Kategori arşivi: Haberler

Fast food zincirinde skandal

BBC’nin haberine göre; Leeds Beckett Üniversitesi’nde analiz sonuçlarını değerlendiren Dr. Margarita Gomez Escalada, “Buzlarda yüksek oradan bakteri bulduk” dedi. Antalya escort bayan

fast-foodEscalada, programdaki değerlendirmesinde şunları söyledi: “Buzlardaki dışkı organizmaları ya buzun yapıldığı suda ya da buzun kendisinde bir kirlenme olduğunu ortaya koyuyor. Bu da buzun tüketilmesiyle hastalık kapma riskini artıyor.

Dünyanın hemen her yerinde şubeleri bulunan fast food şirketi de araştırma sonucunun BBC’de yayınlanması üzerine bir açıklama yayınladı. Şirket, bulguların hayal kırıklığı yarattığını belirterek, “derhal inceleme başlatıldığını” açıkladı. Kartal escort

Acı gerçek ortaya çıktı

Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde  giyim mağazasında çalışan evli ve 3 yaşında bir kız çocuk annesi 26 yaşındaki Fatoş K.’in Sabah işe gelmemesi üzerine mesai arkadaşları annesine haber verdi. Haberi alan anne ise hemen küçük oğlunu kızının evine gönderdi. Kapıyı açan ortaokul öğrencisi ablasının cansız bedeni ile karşılaştı. Belek escort bayan

antalyaOlay yerine gelen sağlık ekipleri genç kadının öldüğünü belirlerken, olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmasının ardından Fatoş K.’nın cenazesi otopsi için Antalya Escort Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırıldı.Boğazında morluk tespit edilen kadının evinin ise dağınık olduğu öğrenildi. Fatoş K.’nın eşi O.K’nin ise ifadesi alınmak üzere Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürüldüğü belirtildi.Genç kadının cenazesi Serik’in Aşağıkocayatak Mahallesinde toprağa verilecek.

Şehidimiz J.Asb.Üçvş. Selçuk KARABAKLA

Nevşehir bir ŞEHİT daha verdi bu vatan toprakları için ne mutluki ŞEHİDİME mubarek mertebeye ulaşdı Cc şehit“ALLAH” mekanının Cennet Peygaber Efendimizin (a.s.v)  Mubarek Ordusuna nayil eylesin Toğrağın bol olsun ŞEHİDİM Sen hakkını Helal eyle…..

Nevşehir ŞEHİDİNİ uğurladı

Şehid Polis Memuru Emre FISTIKEKEN‘ e Allah’tan Rahmet, Kederli Ailesine ve Yüce Milletimize Başsağlığı dileriz .
Hakkari Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğü kadrosunda görevli Polis Memuru Emre FISTIKEKEN’ Hakkari Yüksekova İlçesinde 25.03.2016 günü devam eden operasyonda Bölücü Terör Örgütü Mensuplarınca girdikleri silahlı çatışma sonucu şehit olmuştur.
 şehit
Şehit Polis Memuru Emre FISTIKEKEN 14 Haziran 1993 tarihinde Nevşehir İlinde dünyaya gelmiştir, 06 Haziran 2013 yılında Balıkesir Polis Meslek Yüksek Okulundan başarıyla mezun olmuş ve ilk görev yeri olan Hakkari İline atanmıştır, bekar olan şehidimiz yaptığı başarılı çalışmalardan dolayı değişik zamanlarda taltif ve takdirlerle ödüllendirilmiştir.
Şehidimize Allah’tan rahmet kederli ailesine, teşkilatımıza ve milletimize başsağlığı diliyoruz.
Ruhu Şad Olsun.

Bayırbucağın yiğit mücahitleri

Türkmen yurdu Bayır bucağın yiğit komutanı Ömer Abdullah “Allah” yolunda Cihat eden diğer Bağır bucak yiğit mücahitleri Cc ALLAH“ın izni ile BAYIRBUCAK Yıkılmıcak Düşümücek düşman sevinmesin bayırbucak yıkıldı düştü diye unutmasınlar, bizde herşeyden önce İman gücü var, Türk boyun bükmez Türk sadece ALLAH”A ibadet kayı-obasıederken eğilir, zalime, zülme asla izin vermez Türk kurşun yesede göğsünden son nefesini vermediği sürece davasın dan asla vazgeçmez, düşmanın bilmediği nokta daha var Türk Şehit olmak için korkmadan kurşunların üzerine yürüyen bir Irkdır, ALLAH TÜRK MİLETİNİ KORUSUN

