Kategori arşivi: Kadınlara Özel

Kadınlar doğum sonrası ne yapması lazım

Doğum sonrası akıntıya loşi adı verilir. Loşi, ilk 3-4 gün kırmızı renklidir. İçinde kan ve doku parçaları bulunur. Birkaç gün içinde rengi açılır ve miktarı azalır. Doğum sonrasındaki 2-3. haftada loşi kıvamı koyulaşır, rengi sarımsı-beyazdır. Doğum sonrası 4 veya 5. haftada bu akıntılar azalarak kesilir.

2. Eski kiloma ne zaman kavuşurum?
Doğumdan sonra ayda 2 kilodan fazla kilo kaybı doğru değildir. Bu yüzden hızlı kilo vermeyi sağlayan diyet uygulamalarından kaçınılmalıdır.

3. Doğum sonrası diyet yapılabilinir mi?
Doğum sonrası doğru beslenmek, kilo kontrolünün sağlanmasını ve bebek için kaliteli süt üretimini sağlar. Emziren annelerin protein, meyve, sebze  aüt ürünleri ve bol sıvı içeren dengeli bir beslenme programına ihtiyacı vardır. Günlük kalori miktarı süt veren annelerde 2600-2800 kcal civarındadır. Emzirme döneminde annelerin düşük kalorili bir zayıflama diyeti yapmaları önerilmemektedir.

4. Rahmin eski haline dönmesi ne kadar sürer?

Rahimin boyu ve ağırlığı gebelikte yaklaşık 10 kat artar. Doğumdan hemen sonra uterus 1 kg ağırlığındadır ve boyu göbek deliği hizasındadır. Doğumdan 1 hafta sonra boyu kalça kemiği ortasına kadar uzanır. Rahmin eski haline dönmesi yaklaşık 6 hafta sürer. 6. haftada rahim yaklaşık 100 gr. ağırlığındadır. Hamilelik öncesi ile karşılaştırıldığında rahim hafif büyük olarak kalır.

5. Egzersiz yapmaya ne zaman başlayabilirim?
Gebelikte genişleyen ve esneyen karın kasları 6 hafta sonra toplanmaya başlar. Doğum sonrası egzersizlere bu süreden sonra başlanabilir. Doğum sonrası kas güçlendirici egzersizler süt miktarını ve bebeğin kilo alınımı olumsuz etkilemez. Hareketler sırasında aşırı yorgunluk hissi oluşmamalıdır. Herhangi bir ağrı anında egzersiz bırakılmalıdır.

6. Ne zaman eskisi gibi banyo yapabilirim?
Normal doğum sonrasında hemen, sezaryen sonrası ise 2. günden itibaren ayakta duş şeklindebanyo yapılabilir. Küvet içinde banyo, temiz bir ortamda yapılacaksa genelde güvenlidir. Vajina içine zorlamadıkça su kaçmaz. Ancak vajina içini yıkamak önerilmemektedir.

7. Eşimle normak seks hayatımıza ne zaman dönebiliriz?
Doğum sonrası seks, genital bölgede ağrı olmadığında ve kanama azaldığında aslında güvenlidir. Cinsel ilişkiye eğer istenirse, genellikle doğumdan sonraki 3. haftada izin verilir. Ancak pek çok kadın doğum sonrası cinsel isteksizlik hissedebilir. Bu durum yorgunluk, halsizlik, ilişkide ağrı olacağı korkusu, akıntının devam etmesi nedeniyle olabilir. Kadınların çoğunda, cinsel istek doğum sonrası 6-8. haftalarda geri döner.

8. Hamilelikten korunmalı mıyız?
Doğum sonrtasında yumurtlamanın tekrar başlaması gecikir. Emzirmeyen annelerde bu süre 5 hafta kadarken emziren annelerde 8 hafta veya daha çok olabilir. Korunmaya normal adet görmeye başladıktan sonra başlanmalıdır. Bebeklerine sadece anne sütü veren ve adet görmeyen kadınlarda emzirmenin hamileliği ilk altı ay %98 oranında koruduğu belirtilse de kesin korunma sağlanmaz. Adet görülmeye başlandığında korunmaya da başlanmalıdır.

