Kategori arşivi: Manşet

Metro 11 milyon kişi taşıyacak

stanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, “2016 bu şehir için dönüm noktası olacak. Günde 7 milyon insan metroyu tercih edecek. 2019’a vardığımız zaman da inşallah İstanbul’da 11 milyon insan metroyu kullanabilme imkanına sahip olacak” dedi.

 

 

metroİstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul’da metro projelerini anlattı. İstanbul’da tarih yazacaklarını söyleyen Topbaş, 2019’da İstanbul metro ağının 11 milyon kişi taşıyabilecek kapasitede olacağını söyledi.

 

 

 

 

Bugün gazetelere metro projesiyle ilgili ilan veren Topbaş, verilen ilanı “Bugün neden gazetelere ilan verdik? İstanbullu bu gazete küpürlerini saklasın, yakın gelecekte her birinin gerçekleştiğini görsün ve geleceğini buna göre ayarlasın istedik. Bunlar hayal değil, bunlar proje. Bazı bölgeler var ki, orada yaşayan insanlar metro kelimesini dahi duymasının mümkün olmadığı bir yerde metro kullanmanın heyecanını yaşıyor. İstanbul’da metronun gitmediği bir ilçe kalamayacak. Her tarafı demir ağlarla örmekteyiz” diye açıkladı.

 

 

 

Metro yapımında dünyanın en ileri teknolojisinin kullanıldığını söyleyen Topbaş, “Son dönemde yaptığımız metro makinist olmadan gidebilecek. Bunu söylemenin gururu içindeyiz. Böyle ileri bir teknoloji… Dünyanın en ileri teknolojisi kullanılıyor. İstanbul hiçbir konuda diğerlerinden geri kalmasın istedik. Bu projeyi bize emanet ettiğiniz bütçeyi kullanarak yapıyoruz” dedi.

 

 

 

Önümüzdeki 5 yıllık planını açıklayan Topbaş, “İstanbul’da ulaşım rayına oturuyor. Bireysel araç kullanma dönemi bitecek. 2016 bu şehir için dönüm noktası olacak. Günde 7 milyon insan metroyu tercih edecek. 2019’a vardığımız zaman da inaşşlah İstanbul’da 11 milyon insan metroyu kullanabilme imkanına sahip olacak. 400 binden 11 milyonlara ulaşmış bir kentten bahsediyoruz. Beraberce bir tarih yazıyoruz. Sizin arzunuzun yansıması olarak bu hizmetler ortaya çıkıyor.

 

Boş laf etmiyoruz, görevimizi yapıyoruz. Verilen yetkiyi en iyi şekilde kullanmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

 

 

AB’den zehir zemberek ilerleme raporu

Gezi Parkı protestolarına geniş yer ayrılan İlerleme Raporu bayrama denk gelmesi nedeniyle Türkiye‘nin itiraz etmesine rağmen 16 Ekim’de açıklanacak. Hürriyet’in haberine göre, ‘Siyasi değerlendirme’ bölümü bu yıl 30 sayfayla sınırlandırılan raporun Gezi olaylarıyla ilgili değerlendirmesinde ise şu noktalar öne çıkıyor:

“AB Komisyonu’nun Genişlemeden sorumlu Temsilcisi Stefan Füle, Gezi olaylarının başında İstanbul’a gitti ve çeşitli görüşmeler yaptı. Türk hükümeti Gezi olaylarında halkın toplantı hakkını kullanabilmesini sağlamak ve bu hakkı korumakla sorumluydu. Ancak, toplantı ve gösteri haklarını kullanmak isteyen birçok kişi, gözaltına alındı ve hatta hayatını kaybedenler oldu. Türk basını olayları tam olarak yansıtamadı. Güvenlik güçleri, göstericilere karşı orantısız güç kullandı. Bir de polis hayatını kaybetti. Bazı siyasetçilerin aksine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Gezi parkı olayları çerçevesinde uzlaştırıcı tavır içinde oldu.”

Raporda özetle şu görüşler yer alıyor:

avrupa-birliği*Gazetecilere uygulanan baskı ve verilen cezalar kaygı verici.  Uluslararası gazeteci örgütleri Türkiye’nin dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi olduğunu vurguladılar.

*Türk hükümetinin AB reformları çerçevesinde attığı (yargı reformu, demokrasi paketi) adımlar takdir edici.