Bayırbucak hiç bir zaman düşmücek

Sevinme düşman sevinme Rus ya İran Esad “ALLAH” yolun”da cahit eden herkes tüm savaşları kazanmışdır, Lanet olası Rus ya eyyyyy Putin seninde sonun esad denen cani gibi olcakdır, TÜRKMEN yurdu bayır bucağa bomba yağdırıp mazlumları öldürmen sana zafer yaşatmıcakdır, tüm dünya bir olmuş mazlumları öldüren Rus yayı izliyor neden tepki yok neden ölen Müslüman ölen TÜRK ama kimse unutmasınki dünyada tek Türk kalana kadar Tek bayırbucakTürk Şehit olmadan  ne bir karış vatan toprağı verir neden zalime boyun büker, lanet olası İRAN sözde müslüman bir ülke lanet olası Şia devleti pislik yuvası İran seninde sonun gelecekdir, mazlumun ahanı alan hiç kimse huzura kavuşamaz, çamka müslüman devlet seni Esad denen cani rus köpeği seni sonun yakındır, kansız soysuzlar ile birlik olup TÜRK düşmanlığı yapan herkesin sonu bellidir, yerin dibi ve cehennemdir….

 

 

 

YAŞASIN MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİ……

 

 

Cc ALLAH TÜRK MİLETİNİ KORUSUN VE YÜCELTSİN….

Memurun beklediği zam oranı açıklandı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, konfederasyonlarla varılan anlaşmanın ardından memur ve memur emeklilere yapılan zam oranlarını açıkladı. Bakan Faruk Çelik’in açıklamaları şöyle;  “Zorlu bir süreçten sonra anlaşmaya varılması memnuniyet verici. 2016 yılının ilk 6 ayında yüzde 6, ikinci 6 ayda yüzde 5 olmak üzere kümülatif yüzde 11.3 olacak. 2017 için ise ilk 6 ay için yüzde 3 ikinci 6 ay için de yüzde 4 zam yapılacak. Ayrıca enflasyonun maaş artışını aşması durumunda fark kamu çalışanlarına ödenecek. Eylül ayından geçerli olmak üzere memur emeklimizin tazminatlarındaki düzenleme ile memur aylıklarında 100 TL artış sağlanacak” dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, toplu sözleşme görüşmelerine başlarken hükümetin zam teklifinin 2016 yılı için yüzde 3+3 2017 yılı için de yine yüzde 3+3 olarak açıklamıştı.
memur3 AĞUSTOS’TAN BU YANA GÖRÜŞÜYORLARDI

Yaklaşık 3 milyon 200 bin kamu görevlisi ile 2 milyonu bulan memur emeklisinin 2016-2017 yıllarındaki mali ve sosyal haklarının belirleneceği toplu sözleşme görüşmelerinde yasal süre bugün bitti. 3 Ağustos’taki ilk toplantıyla başlayan 3. dönem toplu sözleşme süreci kapsamında, Kamu İşveren ile Kamu Görevlileri Sendikaları heyetleri genel talepleri görüşmek için dört kez bir araya gelmişti.
Üçüncü toplantıda, memurlara 2016’nın her iki yarısında 4+4, 2017’nin her iki yarısında ise 3+3 oranında artış ve enflasyon farkı öneren Kamu İşveren Heyeti, memur konfederasyonlarının tepkisi üzerine, dördüncü toplantıda bu teklifini 2016 yılı için 5+4, 2017’nin her iki yarısında ise 3+3 oranında artış ve enflasyon farkı olarak artırmıştı.

BAKAN’DAN İBADET TATİLİ AÇIKLAMASI
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik cuma günleri memura ibadet tatili için çalışma yapılacağını söyledi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik memurların bu toplu sözleşmedeki kazanımlarını kameralar karşısında açıkladı. Kazanımlar arasında memurların Cuma günü ibadet tatili için çalışma yapılacağı da belirtildi.  Memur-Sen toplu sözleşme teklifleri arasında 2 saatlik Cuma Namazı arasını da dile getilmişti.
NAMAZ ARASI
Memur-Sen, kamu görevlilerinin cuma namazı konusunda taleplere karşılamak için toplu sözleşme tekliflerine,  namazı vakti izin süresi konusunu eklemişti. Teklif, kamu görevlilerinin günlük çalışmaya ara verme süresinin günleri için, Namazı vaktini de içine alacak şekilde 2 saat olarak uygulanmasını içeriyor.

