da ne zaman olacağız? biz kendi soydaşlarımızı ne zaman kollucağız, ne zaman yanların”da olduğumuzu göstereceğiz, şuan sahur yaptım ve Ezan okunuyor okunan Ezan şahit olsunki onların tek güvendikeri, Türkiye ve bizleriz tek istedikleri atalarımız”dan yadigar kalan topraklara canları pahasına olsun sahip çıkmakdır, ve biz den öz gardaşların”dan yardım bekliyolar……

 

 

 

 

Bir şiir var onu dinleyin yürek”den dinlerken zaten tüyleriniz diken diken olcak (Neredesin gavim gardaş), bu şiiri dinleyen Türk gardaşlığın ne demek olduğunu soydaşları”dan yardım beklediğini anlıcakdır, tek istedikleri Ay Yıldız bayrağın altında yaşamak ve o bayrak uğruna Şehit olmak bizim”de istediğimiz bu değilmi? peki ozaman ne duruyoruz, Öz gardaşlarımıza sahip çıkalım her zaman yanların”da olduğumuzu gösterelim tüm Dünya görsünki Türk her yerde yer zaman Türk“dür  yıkılmaz yorulmaz davasın”da vaz geçmez Şehit olmak en büyük mertebedir, Türk için Şimdi sıra bizde yardımlarınızı esirgemeyin bir ekmek, bugün sigara içmeyin bir paket sigara parası, bir kahve parası, iftar için gittiğiniz lüks lokantaya bugün gitmeyin ne olcak? o yemekleri yerken gözünüzsün önüne 1 dakikalık”da olsa onları getirin…..

 

 

 

 

Resimdeki çocuklar, gibi biz bir elmanın iki yarısıyız….

 

 

 

NEREDESİN GAVİM GARDAŞ……

HAÇLILARI DURDURAN OĞUZ BOYU

YARDIM TIRLARINI DURDURANLAR KİME HİZMET ETMİŞ?

Amerikan’nın 100 yıllık hayali olan İsrail yanlısı devletin kurulması için en büyük engel Türkmenler.
Son kalemiz Bayır – Bucak bölgesine gönderilen yardımların engellenmesi bu yüzden. Bu oyunu bin yıl önce bozan Türkmenlerin torunları bu oyunu bir daha bozacak.

 

 

oğuz-boyu

HAÇLILARI DURDURAN OĞUZ BOYU

Türkler Osmanlı Devleti‘nin Şam topraklarını kaybetmesiyle Türkiye’ye göç etmişlerdir. Suriye Türkleri (Türkmenleri olarak anlılırlar) Selçuklu ve Osmanlı döneminde, Müslümanların kutsal bölgelere olan Hac yollarını korumak amacıyla yerleştirilmişlerdir.Suriye Türkleri tarihsel süreçte çok büyük görevler üstlenmişlerdir. Haçlı ordularına karşı yaptıkları savaşlar yanında, günümüze değin işgal altında olan bölgelerde kutsal hac yollarının koruyucuları ve bölgelerinin savunucuları olmuşlardır.Suriye Türkleri tarihsel süreçte çok büyük görevler üstlenmişlerdir. Haçlı ordularına karşı yaptıkları savaşlar yanında, günümüze değin işgal altında olan bölgelerde kutsal hac yollarının koruyucuları ve bölgelerinin savunucuları olmuşlardır. Suriye’nin farklı bölge ve şehirlerinde yerleşmiş olan Suriye Türkmenleri özellikle Şam, Lazkiye, Hama, Humus, Halep ve Rakka kentlerinde ve köylerinde bulunmaktadır.Arap sosyalizmi asimilasyon programları çerçevesinde, dil öğrenimlerini engellemiş, köylerinin isimlerini değiştirmiş, sosyal ve kültürel gelişimlerini engellemiştir. Ancak dillerini, dinlerini ve kültürlerini bugüne dek koruyabilmişlerdir.