*Ancak reform sürecinde bir yavaşlama var. Müzakere başlıkları da uzun bir süreden beri açılamadı. Bu nedenle ilişkilere bir ivme kazandırmak amacıyla, ‘Pozitif Gündem’ süreci başlatıldı.

*Pozitif Gündem kapsamında temel haklar ve yargı başlığı ile ilgili çalışma grubu oluşturuldu. 3’üncü yargı paketi ve kamu denetçiliği ile ilgili kanun ve mahkemelerde anadilin kullanımının güvence altına alınması ve bu çerçevede Türkiye’de temel haklara saygı anlamında süregelen eksikliklerin giderilmesine yönelik 4’üncü yargı paketi çıkarıldı.

*Vicdani ret ile ilgili düzenleme yapılmadı.

*İfade ve basın özgürlüğü ile ilgili gelişmeler endişe verici. Yazarlar, gazeteciler, akademisyenler ve insan hakları savunucuları aleyhine çok sayıda dava açıldı. İnternet sitelerinin sıklıkla erişime kapatılması, devlet görevlilerinin baskıyla basın üzerinde caydırıcı etkide bulunması endişe yarattı. Gazetecilerin işten atılması da kaygı verici.

*Ergenekon ve Balyoz davalarıyla ilgili yargılama biçimi ve yargılama konusu, Avrupa standartlarına uygun olmalı.

*Demokratikleşme paketi kapsamında Kürt sorunu ve PKK terörünün sonlandırılmasına yönelik adımları destekliyoruz. Bu adım, Kürt sorununun kapsamlı çözüme ulaştırılması için önemli bir fırsat yaratacak.

*Kıbrıs konusunda, AB Konseyi’nin Aralık 2006’daki kararı uygulanmalı. (Limanların Kıbrıs Rum Kesimi bandıralı gemi ve uçaklara açılması).

*Güney Kıbrıs ile ilişkileri normalleşmeli ve Rumların uluslararası örgütlere katılımına karşı çıkmamalı.Doğalgaz konusunda uluslararası deniz hukuk anlaşması dikkate alınmalı.

Ünlü oyuncu tuncel kurtiz hayatını kaybetti

Ünlü oyuncu Tuncel Kurtiz hayatını kaybetti. Kurtiz’in Etiler’deki evinde düşüp başını vurduğu iddia ediliyor…

TUNCEL KURTİZ KİMDİR

Türk sinema ve tiyatro oyuncusu, yönetmen, yapımcı, senarist. Babası Selanik doğumlu bir Türk bürokratı, annesi Boşnaktır.

Üniversitede kısa bir süre hukuk fakültesinde, daha sonra ise filoloji, felsefe, psikoloji ve sanat tarihi bölümlerinde okudu; ancak hiçbirinden mezun olmadı.[1] İlk kez 1959 yılında Dormen Tiyatrosu’nda oyunculuğa başlamış olan sanatçı, sinema filmlerinde rol aldı. Sürü filmiyle zirveye çıkan sanatçı, doğayla iç içe yaşamayı sever.

1981 Antalya Altın Portakal Film Festivalinde en iyi senaryo ödülünü Nurettin Sezer ile birlikte kaleme aldığı Gül Hasan filminin senaryosuyla kazanmıştır.

Hacı ve Asi adlı TV dizilerinde başrol oynamıştır.

2009 yılının başında vizyona giren olan Güz Sancısı filminde Kamil Efendi karakterini canlandırmıştır. Aynı yıl yayına başlayan Ezel adlı dizide Ramiz Karaeski karakterini canlandırmış ve tanınırlığı daha da artmıştır.

2010 Yaz döneminde NTV yeşil ekranlarında Edremit’in Çamlıbel kasabasında eşi ve kayın biraderi ile birlikte işletmekte olduğu Zeytinbağı adlı butik otelde dostlarını ağırlayarak Tuncel Kurtiz ve Dostları adlı bir program yapmıştır. Aynı yıl BBC’nin Hayat (Life) belgeselini seslendirmiştir.

Birçok ulusal ve uluslararası ödülünün yanı sıra, Ekim 2011’de 48. Altın Portakal Film Festivali’nde Yaşam Boyu Onur Ödülü aldı.

Kurtiz, halen Muhteşem Yüzyıl dizisinde oynuyordu…

YILMAZ GÜNEY’İN DOSTU

tuncel-kurtizMarksist kimliğiyle bilinen ve “Komünizmden başka yol varmı?” diyen Kurtiz’in, siyasi fikirleri, üniversite yıllarında netleşti. Hayata hep toplumcu ve paylaşımcı pencereden bakan Tuncel Kurtiz, iş hayatına İETT’de elektrik bölümünde çalışarak başladı.