Bayırbucak türkmenleri

Muhakkak Türkiye ve Türk milletide Türkmenleri seviyor ve Türkmenlerde Türkiye’yi ve Türk milletini çok seviyor…Sevgi ve bağlılık hissi çok güzel bir şeydir ama görüldüğü gibi kefi gelmiyor kefi gelseydi Türkmenler daha iyi durumda olurlardı.Bu günlerde Bayırbucağın ve Bayırbucak Türkmenlerinin adı sık sık siyasilerin ağzından duyulduğu için ve bende bir Bayırbucaklı olduğum için Bayırbucak ve Bayırbucak Türkmenleri hakkında kısaca yazmak istiyorum.Bayırbucak Suriye’nin Kuzey Batı köşesinde dağlık bir Türkmen bölgesidir.

 

 

 

 

bayırbucakBatıda Akdeniz Doğuda Kürd ve Sahyun dağları bulunmaktadır. Kuzeyde Türkiye’nin Yayladağı ilçesine bağlı dağlarla sınırlı iken Cunupta ( Güneyde ) Lazkiye şehrine kadar uzanmaktadır. Bayırbucaklı Türkmenler Anadolu Türkmenlerinin devamı ve uzantısıdırlar ruhan bedenen ve fikren Türkiye’ye sıkı bağlıdırlar bundan dolayıda Türkiye‘den beklentileri istekleri çoktur.Beklentileri istekleri çok olan kimseleri razı etmek çok zor olduğu gibi bu kimseler daha kolay hayal kırıklığına uğrarlar.

 

 

 

 

 

Gerçektende Bayırbucak Türkmenleri Türkiye’den beklerdiklerini bulamadılar istediklerini alamadılar ve büyük bir hayal kırıklığına uğradılar. Bayırbucak Suriye’de çok muhim bir yer işgal ettiği gibi Türkmenlerin en hür ve en serbest yaşadığı bin senelik bir Türkmen yurdudur . ( Bayırbucağın öneminden dolayı yazmaya devam etmemiz lazım ve Bayırbucak Türkmenleriyle ilgili meseleleri daha uzunca ele almalı ve her meseleye çare bulmalı. Aslında Türkmenlerin Türkiye’den elde edemiyecekleri hiç birşey yok ama yeterki istemesini bilsinler.Maalesef kahbahatın çoğu Türkmenlerdedir çünkü dağınıklar birleşemiyorlar toplu halde Türkiye’den istemesini bilmiyorlar ve büyük açık ve sebit hedefleride yoktur çünkü şimdiye kadar Türkmenlerle ilgilenen olmadı kimse Türkmenleri yetiştirmedi 

Dr Şükrü Eminağa

SURİYE’DE TÜRK VARLIĞI- SURİYE TÜRKLERİ

Bir konun ilgi odağı olunmadığı, kulakların tıkanılması o konun gerçekliğinin olmadığı manasında değildir.
Sadece işimize yaramadığı manasında mıdır?
Diğeri ise daha kötü; hak ve hakk’ı görmemek..
Suriye’de gelişen olaylara müdahil olma hakk’tır, Suriye’nin kuzeyindeki Türkmen varlığını sahiplenmek ise hakkımızdır..
Türkiye Suriye’nin kuzeyinde ki Türkmen varlığını sahiplenmesi ve koruma altına alması OĞUZ İTTİHADI’NIN anahtarıdır.
Çevirmez ise pas tutacak, ters yöne çevirise kıracaktır..
Tarihi inanarak yad etmeyenler, tarihiyle yaşamayanlar anlayamazlar..

 

 

 

 

SURİYE’DE TÜRK VARLIĞI- SURİYE TÜRKLERİ
türkmen-tAnkara Antlaşmasına kadar olan dönem..
Buraya kadar gelen sürecin başlangıcı klasik lise İslam tarihi bilgisi ile başlar;
Harun Reşid’in Türk eşinden olan çocukları Halife Memun ve kardeşi Halife Mutasım döneminde Türklere önem vermesiyle onlara Bizans sınırına yakın özel şehir kurması..
Çok klasik ve basit bir bilgi Suriye’nin kuzeyinde Türkmen varlığının temelini lise okuyan her vatandaş biliyor demek.