Allah”ım sen mubarek ramazan ayın yüzü hürmetine Türkmenleri koru

Mubarek ramazan ayı geldi ve Suriye”de Türkmen gardaşlarımız hala esad denen caninin zülmün”de hergün bombolanan Türkmen bölgeleri, Şehit düşen Türkmen gardaşlarımız (ALLAH)”ım şu razaman mubarek ayın yüzü suyu hürmetine sen gardaşlarımıza yardım et Dualarımız onlar için  zalim zülmün”den sen kurtarırsın, Gökyüzüne kalkan ellerin hürmetine onlar için akan gözyaşların hürmetine onları koru yarabbi Kainatın tek sahibi sensin biz kulların sadece sana secde eder sana  tapar senden yardım dileriz, (ALLAHIM)…. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) hürmetine sen onları koru yarabbi….allahim

Bayırbucak türkmenleri

Muhakkak Türkiye ve Türk milletide Türkmenleri seviyor ve Türkmenlerde Türkiye’yi ve Türk milletini çok seviyor…Sevgi ve bağlılık hissi çok güzel bir şeydir ama görüldüğü gibi kefi gelmiyor kefi gelseydi Türkmenler daha iyi durumda olurlardı.Bu günlerde Bayırbucağın ve Bayırbucak Türkmenlerinin adı sık sık siyasilerin ağzından duyulduğu için ve bende bir Bayırbucaklı olduğum için Bayırbucak ve Bayırbucak Türkmenleri hakkında kısaca yazmak istiyorum.Bayırbucak Suriye’nin Kuzey Batı köşesinde dağlık bir Türkmen bölgesidir.

 

 

 

 

bayırbucakBatıda Akdeniz Doğuda Kürd ve Sahyun dağları bulunmaktadır. Kuzeyde Türkiye’nin Yayladağı ilçesine bağlı dağlarla sınırlı iken Cunupta ( Güneyde ) Lazkiye şehrine kadar uzanmaktadır. Bayırbucaklı Türkmenler Anadolu Türkmenlerinin devamı ve uzantısıdırlar ruhan bedenen ve fikren Türkiye’ye sıkı bağlıdırlar bundan dolayıda Türkiye‘den beklentileri istekleri çoktur.Beklentileri istekleri çok olan kimseleri razı etmek çok zor olduğu gibi bu kimseler daha kolay hayal kırıklığına uğrarlar.

 

 

 

 

 

Gerçektende Bayırbucak Türkmenleri Türkiye’den beklerdiklerini bulamadılar istediklerini alamadılar ve büyük bir hayal kırıklığına uğradılar. Bayırbucak Suriye’de çok muhim bir yer işgal ettiği gibi Türkmenlerin en hür ve en serbest yaşadığı bin senelik bir Türkmen yurdudur . ( Bayırbucağın öneminden dolayı yazmaya devam etmemiz lazım ve Bayırbucak Türkmenleriyle ilgili meseleleri daha uzunca ele almalı ve her meseleye çare bulmalı. Aslında Türkmenlerin Türkiye’den elde edemiyecekleri hiç birşey yok ama yeterki istemesini bilsinler.Maalesef kahbahatın çoğu Türkmenlerdedir çünkü dağınıklar birleşemiyorlar toplu halde Türkiye’den istemesini bilmiyorlar ve büyük açık ve sebit hedefleride yoktur çünkü şimdiye kadar Türkmenlerle ilgilenen olmadı kimse Türkmenleri yetiştirmedi 

Dr Şükrü Eminağa

SURİYE’DE TÜRK VARLIĞI- SURİYE TÜRKLERİ

Bir konun ilgi odağı olunmadığı, kulakların tıkanılması o konun gerçekliğinin olmadığı manasında değildir.
Sadece işimize yaramadığı manasında mıdır?
Diğeri ise daha kötü; hak ve hakk’ı görmemek..
Suriye’de gelişen olaylara müdahil olma hakk’tır, Suriye’nin kuzeyindeki Türkmen varlığını sahiplenmek ise hakkımızdır..
Türkiye Suriye’nin kuzeyinde ki Türkmen varlığını sahiplenmesi ve koruma altına alması OĞUZ İTTİHADI’NIN anahtarıdır.
Çevirmez ise pas tutacak, ters yöne çevirise kıracaktır..
Tarihi inanarak yad etmeyenler, tarihiyle yaşamayanlar anlayamazlar..

