Takvim’in Başbuğ haberi asparagas mı?

Takvim’in ”Başbuğ’u aklama haberi” resmen deşifre oldu. Suikast iddiası bir yana Başbuğ o tarihte İzmir’de bile değilmiş…

Takvim’in “Başbuğ’u aklama haberi” resmen deşifre oldu. Suikast iddiası bir yana Başbuğ o tarihte İzmir’de bile değilmiş…

Emre Uslu’nun yazısından ilgili bölüm;

DİKTATÖR DİVİTLERİ YAZARLAR

Diktatör divitleri her yerdedir. Son zamanlarda Yandaş manşetlerle burunlarını sokmaya başladılar hayatlarımıza. Bunun en çarpıcı örneğine İlker Başbuğ tutuklandığında Takvim gazetesinde atılan bir manşette şahit olduk.

Meğer İlker Başbuğ Ergenekon’a karşıymış bu nedenle İzmir’de Ergenekon suikastından kurtulmuş. Vay, vay vay ne Başbuğumuzdun sen İlker Baba tarzında yazılan kahramanlık öyküsünden anlıyoruz ki aslında Başbuğ katıksız bir Ergenekon düşmanı bu nedenle hayatına kastedilmiş ve Ergenekon’un suikastından kurtulmuş. Bol Hilmi Özkök sosuyla servis edilmiş bu sefer kahramanlık öykümüz. Böylece hem Başbuğ’a itibarı yandaş halk gazetesinden iade edilmiş hem de Ergenekon davası bir çırpıda bitirilmiş oldu.

Böylesi bir kahramanlık hikâyesi karşısında haliyle diktatör divitlerinin esas duruşta yazı endam etmeleri kaçınılmaz. Bu nedenle Ergenekon medyasında da manşetleri süslemiş o büyük kuşku. “Ergenekon İlker Başbuğ’a suikast düzenlemiş” manşetleri elbette çıkmadı. Sadece suikast/kahramanlık öyküsünde tabii ki yine Başbuğ özne olarak anlatıldı. Oysa yalan da olsa hikâyenin öznesi Ergenekon’du. Ama diktatör divitleri koca paşa nesne olmaz diyerek yalan hikâyeye de takla attırıp Başbuğ’u yine yeniden hikâyenin öznesi yapmışlar.

Peki, Takvim’de anlatılan hikâye doğru olamaz mı? Yani Ergenekon İlker Başbuğ’a suikast yapmış olamaz mı?

Normalde bu sorunun cevabı anlatılan fantastik hikâye yazılmadan aranıp hikâye doğru mu diye araştırılmalıydı ama diktatör divitlerinin amacı zaten doğru haber vermek değil kahramanlık destanı yazmak olduğundan cevaba bakılmamış.

İLKER BAŞBUĞ O TARİHTE İSTANBUL’DA

Oysa İlker Başbuğ kendisine İzmir’de suikast düzenlendi dendiği tarihte İstanbul’da. Evet, 21 Ağustos 2008’de İstanbul’da Yaşar Büyükanıt’ın katıldığı son MGK toplantısı, İlker Başbuğ’un ilk MGK toplantısı sayılabilecek toplantı var ve toplantı saat 13:00’te. Toplantı Başbuğ’un devir teslim toplantısı niteliğinde olduğundan, şekilci hassasiyetiyle bilinen Başbuğ’un o günün sabahında İzmir’de “Ergenekon’la mücadele etmek” için Hilmi Özkök’ten öğütler alacak durumda değil.

O PATLATILAN BOMBA PKK BOMBASI

Sözü edilen bombaya bakıldığında da hedefin Başbuğ olmadığı net olarak anlaşılıyor. Zira istihbarat birimleri bomba patlamadan on gün önce İzmir’e uyarı gönderip PKK’nın araçlarla bombalama yapacağını bildirmiş. Zaten olaydan iki hafta önce Güngören’de benzer bomba patlamış 17 kişi ölmüş. Yine İzmir’deki patlamadan bir gün önce Mersin’de benzer bir eylem yapılmış. İzmir’deki bombanın hedefi de sürekli aynı güzergâhı kullanan ve bombanın patladığı noktada keskin bir dönüş yaptığı için yavaşlayan Çevik Kuvvet servis aracı.

HERKES BAŞBUĞ’A SAHİP ÇIKMA TELAŞINDA

Başbuğ içeri girince etrafı telaşe götürüyor. Başbakan’dan muhalefet partisine, hatta BDP’ye hemen herkes Başbuğ’a sahip çıkma derdinde. Sanki Meclis’i ve hükümeti dolayısıyla demokrasiyi hedefe koyan bizzat Başbuğ değilmiş gibi. Bari demokratik yolla geldiğiniz o makamlarınızdan utanın da demokrasiyi andıçlamış adama sahip çıkmaya kalkmayın. Belki de Türk hukuk tarihinde olmayacak şeffaflıkta Başbuğ’un yaptıkları ortalıktayken “Tutuksuz yargılansın” korosuna assolist kontenjanından giren Başbakan’ın demokrasiye saygısı bu mu? Tarihin sizi demokrasiyi andıçlamış bir komutana sahip çıkan Başbakan olarak mı hatırlamasını istiyorsunuz yoksa demokrasi kahramanı olarak mı?

Eğer tercihiniz ikincisiyse, şimdiye kadar durduğunuz yerde durun, destanınızı halk yazdı, yazıyor. Yok, tercihiniz birincisiyse diktatör divitleri şimdiden etrafınızı sarıp sizi alkışlamaya başladılar bile. “Helal sana Başbakan” alkışları sizin de kulağınıza gelmiş olmalı. Hemen hatırlatayım, diktatör divitlerinin son alkışladığı kişi Güniz Sokak’ta. Eğer ihtiyacınız varsa gidip biraz taktik öğrenin. Zira diktatör divitleri aksini söylese de, halkına karşı andıçlar yazmış bir adama sahip çıkmak üstünüzde iğreti durdu haberiniz olsun…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.