Kategori arşivi: Sanat

Teyzeye bak tam sanatcı sanat usdası

 Teyzeye bir bakın ya tam sanat usdası gözünce sizde inanamıcaksınzı sanatıuna aşık bir teyze görmedim bu yaşda o sanatcık hırsı nerden geliyor be teyzecim usda bir şekilde elini okadar güzel kulanıyor teyze seni takip eden ulviler var onlar görünce inana çok beğenecekler seni…

Yaşlı teyzemin el hareket sanatını kimse böyle iştahlı görmemişdir bu resme bakan onun anlamını biliyordur heralde bak bakim evladım teyzemin sanatcı usdalığına izle izle:))

Helal be teyze harbi süper oldu iyi bakın haa:))

Rus kızları

Rus kızları dünyanın en güzel kızları rus kızları rus kızları nedendir bilinmez gerçekten çok güzel oluyolar fizikleri gözleri tenleri mükemmel oluyor rus kızların bir özelliğide spora çok düşkün oluyorlar belkide güzellikleri ordan geliyor..

 Türk erkeğinin en çok sevdiği kadın sarışın ve mavi gözlü olması bu özellikde rus kızlarında var ve Türk erkeklerine sorsanız dünyada en çok hangi kadın güzeldir ilk vercekleri cevap rus kızlarıdır bugün karadenzi bölgesinde nerdeyse her ailede bir rus gelini var rus kızlarıda genelde Türk erkeklerini tercih ediyolarlar nedenmi?

 Çünkü Türk erkekleri her konuda rus erkeklerin”den daha üstüneler rus kızları için Türkiye bulunmaz bir nimet kendilerinin daha rahat bir hayatı tercih ettikleri için rus kızları için her zaman öncelik Türkiye….

Drama

Drama eğitim ve öğretimde yeni bir oluşumdur. Ezbere dayalı bir eğitim çocuğun zihinsel gelişimini , araştırmasını, paylaşmayı öğrenmesini engeller. Drama ise , çocuğu geliştiren yetiştiren başlı başına bir eğitim alanıdır. Drama ile oyun iç içedir. Drama oyunun pek çok özelliğini barındırır. Oyun, çocuk için yemek, içmek kadar önemlidir. Oyun; çocuğun çevresiyle ilgi kurmasını,duygularını dışa vurmasını,deneyim kazanmasını , eğlenmesini , dinlenmesini , rahatlamasını ve problemlerini çözmesini sağlar. Drama ;bireyler arasında dolaysız bir iletişim ve etkileşim sağlar. Drama bir olayı,oyunu,yaşantıyı tiyatro tekniklerinden yararlanarak,geliştirerek canlandırmaktır.
Yaratıcı drama bir grup çalışması içinde,öğrencilerin bir yaşantıyı,bir kavramı,ders ünitelerinden belli konu yada temaları yaşayarak,canlandırarak,oynayarak öğrenmelerini sağlayan bir süreç, eğitsel bir ortamdır. Bu arada eski bilgiler yeniden gözden geçirilir,sorgulanır,yeni bilişsel ve duyuşsal örüntüler içinde pekiştirilir . Drama surecinde çocuk;gözlem,deneyim,duygu ve bilgilerini canlandırarak yaşar. 
1.TEMEL KAVRAMLAR
Dramada sıklıkla kullanılan kavramlardan önemlileri şunlardır

a. Yaratıcılık
b. Dramatik oyun
c.     Dramatizasyon
d. Drama ( Yaratıcı Drama )
e. Rol oynama
f.      Doğaçlama
g. İletişim
h. Etkileşim
a. Yaratıcılık
1. Yaratıcılık insana özgü bir yeti ve yetenektir. Yeter ki insanlar bunun farkına varabilsin. Yaratıcı olmak için bir dahi olmak gerekli değildir. Yaratıcılık, insan yaşamının tüm yönlerinde yer alan temel bir yetenektir.
2. Drama insanlara bu özelliklerini fark ettirir. Yeteneklerinin farkında olan ve onları kullanmaya çalışan insanlardan çekinilmemelidir. Bu ifade şekilleri sözlü ve yazılı olabildiği gibi dans , resim , tiyatro , müzik , edebiyat,şiir şeklinde de gerçekleşebilir. Yada matematik,fizik,kimya,biyoloji gibi bilgilerin eklenmesiyle keşiflerde bulunmak şeklinde ortaya çıkabilir.
3. Yaratıcılığa bir süreç, bir kişilik özelliği yada süreç sonunda ortaya çıkan sonuç ( ürün ) açısından yaklaşılabilir. Eğitimciler açısından süreç daha önemlidir. Çünkü yaratıcı bir eğitsel süreç sonunda araştırıcı, özgür düşünen, sorular soran bireye ulaşır. Yaratıcı kişilerde öğrenmeye hazır olma, anlatımda akıcılık, düşüncede esneklik ve özgürlük, sabır,merak, sezgi,hayal gücü,deneme,araştırma,sınama,bulma,kalıplardan kurtulma ve yeni fikirler üretme en belirgin özelliklerdir. ‘Genel olarak yaratıcılık ;daha önceden kurulmamış ilişkileri kurabilme,böylece yeni düşünce şeması içinde,yeni yaşantılar,deneyimler,yeni düşünceler ve yeni ürünler ortaya koyma durumudur.’ Düşünce kalıpları dışına çıkmak hem bireye hem de etkileşim içinde olanlara önemli açılımlar sağlar. 
Yaratıcılığı Engelleyen Etmenler
İnsanın yaratıcılığını engelleyen en önemli etmenleri şöyle sıralayabiliriz