 

 

 

 

SURİYE’DE TÜRK VARLIĞI- SURİYE TÜRKLERİ
türkmen-tAnkara Antlaşmasına kadar olan dönem..
Buraya kadar gelen sürecin başlangıcı klasik lise İslam tarihi bilgisi ile başlar;
Harun Reşid’in Türk eşinden olan çocukları Halife Memun ve kardeşi Halife Mutasım döneminde Türklere önem vermesiyle onlara Bizans sınırına yakın özel şehir kurması..
Çok klasik ve basit bir bilgi Suriye’nin kuzeyinde Türkmen varlığının temelini lise okuyan her vatandaş biliyor demek.

 

 

 

 

Tarihi sürecin devamını bilmeyenler, amirinden memuruna bu vatandaşlar için Türkmen varlığı son bulmuştur..
Daha sonra Mısır valisi Bayıkbak Beğ’in oğlu Tolun Ahmet valilik kesmez diyerek Tolunoğulları adında devlet kurar ve sınırdaki Hama, Halep şehirlerini feth eder.. sonrası yıkılır..
Abbasiler’in Şam valiliğine atadığı Muhammet Toğuç Beğ’i de valilik kesmez İhşidler diye başka bir devlet kurar ve Halep bölgesine hakim olur..

 

 

 

 

 

Selçuklu mührünü vurmadan önce Türkmenler bölgeyi nasıl nakşedeceklerini hazırlanırken,
Yeşilçam’da ki Battal Gazi’nin dönemleri olacak üç aşağı-beş yukarı, ilk olarak Hanoğlu Harun emrindeki Türkmen kuvvetleri Halep bölgesine gelmişlerdir.

 

 

 
Sultan Alparslan’ın Beğlerinden Afşin Beğ Türkmen Dağında bir kaç istihbarat ve stratejik analizlerinden sonra 1071’de Sultan Alparslan Halep’e girmiş ve Suriye’de at oynatmıştır.
Sultan Alparslan Selçuklu adına Atsız Beğ’i bölgede tek yetkili yaparak sırtını sıvazlayıp Allah’a emanet etmiş.
Atsız Beğ, karı ismiyle devlet mi olurmuş diyerek Fatımi Devletinin hakimiyetine son verir.. Kudüs, Şam, Remle, Trablusşam, Akka, Sayda, Humus ve Sur şehirlerini alarak Selçuklu Devleti adına Suriye Selçuklu Emirliğini kurar..
Selçuklu Beğlerinden Tutuş’un oğlu Rıdvan, Halep daha mübarek deyip başkent yapmış devletin adını da Halep Selçuklu Emirliği olarak değiştirmiştir.

 

 

 

 

Bu arada Türkmenler aşağıda toy var deyip oba oba Suriye’nin kuzeyinde arsalara imar ayarı vermekteler..
Haçlılara karşı mücadele içerisinde olan Başbuğ’dur kendisi Selahaddin Eyyubi bölgede hükmünü layıkıyla yerine getirdikten sonra Moğolları dize getiren Sultan Baybars coğrafyaya raconu koymuş 40 bin çadırlık Türkmen topluluğunu Halep civarına yerleştirmiştir..

