Kategori arşivi: Manşet

Allah”ım sen mubarek ramazan ayın yüzü hürmetine Türkmenleri koru

Mubarek ramazan ayı geldi ve Suriye”de Türkmen gardaşlarımız hala esad denen caninin zülmün”de hergün bombolanan Türkmen bölgeleri, Şehit düşen Türkmen gardaşlarımız (ALLAH)”ım şu razaman mubarek ayın yüzü suyu hürmetine sen gardaşlarımıza yardım et Dualarımız onlar için  zalim zülmün”den sen kurtarırsın, Gökyüzüne kalkan ellerin hürmetine onlar için akan gözyaşların hürmetine onları koru yarabbi Kainatın tek sahibi sensin biz kulların sadece sana secde eder sana  tapar senden yardım dileriz, (ALLAHIM)…. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) hürmetine sen onları koru yarabbi….allahim

Akp ve tayip değil ülke kaybetti

Ben akp yada tayip erdoğancı değildim ama bu seçim”den sonra şahsım adına konuşuyorum sonuna kadar Recep Tayip Erdoğancıyım  Paralelci şerefsizler şimdi zevk”den 4 köşeymiş dolar 2/80 oldu HDP denen soysuzları meclise sokdular, CHP denen göt parti seviniyor AKP hükümeti yıkıldı? MHP sözde seçim”den gelip geldi nah geldi? AKP kaybetmedi TÜRKİYE kaybeti dolar alıp başını gitti koalisyon hükümeti kurulsa ne olcak zamanın”da kurulmuşdu Türkiyenin hali belliydi Pelsilvanya”daki amerikan Köpeği Fetoş denen Göt nasıl seviniyor ALLAH bilir ama vazla sevinmesinler ilahi adalet tecelli edecekdir..

 

tayip-erdoğan

 

 

Akşam tv yorumcularını dinliyorum ne kadar Tayip düşmanı varmış? hepsi birden yükleniyolar adamın üstüne akp kaybetti sözleri yok varsa yoksa tayip kaybetti tayip kaybetti Analarını tayip erdoğanmı sikdi bunların acaba? onu bunu bilmem ama kaybeden TÜRKİYE oldu sabah olmadan dolar aldı başını gitti ekonomi ne olcak milletin hali ne olcak diyen yok varsa yoksa erdoğan yıkıldı şimdi halk mutlumu oldu sizce ufak esnaf mutlumu oldu? hayır, 3/4 ay böyle gidecek bakacak halk ekonomi duman gibi erken seçim olcak bakacak”ki şimdiki havlayanlar”dan bir bok olmuyor, gene AKP gelcek başka yolu yok…

Türkmenmi terörist?

Şimdi anlatacaklarım bire bir şahsem kendim yaşadım ve kendim gördüm Türmen kardeşlerimi biz 3 arkadaş bayırcukda yaşayan Türkmen kardeşlerimizi ziyaret etmeye gittik gittik anadolu”dan 3 yiğitle Ben hakan kırşehirli Behçet nevşehirli Yener yozgatlı boşuna dememişler Yiğit anadoludan çıkar neyse konumuza bakalım aslında bunları hiç yazmıcakdım ama Devlet bahçelinin sözde Milliyetci bahçeli ordaki Gardaşlarımızın nasıl vatan sevdalısı olduklarını görse sözlerin”den utanırdır, harde….