1959 yılında Dormen Tiyatrosu’nda tiyatroculuğa başlayan sanatçı, sinemaya üniversite yıllarında tanıştığı Yılmaz Güney’in teşvikiyle girdi. Yeşilçam’ın altın dönemini yaşadığı 60’lı yıllarda peş peşe onlarca filmde oynayan Kurtiz, 70’li yıllarda, sosyal içerikli filmlerde rol aldı. Adını her andığında, gözlerinin dolmasına neden olan yakın dostu Yılmaz Güney ile hep yan yanaydı. Orhan Kemal’in eserinden senaryolaştırdığı ve yapımcısı olduğu “Bereketli Topraklar Üzerinde” filmi yasak nedeniyle kaçırıldığı yurtdışından 28 yıl sonra getirilip gösterime girebildi.

12 Eylül 1980 darbesi sonrasında Yılmaz Güney’in ölümüylememleketine küsüp yurtdışında yaşamaya başladı. İsveç, ABD ve Almanya’da tiyatro kariyerini başarıyla sürdüren, yabancı tiyatro ve sinema projelerinde yer alarak yeteneğini ispatlayan sanatçı Türkiye’ye 90’larda tekrar döndü. Yeşilçam’ın eski solcusu olarak bilinen yapımcı, yönetmen ve oyuncularıyla ilişkilerini sürdürdü.

ŞEHİRDEN KÖYE GÖÇTÜ

Şehir hayatını bırakıp kendine memleket bellediği Kaz Dağları eteklerindeki Çamlıbel Köyü’ne yerleşen aktör, burada ayrı bir sanat çekim merkezi oluşturdu.

Beşiktaş Ramon’u borsaya bildirdi

Beşiktaş sol bekini Brezilya’da buldu…

Beşiktaş, Brezilya Ligi ekibi Flamengo’da kiralık olarak oynayan Corinthians’ın sol beki Ramon’u 1 yıllığına kiralamak için görüşmelere başlandığını borsaya bildirdi.

besiktaşSiyah-beyazlı kulüpten Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada şöyle denildi:

“Corinthians kulübünün oyuncusu Ramon de Moraes Motta’nın kiralanmasına ilişkin olarak kulübü ve kendisi ile görüşmelere başlanmıştır.”

25 yaşındaki futbolcunun bu akşam veya yarın İstanbul’a gelerek resmi sözleşmeyi imzalaması bekleniyor.

Telefonla sigorta vurgunu

Bankaların tüketici kredisi verirken zorunlu tuttuğu ‘hayat ya da ferdi kaza sigortası’ndan bıkan vatandaşın peşine şimdi de 0850’li hatlardan arayan şirketler düştü.

 

 

Son bir yıldır 850’li hatlardan ferdi kaza sigortası yapmak için arayan şirketler türemeye başladı. Bu tür şirketler bankalardan edindikleri listelerle önce kişileri arıyor. Vatandaş sigorta yapmayı kabul ettiğinde de işkence başlıyor.

 

 

MÜŞTERİYİ PİŞMAN EDİYORLAR

 

 

sigortaŞirket, ‘kümesteki müşteriyi’ telefonla sürekli arıyor. Yeni ürünlerini pazarlamak için yıldırma taktiği uyguluyor. Buna diğer sigorta şirketleri de katılıyor. Üstelik, telefonla anlatılan teminatlarla poliçedekiler birbirini tutmuyor. Bunu fark eden vatandaş, sigortadan vazgeçmek isterse 900 lira ceza kesiliyor. 850’li numaralı bir şirketten sigorta yaptıran Mehmet Tereci, bu tür olayların son örneklerinden. Sıkıntısını Başbakanlık‘a da ileten Tereci, “Şirketler, beni sürekli 850’li hatlardan arayarak, ferdi kaza sigortası için 299 lira ödemem gerektiğini söylüyor. Bunu ödemeyeceğimi ve sigortayı keseceğimi söylediğimde de bu kez 900 TL cayma parası istiyorlar. Her ay 10 kere arayıp adeta tehdit ediyorlar” diyor. Arayanların hepsinin aynı firma olmadığını söyleyen Tereci, “Psikolojim bozuldu” dedi.