 

 

 
Toplu çadır kurasından Bozoklu Türkmenlerden Bayat, Afşar, Beğdili ve Döğer boyuna mensup oymaklar Halep‘ten Şam bölgesine kadar uzanırken,
Üç oklardan ise Yüreğir, Yıva, Kınık, Bayındır, Salur ve Eymür boylarına bağlı oymaklar da Türkmen Dağı, Lazkiye ve Trablusşam ile çevresine yerleşmişlerdir..
Başbuğ Timur Suriye’ye girerek peygamber torunlarına yamuk yapan Yezid’in mezarını abdesthaneye çevirip askerlerine küçük abdestlerini günde beş defa yaptırmıştır. Geri dönerken de otoban geçiş ücretlerini kaldırıp Kuzey Suriye‘ye olan Türkmen göçleri ve iskanı devam etirmiştir..
Osmanlı İmparatorluğunu Halep kesmemiş yarın ne olur olmaz deyü Yavuz Sultan Selim tüm Suriye’yi Devlet-i Aliyenin tapusuna kayıt ettirmiş.

 

 

 

 

 

Osmanlıların Suriye‘yi fethiyle birlikte Türkmenlerin Suriye‘ye yerleşmeleri daha kolay olmuştur.
İkinci toplu çadır kurasında Halep Türkmenleri arasında Beğ-Dili, Bayat, İnallu, Köpeklü-Avşarı, Gündüzlü-Avşarı, Harbendelü, Acurlu, Bahadırlu, Hacılu, Karkın, Kızık, Peçenek, Kınık, Döğer, Eymür, Alayuntlu, Kara-Koyunlu ve Büğdüz gibi oymaklar geçiş yapmıştır.

 
1918 yılına kadar olan dönem içerisinde Halep vilayeti nüfus bakımından adeta bir Türk vilayeti durumunda olmuştur. Maraş, Gaziantep, İskenderun, Antakya, Urfa ve Rakka, Halep vilayetinin sancaklarıydı.
Buraya kadar olan süreç Suriye’nin Kuzeyinde Türk-İslam mührünün vuruluşunun betimlenmesidir.

 

 

 
Sonrası..
İşte o efsunlu Fransız ihtilali ve sihirli “milliyetçiliği” ile gelişen olaylar neticesinde misyonerlerin çalışması, önde gelen yerli Arap bedevilerin çocuklarının tam burslu misyoner okullarında eğitimini tamamlamasıyla bölgede İngiliz ve Fransızların desteği ile Osmanlı Devletine, yerel halk Türkmen’e karşı ayrılık tohumları ekmeye başlanmıştır..
Bu süreçte Faysal, işgal sırasında hiçbir şehirde Türklere karşı yapmadığı sert müdahaleleri Halep‘te yapmıştır.
Bu müdahale ile Halep‘te bulunan seçkin bazı ailelerin Türklerle olan yakın akrabalıkları ve bölgede çok sayıda Türk nüfusun olması nedeniyle bunların

 

 

 
Türkiye‘den bekledikleri umutları söndürmeye çalışmıştır.
Ancak bu sırada asıl tehlike Türklerden değil, işbirliği yaptığı İngiliz ve Fransızlardan gelmiştir.
Artık İngilizler ve Fransızlar savaş sırasında aralarında yaptıkları gizli anlaşmalara göre Suriye‘yi işgal etmişlerdi..
Her ne kadar bölgede Faysal yönetiminde Suriye Krallığı kurulmuşsa da bunun da uzun ömürlü olmayacağını Suriyeliler anlamışdılar.

 

 

 

 
Bu sefer de işgal kuvvetlerine karşı Türklerle işbirliği yollarını aramaya başladılar…
Bundan sonrasının özeti Araplar Türklerden destek almak için Suriye Türkmenleri ilke irtibata geçip Fransız işgaline karşı Arap birlikleri organize etmesi için Türk komutan isteklerini belirtirler.

