Etiket arşivi: türkiye

FETÖ imamı Kemal Batmaz’ın ifadesine başvuracaklar

ABD’den gelen heyetin Ankara Adliyesi’nde video konferansla FETÖ imam Kemal Batmaz’ın ve bazı FETÖ üyelerinin ifadelerine başvuracağı öğrenildi.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in iadesi konusunda, “Yakın zamanda ABD’li savcılar, yetkililer Türkiye’ye gelecekler. Önümüzdeki ay itibariyle adli yardımlaşma çerçevesinde bir temasımız söz konusu” açıklamasında bulunmuştu. 

Bakan Gül’ün bu açıklamasını takip eden süreçte aralarında FBI yetkililerinin de bulunduğu ABD’li bir heyet, Fetullahçı Terör Örgütü’yle (FETÖ) ilgili Türkiye’nin ABD’ye sunduğu yeni deliller konusundaki gelişmeleri ele almak üzere başkent Ankara’ya geldi. Heyet, Ankara Adliyesi’nde bugün bir FETÖ davasını takip ediyor. 

Bakan Gül, “Biz umuyoruz, inanıyoruz hukuk devletinin gereği bu terör elebaşının iadesidir. Bu konu ile ilgili önemli bir gelişme elde etmeyi ümit ediyoruz” ifadelerinde bulundu.

Türkiye, FETÖ süreciyle ilgili elde ettiği delilleri ABD’li muhataplarına ulaştırdı. Konuya ilişkin ABD’de de soruşturma yürütülüyor. Ocak ayında adli yardımlaşma çerçevesinde Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ile ABD’li yetkililer arasında bir temas kurulacağı belirtildi. 

 

Türkiye’yi ilgilendiren gelişme

Pentagon Sözcüsü Yarbay Mike Andrews, konuyla ilgili olarak AA  muhabirine yazılı açıklama yaptı.

Yarbay Andrews, açıklamasında, “ABD Savunma Bakanlığı, Savunma  Bütçesinin gerektirdiği F-35 raporunu, kararını vermesi için Kongreye sunmuştur. Bu konuda Bakanlık, Kongrenin tüm sorularını cevaplamak için yakın iş birliği  içinde olacaktır.” ifadelerini kullandı. Maltepe escort bayan

Andrews, raporun içeriğine ve bundan sonraki sürece ilişkin ilerleyen  günlerde açıklama yapacaklarını kaydetti.

TRUMP’IN İMZASINDAN RAPOR HAZIRLANMAYA BAŞLANDI

ABD Başkanı Donald Trump’ın ağustos ayında imzaladığı Savunma  Bakanlığı yasası, imzalandıktan sonra Pentagon’un en geç 90 gün içinde  Türk-Amerikan ilişkilerine ve F-35’lerin satışına yönelik bir rapor hazırlamasını  öngörüyordu. Maltepe escort

Türkiye, 2002 yılında katıldığı ABD liderliğindeki çok uluslu müşterek  taarruz programı kapsamında beşinci nesil F-35 Lightning II uçaklardan en az 100  adet almayı hedefliyor.

ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, 7 Temmuz’da Kongreye yazdığı mektupta,  Türkiye’ye F-35 uçaklarının satışının durdurulması girişimlerine karşı çıkmış ve  bunun “tedarik zincirinde sıkıntıya neden olacağı ve uçak fiyatlarını  yükseltebileceği” uyarısında bulunmuştu.

Diriliş ve yeni güçlü TÜRKİYE için EVET

Artık türkiye olarak diriliş zaman yen anayasa ve yeni Türkiye için EVET  100 yıldır, bu ülkeyi avrupaya peşkeş çeken Sağır ismetin ataist torunlar değil Viyanaya bayrak açmış Cihan padişahları yetişdirmiş Osmanlı torunları yönetecek şuan göründüğü gibi Ülkemizin büyümesini asla istemiyolar, neden biliyormusunuz? diyorki avrupa bunların dedeleri viyanaya kadar geldi, Torunları berline yada amsterdama gelirse korkusu var heralde, o günler de çok yakındır, Korkusun avrupa korsun ingiltere korksun israil büyük güçlü TÜRKİYE geliyor….

Atatürk ömründe tek bir soruya cevap veremedi

Soru şuydu
atatürkMustafa kemal atatürk , Mersin gezisindeyken şehirde gördüğü büyük binaları sormuş.
– bu köşk kimin?
– Kirkor’un
– Ya şu koca bina kimin?
-Yargo’nun

– Ya şu?
– Solomon’un

Atatürk Sinirlenerek sormuş.