 

 

 

 

Tarihi sürecin devamını bilmeyenler, amirinden memuruna bu vatandaşlar için Türkmen varlığı son bulmuştur..
Daha sonra Mısır valisi Bayıkbak Beğ’in oğlu Tolun Ahmet valilik kesmez diyerek Tolunoğulları adında devlet kurar ve sınırdaki Hama, Halep şehirlerini feth eder.. sonrası yıkılır..
Abbasiler’in Şam valiliğine atadığı Muhammet Toğuç Beğ’i de valilik kesmez İhşidler diye başka bir devlet kurar ve Halep bölgesine hakim olur..

 

 

 

 

 

Selçuklu mührünü vurmadan önce Türkmenler bölgeyi nasıl nakşedeceklerini hazırlanırken,
Yeşilçam’da ki Battal Gazi’nin dönemleri olacak üç aşağı-beş yukarı, ilk olarak Hanoğlu Harun emrindeki Türkmen kuvvetleri Halep bölgesine gelmişlerdir.

 

 

 
Sultan Alparslan’ın Beğlerinden Afşin Beğ Türkmen Dağında bir kaç istihbarat ve stratejik analizlerinden sonra 1071’de Sultan Alparslan Halep’e girmiş ve Suriye’de at oynatmıştır.
Sultan Alparslan Selçuklu adına Atsız Beğ’i bölgede tek yetkili yaparak sırtını sıvazlayıp Allah’a emanet etmiş.
Atsız Beğ, karı ismiyle devlet mi olurmuş diyerek Fatımi Devletinin hakimiyetine son verir.. Kudüs, Şam, Remle, Trablusşam, Akka, Sayda, Humus ve Sur şehirlerini alarak Selçuklu Devleti adına Suriye Selçuklu Emirliğini kurar..
Selçuklu Beğlerinden Tutuş’un oğlu Rıdvan, Halep daha mübarek deyip başkent yapmış devletin adını da Halep Selçuklu Emirliği olarak değiştirmiştir.

 

 

 

 

Bu arada Türkmenler aşağıda toy var deyip oba oba Suriye’nin kuzeyinde arsalara imar ayarı vermekteler..
Haçlılara karşı mücadele içerisinde olan Başbuğ’dur kendisi Selahaddin Eyyubi bölgede hükmünü layıkıyla yerine getirdikten sonra Moğolları dize getiren Sultan Baybars coğrafyaya raconu koymuş 40 bin çadırlık Türkmen topluluğunu Halep civarına yerleştirmiştir..

 

 

 
Toplu çadır kurasından Bozoklu Türkmenlerden Bayat, Afşar, Beğdili ve Döğer boyuna mensup oymaklar Halep‘ten Şam bölgesine kadar uzanırken,
Üç oklardan ise Yüreğir, Yıva, Kınık, Bayındır, Salur ve Eymür boylarına bağlı oymaklar da Türkmen Dağı, Lazkiye ve Trablusşam ile çevresine yerleşmişlerdir..
Başbuğ Timur Suriye’ye girerek peygamber torunlarına yamuk yapan Yezid’in mezarını abdesthaneye çevirip askerlerine küçük abdestlerini günde beş defa yaptırmıştır. Geri dönerken de otoban geçiş ücretlerini kaldırıp Kuzey Suriye‘ye olan Türkmen göçleri ve iskanı devam etirmiştir..
Osmanlı İmparatorluğunu Halep kesmemiş yarın ne olur olmaz deyü Yavuz Sultan Selim tüm Suriye’yi Devlet-i Aliyenin tapusuna kayıt ettirmiş.

 

 

 

 

 

Osmanlıların Suriye‘yi fethiyle birlikte Türkmenlerin Suriye‘ye yerleşmeleri daha kolay olmuştur.
İkinci toplu çadır kurasında Halep Türkmenleri arasında Beğ-Dili, Bayat, İnallu, Köpeklü-Avşarı, Gündüzlü-Avşarı, Harbendelü, Acurlu, Bahadırlu, Hacılu, Karkın, Kızık, Peçenek, Kınık, Döğer, Eymür, Alayuntlu, Kara-Koyunlu ve Büğdüz gibi oymaklar geçiş yapmıştır.

 
1918 yılına kadar olan dönem içerisinde Halep vilayeti nüfus bakımından adeta bir Türk vilayeti durumunda olmuştur. Maraş, Gaziantep, İskenderun, Antakya, Urfa ve Rakka, Halep vilayetinin sancaklarıydı.
Buraya kadar olan süreç Suriye’nin Kuzeyinde Türk-İslam mührünün vuruluşunun betimlenmesidir.

