Kategori arşivi: Ekonomi

EM`ler ayı piyasasından çıkabilir dolar girebilir

Aralarında Matthew Hornbach, Hans Redeker ve James Lord’un da bulunduğu Morgan Stanley stratejistlerinin kaleme aldığı raporda, Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı gelişen piyasalar için ayı piyasasının neredeyse tamamlandığı belirtildi.

Kurum stratejistlerine göre ABD kredi piyasasında ayı piyasasının sürmesi için henüz alan bulunuyor; ABD dolarında ise başlamak üzere.

Gelişen piyasalarda iyileşen kur görünümüyle yerel para cinsinden tahvillerini güçlü paralar cinsinden tahvillere tercih eden şirketin stratejistlerine göre dünya daha yavaş büyüme, daha yüksek enflasyonla karşı karşıya ve G4 merkez bankaları sıkılaştırma politikalarına bağlı ve bu durum dolarda zayıflamaya neden olabilir.

Büyük farklarının muhtemelen EM’ler (gelişen piyasalar) lehine hareket edeceğini söyleyen stratejistlere göre Fed 2019 yılında duraklamalı.

AYI PİYASASI NEDİR? 

Ayı piyasası, genellikle piyasaların karamsar durumda olduğu, fiyatların uzun bir süre daha düşüş trendinde olacağı beklentisi olduğu durumlarda kullanılır. Ayı piyasasının ne kadar süreceği hakkında genel bir kanı olmamakla birlikte, fiyatların uzun bir süre daha düşmeye devam edeceği beklenir. Ayı piyasası etkisi altındaki bir piyasada bulunan ürünlere talep azalmaktadır. Talep azaldığı için de kimse o ürünleri almak istememekte ve fiyatlar da düşmeye devam etmektedir.
Boğa piyasası ise ayı piyasasının tam tersi olarak, ilgili piyasanın uzun bir süre daha yükseliş trendinde olacağını, o piyasadaki ürünlere olan talebin artmakta olduğunu göstermektedir.

Görenler büyük şaşkınlık yaşadı

Doğu Karadeniz’de kar yağışı ile birlikte yaylalar beyaza büründü. Yaylalardan göç etmeye başlayan çobanlar da yola çıktı. İkizdere ilçesi Anzer Yaylası’ndan yaklaşık 300 küçükbaş hayvanı 3 gün önce yola çıkan Hüseyin Şinafor ve yeğeni Recep Ali Şinafor sürüyü karayolundan yürüttü. Sürüsü ile karayolunda ilerleyen çobanlar, trafikte ilginç görüntüler oluşturdu. Koyun sürülerinin geçtiği karayolunda zaman zaman trafik aksadı. Çobanlar trafik akışını kontrol etmeye çalışarak sürüsü ile karayolunda yol aldı.

Karayolunda araçları ile ilerleyen sürücüler de şaşkın bakışlar altında koyun sürüsünün arasından geçerek yoluna devam etti. Kimi sürücüler araçlarının etrafını saran sürüyü cep telefonları ile görüntüledi. Çobanlar, 2 gün daha sürecek yolculukla İyidere ilçesine ulaşacak.

Sürü sahiplerinden Hüseyin Şinafor, yaklaşık 90 kilometrelik bir yolu 5 günde alacaklarını belirterek “Yaylalarda kar yağdı. Biz de dönüşe geçtik. Hayvanlarımız gelecek bahara kadar köydeki ahırlarda kalacak” dedi.

Kapıcının milyonluk mirası

30 yıl kapıcılık yapıp, 88 yaşında ölen Mehmet Kaşkaya’nın Çankaya’da 8, Pursaklar’da 3 daire, 1 arsa, bankada 1 kilo altın ve 700 bin lirası 5 çocuğu arasında paylaşılamadı.