 

 

Nevşehir”den hataya yola çıkdık tabi içimiz”de korku yokmuydu Tabiki vardı sonuçta herkes can taşıyor, hataya indik bizi Sultanabdülhamit Han Tugay komutanı Ömer Abdullah karşıladı sağolsun gecenin 1 de ordan doğru Yayladağına gittik saat bayağı ilerlemişdi, Yayladağına indik eve geçecez sanki karşılama töreni hazırlamışlar gibi Esad askerleri ile Türkmen gardaşlarımız, Türkmen dağı”da çatışmaya girmişlerdi, ve bunu biz bir film gibi izliyorduk, eee bir den böyle bişey görünce tabi insan ürküyor, yalan yok ama gece saat 3 ile 4 arası biz suriye geçmeye karar verdik, yanımızda Ömer abdullah ben behçet ve yener ile yola çıkdık tabi uzun bir süre yol yürüdük ve giderken tabi sohbet edip gidiyoruz sabahın ışıkları doğacakdı nerdeyse, biz sınırı geçtik ilk adımı attık ve dedi Ömer komutan gardaşlar suriye”ye hoşgeldiniz yanlız dikkatimi bişey çekti bizim Mehmetcimiz ile Türkmen gardaşlarımızın arası sadece 400 metre felan var yada yok dedim bu ne Ömer komutan hafif gülümsedi…

 

 

 

Bizi burda ufak bir barakada Türk askerine zarar gelmesin diye gece gündüz nöbet tutuyoruz, dedim bizim askere kim cesaret edebilir, Araplar, İşid neler neler, dedim neyse Günün ilk ışığı doğmuşdu, sağuk bir hava ve biz barakaya girdiğimiz”de Türkmen askerler uykulu bir vaziyet”de bizi karşıladılar, güler yüzle o an içime sıcaklık geldi Türkiye”den geldiğini duyunca sarılmaları sanki kardeşine sarılır gibi ordan sabah kahvemizi içdik araba ile Ömer abdullahın köyüne gittik ama giderken yoldan bakıyoruz çadırlar”da yaşayan o insanlar, yoklu için”de mücadele ediyolar, biz karargaha doğru gidiyoruz ben bir yandan etrafa bakıyorum okadar güzel yerki bayırbucak anlatamam sizlere görmeniz gerekir, merdivenleri tek tek çıkıyoruz ve kapıya geldik Türkmen gardaşlarımız cepheden gelmiş yorgun uyuyorlardır,  ben etrafa bakarıyordum ama hiç başımı kaldırıp yukarı bakmadım, ve kafamı kaldırdım birde ne göreyim Kocaman bir TÜRK BAYRAĞI AYYILDIZ öyle bir tuaf oldum”ki dedim bunun ne işi var tek bir cevap aldım ve Gözlerim doldu Gardaş biz bu bayrak uğruna ÖLÜRÜZ Biz Osmanlı Torunları TÜRKÜZ….

 

osmanlı-turası

 

 

O an orda ölsem”de gam yemezdim çünkü AY YILDIZ Bayrağımız uğruna ölümü göz alan böyel sevdalı kişiler ile Şehit düşmek Şerefdir, diceksiniz neden yazdın bu yazıyı MHP GENEL BAŞKANI DEVLET BAHÇELİYE Sitem olsun diye o insanlar”daki vatan sevgisinin yarısı bile bizde yok ve o Kahraman vatan severlere Terörist yakışdırması yapmak Mahşere”de hesabını veremiyeceğin bir günah olcakdır, Bahçeli onlar bizim soydaşımız onlar bizim Gardaşımız bir Türk zorda olcak ve sen rahat rahat gezeceksin öylemi yok öyle bir dava arkadaş hiç bir TÜRK terörist kelimesini haketmiyor…..

 

 

 

NOT: Korkum yok “Cc ALLAH” hamd olsun unutmayalım TÜRK“ün TÜRK“den başka dostu yok Gardaşlarımız zorda iken bizim keyfi sefa ile yaşarsak bu bizim ayıbımızdır…. milliyetcilik vatan severlik siyaset meydanın”da boş boş konuşma ile olmuyor, “Cc ALLAH” TÜRK”Ü HER DAİM KORUSUN Burdan tüm TÜRKMEN gardaşlarıma selamlar olsun maddi yardımlar”da bulunamıyorsanız dahi “DUA” edin….