 

 

 
Sonrası..
İşte o efsunlu Fransız ihtilali ve sihirli “milliyetçiliği” ile gelişen olaylar neticesinde misyonerlerin çalışması, önde gelen yerli Arap bedevilerin çocuklarının tam burslu misyoner okullarında eğitimini tamamlamasıyla bölgede İngiliz ve Fransızların desteği ile Osmanlı Devletine, yerel halk Türkmen’e karşı ayrılık tohumları ekmeye başlanmıştır..
Bu süreçte Faysal, işgal sırasında hiçbir şehirde Türklere karşı yapmadığı sert müdahaleleri Halep‘te yapmıştır.
Bu müdahale ile Halep‘te bulunan seçkin bazı ailelerin Türklerle olan yakın akrabalıkları ve bölgede çok sayıda Türk nüfusun olması nedeniyle bunların

 

 

 
Türkiye‘den bekledikleri umutları söndürmeye çalışmıştır.
Ancak bu sırada asıl tehlike Türklerden değil, işbirliği yaptığı İngiliz ve Fransızlardan gelmiştir.
Artık İngilizler ve Fransızlar savaş sırasında aralarında yaptıkları gizli anlaşmalara göre Suriye‘yi işgal etmişlerdi..
Her ne kadar bölgede Faysal yönetiminde Suriye Krallığı kurulmuşsa da bunun da uzun ömürlü olmayacağını Suriyeliler anlamışdılar.

 

 

 

 
Bu sefer de işgal kuvvetlerine karşı Türklerle işbirliği yollarını aramaya başladılar…
Bundan sonrasının özeti Araplar Türklerden destek almak için Suriye Türkmenleri ilke irtibata geçip Fransız işgaline karşı Arap birlikleri organize etmesi için Türk komutan isteklerini belirtirler.

 

 

 
Suriye’de doğan ve Türk olan Kurmay Albay Yahya Hayati Bey tam Anadolu’da Milli Mücadelenin başladığı dönemlerde, Suriye‘nin ileri gelenlerine Türkiye‘nin yenilmesi halinde Suriye‘nin de tam olarak işgal edileceğini anlatmış ve gerçek durumu idrak eden Suriyeliler Türklerle ortak hareket etme kararı alırlar..
Bir taraftan Anadolu’da Kuvay-ı Milliye’nin saldırıları diğer tarafta Suriyeliler ve Türkmenlerin saldırılarından sıkışan küffar Fransızların özellikle Türk-İslam izlerinin olduğu Halep ve Lazkiye (Bayır-Bucak) katliam sahası olmuştur..

 

 

 

 

Bu mücadelenin etkili olabilmesi için Halep ve çevresindeki Türkmenler Anadolu hareketini örnek alarak, Kuvay-ı Milliye’ye benzeri Halep merkez olmak üzere Suriye-Filistin Müdafa-i Kuvay-ıı Osmaniye Heyeti kurmuşlardır.
Suriye‘deki Türkler tarafından kurulan bu milli teşkilat kısa sürede Suriye‘nin diğer kısımlarındaki Türkmenleri katılımı ile genişlemiştir. Teşkilat Halep‘ten başka Şam, Lazkiye, Humus, Beyrut, Amman, Kuneytra, Hama ve Trablusşam gibi şehirlerde de Şubeler açarak faaliyetlerde bulunmuştur.
Bu gelişmelerin önemli ve işlevsel kısmı bu teşkilatlar Türkiye‘deki Milli Mücadele hareketine büyük katkıda bulunmuş olmalarıdır.

 

 

 
Ne zamanki Fransızlar, Anadolu’ya yönelik askeri faaliyetlerini arttırınca Kuzey Suriye‘deki Kuvayı Milliyeciler hemen askeri harekete geçip, Fransızlara ağır kayıplar verdirerek Anadolu‘ya ilerlemelerine engel olmuşlardır.
Mecburi olarak Fransızlar kuvvetlerinin büyük çoğunluğunu Kuzey Suriye‘de bulundurmak zorunda kalmışlardır.
Halep‘teki Türkmenler, Türkiye’nin güneyinde verilen mücadele için Türklerin direnişlerini para ve silah bakımından desteklemişlerdir. Buna karşılık Kuvay-ı Milliye, Fransızlara karşı direnen Arap ve Türkmenlere Türkiye‘den kuvvet sağlanmıştır.