Kızılay’da bir iş merkezinde kapıcılık yaparak emekli olan Kaşkaya, 27 Kasım 2015’te öldüğünde arkasında büyük bir miras bıraktı. Kaşkaya’nın erkek çocukları Selahattin, Sebahattin, Bayram ve Mesut Kaşkaya, kız kardeşleri Gülvade Gümüş’ü babalarının mallarını üzerine geçirmekle suçlayarak dava açtı. Gülvade Gümüş, “Babama ben bakıyordum, hastalığı döneminde de ben yanındaydım. Hepsini kendi rızasıyla verdi” savunması yaparken, 4 erkek çocuk ise “Son dönemde geçirdiği rahatsızlıklar nedeniyle akli dengesini yitirdi, kız kardeşimiz de bu durumdan yararlanarak mallarına kondu” iddiasında bulundu.

YERİNDE: 2, DEĞİL: 2

Kaşkaya’nın “akli dengesinin yerinde olup olmadığına” dair 2’si ölmeden önce, 2’si öldükten sonra hazırlanan 4 farklı rapor ise kafaları karıştırdı. Kaşkaya ölmeden önce Yenimahalle İlçe Devlet Hastanesi’nden 25 Ocak 2013 tarihinde verilen raporda, “akli melekelerini bozacak herhangi bir ruhsal ya da akıl hastalığı bulunmadığı, akli melekelerinin yerinde olduğu”; Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 3 Eylül 2013 heyet raporunda da “Akli dengesinin yerinde olmadığı, akli dengesinin normal bir yaşama izin vermediği, beyanı alınabilecek durumda olmadığı, devamlı koruma ve bakıma muhtaç olduğu” savunuldu.

Kaşkaya öldükten sonra 9 Ekim 2017’de İstanbul 4’üncü Adli Tıp İhtisas Kurulu, “Akli dengesi yerindeydi, karar verecek durumdaydı” raporunu yazdı. Mahkemece atanan tıp fakülteleri öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi heyeti ise 4 Eylül 2018’de “Satış işlemlerinin yapıldığı dönemde akli dengesinin akıllıca yaşam sürmesi için yeterli olmasının, akli dengesinin normal bir yaşama izin vermesinin mümkün olmadığı, akli melekelerinin yerinde olmadığı” yönünde rapor verdi.

Davanın görüldüğü Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi Eylül 2018’de, Kaşkaya’nın 4 erkek çocuğunun taleplerini reddederek kız kardeşleri Gülvade Gümüş’ün lehine karar verdi. Kaşkaya’nın 4 erkek çocuğu mahkeme kararına itiraz ederek dosyayı 9 Kasım’da istinaf mahkemesine taşıdı. Kaynak: Milliyet.com.tr

Rusya’ya peş peşe uyarılar! Kerç Boğazı’ndaki

AB Komisyonu Sözcülüğünden yapılan yazılı açıklamada, “Rusya’ya Azak  Denizi’ndeki Kerç Boğazı’ndaki geçiş serbestisini yeniden tesis etmesi çağrısında  bulunuyoruz.” ifadesi kullanıldı.

Taraflara itidal çağrısı yapılan açıklamada, Kerç Köprüsü’nün Rusya  tarafından Ukrayna’nın rızası dışında inşa edildiğine dikkat çekilerek köprünün  Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğini de ihlal ettiği belirtildi.

NATO Sözcüsü Oana Lungescu, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Azak  Denizi’ndeki Kerç Boğazı civarındaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz.  Ukraynalı yetkililerle de irtibat içindeyiz. İtidal ve gerginliği azaltma  çağrısında bulunuyoruz.” ifadelerini kullandı.

Lungescu, NATO’nun Ukrayna’nın egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve  karasuları içindeki seyrüsefer serbestisini güçlü bir şekilde desteklediğini  anımsatarak, “Rusya’ya, uluslararası hukuk uyarınca Azak Denizi’ndeki Ukrayna  limanlarına engelsiz erişim sağlaması çağrısını yapıyoruz.” açıklamasında  bulundu.

NATO liderlerinin temmuz ayında düzenlenen Brüksel Zirvesi’nde  Ukrayna’ya olan desteklerini yinelediklerini aktaran Lungescu, Rusya’nın Kırım,  Karadeniz ve Azak Denizi’ni askerileştirme çalışmalarının Ukrayna’nın  bağımsızlığını tehdit ettiğini kaydettiklerini hatırlattı.