* Bireyin kendini tanımaması
* Eksikliklerini ve fazlalıklarını bilmemesi
* Bilgiye ulaşmayı bilmemesi
* Ezberci eğitim ve öğretim
* Yurttaş olma sorumluluklarını tanımaması
* Yaşamı yeterince anlamlandıramamış olması
* Kendini ifade etme yetisinin gelişmemiş olması
* Toplumda var olan durum ve kurallara uyma zorunluluğu
* Rahatına düşkün olması
* Kendini yeterince özgür hissetmemesi
* Konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması
* Kendini güvende hissetmemesi
* Yenilgiye uğramaktan, alay edilmekten ve yanlış yapmaktan korkması
* Belli bir otoriteye bağımlı olması
* Yaratıcılığın dünyada pek az kişiye özgü bir yetenek olduğunu düşünmesi 
Ayrıca kalabalık sınıf ortamı, esnek olmayan öğretmenler, öğrencilere söz hakkı tanımaması,kısacası demokrasiye dayanmayan sınıf ortamı gibi etmenlerde yaratıcılığı engeller. Bunun yanında ailenin ve yakın çevrenin,çocuğu kısıtlamak çocuğun düşünce ve sorunlarına değer vermemek, doğa ile iletişimini engellemek , çocuğun yaptıklarını yanlış ve saçma bulmak,denetlemek,şiddet kullanmak,azarlamak,belli kalıplara sokmaya zorlamak gibi davranışları da yaratıcılığı engeller. 
Yaratıcılık Aşamaları
1. Hazılık dönemi
2. Kuluçka dönemi
3. Aydınlanma dönemi
4. Gerçekleşme yada doğrulama dönemi 
1. Hazılık dönemi :bu dönemde sorun,gereksinim yada gerçekleştirilmek istenen şey saptanır,tanımlanır. Çözüm için gereken bilgi ve malzeme toplanır ve bunlar çözümün geçerliliği işlerliliği bakımından ölçütlere vurulur.
2. Kuluçka dönemi :sorundan çıkarak geriye gidilir. Bu dönem,hazırlık aşamasındaki gibi dakikalarca sürebileceği gibi haftalar yada yıllar boyuda sürebilir.
3. Aydınlanma dönemi :düşünüler yaratıcılığa bir temel oluşturmak üzere zihinden doğarlar bu aşama çoğunlukla anlıktır,müthiş bir iç görüler zenginliği içinde gelişir,birkaç dakika yada bir kaç saat sürer.
4. Gerçekleşme dönemi ( Doğrulama Dönemi ):aydınlanma aşamasında ortaya çıkan ne ise,onun gereksinimleri karşılayıp karşılayamayacağının,hazırlık aşamasında saptanmış ölçülere uyup uymamayacağının anlaşılması ve gösterilmesi için yapılan bir dizi etkinliktir. 
b.    Dramatik Oyun
Çocukların çevrelerinde keşfettikleri tüm karakterleri ve hareketleri taklit ettikleri özgür bir ortamda oynanan oyundur. Dramatik oyun içinde çocuk kendini ifade eder. Çocuğun ilgisine göre tekrar oynanabilir. Örneğin;evcilik,doktorculuk gibi oyunlar için dramatik sözcüğü eyleme dayalı olması,hareketli oyun ve canlandırmalara yer verilmesi açısından kullanılmaktadır. Dramatik oyun anlıktır,süresi belli değildir. Temel olarak öykünmeye dayanır. 
c. Dramatizasyon
Dramatizasyon tıpkı drama gibi bir eylemselleştirmedir. Rol oynama yöntemi ile iç dramaların görselleştirilmesidir. Bir metni düz anlatımdan çıkarılarak yaşamda gerçekleşme şeklinin bulunması,bu tutumun bir beceri halini alması yönünde çalışma yapılmasıdır. Yada bir konu,bir olay yada durumun roller verilmesi yoluyla ve hareket,mimik,jest ve sözlerle canlandırılmasıdır. Çocuğun bedensel,zihinsel,duyuşsal,sosyal ve kültürel tüm özelliklerini geliştirir,çocuğu hayata hazırlamaya çalışır. 
d. Drama ( Yaratıcı Drama )
Drama ve dram kavramlarının daha eski ve köklü kavramlar olduğu belirtilmişti. Böyle bir yaratıcılık eğitimi;
* Eğitimde
* Resim,müzik,tiyatro,dans,şiir,edebiyat gibi ifade becerilerinin geliştirilmesinde.
* Bireyin kendini tanıması ve olanaklarını kullanması becerilerinin gelişmesinde kullanılır.
* Psikolojide drama kullanımına psikodrama bilindiği gibi sosyolojide de sosyodrama sözü kullanılır.
Dramanın dramatizasyondan ayrıldığı önemli noktalar şunlardır; dramatizasyonda rolleri dağıtan ve oynatan bir öğretmen vardır. Dramada birlikte yaratılan oyun süreçlerine karşın,dramatizasyonda belirlenmiş roller verilir,doğaçlamaya yer verilmez,kendiliğindenlik de pek yer almaz. Çocuk hayal gücünü geliştirir,çocuğun duygu ve heyecanı artar. Bunları yaparken sözcük dağarcığı gelişir,yeni bilgiler edinir. Öğrenci dramada yaratıcı bir sürece girer ‘drama; bir insanın kendi kendine ve başkalarıyla olan ilişkilerin tümüne denir. Kendi kendine olanına iç drama,başkalarıyla iletişim ve etkileşim eylemine dış drama denir. İnsanların düalist ( iki ruhlu ) bir yapıda olmamaları için,iç dramalarıyla dış dramalarının örtüşmesi sağlanmalıdır. İç drama,bireyin çocukluğundan günümüze değin bilgi birikimi ile oluşur. 
e. Rol Oynama
İnsanlar yaşantılarının her döneminde,her anında bir rol oynarlar. Rol,bir bakıma incelemek,analiz etmek,doğruyu aramaktır. Bir oyunda rol oynamak demek oyundaki bir karakterin duygularını,düşüncelerini canlandırmak demektir. Aslında insanlar yaşamlarında her an her zaman yeni bir rol oynarlar. Her duruma karşı yeni roller yaratırlar. Çocuk oyunlarında rol oynamaya en iyi örnek evcilik oyunlarıdır. Öykülenme ve pandonim rol oynamaya başlamanın kolay yoludur. Polis,doktor,öğretmen,şoför gibi kişilerin yorgun,sinirli,kızgın,neşeli vb. hallerini canlandırmak söz konusu olabilir. Rol oynama hiç bir zaman bir film veya tiyatro oyundaki karakterin aynı biçimde canlandırılması değildir. Rol yapmanın daha gelişmiş biçimi , gerçek hayatta henüz yaşanmamış rolleri üstlenerek , yaşamın daha ilerideki aşamalarına hazırlanmaktadır. Dramanın önemli bir bölümünü rol oynama oluşturur. Bir çocuk oyununda başarılı olan çocuk, rol oynama konusunda cesur ve girişken olmayabilir. Çünkü rol oynayarak kişilik sırlarını dışarı vuracağından korkar. Arkadaşlarının onun özel yanlarını öğrenerek kendisi ile alay edeceklerinden çekinir. Zaaflarının başkalarına eğlence olacağını zanneder. 
f. Doğaçlama
Doğaçlama , belli bir hazırlık üzerine kurulan , büyük ölçüde grup dinamiğinden yararlanılarak oluşturulan rol oynamalar , oyunlar ve benzeri süreçlerdir. Doğaçlama , öğrenciye sosyal olaylardaki gerçeğe uygun davranışları canlandırması için fırsat verdiği gibi , gerçek yaşamda karşılaşacağı durumlara da hazırlıklı olması açısından geniş olanaklar sunar. Doğaçlama insanın davranışlarında önemli bir yönlendirici ögedir. Birbirini tanımayan iki insanın birbiri ile karşılaştıklarındaki davranışları bir tür doğaçlama olarak görülebilir. Demek ki doğaçlama , anında ortaya çıkan bir durum olmaktan çok , belli kural ve kalıplara göre değişen , değiştirilebilen davranışlar , oluşumlardır. Anında yaratılırmış gibi görünse de belli hazırlık süreçlerini barındırır. Çocukların oyun oynamaları da bir tür doğaçlamadır. Çocukların ilk başlarda hareket ederken ve konuşurken akıcı olmayabilirler .Zamanla grubu tanırlar , kendilerine ve diğerlerine güvenleri artar , düşüncelerini sözlerle , hareketlerle rahat bir şekilde ifade ederler. 