Bayırbucak türkmenleri

Muhakkak Türkiye ve Türk milletide Türkmenleri seviyor ve Türkmenlerde Türkiye’yi ve Türk milletini çok seviyor…Sevgi ve bağlılık hissi çok güzel bir şeydir ama görüldüğü gibi kefi gelmiyor kefi gelseydi Türkmenler daha iyi durumda olurlardı.Bu günlerde Bayırbucağın ve Bayırbucak Türkmenlerinin adı sık sık siyasilerin ağzından duyulduğu için ve bende bir Bayırbucaklı olduğum için Bayırbucak ve Bayırbucak Türkmenleri hakkında kısaca yazmak istiyorum.Bayırbucak Suriye’nin Kuzey Batı köşesinde dağlık bir Türkmen bölgesidir.

 

 

 

 

bayırbucakBatıda Akdeniz Doğuda Kürd ve Sahyun dağları bulunmaktadır. Kuzeyde Türkiye’nin Yayladağı ilçesine bağlı dağlarla sınırlı iken Cunupta ( Güneyde ) Lazkiye şehrine kadar uzanmaktadır. Bayırbucaklı Türkmenler Anadolu Türkmenlerinin devamı ve uzantısıdırlar ruhan bedenen ve fikren Türkiye’ye sıkı bağlıdırlar bundan dolayıda Türkiye‘den beklentileri istekleri çoktur.Beklentileri istekleri çok olan kimseleri razı etmek çok zor olduğu gibi bu kimseler daha kolay hayal kırıklığına uğrarlar.

 

 

 

 

 

Gerçektende Bayırbucak Türkmenleri Türkiye’den beklerdiklerini bulamadılar istediklerini alamadılar ve büyük bir hayal kırıklığına uğradılar. Bayırbucak Suriye’de çok muhim bir yer işgal ettiği gibi Türkmenlerin en hür ve en serbest yaşadığı bin senelik bir Türkmen yurdudur . ( Bayırbucağın öneminden dolayı yazmaya devam etmemiz lazım ve Bayırbucak Türkmenleriyle ilgili meseleleri daha uzunca ele almalı ve her meseleye çare bulmalı. Aslında Türkmenlerin Türkiye’den elde edemiyecekleri hiç birşey yok ama yeterki istemesini bilsinler.Maalesef kahbahatın çoğu Türkmenlerdedir çünkü dağınıklar birleşemiyorlar toplu halde Türkiye’den istemesini bilmiyorlar ve büyük açık ve sebit hedefleride yoktur çünkü şimdiye kadar Türkmenlerle ilgilenen olmadı kimse Türkmenleri yetiştirmedi 

Dr Şükrü Eminağa

SURİYE’DE TÜRK VARLIĞI- SURİYE TÜRKLERİ

Bir konun ilgi odağı olunmadığı, kulakların tıkanılması o konun gerçekliğinin olmadığı manasında değildir.
Sadece işimize yaramadığı manasında mıdır?
Diğeri ise daha kötü; hak ve hakk’ı görmemek..
Suriye’de gelişen olaylara müdahil olma hakk’tır, Suriye’nin kuzeyindeki Türkmen varlığını sahiplenmek ise hakkımızdır..
Türkiye Suriye’nin kuzeyinde ki Türkmen varlığını sahiplenmesi ve koruma altına alması OĞUZ İTTİHADI’NIN anahtarıdır.
Çevirmez ise pas tutacak, ters yöne çevirise kıracaktır..
Tarihi inanarak yad etmeyenler, tarihiyle yaşamayanlar anlayamazlar..

 

 

 

 

SURİYE’DE TÜRK VARLIĞI- SURİYE TÜRKLERİ
türkmen-tAnkara Antlaşmasına kadar olan dönem..
Buraya kadar gelen sürecin başlangıcı klasik lise İslam tarihi bilgisi ile başlar;
Harun Reşid’in Türk eşinden olan çocukları Halife Memun ve kardeşi Halife Mutasım döneminde Türklere önem vermesiyle onlara Bizans sınırına yakın özel şehir kurması..
Çok klasik ve basit bir bilgi Suriye’nin kuzeyinde Türkmen varlığının temelini lise okuyan her vatandaş biliyor demek.