9. İçki içebilir miyim?
Emziren anneler alkol aldığında bir miktar alkol süte geçer. Bu nedenle emziren annelerin alkol alması önerilmez. Bebek emzirilmiyorsa doğum sonrası dönemde alkol almanın sakıncası yoktur.

10. Ağır kaldırabilir miyim?
Hafif ev işleri, hafif egzersiz doğum sonrasında sakıncalı değildir. Ancak ağır egzersizlerden kaçınılmalıdır. Ağır kaldırmak özellikle sezaryen ile doğum yapan kişilerde ilk 6 hafta uygun değildir.

11. Parfüm veya kokulu vücut losyonları kullanabilir miyim?
Bu tür ürünler kullanılabilir. Ancak emziren annelerin göğüs uçlarına uygulamaları için hazırlanmış ürünlerin bu bölgede tercih edilmesi gerekir.

12. İlaç kullanmamın emzirdiğim bebğime zararı olur mu?

Kullandığınız ilaçların bazıları anne sütüne geçer. Emzirme ile bebek de bu ilaç kullanmadan önce mutlaka dktorunuza danışmalısınız.

Kadın Nasıl Flört Eder

Siz farketmesenizde vücudunuzun kendine özel bir dili var. Oturma şekliniz, ellerinizle ne yaptığınız, bacaklarınız, konuşma, ne hissettiğinizi söyleme şekliniz, ne düşündüğünüz ve en önemlisi karşınızda oturan erkeğe olan ilginiz bu dilin parçalarıdır. Vücut dilini tamamen kontrol altına almak istersiniz. Nasıl mesajlar gönderdiğinizin farkında olmak istersiniz ve karşı tarafa söylemek istemediğiniz bir mesaj göndermek istemezsiniz. Erkekler bayanların vücut dillerini anlamayacak kadar aptal değillerdir. Karşınızdaki erkek siz hareket ettiğinizde sizi izleyip hakkınızda bir çok bilgiye sahip olabilir. Vücut dilinizi karşı tarafa doğru sinyaller göndererek kendi yararınıza çevirebilirsiniz. Vücut dili cep telefonundan mesaj yazmaya benzer. Kısa bir bilgidir, hızlıdır ve doğrudan hedefe ulaşır.

Vücut dili esasları

Bayanlar düşünmeden bir erkeğe olan ilgilerini fiziksel ipuçlarıyla belli ederler. Çok az ilgilendiğinizi belirten en bilindik işaretler saçı savurmak, saçı kıvırmak ve bacak bacak üstüne atmaktır. Bir bayan saçlarını savuruyorsa karşısındaki erkeğe heyecanlı olduğu mesajını veriyordur. Ve erkek eğer heyecanlanıyorsa ‘benimle ilgileniyordur’ diye düşünür. Bunun yanısıra, saç savurma, bacak bacak üstüne atmak gibi kendiniz ile övündüğünüzü gösteren bir harekettir. İlgi çekmenin veya seksi olduğunuzu göstermenin bir yoludur. Fakat karşı tarafa güçlü mesajlar ileten bir çok yol vardır.

İnsanların bağlanması için gereken ilk yol göz temasıdır. İki taraftan biri bir kelime söylediğinde bile gözler birbirlerine mesajı iletmiş olurlar. Bir erkeğin gözlerine derin bir şekilde bakarsanız, ona odadaki en etkileyici kişi olduğu mesajını verirsiniz. Aslında gözlerine kilitlenirseniz gözlerinizle odadaki tek insanın o olduğunu söylersiniz.