 

 

 
Suriye’de doğan ve Türk olan Kurmay Albay Yahya Hayati Bey tam Anadolu’da Milli Mücadelenin başladığı dönemlerde, Suriye‘nin ileri gelenlerine Türkiye‘nin yenilmesi halinde Suriye‘nin de tam olarak işgal edileceğini anlatmış ve gerçek durumu idrak eden Suriyeliler Türklerle ortak hareket etme kararı alırlar..
Bir taraftan Anadolu’da Kuvay-ı Milliye’nin saldırıları diğer tarafta Suriyeliler ve Türkmenlerin saldırılarından sıkışan küffar Fransızların özellikle Türk-İslam izlerinin olduğu Halep ve Lazkiye (Bayır-Bucak) katliam sahası olmuştur..

 

 

 

 

Bu mücadelenin etkili olabilmesi için Halep ve çevresindeki Türkmenler Anadolu hareketini örnek alarak, Kuvay-ı Milliye’ye benzeri Halep merkez olmak üzere Suriye-Filistin Müdafa-i Kuvay-ıı Osmaniye Heyeti kurmuşlardır.
Suriye‘deki Türkler tarafından kurulan bu milli teşkilat kısa sürede Suriye‘nin diğer kısımlarındaki Türkmenleri katılımı ile genişlemiştir. Teşkilat Halep‘ten başka Şam, Lazkiye, Humus, Beyrut, Amman, Kuneytra, Hama ve Trablusşam gibi şehirlerde de Şubeler açarak faaliyetlerde bulunmuştur.
Bu gelişmelerin önemli ve işlevsel kısmı bu teşkilatlar Türkiye‘deki Milli Mücadele hareketine büyük katkıda bulunmuş olmalarıdır.

 

 

 
Ne zamanki Fransızlar, Anadolu’ya yönelik askeri faaliyetlerini arttırınca Kuzey Suriye‘deki Kuvayı Milliyeciler hemen askeri harekete geçip, Fransızlara ağır kayıplar verdirerek Anadolu‘ya ilerlemelerine engel olmuşlardır.
Mecburi olarak Fransızlar kuvvetlerinin büyük çoğunluğunu Kuzey Suriye‘de bulundurmak zorunda kalmışlardır.
Halep‘teki Türkmenler, Türkiye’nin güneyinde verilen mücadele için Türklerin direnişlerini para ve silah bakımından desteklemişlerdir. Buna karşılık Kuvay-ı Milliye, Fransızlara karşı direnen Arap ve Türkmenlere Türkiye‘den kuvvet sağlanmıştır.

 

 

 

 

 

Türkiye‘den sağlanan bu birliğin bayrağında Türkler ile Araplar arasındaki kardeşliğe işaret için bayrağın bir yüzünde Arap bayrağı diğer yüzünde ise Türk bayrağı vardı.
Ayrıca bayrağın bir yüzünde
“İnananlar kardeştir”, ikinci yüzünde ise
“Kardeşlerinizin arasını düzeltiniz” ayetleri işlenmişti..
Birlik Türk kuvveti olduğunu göstermesi için bir Türk bayrağı taşımaktaydı. Türkler ile Arapların birlikte hareketlerini sağlamak için Türkler ve Araplar arasındaki İslam kardeşliğini ön plana çıkarılmıştı.
Türklerin bölgede etkili olduğunu gören Fransızlar, Arapların Türklere olan sempatisini yok etmek amacıyla bölgedeki bazı köylere yapılan eşkiyalık hareketlerini Türklerin üzerine atmaya çalışıyorlardı
Fransızlar Suriye‘yi işgalden sonra Araplara ve Türklere karşı Ermenileri desteklemişlerdir.
Ordu kuvvetlerine Ermenilerden oluşan çeteler almışlar ve Ermeniler de fırsattan istifade ederek, Kuzey Suriye‘de Fransızlarla birlikte Türklere karşı silah toplama bahanesiyle her türlü işkenceyi yapmışlardır.
Yani Türkler bir yanda bazı Araplarla diğer yandan Fransızlarla ve üçüncü olarak da Ermeniler‘le mücadeleye girmişlerdir.