 

 

 

 

Tarihi sürecin devamını bilmeyenler, amirinden memuruna bu vatandaşlar için Türkmen varlığı son bulmuştur..
Daha sonra Mısır valisi Bayıkbak Beğ’in oğlu Tolun Ahmet valilik kesmez diyerek Tolunoğulları adında devlet kurar ve sınırdaki Hama, Halep şehirlerini feth eder.. sonrası yıkılır..
Abbasiler’in Şam valiliğine atadığı Muhammet Toğuç Beğ’i de valilik kesmez İhşidler diye başka bir devlet kurar ve Halep bölgesine hakim olur..

 

 

 

 

 

Selçuklu mührünü vurmadan önce Türkmenler bölgeyi nasıl nakşedeceklerini hazırlanırken,
Yeşilçam’da ki Battal Gazi’nin dönemleri olacak üç aşağı-beş yukarı, ilk olarak Hanoğlu Harun emrindeki Türkmen kuvvetleri Halep bölgesine gelmişlerdir.

 

 

 
Sultan Alparslan’ın Beğlerinden Afşin Beğ Türkmen Dağında bir kaç istihbarat ve stratejik analizlerinden sonra 1071’de Sultan Alparslan Halep’e girmiş ve Suriye’de at oynatmıştır.
Sultan Alparslan Selçuklu adına Atsız Beğ’i bölgede tek yetkili yaparak sırtını sıvazlayıp Allah’a emanet etmiş.
Atsız Beğ, karı ismiyle devlet mi olurmuş diyerek Fatımi Devletinin hakimiyetine son verir.. Kudüs, Şam, Remle, Trablusşam, Akka, Sayda, Humus ve Sur şehirlerini alarak Selçuklu Devleti adına Suriye Selçuklu Emirliğini kurar..
Selçuklu Beğlerinden Tutuş’un oğlu Rıdvan, Halep daha mübarek deyip başkent yapmış devletin adını da Halep Selçuklu Emirliği olarak değiştirmiştir.

 

 

 

 

Bu arada Türkmenler aşağıda toy var deyip oba oba Suriye’nin kuzeyinde arsalara imar ayarı vermekteler..
Haçlılara karşı mücadele içerisinde olan Başbuğ’dur kendisi Selahaddin Eyyubi bölgede hükmünü layıkıyla yerine getirdikten sonra Moğolları dize getiren Sultan Baybars coğrafyaya raconu koymuş 40 bin çadırlık Türkmen topluluğunu Halep civarına yerleştirmiştir..

 

 

 
Toplu çadır kurasından Bozoklu Türkmenlerden Bayat, Afşar, Beğdili ve Döğer boyuna mensup oymaklar Halep‘ten Şam bölgesine kadar uzanırken,
Üç oklardan ise Yüreğir, Yıva, Kınık, Bayındır, Salur ve Eymür boylarına bağlı oymaklar da Türkmen Dağı, Lazkiye ve Trablusşam ile çevresine yerleşmişlerdir..
Başbuğ Timur Suriye’ye girerek peygamber torunlarına yamuk yapan Yezid’in mezarını abdesthaneye çevirip askerlerine küçük abdestlerini günde beş defa yaptırmıştır. Geri dönerken de otoban geçiş ücretlerini kaldırıp Kuzey Suriye‘ye olan Türkmen göçleri ve iskanı devam etirmiştir..
Osmanlı İmparatorluğunu Halep kesmemiş yarın ne olur olmaz deyü Yavuz Sultan Selim tüm Suriye’yi Devlet-i Aliyenin tapusuna kayıt ettirmiş.