Direkt göz teması bazen riskli olabilir. Bundan kaçınan erkekler için bu davranış arsız ve utanmasız gibi görülebilir. Utangaç biri değilseniz gözlerinizi onun üzerine dikin. Bir bakıma bu doğal bir seçim. Gözleriniz açıp ona baktığınızda sizden korkan bir erkek muhtemelen size uygun değil.

 

Kollarınızı kavuşturmak

Bir bayan kollarını göğsünde kavuşturuyorsa bir erkeğe bu hareket birçok şey ifade edebilir. Korunmasız bir canavar olduğunuzu ya da kurttan kurtulmaya ihtiyacı olan küçük bir kuzu olduğunuzu anlayabilirler. Ama kollarınızı kavuşturmanız karşınızdaki erkeğe ondan hiç hoşlanmadığınızı ve onun gitmesinin en büyük dileğiniz olduğunu da gösterebilir. Ayrıca kollarınızın göğsünüzde birleşmesi ilginin göğüslerinize çekilmesine de sebep olur.
Ona doğru eğilmek

En genel tipi karşınızda oturan erkeğe doğru eğilmektir. Bu hareket ilgi ve kabul etmeyi gösterir. Kısaca, bu hareket onun en komik, en şirin ve bu dünyadaki en büyüleyici varlık olduğunu gösterir.

Kendinizi onun kucağına doğru giderken bulursanız, derin bir nefes alın ve birkaç dakika elleriniz bacaklarınızda oturun.

Eğer eğildikten sonra ondan uzaklaşırsanız ona ondan nefret ettiğinizi yada ondan ne kadar etkilendiğinizi belli etmemeye çalıştığınızı göstermiş olursunuz.

Bacak bacak üstüne atmak

Bu hareket heyecanlı ve kışkırtıcı bir hareket olarak algılanır. Birçok insan istekli olduğunda istem dışı bacak bacak üzerine atar. Seksi yönünüzü göstermek için ya da dikkati bacağınıza çekmek için bacak bacak üstüne atıyorsanız bu ondan çok etkilendiğinizi gösterir. Bu hareketi yapmayı bırakmazsanız yine bu hareket istemdışı olarak karşınızdaki erkeğe onu ne kadar istediğiniz gösterir. Muhtemelen ona bu kadar güç vermek istemezsiniz. Eğer onu ne kadar istediğinizi anlarsa bütün ipler onun eline geçmiş olur ve bunu istemezsiniz. Onunla ilgili birşey kıvranmanıza neden oluyorsa kalkın, yürüyüş yapın veya evinize gidip soğuk bir duş alın.

Saçınızı kıvırmak

Saçınızla oynamanız heyecanlı olduğunuz göstergesidir. Kendinizi bu hareketi yaparken buluyorsanız kendinize bir dakika verin ve neden bu kadar heyecanlandığınızı düşünün. Çok yakışıklı olduğu için mi? Çok zeki olduğu için mi? yoksa onun yatakta nasıl olduğunu düşünmekten kendinizi alıkoyamıyor musunuz? Bütün bu sorularınızı sonraya bırakın.

Saçlarınızı kıvırmanız aynı zamanda eğlenceli bir harekettir. Uzun saçlı bayanlar saçlarıyla oynarlar. Saçlar seksidir ve erkeklerin ilgisini çeker. Ama bazı erkekler saçlarıyla oynayan bayanlardan etkilenmezler. Bunun seksi olmadığını ve onların saçlarıyla oynamalarından hoşlanmadıklarını düşünürler.

Dudak yalamak

Bu tamamen psikolojiktir. Eğer bir erkeğin yanında dudaklarınız yalıyorsanız bu ondan çok etkilendiğinizi gösterir. Dudak yalamak karşınızdakine ilgi duyduğunuzu gösterir. Doğru şekilde yapılırsa bu çok seksi ve aleni bir vücut dilidir. Bahsettiğimiz diliniz yardımıyla yavaş ve ihtiraslı bir şekilde dudaklarınız yalamanız. Bu hareketi bir uyarıyı göz önünde bulundurarak yapın. Flört ettiğiniz kişi bu hareketi yaptığınızda onunla yatmak istediğinizi düşünecektir. Belki de bunu yapacaksınız. O zaman bu iki tarafın da birbiri ile ilgilendiğini gösterir.