Azak Denizi’nde Rus ve Ukrayna savaş gemilerinin karşı karşıya geldiği  belirtilmişti. Karasularına girdiği iddiasıyla Rusya’ya ait savaş gemileri  Ukrayna savaş gemilerine müdahalede bulunmuştu.

Ukrayna Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Azak Denizi’ndeki Kerç Boğazı  civarında, FSB’ye ait sınır güvenliği teknesinden Ukrayna savaş gemilerine ateş  açıldığını ve iki kişinin yaralandığını duyurmuştu. Gemilerin Rus özel kuvvetler  tarafından ele geçirildiği açıklanmıştı.  Kaynak: Milliyet.com.tr

Yemek kartları ile ilgili yeni düzenleme

Ticaret Bakanlığı tarafından Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmeliği’ne geçtiğimiz haziran ayında eklenen ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yemek kartı düzenlemesi için tanınan 6 aylık süre yarın itibariyle sona eriyor.

Yeni Şafak’tan Kenan Biter’in haberine göre Türkiye’deki 100 bine yakın işletme ve 4 milyonun üzerindeki kullanıcıyı yakından ilgilendiren yeni yasal düzenleme ile birlikte yemek kartlarındaki yüzde 12’lere kadar çıkan komisyon oranları yüzde 6’ya kadar indirilecek.

İskonto dönemi sona eriyor

22 Kasım’dan sonra yemek kartı hizmeti veren kuruluşlar, sözleşme yaptıkları özel ve kamu sektöründeki işverenlere doğrudan ya da dolaylı olarak herhangi bir iskonto da uygulayamayacak. İş yeri sahipleri de yemek kartı şitketlerinden iskonto ya da başka bir menfaat talep edemeyecek.

Yüzde 6 sınırı

Düzenlemeyle yemek kartı hizmeti veren kuruluşların anlaşmalı olduğu işletmelere uyguladığı ve yüzde 12’lere varan komisyon oranı da yüzde 6’yı geçemeyecek.

Bakım ve depozito bedeli talep edilemeyecek

Yine yemek kartı şirketleri sözleşmeyle belirlenen komisyon dışında, uygulama barındırma, kira, sarf malzemesi, işletim, teknik destek, bakım bedeli ve depozito gibi adlar altında da herhangi bir bedel talep edemeyecek.

Karttaki bakiyeler devredilebilecek

Ay sonu veya yıl sonu itibarıyla yemek kartında kalan bakiye, herhangi bir şart aranmaksızın bir sonraki aya veya yıla devredilebilecek. Düzenleme ile artık her önüne gelen yemek kartı da çıkaramayacak.

Önüne gelen kart çıkaramayacak

Yemek kartı hizmeti sunmak isteyen kuruluşlar, faaliyete başlamadan önce Bakanlığa bildirimde bulunacak. Düzenleme yemek kartlarıyla aynı amaçla kullanılan yemek çekleri, çevrimiçi sistemler ve benzeri uygulamalar içinde uygulanacak.

Pastayı 6 firma yiyor

Türkiye’de çok sayıda yemek kartı hizmeti veren şirket bulunurken pastayı ise 6 şirket yiyor. Söz konusu kurumların işletmelerden aldığı komisyon oranları ise yüzde 12’lere kadar varıyor. Bu da işletmelerin karlılığını büyük ölçüde düşürerek sıkıntıya girmesine hatta kapanmalara kadar giden sonuçlara yol açıyor. Yüzde 12’lik komisyonun karın yüzde 40’ı anlamına geliyor.