g. İletişim
Duygu , düşünce ya da bilgilerin söz , devinim , yazı , görüntü , vb. aracılığıyla başkalarına aktarılması ve paylaşılmasıdır. 
h. Etkileşim
Toplumdaki insanlar birbiri ile ilişkilidir. Karşılıklı iletişim ve etkileşim hem birey hem de grup için son derece önemlidir. İnsanlar ve gruplar birbiriyle çok sayıda ilişki kurarlar. Etkileşim bu karşılıklı ilişkiler içinde geçerlidir. Öncelikle sosyal etkileşim karşılıklı olmayı gerektirir. Bundan dolayı da etkileşim iletişimde son derece önemlidir. Etkileme durumu ile anlatılmak istenen , bireylerin birbirlerinin duygularını , düşüncelerini , tutumlarını , ilgilerini , alışkanlıklarını , değer yargılarını , yaratıcı drama sürecine katmaları , paylaşmaları , paylaştıklarını değişik açılardan denetlemeleri ve bunların sonucunda elde edilenleri çevreleriyle bütünleştirmeleridir. 
2.OYUNUN ÖNEMİ
Oyun , kişiliğin gelişimi süresince diğer insanlarla paylaşarak , taklit ederek gerçekleştirilen ve yaşamın temel dayanağı olan önemli bir etkinliktir. Oyun ortamları , çocukluktan başlayarak her yaştan insanın fırsat buldukça içinde olmaktan keyif aldığı ortamlardır. Oyun , öğrencinin hayal gücünü geliştirir , dil gelişimini sağlar , insanlar arası etkileşimi arttırır. Çocuğun , kendi bedenini tanımasına yardımcı olur , dikkatini toplamasını sağlar. Bunların yanı sıra oyun , çocuğun çevreyi gerçek yönleriyle tanıma ve araştırmasını , yetişkin rollerini gözlemlemesini , karar verme ve mantık yürütme yeteneğini geliştirmesini sağlar. Çocuk , oyun sayesinde fazla enerjisini iyi yönde kullanmayı öğrenir. Oyun , tarih boyunca hem çocukların hem de büyüklerin iletişim aracı olmuştur. İki çocuk yan yana geldiğinde , göz göze bakışarak birlikte oynamak istediklerini işaretini verirler. Az sonra ne oynayacaklarını kararlaştırırlar. Oyun aynı zamanda zaman geçirme ve eğlence aracıdır. Çocuğun duygularını , ruhsal çatışmalarını , eğilimlerini , düşlerini , isteklerini ve çevresel etkinliklerini içine alır . Çocuk oynadığı oyunda problemlerini , sevincini , öfkesini , nefretini ifade eder. Oyunun büyüleyici bir etkisi vardır . Oyun kuralları bağlayıcıdır. Kuşkuya yer bırakmaz . Kurallar bozulunca bütün oyun çöker. Oyun kurallarını çiğneyen oyun dışında kalır. Ciddi bir iş olarak benimsememekle birlikte oyuncu yoğun şekilde ve tamamen kendini oyuna verir. 
Çocuk oyunlarının bazı özelliklerini şöyle sıralayabiliriz :
1. Oyun çocuğun serbest etkinlik alanıdır. Oyunun belli başlı amacı yoktur
2. Oyunda ki nitelik ve konular çocuğun gelişimine bağlı olarak zaman içinde farklılık gösterir.
3. Oyunun tekniği her çocuğa göre değişir.
4. Oyun , çocuğun duygularını doğal olarak ifade etmesini sağlar.
5. Bazı oyunlarda bir çeşit ‘ alıştırma ’ işlevi bulunur .
6. Oyunlar çoğunlukla bilinen yaşantıların yeniden yaşanması veya yaşantıların sürdürülmesi olarak görülür.
7. Beceri ister.
8. Cesaret ister. 
3. DRAMA – OYUN İLİŞKİSİ
Drama ; bir sözcüğü , kavrama , bir yaşantıyı , bir olayı oyun veya oyunlar geliştirerek canlandırmaktır. Bireyler arası doğrudan etkileşime dayanır. Oyun , gelişimin ve büyümenin temel bir aracıdır. Oyun olmadan etkili bir yaşam ve sağlıklı bir gelişmeden söz edilemez. Oyun çocuk için yemek , içmek kadar önemli bir etkinliktir. Drama süreci içinde çeşitli oyunlarda yer alabilir. Çocuk , oyunda ben , sen ve biz kavramlarını öğrenir . Paylaşma , yardımlaşma , yenme ve yenilmeyi yaşayarak öğrenir ,Oyun kız erkek çocuklar arasındaki ayrımın , çekişmenin azalmasını sağlayabilir. Güven duyma , karar verme , iletişim kurma drama ile oyun arasında ki ortak noktalardır. Dramanın kökeninde oyun kavramı bulunduğuna göre eğitimde dramada da kültürel ve evrensel oyunlardan yararlanılır . Oyunda ki etkileşim ile toplumsal gerçeklikte ki etkileşimin benzer olması , oyunun eğitimde drama da kullanılmasına neden olmuştur. Eğitim de drama grupla yapılan oyunsu süreçlerdir. Grup içinde ki bireyler belli bir konuyu irdeler , oynar , yeniden gözden geçirir ve rolleri değiştirirler. Drama da dikkati toplayarak ve yaratıcılığı geliştirerek düşünmenin bilgiye geçişini sağlamak önemli bir hedeftir. Çocukluk çağı oyunları drama da temel alınır. Eğitim de drama çalışmalarında pek çok amaç için oyuna başvurulur. Oyunu birlikte tasarlama , kuralları birlikte belirleme , birlikte oynama gibi özellikler eğitimde drama da kullanılır. Drama da grup içerisinde daha küçük gruplar ve bireyler vardır. Fikir alışverişi yargılamayı ve değerlendirmeyi beraberinde getirir. Yargılama ve değerlendirme belli sentezlere götürür. Birey kendini böyle bir grup içerisinde güvende hisseder. Kendini tanır , grubu tanır , grupla uyumlu bir çalışma ortamına girer. Dramanın ve oyunun iç içe olduğunu düşünürsek drama lideri ( öğretmeni )’ nin çocuk oyunlarını iyi bilmesi yerinde olur. 
4. DRAMANIN ÖNEMİ
Drama, tiyatro,sinema,dans gibi kişiyi aktif kılan bir alandır. Drama insanı kuşatır ve geliştirir. Eğitim ve öğretimde öğretmenler pek çok konuda dramadan yaralanırlar. Rol oynama, yaratıcı dramanın önemli araçlarından biridir. Drama çalışmaları çocuğu bağımsız davranmaya, hoşgörülü olmaya, demokratik olmaya ve yaratıcı bir kişilik kazanmaya yöneltir. Ayrıca , drama,eğitimin değişik basamaklarında yer alan diğer disiplinlerin pek çoğunda bir yöntem olarak uygulanabilir. Drama yoluyla öğrenme çabuklaştırılır ,etkinleştirilir. Bu çalışmalar öğrencinin sözcükleri ,tutum ve davranışları ,devinimleri ve yaşam durumlarını anlamlandırmasını sağlar. 
Eğitimde yaratıcı dramanın önemini şu şekilde özetleyebiliriz ; 
a. İmgelem ( hayal ) gücünü geliştirir :
b. Bağımsız düşünebilmeyi sağlar :
c. İş birliği yapabilme özelliğini geliştirir :
d. Sosyal ve psikolojik duyarlılık yaratır :
Bir kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak, olaylara onun bakış açısıyla bakması, o kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamasını ve hissetmesini ve bu durumun ona iletilmesi sürecine empati adı verilir.
e. Dört temel dil becerisini ( konuşma , dinleme, okuma , yazma ) kazandırır,dilin kullanım alanlarını ve kalitesini zenginleştirir :
Dil gelişimi ile ilgili hedeflenenler şu şekilde belirlenmiştir :