 

 

 

 

 

Osmanlıların Suriye‘yi fethiyle birlikte Türkmenlerin Suriye‘ye yerleşmeleri daha kolay olmuştur.
İkinci toplu çadır kurasında Halep Türkmenleri arasında Beğ-Dili, Bayat, İnallu, Köpeklü-Avşarı, Gündüzlü-Avşarı, Harbendelü, Acurlu, Bahadırlu, Hacılu, Karkın, Kızık, Peçenek, Kınık, Döğer, Eymür, Alayuntlu, Kara-Koyunlu ve Büğdüz gibi oymaklar geçiş yapmıştır.

 
1918 yılına kadar olan dönem içerisinde Halep vilayeti nüfus bakımından adeta bir Türk vilayeti durumunda olmuştur. Maraş, Gaziantep, İskenderun, Antakya, Urfa ve Rakka, Halep vilayetinin sancaklarıydı.
Buraya kadar olan süreç Suriye’nin Kuzeyinde Türk-İslam mührünün vuruluşunun betimlenmesidir.

 

 

 
Sonrası..
İşte o efsunlu Fransız ihtilali ve sihirli “milliyetçiliği” ile gelişen olaylar neticesinde misyonerlerin çalışması, önde gelen yerli Arap bedevilerin çocuklarının tam burslu misyoner okullarında eğitimini tamamlamasıyla bölgede İngiliz ve Fransızların desteği ile Osmanlı Devletine, yerel halk Türkmen’e karşı ayrılık tohumları ekmeye başlanmıştır..
Bu süreçte Faysal, işgal sırasında hiçbir şehirde Türklere karşı yapmadığı sert müdahaleleri Halep‘te yapmıştır.
Bu müdahale ile Halep‘te bulunan seçkin bazı ailelerin Türklerle olan yakın akrabalıkları ve bölgede çok sayıda Türk nüfusun olması nedeniyle bunların

 

 

 
Türkiye‘den bekledikleri umutları söndürmeye çalışmıştır.
Ancak bu sırada asıl tehlike Türklerden değil, işbirliği yaptığı İngiliz ve Fransızlardan gelmiştir.
Artık İngilizler ve Fransızlar savaş sırasında aralarında yaptıkları gizli anlaşmalara göre Suriye‘yi işgal etmişlerdi..
Her ne kadar bölgede Faysal yönetiminde Suriye Krallığı kurulmuşsa da bunun da uzun ömürlü olmayacağını Suriyeliler anlamışdılar.

 

 

 

 
Bu sefer de işgal kuvvetlerine karşı Türklerle işbirliği yollarını aramaya başladılar…
Bundan sonrasının özeti Araplar Türklerden destek almak için Suriye Türkmenleri ilke irtibata geçip Fransız işgaline karşı Arap birlikleri organize etmesi için Türk komutan isteklerini belirtirler.

 

 

 
Suriye’de doğan ve Türk olan Kurmay Albay Yahya Hayati Bey tam Anadolu’da Milli Mücadelenin başladığı dönemlerde, Suriye‘nin ileri gelenlerine Türkiye‘nin yenilmesi halinde Suriye‘nin de tam olarak işgal edileceğini anlatmış ve gerçek durumu idrak eden Suriyeliler Türklerle ortak hareket etme kararı alırlar..
Bir taraftan Anadolu’da Kuvay-ı Milliye’nin saldırıları diğer tarafta Suriyeliler ve Türkmenlerin saldırılarından sıkışan küffar Fransızların özellikle Türk-İslam izlerinin olduğu Halep ve Lazkiye (Bayır-Bucak) katliam sahası olmuştur..

