Kategori arşivi: Haberler

Kurbagların Kış uykusuna Yattığını Biliyormuydunuz

Kurbağa önce derin bir uykuya dalar, ardından kalbi durur, soluk alıp vermesi kesilir ve vücudundaki suyun çoğunluğu buza döner. Ama aylar sonra tekrar bahar geldiğinde çok ilginç bir şey olur: Kurbağanın buzları erimeye, kalbi tekrar atmaya başlar, hayvan tekrar düzenli bir biçimde soluk alıp vermeye başlar ve tüm amfibiyenlerin yapabildiği her şeyi tekrar yapmaya başlar. Kaynakwh:


Tahta kurbağasının sırrı : “Yavaş Soğuma”
“Yavaş soğuma” son derece önemlidir. Eğer hayvanın ısısı birden bire düşerse, canlının, organlarını susuzluğa ve donmaya karşı koruyan glükoz gibi maddeleri salgılamaya vakti olmayacaktır. Yavaş soğuma aynı zamanda kurbağanın içindeki suyun yer değiştirmesine de izin verir. Örneğin su hayvanın karnındaki boşluklarda toplandıkça donduğunda su için yayılacak daha fazla yer olur. Eğer organlarda çok fazla su kalırsa, ısı düştüğünde ve içindeki buzlar eridiğinde kan damarları parçalanır ve hayvan uykusundan bir daha hiç uyanamaz.
Görüldüğü gibi kurbağanın kış şartlarına uyum sağlaması için hayvanın vücudunda son derece akıllıca planlanmış bir düzen mevcuttur. Kurbağa sanki soğuk bir döneme girileceğini, onu bekleyen uzun soğuk günleri ve bu günleri atlatması için vücudunda ne gibi düzenlemeler yapması gerektiğini bilir gibidir. Peki kurbağa donarak hayatta kalacağını nasıl bilir? Bunu bildiğini farz edelim, iç organlarına zarar vermeden bunu nasıl başarır? Hayatta kalması için birden bire değil de yavaşça donması gerektiğini ona kim öğretmiştir? Peki ilkbahar geldiğinde hayvan kalbinin tekrar atmasını kendi mi sağlamaktadır? Elbette ki hiçbir akla sahip olmayan, bir bilim adamı gibi gözlemler yapıp karar alma ve uygulama becerilerine sahip olmayan bir hayvan tüm bunları kendi başına gerçekleştiremez. Bu doğal bir döngüdür.İçgüdesel olarak gerçekleşir.

Ortadogudaki Gerçek

Boşa akan kanlar aslında hepsi bahane.Tek gerçek güç sahibi olmak.Hüküm kurmak,ellerindeki petrole sahip olmak,altın rezervlerini çıkartmak.Bu uğurda Amerika ve İsrail tüm kurallrı çiğnemekte zerre kadar tereddüt etmiyor.Soykırım yaralarını yeni,yeni sarmış olan İsrail bile dünyanın gözünün içine baka baka soykırım ve insan hakları ihlali yapıyor.Ve buna bir sürü kılıf buluyor tüm dünyada sadece izliyor.Çünki büyük güç Amerika İsraili deştekliyor.Menfaatler için de insanlar ölüyor.