* Konuşmada güven
* Konuşma becerisinde gelişme
* Sözcük dağarcığında gelişme
* Düşüncelerin yazılı ve sözlü anlatımında gelişme
* Dinleme becerisinde gelişme
* Farklı sosyal rol ve statülere ilişkin değişik dil biçimlerini kullanabilme
* Okuma becerisini geliştirme
* Yazma becerisini geliştirme

f. Sözel olmayan iletişimin öğrenilmesini sağlar.
g.  Yaratıcılık ve estetik gelişimini sağlar.
h. Etik değerlerinin gelişmesine olanak sağlar.
i.       Kendine güven duyma ,karar verme becerilerinin gelişmesini sağlar.
j. Farklı olay ve durumlarla ilgili deneyim kazandırır.
k.  Kaslarını hareket ettiren yeni yöntemleri bulmayı,denemeyi ve bedenini çok yönlü geliştirmeyi sağlar.
l.       Çevresindeki canlı ve cansız varlıkları tanıma ve algılamayı öğretir.
m. Hata yapma korkusu olmaksızın yeni davranışlar geliştirmeyi sağlar.
n. Sanat formlarına duyarlılık göstermeyi sağlar.
o. Özellikle doğaçlama çalışmalarında iç tepi ve dürtülerden yaralanmayı öğretir.
p. Duygunun sağlıklı bir şekilde boşalımından yararlanmayı sağlar.( Bu kontrollü bir birey için oldukça önemlidir.)Duygunun denetlenmesi ,onun bastırılması anlamına gelmez. Bütün insanlar zaman zaman hissettikleri öfke,korku,kaygı,kıskançlık,dargınlık gibi duygularını bu temaların ifade edildiği oyunlarda rol alarak boşaltabilir ve gerilimden kurtulabilirler.
q. Öncelikle kendini tanımasını sağlar.
r. Kendinde bulunan özelliklerle başkalarını karşılaştırabilmeyi sağlar.
s. Başkaları ile benzerliklerini keşfetmesini sağlar.
t. Kendinde geliştirmek istediği yanlarıyla ilgilenmesini ,kendini eleştirebilmesini sağlar.
u. Kendini ifade etmede gerek duyduğu kaynaklara ulaşma gerekliliğini fark ettirir.
v. Bilgiye ulaşmaya ve onu kullanmaya istekli duruma gelir.
w. Kendini ifade etmede güven kazanır. 
5. DRAMA ARAÇ VE GEREÇLERİ
Araç, gereç ve materyaller dramanın ayrılmaz parçasıdır. Araç ve gereçler rol oynamada ve doğaçlamalarda bireyin dikkatinin odaklaşmasında ( konsantrasyon ) yerinde kullanıldığında yararlı işlev üstlenir.
Drama dersinin yapılacağı sınıf ortamında ( drama odasında ) şu araç ve gereçler bulunabilir:Çantalar,eski süs eşyaları,yöresel giysiler,çeşitlitakılar,meslekgiysileri.şapkalar,baston,fular,başlıklar,maskeler,ayakkabılar,yelekler , makyaj malzemeleri .toplar vb. Dramada konsantrasyon sağlamak ve işlenen konuyla ilgili bir atmosfer yaratabilmek için,klasik müzik,değişik uluslardan alınan etnik müzik örnekleri,pop müzik,çağın yeni müzik akımları olarak bilinen elektronik müzik. Çizme ve boyamada dramanın etkisini arttırır , öğrencinin dikkatinin yoğunlaşmasını sağlar. Görsel materyaller , eski fotoğraflar , kartlar , gazete küpürleri , dergilerden kesilmiş resim ve fotoğraflar , slaytlar , tepegöz projektör vb. etkinlik öncesi öğretmen ( lider ) tarafından hazırlanabilecek olan materyallerdir . Öğretmen , malzeme sağlamada yönetimle , diğer öğretmenlerle , velilerle,çevredeki çeşitli işyerleri ve kurumlarla iyi ilişkiler kurarak destek alabilmelidir. Araç gereçsizde drama yapılabileceği asla unutulmamalıdır. Gerektiğinde öğrencinin , üstündeki giysileri , saçı , eli , ayağı çeşitli amaçlarla isteğe ve yaratıcılığa göre kullanılabilir. Kitaplıklarda bir gereksinim olarak drama ile ilişkilendirilmeli drama dergisinde öğrenci, bilgiye gerek duyulan noktalarda kütüphaneden yararlanmaya , kaynağa ulaşmaya , kaynak tarayabilmeye , eriştiği bilgiyi uygulamada kullanmaya özendirilmelidir. Bu açıdan kitaplıkta drama çalışmalarının bir başvuru merkezi olarak araç ve gereçten sayılabilir. 
B- DRAMA İLKELERİ VE AŞAMALARI 
KONULAR  
1. DRAMA ÖĞRETMENİNİN ÖZELLİKLERİ
2. DRAMA İLKELERİ
a. Drama Oyun İlkeleri
b. Drama Araç ve Gereçlerini Hazırlama ilkeleri
c. Drama Oyun Alanı Hazırlama İlkeleri
3. DRAMA AŞAMALARI
a. Isınma
b. Kaynaştırma
c. Uygulama
d. Tarışma ( Gözden Geçirme ve Değerlendirme )
e. Rahatlama Alıştırmaları 
1. DRAMA ÖĞRETMENİNİN ÖZELLİKLERİ
Öğretmen , çocuğun oyun arkadaşıdır. Drama çalışmaları ; hoşgörülü , yaratıcı , özgürce kendini ifade edebilen bireyler yetiştirmeye yöneliktir . Drama sürecinin temel ögesi insandır. Drama öğretmeni , drama sürecinin temellerinden ve önemli ögelerinden biridir. Drama sürecinde ilk hareketi veren , sunan ve değerlendiren öğretmendir. Dramada liderlik en zor görevlerden biridir. Her an beklenmeyen yeni bir oyunsu oluşum ortaya çıkabilir. Yaratıcı dramanın yöntem , süreç ve esaslarına geçmeden önce drama öğretmeninin özelliklerinin bilinmesinde yarar vardır.  
Bu özellikler şöyle sıralanabilir :
1. Drama öğretmeni konuştuğu dili doğru kullanmalıdır.
2. Drama öğretmeninin oyunculuk konusunda giriş niteliğinde bir eğitim alması gereklidir.,
3. Bireylerle ve grupla uğraşan drama öğretmeninin , grupta çıkabilecek sorunlara çözüm yolları bulma konusunda psikolojik bilgilere sahip olması gereklidir.
4. Drama öğretmeni öğrencilerin yaratıcı güçlerini kullanmalarına ve deneyerek öğretmenlerine fırsat verici etkinlikler yaptırmalıdır.
5. Öğretmen , çocukları olduğu gibi kabul etmeli ve kendi duygularını ifade etmelerine , tartışmalarına fırsat tanımalıdır.
6. Drama öğretmeni çalışmaya başlamadan önce yapacağı işleri planlayarak sınıfa girmelidir.