 

 

 

 

Bu mücadelenin etkili olabilmesi için Halep ve çevresindeki Türkmenler Anadolu hareketini örnek alarak, Kuvay-ı Milliye’ye benzeri Halep merkez olmak üzere Suriye-Filistin Müdafa-i Kuvay-ıı Osmaniye Heyeti kurmuşlardır.
Suriye‘deki Türkler tarafından kurulan bu milli teşkilat kısa sürede Suriye‘nin diğer kısımlarındaki Türkmenleri katılımı ile genişlemiştir. Teşkilat Halep‘ten başka Şam, Lazkiye, Humus, Beyrut, Amman, Kuneytra, Hama ve Trablusşam gibi şehirlerde de Şubeler açarak faaliyetlerde bulunmuştur.
Bu gelişmelerin önemli ve işlevsel kısmı bu teşkilatlar Türkiye‘deki Milli Mücadele hareketine büyük katkıda bulunmuş olmalarıdır.

 

 

 
Ne zamanki Fransızlar, Anadolu’ya yönelik askeri faaliyetlerini arttırınca Kuzey Suriye‘deki Kuvayı Milliyeciler hemen askeri harekete geçip, Fransızlara ağır kayıplar verdirerek Anadolu‘ya ilerlemelerine engel olmuşlardır.
Mecburi olarak Fransızlar kuvvetlerinin büyük çoğunluğunu Kuzey Suriye‘de bulundurmak zorunda kalmışlardır.
Halep‘teki Türkmenler, Türkiye’nin güneyinde verilen mücadele için Türklerin direnişlerini para ve silah bakımından desteklemişlerdir. Buna karşılık Kuvay-ı Milliye, Fransızlara karşı direnen Arap ve Türkmenlere Türkiye‘den kuvvet sağlanmıştır.

 

 

 

 

 

Türkiye‘den sağlanan bu birliğin bayrağında Türkler ile Araplar arasındaki kardeşliğe işaret için bayrağın bir yüzünde Arap bayrağı diğer yüzünde ise Türk bayrağı vardı.
Ayrıca bayrağın bir yüzünde
“İnananlar kardeştir”, ikinci yüzünde ise
“Kardeşlerinizin arasını düzeltiniz” ayetleri işlenmişti..
Birlik Türk kuvveti olduğunu göstermesi için bir Türk bayrağı taşımaktaydı. Türkler ile Arapların birlikte hareketlerini sağlamak için Türkler ve Araplar arasındaki İslam kardeşliğini ön plana çıkarılmıştı.
Türklerin bölgede etkili olduğunu gören Fransızlar, Arapların Türklere olan sempatisini yok etmek amacıyla bölgedeki bazı köylere yapılan eşkiyalık hareketlerini Türklerin üzerine atmaya çalışıyorlardı
Fransızlar Suriye‘yi işgalden sonra Araplara ve Türklere karşı Ermenileri desteklemişlerdir.
Ordu kuvvetlerine Ermenilerden oluşan çeteler almışlar ve Ermeniler de fırsattan istifade ederek, Kuzey Suriye‘de Fransızlarla birlikte Türklere karşı silah toplama bahanesiyle her türlü işkenceyi yapmışlardır.
Yani Türkler bir yanda bazı Araplarla diğer yandan Fransızlarla ve üçüncü olarak da Ermeniler‘le mücadeleye girmişlerdir.

 

 

 
Ankara Antlaşmasından sonra film kopmuştur..

1941 yılında Halep Türkleri ayaklanarak kaleye Türk bayrağı çekip, Türkiye‘ye katılma isteklerini açığa çıkarmışlardı..
Ve şimdi Halep’te tekrar sancak kalktı..
Ve hala duyarsızsan ya bu tarihten bi habersin, yada bu tarihi sindiremiyorsundur..

Türkiye Olmasaydı 1 Milyon Türkmen Şehit Olurdu

Eski Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Hafız, “Türkiye’nin yardımları olmasaydı otuz bin olan şehit sayımız şimdi belki bir milyona ulaşmıştı” dedi.

Eski Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Semir Hafız, Suriye’deki Türkmenler için yola çıkan tırların durdurularak sonrasında olaya ait olduğu belirtilen fotoğrafları yayınlanarak Türkiye‘yi teröre destek veren bir ülke olarak gösterilmek istendiğini belirtti.