Talep edilen oran 3-4 arasındaydı

Düzenlemeye ilişkin yenisafak.com’a konuşan Tüm Restoranlar, Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği (TÜRES) Genel Başkanı Ramazan Bingöl, kendilerinin komisyon oranı talebinin yüzde 3-4 arasında olduğunu ve bu anlamda komisyon oranlarının hala yüksek olmakla birlikte eskiye nazaran çok önemli bir yol kat edildiğinin farkında olduklarını belirterek, ‘’ Düzenleme gerçekleşmeden önce yemek kartı firmalarınca gerek Bakanlığımız nezaretinde gerek İTO nezaretinde pek çok kez bir araya geldik. Ancak kendi içimizde bir orta yol bulamayacağımız için kararı her iki tarafı da dinleyen bakanlığımız verdi. Hayırlı uğurlu olsun. Yemek kartı firmalarının varlığını sektörümüz açısından çok önemsiyoruz. Sektörümüze katkı sağladıkları gibi kayıt dışının önlenmesinde de rol oynuyor ve ülke ekonomisine katkı sağlıyorlar.’’ dedi.

22 Kasım’dan sonra komisyon oranlarına yüzde 6’lık üst sınır uygulanacağına da değinen Bingöl, komisyon dışında, artık uygulama, barındırma, kira, sarf malzemesi, işletim, teknik destek ve bakım bedeli ile depozito gibi adlar altında herhangi bir bedel talep edilmeyeceğini de söyledi.

Yemek fiyatlarına indirim olarak yansıyacak

Düzenlemenin tüketiciye yansımana ilişkin de konuşan Bingöl, ‘’Düzenleme sonrası işletmeler daha uygun fiyattan ürün satabilecek. Bu da tüketicinin cebinden daha az para çıkacağı anlamına geliyor. Yakın zamanda TÜRES olarak enflasyon ile mücadele kapsamında üyelerimiz ile yüzde 10 indirim kampanyası başlattık. Bu yasanın uygulamaya konulacağının bilinmesi kampanyaya katılım oranını etkiledi ve daha çok işletme bu kampanyamıza destek verdi.’’ diye konuştu.

Uymayan şirkete ciddi para cezası yolda

Belirlenen komisyon oranını üstüne çıkılması ve alınması yasak bedellerin alınması halinde rekabetin korunması kanunu kapsamında yer alan ceza yönetmeliğinin gerektirdiği yaptırımların uygulanacağını da kaydeden Bingöl, böyle bir ihlal durumunda yemek kartı firmalarının ciddi idari para cezaları ile karşı karşıya kalabileceklerini de söyledi.

41 haftanın en yüksek menkul kıymet alımı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) haftalık  menkul kıymet istatistiklerinden derlediği verilere göre, yurt dışında yerleşik  kişiler, 9 Kasım haftasında tüm menkul kıymetler bazında son 41 haftanın en  yüksek tutarlı net alımını gerçekleştirdi. 9 Kasım haftasında yurt dışında  yerleşik kişiler 151,4 milyon dolarlık hisse senedi, 447,9 milyon dolarlık Devlet  İç Borçlanma Senedi (DİBS) ve 28 milyon dolarlık Özel Sektör Tahvili alımı  gerçekleştirdi. Toplam 627,3 milyon dolarlık net menkul kıymet alımı  gerçekleştiren yurt dışında yerleşik kişiler, böylece 26 Ocak haftasından bu yana  en yüksek tutarlı alımını yapmış oldu.

Yılbaşından bu yana menkul kıymetlerde genellikle satış tarafında yer  alan yurt dışında yerleşik kişiler, özellikle ağustos ve eylül aylarında satış  hacmini artırmıştı. Yurt dışında yerleşik kişilerin ekimde sınırlı da olsa  alımlara başladığı, kasımın ikinci haftasında ise özellikle DİBS’lerde alımlarını  artırdığı görülüyor.

Haftalık bazda yılbaşından bu yana toplam menkul kıymet işlemlerine  bakıldığında yurt dışında yerleşik kişilerin halen 2 milyar dolara yakın net  satış yapmış oldukları dikkati çekerken, bu dönemde hisse senetlerindeki satış  tutarı 1 milyar 250 milyar dolar oldu. Aynı dönemde DİBS’lerdeki toplam satışları  son haftadaki alımlarla 441 milyon dolara gerilerken, ÖST’de de 304 milyon  dolarlık çıkış yaptıkları gözlendi.