7. Drama öğretmeni , oyunları izlerken daha sonraki oyunları ve bunların içereceği mesajları düşünmelidir.
8. Drama öğretmeni. , drama etkinliği sırasında grup dinamiğini ve dikkat yoğunlaşmasını etkinli sonuna kadar aynı düzeyde tutmaya özen göstermelidir.
9. Drama da tümüyle kusursuzluk ya da doğruluk ve yanlışlık aranmayacağı , drama öğretmeni tarafından asla unutulmamalıdır.
10. Drama öğretmeni , mesleğinde özgür olmalıdır.
11. Drama öğretmeni , çocukların kendilerini keşfetmelerine fırsat tanımalıdır. Sonuçları söyleyerek ve çözüm yolunu açıklayarak , bu keşfetmeyi engellememelidir.
12. Drama öğretmeni ; iyi bir dost , iyi bir sırdaş , iyi bir arkadaş olmalıdır. Her öğrenciyi eşit olarak düşünmeli , rahat hareket edecekleri özgür bir ortam hazırlamalıdır.
13. Drama öğretmeni ; sabırlı , tutarlı , hoşgörülü , güler yüzlü , anlayışlı olmalı , grubun güvenini kazanmalıdır.
14. Değişmeye açık , gelişmeye elverişli , esnek bir kişiliğe sahip olmalıdır.
15. Öğretmen , gerekli durumlarda farklı meslek uzmanları ile iletişime geçip işbirliğine gidebilmelidir. Okul yönetimi , öğretmenler ve velilerle iyi diyaloglar kurabilmelidir.
16. Drama öğretmeni , grup dinamiğinin ayarlanması gereken durumlarda müdahale edebilmeli , sürecin akışını doğru ve tutarlı biçimde değiştirebilmek için yaratıcı gücünü kullanabilmelidir.
17. Drama öğretmeni , öğrenciden aldığı her türlü tepkiyi doğru ve tutarlı bir biçimde gözleyip yorumlamalıdır.
18. Drama öğretmeni , öğrencilerde oyuna karşı bir gereksinim doğurmalı ; söylenceler ( efsaneler ) , masallar , gerçek olaylar ile onları güdülemeli ve kendi yaratıcılıklarını ortaya koymalarına fırsat vermelidir.
19. Her öğrencinin duygularının , düşüncelerinin önemli olduğunu unutmamalıdır.
20. Drama öğretmeni alanı ile ilgili olarak kendini sürekli geliştirmelidir. 
2. DRAMA İLKELERİ
a. Drama Oyun İlkeleri
Drama dersi,çocukların yaratıcılıklarını geliştirmek üzere onlara olanaklar sunar. Yaratıcı oyunlar,çocuğun tüm gelişim düzeylerini uyaran ,yaratıcı güçlerini geliştiren,katılımcı,öğrenci merkezli etkinliklerdir. Eğitimde drama aynı zamanda her yaş ve değişik meslekten insan için anaokulundan başlayarak öğretimin her basamağında ve yaygın eğitimde kullanılabilecek eğitsel ve sanatsal bir yöntemdir. Bu ilkeleri şöyle sıralayabiliriz: 
1. Drama etkinliğine katılanlar grup içi çalışmalara hazır olmalıdır.
2. Grup içi çalışma süresince insanlar kendilerini rahat ve güvenli hissetmelidir.
3. Etkinliklere katılanlar , yeni ve değişik şeyler keşfetmeye hazırlıklı olmalıdır.
4. Drama etkinliği , çocuğun yaş ve gelişim düzeyine uygun hazırlanmalı , etkinlik hazırlanırken kolaydan zora doğru ilkesi benimsenmelidir.
5. Drama etkinliği hazırlanırken , grup içindeki diğer gruplarla tartışarak , fikir alış verişi yaptırılmasına özen göstermelidir.
6. Drama çok genel olarak , seyirciler için oynanmaz .
7. Drama etkinliğinde önemli olan oyun sürecidir.
8. Drama çalışması yapılırken acele edilmemeli.
9. Her drama etkinliğinden sonra etkinlik hakkında konuşulmalıdır.
10. Pek çok derste drama kullanılabilir
11. Drama çalışmalarında elverdiğince herkesin katılımı sağlanmalı.
12. Etkinliğe katılan bireylerin gönüllü olmaları esastır. 
b. Drama Araç ve Gereçlerini Hazırlama İlkeleri :
Dramada öncelikle temel araç , öğrencinin kendisidir. 
Araç ve gereç hazırlarken şu ilkelere dikkat edilmelidir:
1. Seçilecek araç ve gereçler ;öğrencinin ekonomik durumuna uygun , o yörede kolay bulunabilir olmalıdır.
2. Fiziksel olarak öğrenciye zarar vermemelidir ( kesici , sivri uçlu , patlayıcı olmamalıdır. )
3. Alay konusu olacak , kişiliği zedeleyecek nitelikte olmamalıdır.
4. Eldeki olanaklara göre fazla zorlanmaya girilmeden hazırlanmalıdır.
5. Öğretmen konuya göre araç ve gerecini hazırlamayı öğrenciden istemeli , birlikte planlayarak araç ve gereçlerini hazırlayabilmelidir.
6. Araç ve gereçlerin konsantrasyonu hızlandırdığı unutulmamalı ve birlikte araç ve gereç sepeti , kutusu ve sandığı oluşturulmalıdır.
7. Hazırlanan araç ve gereçler cinsiyet farkı gözetmeksizin çocukların isteğine göre kullanılmalıdır.
8. Araç ve gereçler birden çok amaç için kullanılabilir.
9. Hazırlanan araç ve gereçler , kasların uyum içinde çalışmasına yardımcı olmalı ve hareket özgürlüğünü kısıtlamamalıdır.
10. Paylaşma duygusunu desteklemeli.
11. Hazırlanan araç ve gereçler malzemeler öğrencinin her an ulaşabileceği yerde bulundurulmalı ve öğrencinin bunları istedikleri etkinliklerde kullanmalarına fırsat verilmelidir.
c. Drama Oyun Alanı Hazırlama İlkeleri
Drama çalışmalarında bir çok önemli etken vardır. Mekan ( alan ) bunlardan en önemlisidir. Drama çalışmaları genellikle kapalı mekanda yapılır . Sınıf , uygun bir salon , hatta müze ortamı gibi rahatça hareket edebilecek mekanlarda ve açık havada da çalışılabilir. Drama çalışmalarının yapılacağı ideal alan ;
1. Ayakkabısız çalışmaların yapılacağı , halı veya ahşap parke döşeli,
2. Sabit sıraların olmadığı ,
3. Gürültü unsuruna karşı gerekli önlemlerin alındığı ,
4. Oyun sergilemeye elverişli ,
5. Sıcaklığı ve aydınlatma koşulları çalışma yapmaya elverişli bir ortam olmalıdır. 
Yalnız , dikkate alınması gereken bazı ilkeler vardır.
 