 

 

LİSTEYİ BANKALAR VERİYOR

 

Sigorta acenteleri derneği TÜSİAR’ın kurucu Başkanı Neşe Demirağ da, buna benzer yöntemlerle vatandaşların dolandırıldığını söyledi. Bu tür 850’li numaraların güvenilir olmadığını belirten Demirağ, “Bu şirketlerin birçoğunun arkasında bankalar olabilir. Daha önce kendileri sigorta satıyordu. Şikâyetler ayyuka çıkınca devreye bunları soktular. Sigortası olan ya da hesabı olan kişilerin bilgilerini de bu şirketlere aktardılar” diye konuştu.

 

 

HAZİNE‘YE ŞİKâYET GİTTİ

Demirağ, onayları olmadan poliçe gönderilen ya da poliçe gönderilmeden hesaplarından para çekilen binlerce insan olduğunu belirterek “Biz 4 yıldır Hazine’ye tüketici şikâyetlerini götürmekten yıldık. Bu sorun daha da büyüyecek” dedi. Sektörde cezaların caydırıcı olmadığını da vurgulayan Demirağ, şöyle konuştu: “Biz ihbar ediyoruz. Büyük bankalara bile ya ceza vermiyorlar ya da 20 bin TL gibi çerez parası kesiyorlar. Yani yaptırımlar yetersiz

PSG’den Türkiye’ye geliyor

Bursaspor’un, Malili yıldız futbolcu Mohamed Lamine  Sissoko Gillan‘ı transfer etmek için girişim başlattığı öğrenildi.
Sissoko’nun Türkiye’deki yetkili menajeri Çağlar Meker, AA muhabirine  yaptığı açıklamada, Malili futbolcunun transferiyle ilgili Bursaspor Genel  Menajeri Ayhan Barışıcı ile görüştüklerini söyledi.
bursasporDaum’un da Sissoko’nun transfer edilmesini istediği yönünde bilgileri  olduğunu ifade eden Meker, “Sissoko’nun kariyeri tartışılmaz. Valencia,  Liverpool, Juventus, Paris  Saint Germen ve Fiorentina’da forma giydi. Biz  menajer arkadaşım Orhan Kocamaz ile birlikte böylesine önemli bir yıldızı  Bursaspor’a kazandırmak istiyoruz” dedi.
Sissoko’nun bonservis sorunu bulunmadığını dile getiren Meker,  “Bursaspor ile görüştük. Sissoko da teklife sıcak bakıyor. Sissoko şu an  Fransa’da. Anlaşma sağlanırsa hemen Bursa’ya gelebilir” değerlendirmesinde  bulundu.

Sonbaharın ilk karı yağdı

Erzincan‘da yüksek kesimlere mevsimin ilk karı yağdı. Üzümlü ilçesinde dün akşam saatlerinde etkisini gösteren yağışlı karhava, ilçenin kuzeyinde yer alan 3 bin 549 metre yüksekliğindeki Keşiş Dağı‘nın bazı bölümlerinde kara dönüştü. İlçe merkezinden rahatlıkla görülebilen Keşiş Dağı’nın karlı zirvesi, güzel görüntüler ortaya çıkardı.

Kıdem tazminatında son nokta

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatıyla ilgili düzenlemeye ilişkin, “Bizim bu konuda dediğimiz gayet açık, fon dediğimiz şey, tazminattan vazgeçme değil ki. Fon dediğimiz şey, 12 ay zorunluluğu kaldırıp, aylık çalışma zorunluluğu getirmek. Yani bir ay çalışanın da tazminatını alabilmesi ve güvenceli bireysel hesabına aylık tazminatının yatması” dedi.

Çelik, DİSK Genel Başkanı Kani Beko ve beraberindeki heyeti kabul etti. Heyetin taleplerini dinleyen Çelik, Bakanlıklarının sosyal tarafların görüşlerine her zaman açık olduğunu belirterek, “Keşke bütün sorunlarımızı masa etrafında konuşabilsek ve birinci ağızdan konular hakkında bilgi sahibi olduktan sonra üzerinde çalışmalar yapıp, netice noktasında uzlaşmazlıklar varsa o zaman tenkitlerin gün yüzüne çıkması çok daha doğru olur inancı içerisindeyim” diye konuştu.

emeklilikBölgesel asgari ücretin hiçbir zaman gündemlerinde olmadığını vurgulayan Bakan Çelik, Bakanlığın gündeminde olmayan konunun bir konfederasyon tarafından dillendirilmesinin ise diyalogsuzluğun neticesi olduğunu belirtti.