Genişleyen burun delikleri

Vücut dilleri içindeki hareketlerin annesidir. Seksüel isteğin reddedilemez bir sinyalidir. Eğer konuştuğunuz erkeğin burun delikleri genişliyorsa bu sizi istediğini gösterir. Aynı şey tersi için de geçerlidir.

Kadınlarda yaşa göre cinsel hayat

Kadınların  cinsel hayatları her yaş döneminde  farklı bir boyut kazanır. İşte kadınların her yaş dönemindeki cinsel hayatı…

20′li Yaşlar

Cinsellik bu yaşlarda hayatın olmazsa olmazları arasındadır. Evliliklerin gerçekleştirildiği bu dönemde cinsel ilişki yaygındır. Özellikle bu yaş grubundaki kadınlarda, eğer ailelerinde cinsellikle ilgili bir rahatlık yoksa vajinusmus, erkeklerde ise boşalma bozuklukları sık görülür.

30′lu Yaşlar

Bu dönem, cinsel uyarılma ve çekicilik açısından kadınların altın çağıdır. Kadınların cinsel yaşamları çok hareketlidir. Ancak genellikle bu yaşlarda çocuk sahibi olan çiftlerin cinsel yaşamları kısa bir süreliğine sekteye uğrar. Gebelik planlaması ve doğum sonrasında hem sosyal hem da hormonal bazı değişiklikler cinsel yaşamı olumsuz etkiler. Doğumun gerçekleşmesi çiftlerde genellikle ruhsal çatışmaları alevlendirir. Emzirme döneminde prolaktin hormonunun yüksek olması kadınlarda isteksizliğe yol açar. Kadınlar, hormonal değişikliklere bağlı vajina derisindeki incelemeler yüzünden cinsel birleşme sırasında ağrılar yaşayabilir. Ancak emzirme dönemi bittikten sonra prolaktinin cinsel yaşamdan yeniden zevk almaya başlar.

40′lı yaşlar

Orgazm sıklığında azalma olmasına karşın, kadınlar bu yaşlarda daha deneyimli olurlar. Bu da psikolojik açıdan aldıkları hazzı artırır. Erkekler ise bu yaşlarda ilk uyarılma, boşalma, orgazm sonrası yeniden uyarılmayı daha iyi kontrol etmeye başlarlar. Ancak 40′lı yaşlarını süren pek çok erkek için bu dönem panikle eş anlamlıdır. Bu dönemde hipertansiyon, damar hastalıkları, nörolojik bozukluklar, sigara, alkol gibi nedenlerle cinsellik olumsuz etkilenebilir. Özellikle ereksiyon kaybı 40 yaşındaki erkeklerin yarısında az, orta ve yoğun olmak üzere farklı şiddetlerde görülür. Bu nedenle bu yaş grubundaki erkekler, seksi hayatlarının önemli bir dönüm noktası gibi düşünürler. Bu yaşların en büyük fantezisi ise genç bir partnerle birlikte olmaktır.

50 Yaş ve Sonrası

50′li yaşların ortalarında kadınlar genellikle menopoza girdikleri için östrojen seviyeleri düşer, vajinal mukozaları incelir, vajinal ıslanmalarında azalmalar olur. Memelerindeki uyarılma, dikleşme azalır. Daha seyrek orgazm yaşarlar, orgazm sırasındaki doyumları kısa sürer. Ancak menopoza girmiş kadınlarda cinsel istek tamamen ortadan kaybolmaz. Erkeklerde ise yaşlanmayla birlikte cinsel istekle ilgili testesteron hormonunda kademeli bir düşüş gözlenir. Vücuttaki genel işlev azalmasının bir sonucu olarak ereksiyon kapasitesi azalır. Cinsel yanıt döngüsünde birçok evrenin süresi ve daha uzun süre ve yoğun uyarı gerekir. Ancak düzenli cinsel aktivite sürdüren erkekler yaşlanmanın tüm etkilerinden daha az zarar görürler. Araştırmalara göre, 70′li yaşlarda erkeklerin yarısı, kadınların da yüzde 20′ye yakını cinsel ilişkiye devam edebiliyor.