YABANCI ALIMLARINA KARŞIN BORSADAKİ GERİLEME DİKKATİ ÇEKİYOR

Yabancı yatırımcının alımlarının öne çıktığı 9 Kasım haftasında Borsa  İstanbul’da BIST 100 endeksindeki gerileme dikkati çekiyor. Söz konusu haftada  BIST 100 endeksindeki yüzde 1,36’lık değer kaybı, yabancı yatırımcı alımlarının  genele yayılmadığı, hisse bazlı hareketlerin öne çıktığını gösteriyor.

DİBS’lerde güçlenen alımlar ise tahvil-bono piyasasında 2 ve 10 yıllık  gösterge tahvilin bileşik faizinin hızlı bir şekilde gerilemesini sağladı. 2  yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi söz konusu haftada yüzde 23,4’ten yüzde  21,1’e gerilerken, 10 yıllık tahvilin bileşik faizi de yüzde 16,08 ile hazirandan  bu yana en düşük seviyesini gördü.

Analistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) para  politikasındaki sıkı duruşunun, yabancı yatırımcının Türk lirası varlıklara  ilgisini artırdığını belirterek, bunun da döviz kurlarında düşüş, piyasa  faizlerinde gerileme ve bazı pay piyasalarında toparlanmayı beraberinde  getirdiğini söyledi.

13 EYLÜL’DEN ÖNCE, 13 EYLÜL’DEN SONRA

TCMB’nin 13 Eylül’deki toplantısında politika faizini 625 baz puan  artırarak yüzde 24’e çıkarmasının piyasalardaki yabancı yatırımcı algısı  açısından bir milat olduğu belirtiliyor. TCMB’nin adımı sonrasında özellikle  döviz kurları ve piyasa faizlerinin düşüş trendine girdiği ve bu trendin halen  devam ettiği görülüyor.

Yüzde 27’lerin üzerini gören 2 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi  bugünlerde yüzde 20’nin altını test ederken, 10 yıllık tahvilin faizi de yüzde 16  sınırına kadar indi. Türk lirası varlıklara artan ilgi, döviz kurlarında da net  bir şekilde görüldü. TCMB’nin eylül toplantısı öncesinde 6,5 seviyelerinden işlem  gören dolar/TL, 5,30-5,35 bandında dengelendi.

Pay piyasalarında alımların daha sınırlı kalmasına ilişkin  değerlendirmede bulunan analistler, ekonomide son çeyrekte beklenen durgunluğun  şirket değerlemeleri açısında bazı zorluklara işaret ettiğini, bunun da risk  iştahını azalttığını kaydetti.

EKONOMİDE YENİDEN DENGELENME SÜRECİ TAKİP EDİLİYOR

Analistler, piyasa faizlerindeki düşüş eğiliminin devam etmesi  durumunda Borsa İstanbul’a ilişkin değerlemelerde endeks ve pay bazlı hedeflerin  yükselebileceğini, bunun da alımların genele yayılmasını sağlayabileceğini  bildirdi.

Kısa vadeli gündem açısından, jeopolitik gelişmeler, yükseliş  eğilimindeki enflasyon ve küresel ekonomik aktiviteye ilişkin endişelerin risk  unsuru olarak dikkati çektiğini ifade eden analistler, pozitif tarafta ise,  ekonominin yeniden dengelenme süreci, Avrupa’da Brexit belirsizliğinin  azalacağını düşündüren gelişmeler ve yavaşlama eğilimine girmesi beklenen küresel  enflasyonun ABD Merkez Bankası’nın faiz artırım hızını yavaşlatabileceği  beklentilerinin takip edileceğini söyledi.

Analistler, ekonomide yeniden dengelenme sürecinin, Türkiye  ekonomisinin yumuşak karnı olarak değerlendirilen cari işlemler açığının  azalmasını sağladığını belirterek, döviz kurlarındaki düşüş eğiliminin de önce  üretici sonra da tüketici fiyatlarının artış hızını yavaşlatmasının  beklenebileceğini kaydetti.