‘ Onlar bu binaları yaparken siz neredeydiniz !? ‘
Toplananların araSında bir köyLünün Sesi duyuLur;

– Biz yemende tuna boylarında balkanlarda
Arnavutluk Dağları’nda, Kafkas’larda, Çanakkale’de savaşıyorduk Paşa’m !

Atatürk bu hatırasını anlatırken ‘Hayatta cevap veremediğim yegane insan bu aksakallı ihtiyar oLmuştur.’
demiştir.

Şimdi ise benim cevap bulamadığım bir soru var !?

-bu şeker fabrikaSı kimin?
-İsraiLin !

-Tekel kimin?
– İsraiLin!

-Sümerbank kimin?
-İngilterenin !

– Seka kimin?
-Yunanistanın!

-Pektim kimin?
– Amerikanın!

– Peki ya tüpraş kimin?
– Amerikanın!

-Telekom?
-Amerikanın!

-Limanlar kimin?
-Yunanistanın!

Peki onlar bunları alırken siz neredeydiniz Türk haLkı !?

Hangi cephelerde savaşıyordunuz da bunları kaybettik?

Susma Lan ! Susmaa !

Birşey söylee. Vatanım için şunu yapıyordum da kaybettim de !

O aksakallı dedemin söylediği gibi birşey söyle!

Şu Şehit kanlarıyla suLanmış toprağa girmeye yüzün oLsun !

Sen yaa elleri titreyen.. Sen evett.. Yazık yaa . .

Ata’m bu yaşananları görse kalpten giderdi.

Ata’sını sadece belirli günlerde anan zavallı Türk gençLiği.

 

Teşekkürler Türkiye Cumhuriyeti

Can’dır Türkiy’ye , Damar’daki Kan’dır Türkiye , Ciğerlerdeki Nefes’tir Türkiye , Gözlerdeki Nurdur Türkiye .

Türkiyemize nasıl Teşşekkür edeceğimizi bilmiyoruz , yüce Mevlam Zeval vermesin Düşmanlarına fırsat vermesin .

Bayırbucak bölgemizde son bir Haftadır Mazot sıkıntısı Hayatı felç etmiştir bölgemizde Hizmet veren Sahra turkiye-cumhuriyetiHastanelerimiz ve Ekmek üreten Fırınlarımız kapanmak üzereydi . insalığını yitirmiş Dünya’ya insanlık dersi veren insalık Sembölü olan Türkiye , İnsalık = Türkiye her zaman olduğu gibi İmdadımıza yetişti Bayırbucak ve Lazkiye kırsalı Özgür bölgelerdeki Hastane ve Fırın Yakıtlarını Türk kızılayı tarafından temin edilimeye başlandı.
TEŞEKKÜRLER TÜRKİYE
NOT: Suriye Türkmen Meclisinde konuya gösterdikleri ilgiye ve verdikleri çabadan dolayı TEŞEKKÜR EDERİZ

HAÇLILARI DURDURAN OĞUZ BOYU

YARDIM TIRLARINI DURDURANLAR KİME HİZMET ETMİŞ?

Amerikan’nın 100 yıllık hayali olan İsrail yanlısı devletin kurulması için en büyük engel Türkmenler.
Son kalemiz Bayır – Bucak bölgesine gönderilen yardımların engellenmesi bu yüzden. Bu oyunu bin yıl önce bozan Türkmenlerin torunları bu oyunu bir daha bozacak.

 

 