1. Ortam çocuğun ( öğrencinin ) rahat hareket edebileceği güvenli bir yer olmalıdır.
2. Yerin ıslak ve kaygan olmamasına dikkat edilmelidir.
3. Öğrencilerin fiziksel olarak zarar görmemesi için , öğretmenin ortamı iyice kontrol etmesi gerekir. 
3. DRAMA AŞAMALARI
Eğitimde drama bir grup çalışmasıdır. Grupla yapılan çalışmalarda belirli bir yöntem izlenir. Bu yollar izlenirken öğretmene büyük görevler düşer.
Drama etkinlikleri yapılırken aşağıdaki aşamalar izlenir:
a. Isınma  : Isınma , eğitimde dramanın önemli bir aşamasıdır. Kullanılırsa sürecin başında yaptırılması uygundur. Öğretmen tüm grubun bedenlerini ve duygularını harekete geçirir. Hareket ısınmanın ana ögesidir. Vücudun eklem yerlerini açar,kasları yumuşatır,rahat bir çalışma sağlar. Öğretmen ısınma çalışmalarını sınıf içindeki tüm çocuklarla yapmalıdır. En fazla 10-12 dakika olmalıdır. Daha fazla ısınma çalışması yapmak,çocukları yorar. Verimli bir çalışma yapmayı engeller. Isınma çalışmalarında müzik ve ritm ısınmayı daha da kolaylaştırır. Öğretmen,ısınma çalışmalarında çocuklara müzik yada ritm eşliğinde yürüme,koşma,zıplama,itme,çekme,sürünme,vb. hareketleri yaptırır. Öğretmen bu çalışmalar sırasında asıl hedefi gözden kaçırmamalıdır. Bu hedef doğrultusunda grubu motive etmelidir. Isınma çalışmalarında öğrenci önce kendini ve bedenini tanır,keşfeder. Duyu organlarını harekete geçirir. Isınma çalışmalarında öğretmen dikkatli olmalıdır. Bedeni zorlayıcı,ters hareketlerden yaptırmalıdır. Dramanın temel hedefi ; daha hoşgörülü , birbirlerini anlayan , daha demokrat insanlar yetiştirmektir.
b. Kaynaştırma
Çocuk , kendisini tanıdıkça , kendisi ile ilgili kimi özellikleri keşfettikçe grupla da iletişime girer. Bu da ısınma çalışmalarının bir parçasıdır. Çocuklar öğretmenini önerisiyle gözlerini kapatıp belirli bir konuyu düşünmeye , kendini dinlemeye yönlendirilebilirler. Çocukların yağmur damlası , kar tanesi , kuş tüyü olup o hareketleri yapmaları istenebilir. Bu çalışmalar sırasında kurulan iletişim giderek etkileşime dönüşür. Bu dönüşüm , grubu birbirine daha çok yaklaştırır çocuklar birbirini tanıdıkça , birbirine dokunarak iletişim kurarlar. Bu iletişim çocukta ve grupta güven duygusunu geliştirir. 
c. Uygulama
Her yaşta insanın fırsat buldukça içinde olmaktan keyif duyduğu aşama , uygulama aşamasıdır. Uygulamalarda genellikle sürecin nasıl gelişeceği nereye varacağı gruba açılanmaz. Uygulama çalışmalarının ; beklenenden kapsamlı ,beklenenden daha uzun zaman alması yaratıcılık sürecinin işlemesine bağlıdır. Böyle bir durumda öğretmenini dikkat etmesi gereken nokta , oyunlarda katılımcıları gereğinden fazla yormamak , çalışmanın dağılmamasına dikkat etmektir. Çocuk ve ergenlerde yapılan uygulamalarda , yaratılan yaşam durumları yoluyla çeşitli konuların irdelenmesi ; anne , baba ,çocuk ilişkileri ; okul , veli ilişkileri ,kent yaşamı ve sorunları , çevre sorunları ,vb. konularda , iletişim , bilgilendirme , fikir üretme , çözüm bulma gibi amaçlara yönelmek mümkündür. Kısaca drama uygulamalarında yaratıcı yaklaşım içindeki bireyler kendi yaşamlarını daha bilinçli düzenler , kendilerine güven ve saygıyı geliştirirler.  
d. Tartışma  ( Gözden Geçirme ve Değerlendirme )
Yaratıcı dramada tartışmalar ; çalışma öncesinde , çalışma anında , çalışma sonunda veya daha sonra yapılabilir. Dranmanın aşamalarının her birinin yada bir kaçının ardından tartışmanın aşılması ; drama çalışmalarında sonuçtan çok süreç önemlidir. Drama aşamalarından geçen katılımcıların çeşitli davranış biçimlerini , düşüncelerini , yaşantılarını gözden geçirip , içsel irdelemeler yapabilmeleri ve kendi yaşamlarında bilinçli ve isteyerek yeni düzenlemeler oluşturulabilmeleri bu değerlendirmenin önemli bir boyutu oluşturur. 
e. Rahatlama Alıştırmaları
Drama etkinliklerine katılan çocukların enerjileri en doruğa çıkmıştır. Bu enerjileri boşaltmak gerekir. Enerjinin boşaltılması aslında çocuğu rahatlamalıdır. Bu çalışmalar başlangıçta çocuklar tarafından garip karşılanabilir. Öğretmen bu çalışmalarda başarılı olursa çocuğa güven kazandırır. Çocukların hayal güçleri geniş olduğundan rahatlamaları daha kolaydır. Rahatlama çalışmaları sırasında çocuğun düşünceleri , rahatlama fikrinden çok kendine yönelir. Rahatlama çalışmaları sırasında yapılan fiziksel ve zihinsel hareketler , çocuğun bedeninin , zihninin ve düşüncelerinin rahatlamasına yardım eder. Rahatlama çalışmalarına başlamadan önce çocukların olumlu duygular taşıyıp taşımadığından emin olmak gerekir. Aslında öğretmen drama çalışmaları sırasında ( eleştiriler , öneriler ve değerlendirmeler ) çocukları rahatlama aşamasına hazırlanmış olmalıdır. Rahatlama çalışmalarında müziğin büyük etkisi vardır. Özellikle zihinsel rahatlamaya yardımcı olur. Çocuklarda rahatlamanın en tipik yöntemi yere uzanıp yatılarak yapılan çalışmalardır. Bu çalışma sırasında çocukların gözlerinin kapalı olması gerekir. Rahatlama çalışmaları sırasında kontrol , öğretmenin elindedir. Rahatlama çalışmaları uzun süreli olmamalıdır. Öğretmen , 4. ve 5.sınıflarda rahatlama çalışmaları yaptırabilir. 
Örneğin ;
* Dağınık olarak yürü,
* Omuzları boşalt,
* Değişik duygularla yürüyün,
* Burası sinema,
* Parmaklarının ucunda yaylanarak yürü,
* Derin nefes al ,
* Yavaş yavaş ortaya doğru toplan,dur ,
* Kollarını aç, kol boyu aralığında açıl,
* Nefes al ve nefes alırken kollarını yukarı kaldır,
* Nefesini verirken ip kopmuş gibi yere düş,
* Gözlerini kapat, yere yerleş,
* Belini yere ver , başını yerleştir , ayaklarını hareket ettir,
* Nefes al karnını doldur,bırak,
* Baldırını yere değdir,
* Bacaklarını çek, kır, salla , bacakların titresin,
* Avuçlarını aç , kapa, bileklerini çek,
* Kollarını dirsekten kır, uza, çek, salla,
* Kürek kemiklerini yerde hareket ettir,
* Nefes al , nefesinin gittiği yeri düşün,
* Küçük bir hap olduğunu düşün ve gittiğin yeri gözle,
* Organlarını dolaş,
* Hiçbir ağırlığın yok , boşlukta uçuyorsun, ( klasik müzik başlar.) rüzgarla birlikte hızlı bir seyahat yapıyorsun , duyduğun sesleri düşün ,kendini dinle , kendini hazır hissettiğin zaman yavaş yavaş sola dön, dört ayak ol ve otur. 
C-DRAMA ETKİNLİK TÜRLERİ 
KONULAR 
1. ISINMA ÇALIŞMALAR
a. Fiziksel Isınma
b. Grubun Birbirine Isınması
c. İletişimi Artırıcı Isınma Çalışmaları
2. DRAMATİZASYON
3. DRAMATİK OYUN
4. DRAMA ( YARATICI DRAMA )
5. OYUNLAR – DOĞAÇLAMALAR
6. ÖYKÜ OLUŞTURMA
7. TOPLUMSAL KONULARDA DRAMA
8. DUYU ve DEVİNİN OYUNLARI
9. SOSYAL YAŞAMA İLİŞKİN OYUNLAR
10. İMGELEMİ GELİŞTİRİCİ OYUNLAR
11. OYUN KURMA ÇALIŞMALARI
12. PANDOMİM ( SÖZSÜZ OYUN )
13. KUKLA 
C – DRAMA ETKİNLİK TÜRLERİ  
1. ISINMA ÇALIŞMALARI
Isınma çalışmaları , rahatlama ve devinim çalışmaları olarak ta adlandırılır. Bu çalışmalarda kişiye beş duyuyu kullanma , gözlem yapma alıştırmaları ile bedensel ve dokunsal alıştırmalar yaptırılır. Genellikle öğretmen , seçtiği konu üzerinde grupla birlikte kısa bir ısınma çalışması yapar . Bu çalışma yaş gruplarına göre değişir . Çalışmalar sırasında beş duyuyu kullanma , devinime dayalı alıştırmalarla bedenini tanıma ve gruba uyum sağlama etkinlikleri yaptırılır. Bu çalışmalar , öğrencilerin bedensel açıdan kendilerini ve karşısındakilerini tanımasını , birbirleriyle iletişim kurmasını amaçlar. Rahatlama ve gevşeme alıştırmaları da ısınma çalışmalarına girer. 
Isınma çalışmaları ;