Sosyal Toplum İstatistikleri

Toplam sosyal vakıa [fait sosyal toplam] küreler, ve ekonomik, siyasi, hukuki, dini “bir aktiviteye sahiptir etkileri boyunca toplum içinde.” O Marcel Mauss] toplam sosyal gerçekler ‘arama geldiğinde [ne (Sedgewick 2002: 95) “sosyal ve psikolojik yaşam Çeşitli iplikçikleri birbirine aracılığıyla dokunur. toplam sosyal Aslında öyle ki bilgilendirir ve görünüşte oldukça farklı uygulamaların ve kurumların organize olduğunu . ” (Edgar 2002:157) terimi tarafından popüler oldu Marcel Mauss klasik yılında Hediyelik diye yazdı, “Bu olaylar ve de morfolojik kez estetik hukuki, ekonomik, dinsel, vb. Onlar ve bireysel endişe yasal olarak onların kolektif hakları, örgütlü ve yaygın ahlak, onlar tamamen, zorunlu ya da övgü ya da ret basitçe tabi olabilir. Bunlar bir anda siyasi ve yerli olan, ilgi sınıfları iki ve klan ve ailelere olmak. Onlar dini, onlar endişe gerçek din Onlar ekonomiktir, animizm, büyü ve yaygın din anlayışı., değer kavramları, Yeni, ilgi, lüks, zenginlik, kazanım, birikim, tüketim ve liberal ve görkemli harcamalar için tüEmile Durkheim ‘. sosyal kalıcı yönleri s terim hayat şekli bireysel ya da kısıtlayan eylem ) Ise 1964 Kurallarının Sosyolojik Yöntem (1895, Durkheim soruşturma alanın önemli konuya açıklık kavramı kullanılmış onun ayırmak ve sosyoloji. O Auguste ve kuramı özeleştirisel değildi ilgili sosyoloji ayırt Comte , Herbert grand sentezinin gelen Spencer ve psikoloji karakteristik devletlerin akıl ile ilgili. bireysel harici “ile tedavi, sosyal şeyler” gerçekler olarak, Durkheim temele ampirik güçlü koymak sosyoloji bir. Ayrıca bireylerin belirtilen bu üzerinde zorlayıcı güç icra onlar. Daha sonra e kadar olmak kabil olduğu gerçekler revize bu güçlü sosyal ki önererek nesnelciliği içselleştirdiği varlık.
Durkheim nonmaterial, malzeme ve Gerçekler isimli iki geniş kategoriye sosyal. Kilise ve devlet, bu tür yapısal bileşenlerinin toplum, gerçekleri sosyal malzemedir örnekler gerçekler. Nonmaterial sosyal akımlar dahil ahlak, kolektif vicdan, toplu gösterimleri ve sosyal (bkz. kolektif bilinç ). Durkheim başlıca özlü çalışmaları gerçekler sosyal nonmaterial ilgili tüm ile: entegrasyon İntihar sosyal özellikle (1893) ve Toplum Çalışma içinde Bölümü dayanışma sosyal (1897).

Medyanın Oyunu

Bazı Haber Bültenlerinin Bu Olayı Ana Haberlerine Taşıdığını Herkes Biliyor Ama Oysa Haber Tamane Yalan ve Asılsız Kaza Gerçek Ama Olay Türkiyede Değil Bir Arap Ülkesinde Meydana Gelmiş Bazı Tv”Ler İse Haberi Türkiyede İzmirde Meydana Geldiğini Ve Topluma Sözde Doğru Haber Anlayışıyla Konuşma Yapanlar Bu Haber İçin Ne Dicek Acaba Merak Konusu Resim İyice İnceleyin Ve Kaza Yerindeki Tabeladaki Arapca Yazıları Sizlerde Göreceksiniz Bu Bir Türk Medyasının Ayıbıdır

Yeni Zelanda

-Yeni Zelanda, dünyadaki her turlu iklimin yaşandığı tek ülke.

-Peru `da hiç umumi tuvalet yoktur.

-Newton, yer çekimi kanununu fark ettiği zaman 23 yaşındaydı.

-Dünyada insan basına düsen karınca şayisi bir milyon.

-Sağ elini kullanan insanlar sol elini kullananlara göre ortalama dokuz yıl daha fazla yasıyorlar.

-Bir Big Mac hamburgerin ekmeğinde ortalama 178 adet susam bulunuyor.

-Bir insan yasamı boyunca iki yüzme havuzunu dolduracak kadar tükürük salgılar.

-Bugüne kadar bilinen en ağır böbrek tası 1.36 kg.

-Dünyanın en hızlı büyüyen bitkisi bambu, bir günde 90 cm kadar uzuyor.

-18 şubat 1979 yılında sahra çölüne kar yağmıştı.

-İnsanlar yaşamları boyunca altı filin ağırlığına eşit miktarda yiyecek tüketiyorlar.

-Dünyanın en büyük seker ihracatçısı Küba`dır.

-Eskimo dilinde kar yağışlarının farklarını tarif etmek için kullanılan yirmiden fazla sözcük vardır.

-En yakın oldukları noktada, Rusya ve Amerika`nine birbirlerine uzaklıkları dört km `den daha azdır.

-Central Park`ta yüzmek yasalara aykırıdır.

-Kirli kar, temiz kardan daha kolay erir.

-Pablo Picasso, parasızlık çektiği gençlik günlerinde yaptığı resimleri yakarak ısınırdı.

-Suudi Arabistan`da hiç ırmak yoktur.

-Monakocun ulusal orkestrası ordusundan daha geniş bir kadroya sahiptir.