‘MİT TIRLARININ DURDURULMASI İNSANLIK SUÇUDUR’

türkmenMİT tırlarına ait olduğu belirtilen fotoğrafları ve buna ilişkin haberleri AA muhabirine değerlendiren Hafız, “Türkiye, terör örgütü DAEŞ ile işbirliği içindeymiş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Asıl insanlık suçu, tırların durdurulması ve bunu suç olarak göstermektir. Bu Türkmenlere ölün demektedir” dedi.

Hafız, Türkmenleri, Türkiye’in Suriye’deki sağ kolu olarak nitelendirerek, “Türkmenler için yola çıkmış tırları durdurup daha sonra da olaya ilişkin fotoğrafların yayınlanmasındaki amaç, Türkiye’ye ihanettir, Türkiye’yi teröre destek veren ülke olarak göstermektir. Türkiye’nin Suriye’deki Türkmenleri koruması hakkıdır. Gönderilen yardımı durdurmak ve bunu DAEŞ ile ilişkilendirmek ise tamamen yanlıştır” diye konuştu.

‘TÜRKİYE OLMASAYDI ŞEHİT SAYISI 1 MİLYONA ULAŞIRDI’

Söz konusu tırların Suriye’deki Türkmen Dağı’na ulaşma hedefiyle yola çıktığının altını çizen Hafız, sözlerine şöyle devam etti:

“Suriye Türkmenleri, rejimin saldırılarına karşı kendilerini, Türkiye’nin yardımları sayesinde koruyabiliyor. Türkiye’nin yardımları olmasaydı otuz bin olan şehit sayımız şimdi belki bir milyona ulaşmıştı. Türkiye, Türkmenlere, her zaman gıda, ilaç ve insani yardım yolladı. Zaman zaman çeşitli yardımlar da yapıldı. Ancak hükümete yapılan darbe girişimi ve sonrasında yaşananlar nedeniyle Türkmenlere mühimmat konusunda yardımlar gecikti. Bunun acısını Saray’da, Acısu’da Türkmen gençlerini şehit vererek ödedik. Bu haberler ile hükümeti itham edenler, Esed rejiminin döktüğü kana ortak olmuştur.”

Sultan Abdülhamit Han Tugayı Komutanı Ömer Abdullah

Esed rejiminin 40 yıl boyunca Türkmenlere zulmettiğini ve çeşitli yollarla işkence ettiğini dile getiren Abdullah, “Biz Türkmenler ülkedeki olaylara katılmadık. Muhaberat ve Şebbihalar, Türkmen Dağı’nda her gün köylerimize baskınlar düzenledi. Sebepsiz yere genç ve yaşlılarımızı tutuklatıp işkence etti. Birçok Türkmen, rejimin işkencelerine maruz kaldığı için zorlu olarak muhalif grupların saflarına katıldı” diye konuştu.

 

ömer-abdullahÖmer Abdullah, Suriye ordusunun Türkmen Dağı’ndaki halkı göçe zorlamak için yerleşim yerlerine yoğun bir şekilde “varil ve vakum bombasıyla” saldırdığını belirterek, “Ordunun saldırılarından dolayı bölgedeki okul, hastane ve sağlık ocakları yerle bir oldu. Rejim elektrik trafolarına saldırdığı için bölgede elektrikler kesik. Telefonlar ise çalışmıyor. Dağda rejim güçlerinin denetiminde olan bölgede soydaşlarımızı, Esed güçlerinin elinden kurtarmak için yardıma ihtiyaç duymaktayız. Bu soydaşlarımızı, daha fazla zulüm ve işkenceye maruz kalmadan kurtarmamız lazım” dedi.