oğuz-boyu

HAÇLILARI DURDURAN OĞUZ BOYU

Türkler Osmanlı Devleti‘nin Şam topraklarını kaybetmesiyle Türkiye’ye göç etmişlerdir. Suriye Türkleri (Türkmenleri olarak anlılırlar) Selçuklu ve Osmanlı döneminde, Müslümanların kutsal bölgelere olan Hac yollarını korumak amacıyla yerleştirilmişlerdir.Suriye Türkleri tarihsel süreçte çok büyük görevler üstlenmişlerdir. Haçlı ordularına karşı yaptıkları savaşlar yanında, günümüze değin işgal altında olan bölgelerde kutsal hac yollarının koruyucuları ve bölgelerinin savunucuları olmuşlardır.Suriye Türkleri tarihsel süreçte çok büyük görevler üstlenmişlerdir. Haçlı ordularına karşı yaptıkları savaşlar yanında, günümüze değin işgal altında olan bölgelerde kutsal hac yollarının koruyucuları ve bölgelerinin savunucuları olmuşlardır. Suriye’nin farklı bölge ve şehirlerinde yerleşmiş olan Suriye Türkmenleri özellikle Şam, Lazkiye, Hama, Humus, Halep ve Rakka kentlerinde ve köylerinde bulunmaktadır.Arap sosyalizmi asimilasyon programları çerçevesinde, dil öğrenimlerini engellemiş, köylerinin isimlerini değiştirmiş, sosyal ve kültürel gelişimlerini engellemiştir. Ancak dillerini, dinlerini ve kültürlerini bugüne dek koruyabilmişlerdir.

Teşekkürler TÜRKİYE

Türkmen Çocuklarına Aylık rütin Aşıları yapıldı .
Her Ay olduğu gibi Bayırbucak bölgesinde ve sınır Çadır kamplarında bulunan 600 üzerinde 0- 2 yaş arası Çocuklar Yayaladağı Kaymakamlığı tarafından Munübüslerle sınır bölgesinden Yayladağı Sağlık ocağına getirilerek çocuklarımızın Aşıları yapıldı . Teşekkür ediyoruz Allah Razı olsun..

 

 

 

Allah”ım sen mubarek ramazan ayın yüzü hürmetine Türkmenleri koru

Mubarek ramazan ayı geldi ve Suriye”de Türkmen gardaşlarımız hala esad denen caninin zülmün”de hergün bombolanan Türkmen bölgeleri, Şehit düşen Türkmen gardaşlarımız (ALLAH)”ım şu razaman mubarek ayın yüzü suyu hürmetine sen gardaşlarımıza yardım et Dualarımız onlar için  zalim zülmün”den sen kurtarırsın, Gökyüzüne kalkan ellerin hürmetine onlar için akan gözyaşların hürmetine onları koru yarabbi Kainatın tek sahibi sensin biz kulların sadece sana secde eder sana  tapar senden yardım dileriz, (ALLAHIM)…. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) hürmetine sen onları koru yarabbi….allahim

SURİYE’DE TÜRK VARLIĞI- SURİYE TÜRKLERİ

Bir konun ilgi odağı olunmadığı, kulakların tıkanılması o konun gerçekliğinin olmadığı manasında değildir.
Sadece işimize yaramadığı manasında mıdır?
Diğeri ise daha kötü; hak ve hakk’ı görmemek..
Suriye’de gelişen olaylara müdahil olma hakk’tır, Suriye’nin kuzeyindeki Türkmen varlığını sahiplenmek ise hakkımızdır..
Türkiye Suriye’nin kuzeyinde ki Türkmen varlığını sahiplenmesi ve koruma altına alması OĞUZ İTTİHADI’NIN anahtarıdır.
Çevirmez ise pas tutacak, ters yöne çevirise kıracaktır..
Tarihi inanarak yad etmeyenler, tarihiyle yaşamayanlar anlayamazlar..

 

 

 

 

SURİYE’DE TÜRK VARLIĞI- SURİYE TÜRKLERİ
türkmen-tAnkara Antlaşmasına kadar olan dönem..
Buraya kadar gelen sürecin başlangıcı klasik lise İslam tarihi bilgisi ile başlar;
Harun Reşid’in Türk eşinden olan çocukları Halife Memun ve kardeşi Halife Mutasım döneminde Türklere önem vermesiyle onlara Bizans sınırına yakın özel şehir kurması..
Çok klasik ve basit bir bilgi Suriye’nin kuzeyinde Türkmen varlığının temelini lise okuyan her vatandaş biliyor demek.

 

 

 

 

Tarihi sürecin devamını bilmeyenler, amirinden memuruna bu vatandaşlar için Türkmen varlığı son bulmuştur..
Daha sonra Mısır valisi Bayıkbak Beğ’in oğlu Tolun Ahmet valilik kesmez diyerek Tolunoğulları adında devlet kurar ve sınırdaki Hama, Halep şehirlerini feth eder.. sonrası yıkılır..
Abbasiler’in Şam valiliğine atadığı Muhammet Toğuç Beğ’i de valilik kesmez İhşidler diye başka bir devlet kurar ve Halep bölgesine hakim olur..