İŞÇİYE BAŞKA PATRONA BAŞKA KONUŞAN BİR YAPIMIZ YOK’
Kıdem tazminatı konusuna da vurgu yapan Çelik, “Kıdem tazminatına dokundurmam” şeklindeki açıklamaları eleştirdi.

Kıdem tazminatı devam etsin, işçiler de tazminat almamaya devam etsinler” görüşünü her konfederasyon toplantısında dile getirdiğini belirten Çelik, şöyle konuştu:

“Bunu ben açık söylüyorum işçiye başka, patrona  başka konuşan bir yapımız yok. Türkiye’de kıdem tazminatı sisteminde düzenleme yapılacağı 30-40 yıl önce söylenmiş. Bunlar konuşulmuş, işsizlik ödemeleri gibi bazı konular işçi lehine çözülmüş ama kıdem tazminatı konusu gele gele öyle bir noktaya gelmiş ki bugün yüzde 8-9 çalışanın yararlanabildiği bir noktaya gelmiş. Bazı güçlü firmaların, özel sektörün ve kamunun dışında kıdem tazminatı ile ilgili çok ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Emeğin hakkı diye ifade ettiğimiz bu tazminatı, işçinin alamaması durumları hakikaten bizi yormaktadır.

FON DEDİĞİMİZ TAZMİNATTAN VAZGEÇME DEĞİL
Yargının önünde ciddi dosya birikimi var. Bizim bu konuda dediğimiz gayet açık, fon dediğimiz şey, tazminattan vazgeçme değil ki. Fon dediğimiz şey, 12 ay zorunluluğu kaldırıp, aylık çalışma zorunluluğu getirmek. Yani bir ay çalışanın da tazminatını alabilmesi ve güvenceli bireysel hesabına aylık tazminatının yatması. Böylece bütün çalışanların bir ayda çalışsa, part time da çalışsa, 3 ayda çalışsa tazminat hakkının zayi olmamasını hedeflediğimiz bir düşünce. Aslında buna işverenlerin karşı çıkması gerekiyor ki yavaş yavaş konuyu anlayan işverenlerimizin sesi daha çok yükselmeye başladı. Bu uygulamanın işverenlerin aleyhine bir uygulama olduğu şeklinde tepkiler gelmeye başladı.”

TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİ
Toplu İş İlişkileri Yasası ve baraj konusuna da değinen Çelik, yasanın, Türk-İş, Hak-İş, DİSK, TİSK ve belli dönemlerde de TOBB’un katılımıyla hazırlandığını anımsattı.

Yasanın 3-4 maddesinde yoğun tartışma yaşandığına dikkati çeken Çelik, daha önce yüzde 10 olan barajı 4 yıllık bir dönem için yüzde 1’e çekebildiklerini anlattı.

Barajın yüksekten aşağı doğru gitmesi gerektiğini ancak tersi bir durumun ortaya çıktığını bildiren Çelik, herkesin düşüncesinin farklı olmasına karşın, yasanın yürürlüğe girmesi adına bir uzlaşı sağlandığını belirtti.

Yüzde 1 barajla 4 yıllık bir süre kazındıklarını vurgulayan Çelik, bu süre zarfında değerlendirmeleri sürdürme düşüncesinde olduklarını kaydetti.

ALT İŞVEREN DÜZENİ
Bakan Çelik, taşeron işçilik ve tazminatlar konusunda da kapsamlı bir düzenleme içerisinde olduklarını bildirdi. Bu konu üzerinde 15 Eylül’den itibaren çalışacaklarını ifade eden Çelik,  şunları söyledi:

“Ekim ayında da bunu Meclis’e göndermeyi düşünüyoruz. Sosyal taraflarla bir kez daha değerlendirip yeni katkıları alıp o çerçevede Meclis’e sevk etmeyi uygun buluyoruz. Özellikle ihalelerin bir yıllık sürelerle yapılması, 11 ay süreyle çalıştırılması, tazminattan yoksun bırakılması, çalışma saatleri gibi birçok problemler var. Bunları çözecek 3-5 yıllık kamuda ihaleleri öne çıkaracak, örgütlenme imkanlarını da sağlayacak bir alt işveren düzenlemesini ekim ayı, kasım ayı ile sonuçlandırma kararlılığı içerisindeyiz.”