Sıkı para politikası ve yüksek tutulan politika faizinin özellikle  yabancı yatırımcıya fırsat sunduğuna dikkati çeken analistler, bu fırsatın da  küresel risk iştahını etkileyecek çok önemli bir gelişme olmadığı sürece  yatırımcılar tarafından kullanılmaya devam edilmesinin beklenebileceğini dile  getirdi.

Suu Çii’ye verilen ödül geri alındı

Örgütün sitesinden yapılan açıklamada, Suu Çii’nin bir zamanlar savunuculuğunu yaptığı değerlere utanç verici biçimde ihanet ettiği gerekçesiyle 2009 yılında kendisine verilen Vicdan Elçiliği Ödülünün geri alındığı belirtildi.

Uluslararası Af Örgütünün Genel Sekreteri Kumi Naidoo, Suu Çii’ye gönderdiği mektupta ödülün kendisinden geri alındığı bilgisini verdi ve “Bugün artık ümidin, cesaretin ve insan haklarının ebedi savunuculuğunun bir sembolü olmadığınız için derin şaşkınlık içindeyiz.” ifadesini kullandı.

Naidoo, Myanmar’da görev süresinin yarısına gelen ve ev hapsi biteli 8 yıl olan Suu Çii’nin, Myanmar’da insan haklarını, adaleti ve eşitliği temin etmek için ahlaki ve siyasi yetkisini kullanmaması karşısında duyulan hayal kırıklığına dikkati çekerek, geçmişte insan hakları savunuculuğu yapan liderin, Myanmar ordusunun Arakanlı Müslümanlara zulmüne ve ifade özgürlüğüne artan hoşgörüsüzlüğe açıkça kayıtsız kaldığını dile getirdi.

Nobel Barış Ödülünün de sahibi olan Suu Çii’ye Vicdan Elçiliği Ödülü 2009 yılında ev hapsindeyken verilmişti. Örgüt, ödülü geri aldığını 73 yaşındaki Suu Çii’nin ev hapsinin sona ermesinin 8. yıl dönümünde duyurmuş oldu.

İktidarı sırasında Myanmar ordusunun Arakanlı Müslümanlara zulmü karşısında sessiz kalan, Arakanlı Müslümanların öldürülmesini araştıran Reuters muhabirlerinin ceza evine gönderilmesini savunan Suu Çii, ekim ayında Kanada’nın kendisine 2007’de verdiği fahri vatandaşlığı kaybetmişti. Ataşehir escort

ABD Holokost Anma Müzesi de mart ayında Suu Çii’ye verilen Elie Wiesel Ödülü’nü, Myanmar’da Arakanlı Müslümanlara yönelik zulme ve şiddet olaylarına sessiz kalması nedeniyle iptal etmişti.

İngiltere’de Oxford, İrlanda’da da Dublin belediye meclisleri 2017 yılında Suu Çii’ye verdikleri özgürlük nişanlarını geri almışlardı.

ARAKANLI MÜSLÜMANLARA ETNİK TEMİZLİK

BM’ye göre, 25 Ağustos 2017’den sonra Arakan’dan kaçıp Bangladeş’e sığınanların sayısı 720 bine ulaştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.

Arakanlıların topraklarına dönüşü için Myanmar ve Bangladeş hükümetleri arasında imzalanan anlaşma, yerinden edilenlerin durumlarını belgelendirmeleri mümkün olmadığı için uygulamada işlevsiz kalıyor.

BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti “etnik temizlik” ya da “soykırım” olarak adlandırıyor.

Uluslararası medya ve yardım kuruluşlarının Arakan bölgesine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti, Arakanlı Müslümanların dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri de yerine getirmedi.

İnsan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanların gerekli güvenli ortam sağlanmadan Myanmar’a dönmelerinin, yeni bir etnik temizlik kampanyasına yol açacağı endişesini taşıyor.