Slimlipo tedavisi

SLIMLIPO, özellikle gıdı, ayak bileği gibi yağ oranının az olduğu bölgelerde çok etkili. Diğer önemli bir yararı ise selüliti büyük oranda azaltması ve cildi gerginleştirmesi.

Eskiden diyet ve sporla erimeyen inatçı yağlar için tek çözüm liposuction’dı. Büyük müdahalelerde hastanede yatmayı gerektiren, sosyal hayata dönüşü 3-4 günü bulan, dahası küçük de olsa emboli (kan pıhtısının damarları tıkaması) riski bulunan liposuction, hala geçerliliğini korusa da, yerini yavaş yavaş yeni uygulamalara bırakıyor. FDA onayı Slimlipo lazer teknolojisi, prensip olarak liposuction’a benziyor ancak iyileşme süresi o kadar kısa ki, gıdınızı aldırıp aynı gün ofisinize dönebilirsiniz.

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahı Op. Dr. Ersun Hasipoğlu, slimlipo’nun estetik dünyasında bir devrim olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Slimlipo sadece birkaç saat içinde eve dönmenizi sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda selülitleri de büyük oranda yok ediyor. Bilindiği gibi selülitin bu güne dek yüzde yüz bir tedavisi yoktu. Ancak slimlipo ile bu mümkün.

İşlem yapılacak bölgeye lokal anestezi uygulandıktan sonra yağ hücrelerine duyarlı milimetrik kanüller sokuluyor. Yağlara, özel bir solüsyon verilerek sıvılaşmaları sağlanıyor. Özel bir şırınga yardımıyla yağlar aynı kesikten dışarı çıkartılıyor. Slimlipo’nun cildi geren lazer başlığı, gevşek deriyi toparlıyor, selülitleri yok ediyor.

Hamileyken nelere dikkat edilmeli

Her şeyden yiyemeyip yine de sağlıklı beslenebilmek gerçekten çok zor. Kimse bebeğine zarar vermek istemez, değil mi?

Hamileyken az yemek kadar sağlıklı yemek de çok önemli. Uzun olmasa da bir yasaklı yiyecekler listesi mevcut! “Her şeyden” yiyemiyorsunuz anlayacağınız. Biz de size neleri yiyip içemeyeceğiniz ve yiyeceklerinizi nasıl pişireceğinizle ilgili öneriler sunuyoruz.

Hamileyken insanın canı olur olmaz şeyler yemek ister. Yalnızca aşermekten söz etmiyoruz. Canınız her an çok farklı tatlar çekebilir. Afiyet olsun, yiyin tabii… Ancak bazı yasaklı yiyecek ve içecekler var biliyorsunuz. Örneğin alkollü ve kafeinli içeceklerle midye, istiridye, suşi gibi deniz ürünleri bunların başında geliyor. Sigarayı saymıyoruz bile… Diyelim ki kabuklu deniz ürünlerinden ve alkollü içkilerden uzak duruyorsunuz. Ama ya hamile olduğunuzu öğrenmeden önce bunları yiyip içtiyseniz? Hemen panik yapmayın; inanın bu dünyanın sonu değil! Çünkü hamileliğin ilk haftalarında vücut kendini otomatik olarak korumaya alır.

Hamileyken alınan gıdalara tabii ki dikkat edilmeli; ancak gün geçtikçe bu konunun üzerine sizce de aşırı titizlenilmiyor mu? Yine de o kadar sıkı olmamakla birlikte yeme içmelere dikkat etmekte, alkol ve sigaradan uzak durmakta fayda var

 

 

 

.