İş kazalarıyla ilgili Türkiye’nin dünyada üçüncü olduğu yönünde sürekli açıklamalar yapıldığını belirten Çelik, “Bilemiyorum kim Bangladeş’teki iş kazalarını ölçtü, kim Çin’dekileri ölçtü veya nasıl ölçtü Türkiye üçüncü, bu furyayı kim estiriyor onu da bilemiyorum. Türkiye son 10 yıl içerisinde iş kazalarında yüzde 100 azaltma gerçekleştirmiştir ama Avrupa’nın iki katı iş kazalarıyla karşı karşıyayız” ifadesini kullandı.

‘ILO NORMLARINDA BİR SENDİKA YASASI ÖNERİYORUZ’
Kani Beko da Toplu İş İlişkileri Yasası ve baraj konusunda eleştirilerde bulundu. ILO normlarında bir sendika yasası önerdiklerini belirten Beko, “Türkiye’de sendikalaşma yüzde 8,8’e kadar indi” dedi.

4857 Sayılı İş Kanunu ile Türkiye’de 2 milyona yakın taşeron işçi olduğunu savunan Beko, bu işçilerin taşeronluktan kurtarılarak, 4/B gibi kadroya alınması gerektiğini söyledi.

Kıdem tazminatının kaldırılması konusunda işçilerin tedirgin olduğunu, işçilerin bununla ilgili düzenleme istemediklerini de dile getiren Beko, grev hakkının da kayıtsız şartsız tanınması gerektiğini ifade etti.

İzmir Büyükşehir Belediyesine ait şirketlerde yaptıkları toplu sözleşme görüşmelerine de değinen Beko, görüşmelere ilişkin Yüksek Hakem Kurulunun verdiği karara tepki gösterdi.

Görüşme sonunda açıklamada bulunan Beko, Bakan Çelik’e taleplerini içeren iki farklı dosya sunduklarını söyledi. AA

UEFA’dan Trabzonspor’a kötü haber

Trabzonspor, Kiki Musampa’nın FIFA’dan kazandığı tazminatı ödemeyince UEFA denetimine girdi. Kulüp, 30 Eylül’e kadar 900 bin Euro’yu ödemezse, Trabzonspor mali açıdan denetim geçirecek. Tehlike ise, Beşiktaş gibi mali kriterlere uymadığı gerekçesiyle UEFA’dan men cezası gelme ihtimali… Nuri Albayrak başkanlığı döneminde transfer ettiği Musampa’ya 500 bin Euro para cezası kesilmişti. Futbolcu bu karara itiraz ederek FIFA’ya gitti. Davanın sonucunda Trabzonspor’un 1 milyon 300 bin Euro tazminat ödemesine karar verildi.

 

 

trabzonspor400 bin Euro ödenen Musampa kalan miktar için Trabzonspor’un taksitlendirme önerisini kabul etmedi. TFF, Trabzonspor’u konuyla ilgili UEFA denetimine girecekleri konusunda uyardı. Yine de ödeme yapılmayınca UEFA inceleme başlattı. Şimdi Trabzonspor, 30 Eylül’e kadar Musampa’ya ödeme yapmazsa “mali kriterlere uymadığı” gerekçesiyle Beşiktaş’a verilen ceza benzeri bir cezayla karşı karşıya kalacak.

(Sabah)

Suriye Türkiye”yi tehdit etti

Suriye ’nin üst düzey diplomatlarından, Dışişleri Bakan Yardımcısı Faisal al-Makdad, Türkiye ’nin de vurulabileceği konusunda uyarıda bulundu.

suriyeWall Street Journal’ın Şam’da bulunan muhabiri Sam Dagher’ın imzasıyla yer alan haberde, Makdad’ın uyarılarına yer veriliyor. “Amerikalı yetkililerin akılcı davranacağını, adaletin sesini dinleyerek, provakatif hareketlerde bulunmayacakları umuyoruz” diyen Makdad, uzlaşma konusunda tekrar tekrar çağrı yapsa da, Amerika ’nın Suriye’ye yapacağı bir saldırının olası etkileri konusunda da uyarıda bulundu. Şam’ın böyle bir durumda yalnız İsrail ’e karşı saldırıda bulunmayacağını belirten Makdad, Amerika liderliğinde bir operasyona dâhil olmaları halinde Suriye’nin, komşuları Ürdün ve Türkiye’ye de karşı saldırıda bulunabileceğinin altını çizdi.

Sözlerine devam eden Makdad, “Savaş başlarsa, kimse olacakları kontrol edemez. Suriye’ye yönelik herhangi bir saldırının Suriye ve çevresinde kesinlikle kaos yaratacağını düşünüyoruz” diye konuştu. (Radikal)