-Ortalama olarak, Amerika`da günde uç adet cinsiyet değiştirme operasyonu gerçekleşmektedir.

-İnsan beyninin % 80`i sudur.

-Amerika`da her saat 40 kişi kanserden hayatini kaybediyor.

-Bir kromozom bir genden daha büyüktür.

Evcil Dostlarımız

Birçoğumuz evlerinde bir dosta ihtiyaç duyduğunda evcil hayvanlara yöneliyor. Eğlenmek istediğimizde şirin bir köpek, sakinlik istediğimizde miskin bir kedi ya da vaktimiz olmadığı halde bir arkadaşa ihtiyaç duyduğumuzda kafesinde zararsızca durduğunu düşündüğümüz minik bir kemirgen ediniyoruz. Peki hayvan dostlarımızın göz ardı ettiğimiz ya da bilmediğimiz tehlikeli hastalıkları hakkında ne kadar bilgi sahibiyiz?
Evlerimizde beslediğimiz masum dostlarımızın hastalıkları sadece kendi türlerine değil insanlara da bulaşabiliyor. Zoonoz hastalıklar olarak nitelendirilen bu rahatsızlıkların başında özellikle kemirgenlerden bulaşan leptospira bakterisi yer alıyor. Evlerinde fare, hamster, gonzalez gibi kemirgen hayvanlara sahip olanların bu konuya özellikle dikkat etmeleri gerektiğini belirten veteriner hekimler, bu hayvanların dışkıları ve salgılarından insanlara bulaşabilen hastalığın öldürücü etkiye sahip olduğunun altını çiziyor.
Özellikle doğal yaşamda özgürce yaşayan farelerin görmediğimiz yerlerde, örneğin bir içecek kutusunun üzerinde bakteriyi bırakması ve bizim bunu düşünemeyerek temizlemeden içmemiz sonucu büyük riskler oluşabilir. Bu yüzden dışarıda tükettiğimiz içecek ve yiyeceklerin temiz koşullar altında saklandığından da emin olmamız gerekiyor.
Ayrıca bu hastalığın sadece kemirgenlerde değil kedi ve köpek benzeri hayvanlarda da görülme riski var. Bu hastalığın riskini en aza indirmek için ise evcil dostlarımızın aşılarını yaptırmak konusunda hassas davranmamız şart. Sadece kedi ve köpek değil evimize aldığımız her tür hayvanın sağlığı ve aşıları hakkında bir veteriner hekime danışmak kendi sağlığımız açısından da büyük önem taşıyor.

Doğuda Kadın Olmak

Niye iki evlendin amca?
Cevap tahmin edileceği gibi

-İki evlenmesem bu çifte bu çubuğa kim gidecek,zerzevatı kim sulayacak,inekleri kim sağacak!!!

Bir anne aynı gezgin televizyoncuya;
-İki kızımız vardı,sattık onları,diyor.SATTIK!!! ANNE!!!içselleşmiş bir dram….

Ağır işçi,ırgat,maraba kadın ne dersen de…Tarlada,ahırda,evde mutfakta,gece,gündüz hep o vardır,uyanıktır,ayaktadır,hizmettedir.

Kadın dövülür mü?Dövülür.Kadın azarlanır mı?Elbet,normal işleyiş gibidir bu.en saygın ilişkilerin içinde yer alır.Bir itilmiş-Kakılmış ilişkisidir bu…

Kızlarımız daha 15’şine basmadan zorla gelin edilir bu diyarlarda…Ne okumaktan haberi vardır nede çocukluğundan!Çocuk olmamıştır ki hiç!Kendi dünyasında hayal kurmasına bile izin verilmemiştir.Bir gün bir bakmıştır ki!gelenekler ve töreler yüzünden 3-5 kuruşa,başlık parasına Ve bitmiştir kuramadığı hayalleri ve umutları.Kabullenmekten başka şansı kalmamıştır o berbat hayatı,çünkü o daha küçücük bir< çocuktur >!!!

Kız çocuğumuz biraz büyüdüğünde ya kısır olduğu için,yada başka gereksiz gerekçeler yüzünden,üzerine bir kuma getirilir ve hayat onun için çıkılmaz bir hal almıştır.Boşanma hakkına sahip değildir doğuda kadın.Başka bir hayatı seçme şansı yoktur.Ya ölmektir sonu,yada ölmek!