Gizlice yemek
Bizde çok eskiden kalma bir gelenek vardır. Hamile olduğunuzu ilk üç ay, en yakınlarınız dışında etrafa pek söylemezsiniz. Belki siz de henüz erken olduğunu düşünüp hamileliğinizi, ilk aylarda söylemeyi tercih etmiyorsunuzdur. O zaman kalabalık arkadaş davetlerinde ya da iş yemeklerinde size yasak olan yemekleri, içkileri yiyip içmeyeceğinizi söylerken ufak yalanlar söyleyin. “İlaç alıyorum şarap almayayım” ya da size “Sen suşi severdin ne oldu sana şekerim; neden yemiyorsun?” diye soranlara “Midemi bozmuşum yemeyeyim bu akşam” diyebilirsiniz. “Ben tokum. Yemeyeceğim” demek yerine riskli yiyecekler için bazı kolay yer değişimleri yapmaya çalışın.

Arkadaşlarınızla suşi yemeye gittiyseniz, pişmiş balıktan yapılan bir şeyler ısmarlayın. Ya da diyelim canınız çok çiğ köfte istedi. Çiğ köfte yerine kısır yiyebilirsiniz ya da şimdilerde etsiz çiğ köfteler revaçta; tadı da aynı çiğ köfte gibi, deneyebilirsiniz. Gittiğiniz restoranlarda da az pişmiş et ya da içki siparişi veremediğiniz için hamile olduğunuz anlaşılmayacaktır, dert etmeyin. Hem zaten bu mutlu haberi, birkaç aya kadar çevrenizdeki herkes öğrenecek.

 

 

 

 

 

Yasaklı yiyecekler
Kuşkusuz kimse bebeğine bilerek zarar vermek istemez. Eminiz siz de tüm hamileliğiniz boyunca yasaklı yiyecek ve içeceklerden uzak durdunuz. Ancak bazen insanın nefsini köreltmesi de gerekir. Özellikle hamilelikteki yasaklar, anne adaylarının daha çok yeme isteklerini artırır. Ailenizin, eşinizin yememeniz gerekenleri dikte etmesi de sizi sıkabilir.

Bir şeye sahip olamayacağını bilmek, onları daha çok istememize sebep olur. Canı kriz halinde suşi isteyen anne adayı, bebek beklediğini fark etmeden önce balık sevmiyor bile olabilir. Bu, aşermeden farklı olarak, sırf yasak olduğu için o yiyeceğin arzu nesnesi haline gelmesi.

 

 

 

 

Çok pişmiş…
Doktorlar anne adaylarına salam, sosis, çiğ köfte gibi pişmemiş ya da az pişmiş etten yapılan besinleri pek yememelerini öneriyorlar. Bunun sebebi, bakteriyel bir enfeksiyon olan listeriosis adlı hastalık. Çiğ sebze ve etlerden geçebilen bu hastalık, mide bulantısı ve ateşle başlar, tedavi edilmezse menenjite kadar ilerleyebilir. Ancak durum görüldüğü kadar vahim değil. Bu hastalığa yakalanmamanın çok basit ve temel bir kuralı var: Az pişmiş etten uzak durmak ve sebze meyveleri bol suyla yıkamak.

 

 

 

 

Sağlıklı ve güvenli yemekler için
Bazen yediğiniz şeyler değil onu hazırlama şekliniz de sakıncalı olabilir. Hem sağlıklı, hem de lezzetli yemekler için size birkaç önerimiz var.

– Pişmemiş tavuk ve kırmızı eti, deniz mahsullerini, hava ve su geçirmeyen kaplara koyun. Pişirene kadar, buzdolabında birbirinden ayrı yerlerde tutun.
– Çiğ et ve deniz mahsullerine dokunduktan sonra hemen ellerinizi yıkayın.
– Çiğ et ya da balığı durulamaya çalışmayın; çünkü sadece bakterileri lavabo ve tezgaha daha çok yaymış olacaksınız. Merak etmeyin, yemeğiniz pişerken bakteriler ölecek.
– Artan ve kolay bozulan bütün yiyecekleri, buzdolabında eksi 40 derecenin altında muhafaza edin.
– Kolay bozulan ya da önceden pişirilmiş yiyeceklerinizi iki gün içerisinde tüketmeye özen gösterin.