 

 

 

 


“1992’de Türkmen Dağında PKK’ya yer vermedik”

Türkmen Dağı’nda Şam yönetimi ve ona yardım eden İran, Irak Şiileri ile Hizbullah güçleriyle de savaştıklarını vurgulayan Abdullah, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

 

 

“PKK, 1992 yılında Türkmen Dağı‘na yerleşmek istedi. Büyüklerimiz bu durumu Türkiye ile paylaştığından, rejim bizi casuslukla suçladı. Esed, yüksek tahsil görmüş 640 Türkmeni tutukladı, bu kişilere 7 yıl boyunca çeşitli işkenceler yaptı. Okumuş kesimden kimileri ağır işkencelere maruz kaldı. Şam yönetimi Türkmenlerin cahil kalması için elinden geleni yaptı. Aslımıza ihanet etmediğimiz için rejimden görmediğimiz işkence, zulüm ve hakaret kalmadı.

Türkmen kardeşlerimize destek çıkalım

Utanmamız gerekiyor, TÜRK milleti olarak Kobani kadar olamadık Türkmen kardeşlerimize sahip çıkmıyoruz herkes kaçıyor, memleketin okadar ztürkmenngini var siyaset adamları sözde Milliyetci geçiniyolar, hani nerde Bizim milliyetciliğimiz? hani nerde? Türkün Türkden başka dostu yok bunu herkes biliyor değilmi? peki biz neden Türkmen kardeşlerimize destek çıkmıyoruz Bayır bucak da ırak da yoklukla savaşırken kendi Türkmen kardeşlerimiz biz evimiz”de keyif çayları içiyoruz..

 

 

 
Ama lafa geline herkes asıp kesiyor vs vs Utanmamız gerekir Kobani için günlerce canlı yayın yapan Tv kanalları ne zaman Yayladağına gidip de canlı yayın yaptınız? Telefon operatörleri her yere yardım topladınız neden Türkmen kardeşlerimiz için kampanya başlatmadınız? Ben kendim bizzat gidip gördüm öyle çok seviniyolar”ki Türkiye”de geldiğimizi duyunca öyle bir sarılmaları varki kardeşin sarılmıyor, bu şekilde sana çünkü onlarda TÜRK dinimiz bir soyumuz bir çünkü bir Osmanlı torunuyuz..

 

 

 

 

 

 
Ufak bir anımı paylaşakmak istiyorum bunu Önce CC ALLAH sonra gözlerim şahit oldu biz 3 arkadaş suriye”ye yani bayırbucuğa gitmek için yola çıkdık ve yayladağına gittik orda bizi karşıladı kardeşlerimiz ve daha sonra yola çıkdık uzun bir yürüşden sonra sınırı geçtik önce ufak bir baraka şeklin”de bir yere gittik hemen uzağın”da TÜRK Askerileri vardı orda kahraman Türkmen kardeşlerim Türk askerine zarar gelmesin diye gece gündüz nöbet tutttuklarını gördüm inanın gözlerim doldu öyle çok sahip çıkıyolar”ki tarifi imkansız daha sonra başka bir yere geçtik sabahın ilk ışıklarıydı biz uykusuz yorgun bir şekil”de yolumuza devam ettik ve bayır bucak Sultanabdulhamit Tugayi komutanı ömer ile birlikte diğer kardeşlerimizin yanına gittik ama öyle yorgun bitkindiki anlatamam cepheden gelen kardeşlerimiz yanyana yatıyolardı öyle bir manzara gördümkü ne yorgunluk kaldı ne korku başımı kaldırıp baktığım”da karşım da koskoca duvaru kaplayan bir AY YILDIZLI BAYRAĞIMIZ ve inanın orda belli etmedim ama gözlerim oldu sordum neden bu bayrak diye dedikleri tek teklime Hepmizin canı feda olsun AY YILDIZ BAYRAĞA uyan türkiye o insanlar yoklu ile savaşıyolar bizden destek bekliyor, peki ya biz ne yapıyoruz hiç bişey UTANMAMIZ gerekiyor haydi TÜRK MİLLETİ Kendi soydaşlarımıza destek olalım hep birlikte yanların”da olduğumuz gösterelim…