1. Duyuşsal ve bedensel açıdan kendini tanıma ,
2. İletişim kurma ve giderek daha çok kişili iletişim ve etkileşime geçme ,
3. Grup dinamiğini oluşturmayı sağlar. 
a. Fiziksel Isınma
Hareket , bebelikten itibaren başlar ve bir gelişme gösterir. Çocuklar hoplar, uzanır, koşar, enerjilerini yönlendirecek bu becerilerini geliştirirler. Çocuk önceleri hareket ederken bütün bedenini kullanır. Daha sonra bedeninin bu birbirinden farklı devinim olanakları olan parçalarını fark eder. Çocuğa kendi bedeninin bu özelliklerini tanıması için yardım etmek gerekir. Sınıfta genellikle çalışmaya tüm grupla başlanılması önerilir. Çocuklar ayakta durup, ayaklarını hafifçe açıp yere sağlam basmalıdır. Bedenin herhangi bir yeri gergin olmamalıdır. Önce boyun çalıştırılır, sonra omuz ve kollar , sonra bel bölgesi çalıştırılır. Kalça , dizler ve ayaklarla çalışmalar tamamlanır. Isınma baştan ayağa ya da ayaklardan yukarı doğru başlatılabilir. Bu ısınmalar sırasında müzik veya ritmik ses kullanarak çalışmanın verimi arttırılır. Soluk, ağız ve buruna alınıp ; karın boşluğuna gönderilerek diyafram çalıştırılır. Bu sırada ağız açık olmalı.
Yukarıda anlatılanlara örnek olabilecek bazı çalışmalar şunlardır:
1. Elma toplama
Ayaklar omuz genişliğinde açılır , derin bir soluk alınır ve baş mümkün olduğu kadar geri konuma getirilir. Bu durumda ağız hafifçe açıktır. Yukarıdan belli bir nokta seçilir. Bütün bedenini gererek önce sağ elle sonra sol elle yukarıda hedeflenen noktaya parmak uçları ile dokunacakmış gibi uzanılır, elma toplarmış gibi yapılır.
2. Salyangoz oyunu
Grup sıra olur. Herkes eli ile önündeki arkadaşının belinden tutar. Grup ritimle yürümeye başlar .En öndeki en arkadakini yakalamaya çalışır ve koşar . Yakalanan oyundan çıkar.
3. Ad söyleyerek top atma
Grup halka olup yere oturur. Herkes kendi adını söyleyerek karşısındakine topu atar. Adlar öğrenildikten sonra herkes karşısındaki kişinin adını söyleyerek topu ona atar. Top , en son lidere atılarak oyun bitirilir.
4. Top bende değil oyunu
Müzik eşliğinde , eşler birbirine düşse , gerçek bir top ya da balon atar . Atarken top bende değil diye bağırır. Lider müziği durdurunca elinde top kalan oyundan çıkar. En sona kalan kişi oyunu kazanmış olur.
5. Haydi tanışalım
Öğretmenin el çırpmasıyla , karşımıza çıkan ilk insana ‘günaydın’ diyoruz. Daha sonra karşılaştığımız bir başka kişiye ‘günaydın’ der ve adımızı söyleriz.
6. Fırça
Öğretmen ‘Sizler ünlü bir ressamın fırçaları olacaksınız ve çok değerli resimler çizeceksiniz. Sizin yaptığınız resimler sergilenecek ve dünyaca ünlü ressamlar gelip sergiyi gezecekler.’ Der.
‘Fırçalar ayağa kalkıyor ve önlerindeki imgesel tuvale doğru yavaş yavaş ilerliyor. Şimdi hızlı koşuyoruz (…), şimdi yavaşlıyoruz(…). Kağıdımıza zıplaya zıplaya ulaşım ve resmimize başlayalım. Önce kağıdımızı başımızla boyamaya başlayalım(…),kollarımızla boyayalım (…),ellerimizle(…),parmaklarımızla akan boyaları silelim(…). Sırtımızla resmimize devam edelim (…),diz kapaklarımızla ,ayaklarımızla , topuklarımızla (…)kağıdımızı boyayalım. Şimdi ayrıntıları yapmak için çok duyarlı olan kirpiklerimizle boyayalım (…),dilimizle düzeltmeler yapalım (…),burnumuzla renkleri karıştıralım (…), saçımızla son bir kez kağıdımızı boyayalım. Resmimiz sergilemek üzere hazır sırt üstü yatalım ve eserimizi seyredelim. Mükemmel bir resim ! Gözlerimizi kapatalım , sergideki çok değerli resimler olduğumuzu düşünelim (…). Ünlü ressamlar sergide sizleri satın alıyorlar(…).
7. Yürüyerek Isınma
Grup çember olur , müzik eşliğinde liderin yönergesine göre yürümeye başlar. Lider : ‘ Çamurda , sırtında yük varmış gibi , sıcak kumlarda , yürümeye yeni başlamış bebek gibi , topallayarak , buz üzerinde , robot gibi , cam kırıklarının üzerinde , pisliklerinin arasında , ezilmiş domateslerin üzerinde , ayaklarında topuklu ayakkabı ile , huzurlu , korkmuş , neşeli , sinirli , vb. yönergeler verir.
8. Eşini Bul
Gruptakiler ikili eşleşirler. Lider herhangi bir müzik aletiyle yada elleriyle ritim verir. Gruptakiler eşlerini bırakarak karışık olarak yürür. Lider ‘eşini bul’ deyince herkes eşini bulup ellerinden tutarak çömelir. Geç oturan çift oyundan çıkar.
9. Ayağını Yerden Kes
Liderin yönergesi doğrultusunda grup yavaşça yürürken , lider ‘ayağını yerden kes ‘ deyince herkes hızlıca yere oturup ayaklarını kaldırır. Ayaklarını en son kaldıran oyundan çıkar.
10. Çamura Batma
Gruptakilerden bir ebe seçilir. Ebe, gruptakileri kovalar ve dokunduğu kişi donar , bacaklarını ve kollarını iki yana açar. Diğer bir oyuncu , donan kişinin bacakları arasından geçerse onu özgürleştirir.
11. Kafesteki Kuş
Grup , bir halka oluşturur. Grup çok büyükse iki halka olabilir. Her halkanın ortasına bir ebe girer ve halkayı yarıp kaçmaya çalışır. Ancak el ele tutuşan oyuncular ebenin alttan yada üstten kaçmasını engellemek için kollarını aşağı yukarı hareket ettirir. Engellenemeyen ve halkadan kaçan oyunca yeni bir ebe seçer. 
Dikkat : ( … ) işareti kısa bir süre beklenileceğini ifade etmektir. 
12. Gazete kapmaca
Sınıf sayısına göre gruplar üçer , beşer ya da yedişerli ayrılır . Lider her bir grubun önüne bir gazete parçası koyar. Gruplar müzik eşliğinde gazete çevresinde dans ederler . Müzik durunca hızla gazetenin üzerine atlarlar . Gazetenin dışında kalanlar oyundan çıkarlar.
b. Grubun Birbirine Isınması  
Oyun , çocukların kendini ifade etme yollarından biridir. Drama etkinlikleri de çocuğun her alanda kendini daha fazla tanımasına olanak vererek , onun sosyal yaşamından rahat ve güvenli hareket etmesini sağlar. Eğitimde drama bir grup çalışmasıdır. Öğrenciler bu nedenle grup dinamiğinin oluşturulmasına katkıda bulunur. Önemli olan drama çalışmalarına neden katıldıklarını kavramış olmalıdır. Drama grubunda birlikte üretme , yaşama ve paylaşma süreçleri vardır. Grup içinde katılımcılar kendilerini böyle geliştirme fırsatı bulurlar. Drama çalışmaları , bireylerde empati duygusunu gelişmesi için en rahat ve en uygun ortamı sağlayabilir. Değişik rolleri alarak farklı kişiliklere bürünen öğrenci , kendini ve çevresini daha kolay tanır. 