Diriliş ve yeni güçlü TÜRKİYE için EVET

Artık türkiye olarak diriliş zaman yen anayasa ve yeni Türkiye için EVET  100 yıldır, bu ülkeyi avrupaya peşkeş çeken Sağır ismetin ataist torunlar değil Viyanaya bayrak açmış Cihan padişahları yetişdirmiş Osmanlı torunları yönetecek şuan göründüğü gibi Ülkemizin büyümesini asla istemiyolar, neden biliyormusunuz? diyorki avrupa bunların dedeleri viyanaya kadar geldi, Torunları berline yada amsterdama gelirse korkusu var heralde, o günler de çok yakındır, Korkusun avrupa korsun ingiltere korksun israil büyük güçlü TÜRKİYE geliyor….

Türkmen kardeşlerimize destek çıkalım

Utanmamız gerekiyor, TÜRK milleti olarak Kobani kadar olamadık Türkmen kardeşlerimize sahip çıkmıyoruz herkes kaçıyor, memleketin okadar ztürkmenngini var siyaset adamları sözde Milliyetci geçiniyolar, hani nerde Bizim milliyetciliğimiz? hani nerde? Türkün Türkden başka dostu yok bunu herkes biliyor değilmi? peki biz neden Türkmen kardeşlerimize destek çıkmıyoruz Bayır bucak da ırak da yoklukla savaşırken kendi Türkmen kardeşlerimiz biz evimiz”de keyif çayları içiyoruz..

 

 

 
Ama lafa geline herkes asıp kesiyor vs vs Utanmamız gerekir Kobani için günlerce canlı yayın yapan Tv kanalları ne zaman Yayladağına gidip de canlı yayın yaptınız? Telefon operatörleri her yere yardım topladınız neden Türkmen kardeşlerimiz için kampanya başlatmadınız? Ben kendim bizzat gidip gördüm öyle çok seviniyolar”ki Türkiye”de geldiğimizi duyunca öyle bir sarılmaları varki kardeşin sarılmıyor, bu şekilde sana çünkü onlarda TÜRK dinimiz bir soyumuz bir çünkü bir Osmanlı torunuyuz..

 

 

 

 

 

 
Ufak bir anımı paylaşakmak istiyorum bunu Önce CC ALLAH sonra gözlerim şahit oldu biz 3 arkadaş suriye”ye yani bayırbucuğa gitmek için yola çıkdık ve yayladağına gittik orda bizi karşıladı kardeşlerimiz ve daha sonra yola çıkdık uzun bir yürüşden sonra sınırı geçtik önce ufak bir baraka şeklin”de bir yere gittik hemen uzağın”da TÜRK Askerileri vardı orda kahraman Türkmen kardeşlerim Türk askerine zarar gelmesin diye gece gündüz nöbet tutttuklarını gördüm inanın gözlerim doldu öyle çok sahip çıkıyolar”ki tarifi imkansız daha sonra başka bir yere geçtik sabahın ilk ışıklarıydı biz uykusuz yorgun bir şekil”de yolumuza devam ettik ve bayır bucak Sultanabdulhamit Tugayi komutanı ömer ile birlikte diğer kardeşlerimizin yanına gittik ama öyle yorgun bitkindiki anlatamam cepheden gelen kardeşlerimiz yanyana yatıyolardı öyle bir manzara gördümkü ne yorgunluk kaldı ne korku başımı kaldırıp baktığım”da karşım da koskoca duvaru kaplayan bir AY YILDIZLI BAYRAĞIMIZ ve inanın orda belli etmedim ama gözlerim oldu sordum neden bu bayrak diye dedikleri tek teklime Hepmizin canı feda olsun AY YILDIZ BAYRAĞA uyan türkiye o insanlar yoklu ile savaşıyolar bizden destek bekliyor, peki ya biz ne yapıyoruz hiç bişey UTANMAMIZ gerekiyor haydi TÜRK MİLLETİ Kendi soydaşlarımıza destek olalım hep birlikte yanların”da olduğumuz gösterelim…

Ey şehit

Ey şehit sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın…
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın…”

şehitM.A. Ersoy