Kaynak: Mother&Baby

Rahim Zarı Kalınlaşması

Rahim iç zarı aslında her ay kalınlaşıp sonra adet kanamasıyla birlikte dökülüp incelen bir yapıdır. Her rahim zarı kalın olduğunda endişelenmemek gerekir.

Eğer bu şekilde bir rahim duvarı kalınlaşmasından muzdarip olan kişi varsa mutlaka adet döneminden hemen sonra rahim zarına bir daha bakılmasında fayda vardır. Eğer adet döneminden sonrada bu rahim duvarı kalın olarak ölçülüyor ise bu problem demektir. Zaten bu kişilerde de düzensiz ve fazla kanamalar olur. Bu durumda yapılacak olan ilk işlem kürtaj dediğimiz bir işlemle rahim duvarından parça alınması işlemidir.

Daha sonra bu patolojik kontroller sırasında eğer endometrium hiper plazi durumu çıkarsa bununda tedavisi mümkündür. Rahim zarı kalınlaşması neden önemlidir? Tedavi edilmeyen endometrium hiper plazilere ve rahim zarı kalınlaşması ilerki yıllarda rahim duvarı kanserlerine yani endometrium kanserlerine zemin hazırlayabilir

Bayanlar mini etekleri hazırlayın

Bacaklarınızı tıraşlarken dizlerinizi ve ayak bileklerinizi her seferinde kesiyor musunuz? O halde bir de tüy dökücü krem kullanmayı deneyin.

Peeling ile bacaklarınızdaki ölü derileri ortadan kaldırarak işe başlayın. Çünkü tıraş bıçağına takılan ölü deriler, sonucun istediğiniz gibi olmasını önleyebilir.

Tıraş köpüğünü dairesel hareketlerle uygulamak için kısa ve kabarık tüylü bir kabuki fırça kullanın. Böylece tıraş işlemini bacaklarınızı zedelemeden yapabilirsiniz.

Bacaklarınızı dört parça olarak düşünün ve öyle tıraşlayın: Alt bacağın ön tarafı, üst bacağın ön tarafı, alt bacağın arka tarafı, üst bacağın arka tarafı. Tıraş bıçağınızı, tıkanmaması için sıkça durulayın.

Bacaklarınızı kurulayın ve bronzlaştırıcı krem uygulayın. İç ve dış kısımlara ekstra ürün uygulayarak daha ince ve uzun illüzyonu kazandırmanız mümkün.

Bacaklarınızın orta kısmı boyunca birkaç damla ışıltılı vücut yağı uygulayın. Bu dikey parlaklık, bacaklarınızın görünümünü daha da uzatacak Kaynak:Cosmopolitan dergisi

 

Jigolo arayan bayanlar

Jigolo arayan bayanlar sizleri süper bir orama davet ediyoruz, Türkiye”nin yakışıklı ve genç erkeleri sitemizin erotik sohbet odalarında sizleri bekliyor, kendine genç erkek arkadaş arayan bayanlar, günlük eğlencesine renk katmak isteyen bayanlar işde sizlere fırsat üstelik kameralı ve sesli bir şekilde kendinize seçeceğiniz erkek arkadaşınızı bulabilirsiniz yaz ayları geldi ve isterseniz sizlere tatil zamanı arkadaşlık etmesini istediğinzi erkek bulabilirsiniz Türkiye”nin her bir yerinde gelen genç ve yakışıklı erkekler sileri bekliyor Ankaradan Jigolo arayan bayanlar, İstanbuldan jigolo arayan bayanlar herkesi sitemize bekleriz…