 

 

 

 

 

Türkiye‘den sağlanan bu birliğin bayrağında Türkler ile Araplar arasındaki kardeşliğe işaret için bayrağın bir yüzünde Arap bayrağı diğer yüzünde ise Türk bayrağı vardı.
Ayrıca bayrağın bir yüzünde
“İnananlar kardeştir”, ikinci yüzünde ise
“Kardeşlerinizin arasını düzeltiniz” ayetleri işlenmişti..
Birlik Türk kuvveti olduğunu göstermesi için bir Türk bayrağı taşımaktaydı. Türkler ile Arapların birlikte hareketlerini sağlamak için Türkler ve Araplar arasındaki İslam kardeşliğini ön plana çıkarılmıştı.
Türklerin bölgede etkili olduğunu gören Fransızlar, Arapların Türklere olan sempatisini yok etmek amacıyla bölgedeki bazı köylere yapılan eşkiyalık hareketlerini Türklerin üzerine atmaya çalışıyorlardı
Fransızlar Suriye‘yi işgalden sonra Araplara ve Türklere karşı Ermenileri desteklemişlerdir.
Ordu kuvvetlerine Ermenilerden oluşan çeteler almışlar ve Ermeniler de fırsattan istifade ederek, Kuzey Suriye‘de Fransızlarla birlikte Türklere karşı silah toplama bahanesiyle her türlü işkenceyi yapmışlardır.
Yani Türkler bir yanda bazı Araplarla diğer yandan Fransızlarla ve üçüncü olarak da Ermeniler‘le mücadeleye girmişlerdir.

 

 

 
Ankara Antlaşmasından sonra film kopmuştur..

1941 yılında Halep Türkleri ayaklanarak kaleye Türk bayrağı çekip, Türkiye‘ye katılma isteklerini açığa çıkarmışlardı..
Ve şimdi Halep’te tekrar sancak kalktı..
Ve hala duyarsızsan ya bu tarihten bi habersin, yada bu tarihi sindiremiyorsundur..

Türkiye Olmasaydı 1 Milyon Türkmen Şehit Olurdu

Eski Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Hafız, “Türkiye’nin yardımları olmasaydı otuz bin olan şehit sayımız şimdi belki bir milyona ulaşmıştı” dedi.

Eski Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Semir Hafız, Suriye’deki Türkmenler için yola çıkan tırların durdurularak sonrasında olaya ait olduğu belirtilen fotoğrafları yayınlanarak Türkiye‘yi teröre destek veren bir ülke olarak gösterilmek istendiğini belirtti.

‘MİT TIRLARININ DURDURULMASI İNSANLIK SUÇUDUR’

türkmenMİT tırlarına ait olduğu belirtilen fotoğrafları ve buna ilişkin haberleri AA muhabirine değerlendiren Hafız, “Türkiye, terör örgütü DAEŞ ile işbirliği içindeymiş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Asıl insanlık suçu, tırların durdurulması ve bunu suç olarak göstermektir. Bu Türkmenlere ölün demektedir” dedi.

Hafız, Türkmenleri, Türkiye’in Suriye’deki sağ kolu olarak nitelendirerek, “Türkmenler için yola çıkmış tırları durdurup daha sonra da olaya ilişkin fotoğrafların yayınlanmasındaki amaç, Türkiye’ye ihanettir, Türkiye’yi teröre destek veren ülke olarak göstermektir. Türkiye’nin Suriye’deki Türkmenleri koruması hakkıdır. Gönderilen yardımı durdurmak ve bunu DAEŞ ile ilişkilendirmek ise tamamen yanlıştır” diye konuştu.

‘TÜRKİYE OLMASAYDI ŞEHİT SAYISI 1 MİLYONA ULAŞIRDI’

Söz konusu tırların Suriye’deki Türkmen Dağı’na ulaşma hedefiyle yola çıktığının altını çizen Hafız, sözlerine şöyle devam etti:

“Suriye Türkmenleri, rejimin saldırılarına karşı kendilerini, Türkiye’nin yardımları sayesinde koruyabiliyor. Türkiye’nin yardımları olmasaydı otuz bin olan şehit sayımız şimdi belki bir milyona ulaşmıştı. Türkiye, Türkmenlere, her zaman gıda, ilaç ve insani yardım yolladı. Zaman zaman çeşitli yardımlar da yapıldı. Ancak hükümete yapılan darbe girişimi ve sonrasında yaşananlar nedeniyle Türkmenlere mühimmat konusunda yardımlar gecikti. Bunun acısını Saray’da, Acısu’da Türkmen gençlerini şehit vererek ödedik. Bu haberler ile hükümeti itham edenler, Esed rejiminin döktüğü kana ortak olmuştur.”