 

 

 

 

 

Selçuklu mührünü vurmadan önce Türkmenler bölgeyi nasıl nakşedeceklerini hazırlanırken,
Yeşilçam’da ki Battal Gazi’nin dönemleri olacak üç aşağı-beş yukarı, ilk olarak Hanoğlu Harun emrindeki Türkmen kuvvetleri Halep bölgesine gelmişlerdir.

 

 

 
Sultan Alparslan’ın Beğlerinden Afşin Beğ Türkmen Dağında bir kaç istihbarat ve stratejik analizlerinden sonra 1071’de Sultan Alparslan Halep’e girmiş ve Suriye’de at oynatmıştır.
Sultan Alparslan Selçuklu adına Atsız Beğ’i bölgede tek yetkili yaparak sırtını sıvazlayıp Allah’a emanet etmiş.
Atsız Beğ, karı ismiyle devlet mi olurmuş diyerek Fatımi Devletinin hakimiyetine son verir.. Kudüs, Şam, Remle, Trablusşam, Akka, Sayda, Humus ve Sur şehirlerini alarak Selçuklu Devleti adına Suriye Selçuklu Emirliğini kurar..
Selçuklu Beğlerinden Tutuş’un oğlu Rıdvan, Halep daha mübarek deyip başkent yapmış devletin adını da Halep Selçuklu Emirliği olarak değiştirmiştir.

 

 

 

 

Bu arada Türkmenler aşağıda toy var deyip oba oba Suriye’nin kuzeyinde arsalara imar ayarı vermekteler..
Haçlılara karşı mücadele içerisinde olan Başbuğ’dur kendisi Selahaddin Eyyubi bölgede hükmünü layıkıyla yerine getirdikten sonra Moğolları dize getiren Sultan Baybars coğrafyaya raconu koymuş 40 bin çadırlık Türkmen topluluğunu Halep civarına yerleştirmiştir..

 

 

 
Toplu çadır kurasından Bozoklu Türkmenlerden Bayat, Afşar, Beğdili ve Döğer boyuna mensup oymaklar Halep‘ten Şam bölgesine kadar uzanırken,
Üç oklardan ise Yüreğir, Yıva, Kınık, Bayındır, Salur ve Eymür boylarına bağlı oymaklar da Türkmen Dağı, Lazkiye ve Trablusşam ile çevresine yerleşmişlerdir..
Başbuğ Timur Suriye’ye girerek peygamber torunlarına yamuk yapan Yezid’in mezarını abdesthaneye çevirip askerlerine küçük abdestlerini günde beş defa yaptırmıştır. Geri dönerken de otoban geçiş ücretlerini kaldırıp Kuzey Suriye‘ye olan Türkmen göçleri ve iskanı devam etirmiştir..
Osmanlı İmparatorluğunu Halep kesmemiş yarın ne olur olmaz deyü Yavuz Sultan Selim tüm Suriye’yi Devlet-i Aliyenin tapusuna kayıt ettirmiş.

 

 

 

 

 

Osmanlıların Suriye‘yi fethiyle birlikte Türkmenlerin Suriye‘ye yerleşmeleri daha kolay olmuştur.
İkinci toplu çadır kurasında Halep Türkmenleri arasında Beğ-Dili, Bayat, İnallu, Köpeklü-Avşarı, Gündüzlü-Avşarı, Harbendelü, Acurlu, Bahadırlu, Hacılu, Karkın, Kızık, Peçenek, Kınık, Döğer, Eymür, Alayuntlu, Kara-Koyunlu ve Büğdüz gibi oymaklar geçiş yapmıştır.

 
1918 yılına kadar olan dönem içerisinde Halep vilayeti nüfus bakımından adeta bir Türk vilayeti durumunda olmuştur. Maraş, Gaziantep, İskenderun, Antakya, Urfa ve Rakka, Halep vilayetinin sancaklarıydı.
Buraya kadar olan süreç Suriye’nin Kuzeyinde Türk-İslam mührünün vuruluşunun betimlenmesidir.