 

 

 
Ankara Antlaşmasından sonra film kopmuştur..

1941 yılında Halep Türkleri ayaklanarak kaleye Türk bayrağı çekip, Türkiye‘ye katılma isteklerini açığa çıkarmışlardı..
Ve şimdi Halep’te tekrar sancak kalktı..
Ve hala duyarsızsan ya bu tarihten bi habersin, yada bu tarihi sindiremiyorsundur..

Türkmen kardeşlerimize destek çıkalım

Utanmamız gerekiyor, TÜRK milleti olarak Kobani kadar olamadık Türkmen kardeşlerimize sahip çıkmıyoruz herkes kaçıyor, memleketin okadar ztürkmenngini var siyaset adamları sözde Milliyetci geçiniyolar, hani nerde Bizim milliyetciliğimiz? hani nerde? Türkün Türkden başka dostu yok bunu herkes biliyor değilmi? peki biz neden Türkmen kardeşlerimize destek çıkmıyoruz Bayır bucak da ırak da yoklukla savaşırken kendi Türkmen kardeşlerimiz biz evimiz”de keyif çayları içiyoruz..

 

 

 
Ama lafa geline herkes asıp kesiyor vs vs Utanmamız gerekir Kobani için günlerce canlı yayın yapan Tv kanalları ne zaman Yayladağına gidip de canlı yayın yaptınız? Telefon operatörleri her yere yardım topladınız neden Türkmen kardeşlerimiz için kampanya başlatmadınız? Ben kendim bizzat gidip gördüm öyle çok seviniyolar”ki Türkiye”de geldiğimizi duyunca öyle bir sarılmaları varki kardeşin sarılmıyor, bu şekilde sana çünkü onlarda TÜRK dinimiz bir soyumuz bir çünkü bir Osmanlı torunuyuz..

 

 

 

 

 

 
Ufak bir anımı paylaşakmak istiyorum bunu Önce CC ALLAH sonra gözlerim şahit oldu biz 3 arkadaş suriye”ye yani bayırbucuğa gitmek için yola çıkdık ve yayladağına gittik orda bizi karşıladı kardeşlerimiz ve daha sonra yola çıkdık uzun bir yürüşden sonra sınırı geçtik önce ufak bir baraka şeklin”de bir yere gittik hemen uzağın”da TÜRK Askerileri vardı orda kahraman Türkmen kardeşlerim Türk askerine zarar gelmesin diye gece gündüz nöbet tutttuklarını gördüm inanın gözlerim doldu öyle çok sahip çıkıyolar”ki tarifi imkansız daha sonra başka bir yere geçtik sabahın ilk ışıklarıydı biz uykusuz yorgun bir şekil”de yolumuza devam ettik ve bayır bucak Sultanabdulhamit Tugayi komutanı ömer ile birlikte diğer kardeşlerimizin yanına gittik ama öyle yorgun bitkindiki anlatamam cepheden gelen kardeşlerimiz yanyana yatıyolardı öyle bir manzara gördümkü ne yorgunluk kaldı ne korku başımı kaldırıp baktığım”da karşım da koskoca duvaru kaplayan bir AY YILDIZLI BAYRAĞIMIZ ve inanın orda belli etmedim ama gözlerim oldu sordum neden bu bayrak diye dedikleri tek teklime Hepmizin canı feda olsun AY YILDIZ BAYRAĞA uyan türkiye o insanlar yoklu ile savaşıyolar bizden destek bekliyor, peki ya biz ne yapıyoruz hiç bişey UTANMAMIZ gerekiyor haydi TÜRK MİLLETİ Kendi soydaşlarımıza destek olalım hep birlikte yanların”da olduğumuz gösterelim…