Evliliklerde yöresel güç etkilidir.Para gibi,ağalık gibi etkiler,zaman zaman kadınların dünyasını da darmadağın eder,erkeklerin dünyasını da…Sevgiler,umutlar,hayaller,hedefler ve istekler tırpanlanır gider.

Doğuda,kadın sorunları,töre cinayetleri,kumalık buna benzer daha bir çok sorun,teoride çözüme hedeflense de,pratikte maalesef bu mümkün olamamıştır.Zira batı ve doğu zaman içerisinde,birbirlerinden soyutlanarak yaşadıkları dönemlerin de etkisiyle,farklı gelişmeler göstermişlerdir.Ahlaki sınırlandırmalar ve kadına yönelik ayrımcılık bir çok toplumda kendisini gösterse de,doğuda bu sorunlar batıdan farklı şartlarda gerçekleşmiş ve daha yavaş bir süreç izlemiştir.Her şeyden önemlisi batının belli ölçüde bağımsız olarak gelişen bu ahlak sistemi ismini almıştır.Oysa doğuda ahlak kuralları sistemleştirilmiş ve isimlendirilmiştir.Kadın,pek çok toplumda erkeğin himayesi altında yaşamayı tercih etmiş ve ettirilmiştir.

Doğuda ki sorunlar özelliklede töre cinayetleri çözülmeye çalışılıyor.Ya da öyle gösterilmeye…Zira siyasi partiler bir yandan oy toplamak için aşiretlerin gönlünü hoş tutmaya çalışırken,bir yandan kadın kollarında töre komisyonları oluşturuluyor.Aşiret demek,oy demek…Aşiret demek,töre demek…Aşiret demek,cinayet demek…

Oy ile can arasında sıkı bir çekişme var.Bugün,bu çekişme oy lehine devam ediyor.Kadınlar ve aile kurumu ise

Doğu’nun sorunları bir bütündür.Yani kadın sorunları deyip geçmek yetersiz kalabilir.O kadar geniş bakılması gerenken bir konudur ki!tarifi bile çok ağır oluyor zaman zaman,bu sorunların çözümünün kökten olabilmesi için bakış açılarının da mümkün olduğunca geniş olması gerekir.Aşiret düzeni yıkılmadıkça töre sorunu çözülemez.

Her şeyden önce bu sorunların çözülmesinde en önemli etken olmaktır.

Özellikle doğu bölgesindeki sorunlara,ülkemizin,toplumumuzun ve insanlarımızın daha duyarlı,teorikte kalmayan çözümler oluşturmalarını,hiçbir sorunu yüzeysel çözemeyeceklerini,her olayın özüne ve detayına bakmalarını,özellikle her şeyin eğitimden geçtiğini,bu yolları yürürken azınlık değil,çoğunluk olmak gerektiğini unutmamalıyız.

İlköğretim

Yeni ilköğretim müfredatıyla beraber ilköğretimin sorunları daha sıklıkla dile getirilmeye başlandı.İlköğretimin hangi aşamasına el atılırsa atılsın düğüm olmuş sorunlar yumağıyla karşılaşmak kaçınılmazdır.sekiz yıllık eğitime hiçbir alt yapı hazırlığının yapılmadan geçilmesiyle zaten karmaşık olan durum daha içinden çıkılmaz bir hal almıştır.Asıl sorun var olan sorunların eğitimle yakından uzağa ilgili hemen hemen tüm kesimlerce kanıksanmış olması ve bu sorunların dile getirilmemesidir.Dile getirildiğinde ise beylik sözlerle geçiştirilmesidir.Bu sorunlar konusunda en alt yetkiliden milli eğitimin tepesine değin kimse ciddi bir çözüm önerisi getirememektedir.Bu yazıda da bu sorunlara bir çözüm önerilmemekte sadece var olan durumun görülebilen bazılarına vurgu yapılmaktadır.Burada söz konusu edilen sorunlar tamamen gerçek deneyimlerden oluşmaktadırlar.Gerçek ile ilişkili değil gerçeğin kendisidirler.Ancak Türkiye’nin tüm okullarında bu sorunların her birinin olduğunu söylenemez.Bu sorunlardan bir genellemeye varılamaz.Sadece birkaç ilköğretim okulunun içinde bulunduğu durum konusunda bir fikir sahibi olunabilir.Sorunların eksiksiz bir dökümünü yapmak hedeflenmemiştir.