 

 

 
Sonrası..
İşte o efsunlu Fransız ihtilali ve sihirli “milliyetçiliği” ile gelişen olaylar neticesinde misyonerlerin çalışması, önde gelen yerli Arap bedevilerin çocuklarının tam burslu misyoner okullarında eğitimini tamamlamasıyla bölgede İngiliz ve Fransızların desteği ile Osmanlı Devletine, yerel halk Türkmen’e karşı ayrılık tohumları ekmeye başlanmıştır..
Bu süreçte Faysal, işgal sırasında hiçbir şehirde Türklere karşı yapmadığı sert müdahaleleri Halep‘te yapmıştır.
Bu müdahale ile Halep‘te bulunan seçkin bazı ailelerin Türklerle olan yakın akrabalıkları ve bölgede çok sayıda Türk nüfusun olması nedeniyle bunların

 

 

 
Türkiye‘den bekledikleri umutları söndürmeye çalışmıştır.
Ancak bu sırada asıl tehlike Türklerden değil, işbirliği yaptığı İngiliz ve Fransızlardan gelmiştir.
Artık İngilizler ve Fransızlar savaş sırasında aralarında yaptıkları gizli anlaşmalara göre Suriye‘yi işgal etmişlerdi..
Her ne kadar bölgede Faysal yönetiminde Suriye Krallığı kurulmuşsa da bunun da uzun ömürlü olmayacağını Suriyeliler anlamışdılar.

 

 

 

 
Bu sefer de işgal kuvvetlerine karşı Türklerle işbirliği yollarını aramaya başladılar…
Bundan sonrasının özeti Araplar Türklerden destek almak için Suriye Türkmenleri ilke irtibata geçip Fransız işgaline karşı Arap birlikleri organize etmesi için Türk komutan isteklerini belirtirler.

 

 

 
Suriye’de doğan ve Türk olan Kurmay Albay Yahya Hayati Bey tam Anadolu’da Milli Mücadelenin başladığı dönemlerde, Suriye‘nin ileri gelenlerine Türkiye‘nin yenilmesi halinde Suriye‘nin de tam olarak işgal edileceğini anlatmış ve gerçek durumu idrak eden Suriyeliler Türklerle ortak hareket etme kararı alırlar..
Bir taraftan Anadolu’da Kuvay-ı Milliye’nin saldırıları diğer tarafta Suriyeliler ve Türkmenlerin saldırılarından sıkışan küffar Fransızların özellikle Türk-İslam izlerinin olduğu Halep ve Lazkiye (Bayır-Bucak) katliam sahası olmuştur..

 

 

 

 

Bu mücadelenin etkili olabilmesi için Halep ve çevresindeki Türkmenler Anadolu hareketini örnek alarak, Kuvay-ı Milliye’ye benzeri Halep merkez olmak üzere Suriye-Filistin Müdafa-i Kuvay-ıı Osmaniye Heyeti kurmuşlardır.
Suriye‘deki Türkler tarafından kurulan bu milli teşkilat kısa sürede Suriye‘nin diğer kısımlarındaki Türkmenleri katılımı ile genişlemiştir. Teşkilat Halep‘ten başka Şam, Lazkiye, Humus, Beyrut, Amman, Kuneytra, Hama ve Trablusşam gibi şehirlerde de Şubeler açarak faaliyetlerde bulunmuştur.
Bu gelişmelerin önemli ve işlevsel kısmı bu teşkilatlar Türkiye‘deki Milli Mücadele hareketine büyük katkıda bulunmuş olmalarıdır.

 

 

 
Ne zamanki Fransızlar, Anadolu’ya yönelik askeri faaliyetlerini arttırınca Kuzey Suriye‘deki Kuvayı Milliyeciler hemen askeri harekete geçip, Fransızlara ağır kayıplar verdirerek Anadolu‘ya ilerlemelerine engel olmuşlardır.
Mecburi olarak Fransızlar kuvvetlerinin büyük çoğunluğunu Kuzey Suriye‘de bulundurmak zorunda kalmışlardır.
Halep‘teki Türkmenler, Türkiye’nin güneyinde verilen mücadele için Türklerin direnişlerini para ve silah bakımından desteklemişlerdir. Buna karşılık Kuvay-ı Milliye, Fransızlara karşı direnen Arap ve Türkmenlere Türkiye‘den kuvvet sağlanmıştır.

 

 

 

 

 

Türkiye‘den sağlanan bu birliğin bayrağında Türkler ile Araplar arasındaki kardeşliğe işaret için bayrağın bir yüzünde Arap bayrağı diğer yüzünde ise Türk bayrağı vardı.
Ayrıca bayrağın bir yüzünde
“İnananlar kardeştir”, ikinci yüzünde ise
“Kardeşlerinizin arasını düzeltiniz” ayetleri işlenmişti..
Birlik Türk kuvveti olduğunu göstermesi için bir Türk bayrağı taşımaktaydı. Türkler ile Arapların birlikte hareketlerini sağlamak için Türkler ve Araplar arasındaki İslam kardeşliğini ön plana çıkarılmıştı.
Türklerin bölgede etkili olduğunu gören Fransızlar, Arapların Türklere olan sempatisini yok etmek amacıyla bölgedeki bazı köylere yapılan eşkiyalık hareketlerini Türklerin üzerine atmaya çalışıyorlardı
Fransızlar Suriye‘yi işgalden sonra Araplara ve Türklere karşı Ermenileri desteklemişlerdir.
Ordu kuvvetlerine Ermenilerden oluşan çeteler almışlar ve Ermeniler de fırsattan istifade ederek, Kuzey Suriye‘de Fransızlarla birlikte Türklere karşı silah toplama bahanesiyle her türlü işkenceyi yapmışlardır.
Yani Türkler bir yanda bazı Araplarla diğer yandan Fransızlarla ve üçüncü olarak da Ermeniler‘le mücadeleye girmişlerdir.

 

 

 
Ankara Antlaşmasından sonra film kopmuştur..

1941 yılında Halep Türkleri ayaklanarak kaleye Türk bayrağı çekip, Türkiye‘ye katılma isteklerini açığa çıkarmışlardı..
Ve şimdi Halep’te tekrar sancak kalktı..
Ve hala duyarsızsan ya bu tarihten bi habersin, yada bu tarihi sindiremiyorsundur..

Türkiye Olmasaydı 1 Milyon Türkmen Şehit Olurdu

Eski Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Hafız, “Türkiye’nin yardımları olmasaydı otuz bin olan şehit sayımız şimdi belki bir milyona ulaşmıştı” dedi.

Eski Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Semir Hafız, Suriye’deki Türkmenler için yola çıkan tırların durdurularak sonrasında olaya ait olduğu belirtilen fotoğrafları yayınlanarak Türkiye‘yi teröre destek veren bir ülke olarak gösterilmek istendiğini belirtti.

‘MİT TIRLARININ DURDURULMASI İNSANLIK SUÇUDUR’

türkmenMİT tırlarına ait olduğu belirtilen fotoğrafları ve buna ilişkin haberleri AA muhabirine değerlendiren Hafız, “Türkiye, terör örgütü DAEŞ ile işbirliği içindeymiş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Asıl insanlık suçu, tırların durdurulması ve bunu suç olarak göstermektir. Bu Türkmenlere ölün demektedir” dedi.

Hafız, Türkmenleri, Türkiye’in Suriye’deki sağ kolu olarak nitelendirerek, “Türkmenler için yola çıkmış tırları durdurup daha sonra da olaya ilişkin fotoğrafların yayınlanmasındaki amaç, Türkiye’ye ihanettir, Türkiye’yi teröre destek veren ülke olarak göstermektir. Türkiye’nin Suriye’deki Türkmenleri koruması hakkıdır. Gönderilen yardımı durdurmak ve bunu DAEŞ ile ilişkilendirmek ise tamamen yanlıştır” diye konuştu.

‘TÜRKİYE OLMASAYDI ŞEHİT SAYISI 1 MİLYONA ULAŞIRDI’

Söz konusu tırların Suriye’deki Türkmen Dağı’na ulaşma hedefiyle yola çıktığının altını çizen Hafız, sözlerine şöyle devam etti:

“Suriye Türkmenleri, rejimin saldırılarına karşı kendilerini, Türkiye’nin yardımları sayesinde koruyabiliyor. Türkiye’nin yardımları olmasaydı otuz bin olan şehit sayımız şimdi belki bir milyona ulaşmıştı. Türkiye, Türkmenlere, her zaman gıda, ilaç ve insani yardım yolladı. Zaman zaman çeşitli yardımlar da yapıldı. Ancak hükümete yapılan darbe girişimi ve sonrasında yaşananlar nedeniyle Türkmenlere mühimmat konusunda yardımlar gecikti. Bunun acısını Saray’da, Acısu’da Türkmen gençlerini şehit vererek ödedik. Bu haberler ile hükümeti itham edenler, Esed rejiminin döktüğü kana ortak olmuştur.”