Grubun yukarıdaki anlamda birbirine ısınması için aşağıdaki çalışmalar yapılabilir:
1. Güven yürüyüşleri
2. Gözü kapalı çember olma
3. Gözler kapalı sese yönlenme
4. Şapka kimdeyse
5. Kim sakladı bil bakalım
6. İkili heykel çalışması 
c. İletişimi artırıcı ısınma çalışmaları
İletişim ; bir düşüncenin duygunun paylaşımıdır ya da anlamları ortak hale getirme sürecidir. Darama süreçlerinde gerçekleştirilen tüm etkinlikler birer iletişim etkinliğidir . Dramada çocuklar ; okuma ve dinlemeyle anlama , konuşma ve yazma ile anlatma becerilerini kazanırlar.  
Yukarıdaki anlamda iletişimi artırıcı aşağıdaki çalışmalar yapılabilir :
1. Sıra oluşturma
Örneğin ; cadde de karşıdan karşıya geçerken, birbirini hiç tanımayan birçok insan aynı anda trafik lambasında ki yeşil ışığın yanmasını bekler . Bankada emekli maaşı almak için insanlar sıraya girerler. ‘ başka hangi durumlarda buna benzer davranışlar gösterip birlikte hareket ederiz? ’ sorusu sorulabilir.
2. Sessiz film
Grup , yarım çember biçiminde oturur. Öğretmen , gruptan bir kişi çağırıp kulağına bir sözcük , bir kitap adı veya bir film adı söyler ; ondan ses kullanmadan canlandırmasını ister.
3. Köşe kapmaca  
2. DRAMATİZASYON
Dramatizasyon daha çok yazılı bir metne dayalı olarak bir konu ya da durumun canlandırılmasıdır. Dramatizasyon kavramı daha önce de değinildiği gibi , eğitim tarihimizde , eğitim programlarında bir öğretim yöntemi olarak yer almıştır. 1980’li yıllardan sonraki eğitim bilim çalışmalarında eğitimde drama ya da yaratıcı drama kavramları kullanılmaya başlanmıştır. Dramatizasyonun anlamı drama kavramına göre daha dardır. Dramatizasyonda ki canlandırmalar çoğu zaman bir tiyatro oyunu çalışması gibi belli kurallara bağlı olarak yürür. Öğretmen role girmez , bir yönetmen gibi davranır. Dramatizasyon çalışmaları her yaştaki öğrencinin , severek , zevkle katıldığı , ilgiyi en üst düzeyde tutan ve oldukça yaratıcı bir etkinliktir. Öğrenciler herhangi bir öyküyü canlandırırken , sözel yeteneklerine yanı sıra beden dilini de geliştirirler. Dramatizasyonun uygulaması ile ilgili olan aşağıdaki örneklerde , öğretmen öykülere uygun malzemeyi hazırlar.  
3. DRAMATİK OYUN
Oyun ve dramatik oyun farklı kavramlardır. Pek çok oyun önceden bilinse de kendiliğinden ortaya çıkar . dramatik oyun bir grup oyunudur. Dramatik oyunların başlangıcı ve sonu olmayabilir. Çocukların kendilerini ifade ettikleri doğal yollardan biridir. Çocuklar , oyunlarda çeşitli nesneleri kullanabilirler , onları konuştururlar , soru sorarlar ve ya onlarla ilgili olan olayları canlandırırlar. Dramatik oyunda , çocuğun paylaşımcı bir insan olmasına yardım eder. Çocuk kendi dünyasını yaratır , sıkıntılarını hafifletir.  
4. DRAMA ( YARATICI DRAMA )
Drama bir liderin tasarladığı ve zaman zaman kendisinin de yer aldığı bir etkinliktir. Öğrenciye baskı yapılmaksızın öneriler temalar çerçevesinde doğaçlama temeline dayanır. Yaşanmış bir olgu , bir deneyim olarak drama belli bir eğitsel amaç taşımakla beraber , tiyatro öğelerini kullanır ve tiyatro diline ulaşabilir. Dramanın konusu lider tarafından çocukla birlikte belirlenir. Bir şiiri , öykü , makale , resim , fotoğraf , müzik vb. konular çıkış noktasını oluşturabilir.  
5. OYUNLAR – DOĞAÇLAMALAR
Doğaçlama , insan davranışlarını yönlendiren önemli bir öğedir. Bir çocuğun tüm devinimlerini , düş gücünü kullanarak oyun oynaması da bir doğaçlamadır. Sözgelimi evcilik oyunlarında kız çocukların büyük bir ciddiyetle ve yoğunlaşarak annelerini , erkek çocukların ise babalarını taklit ederken onların yerine kendilerini koymaları , onlarla özdeşleşmelerini sağlar. Drama da yaratıcı bir yöntem olarak benimsenen doğaçlama , değişebilirli ve anında yaratmayı ifade eder. Doğaçlama süresi içinde fikirler toplanır , problemler çözülür. Böylece çocuk kendini anlatır ve grupla tartışmalar yapar. Bu çalışma da hem bireysel hem grupla yaratıcılık ortaya çıkar. 
6. ÖYKÜ OLUŞTURMA
Drama çalışmalarında öğretmenin vereceği konunun hedefine uygun olarak , günlük yaşantıdan , olaylardan, simgelerden yola çıkarak grupla birlikte bir öykü oluşturulabilir. Öğretmen bundan sonra üzerinde durulacak çeşitli yollarla öykü oluşturmayı dener. Çeşitli öykünme çalışmaları yaptırabilir. Aşağıda drama ve öykü oluşturma kapsamında bazı örneklere yer verilmiştir :
1. Sözcükler ve Çağrışımlardan Öykü Oluşturma ve Oynama
2. Resim ya da Fotoğraflardan Öykü Oluşturma
3. Şiirlerden Öykü Oluşturma
4. Simgelerden Öykü Oluşturma
5. Soyut Kavramlardan Öykü Oluşturma
6. İmge ve Tablolar Oluşturup Öyküye Geçme
7. Seslerden Öykü Oluşturma
7.  TOPLUMSAL KONULAR VE DRAMA
Günlük yaşantıdan bazı kesitler , bir gazete veya radyo haberi , televizyonda gördüğümüz olaylar drama dersinin çalışma konusu olabilir. Ulusal ve evrensel öyküler , çocuk öyküleri , masallar , tarihi olaylar da bu kapsam içindedir. Öğretmen sınıftaki çocuklara konuyu ana çizgileriyle anlatır. Çocuklar gruplara ayrılır. Her grup kendi aralarında rolleri paylaşır , konuyu tartışır , nasıl oyunlaştıracağına karar verir ve oynar. Öğretmen , çocuklara yaratıcılıklarını engelleyici önerilerde bulunmaz. Örneğin ; öğretmen haberleşme konusunu öğrencilere anlatır ve tartışılır. Konunun daha pekişmesi için haberleşme ile ilgili bir öykü anlatılır ya da bir belgesel izlenebilir. (Öğretmen öyküyü kendisi de yaratabilir veya bir kaynaktan yararlanabilir. ) . Gruplara kısa bir çalışma ve düşünme , düşünce alış verişi süresi verilir. Sözgelimi çevre konusu , hemen her sınıf düzeyinde ünitelerin içinde yer almaktadır. Çevreyi , kendimiz ve başkaları için yaşanılır hale getirmek , doğanın dengesini bozmamak ve insanların yarattığı sorunlarla baş edebilmek amacıyla , çocukların çevreye duyarlılık kazanacağı oyunlar özellikle drama da yer alabilmektedir. 
8. DUYU VE DEVİNİM OYUNLARI
Beş duyunun harekete geçirilmesini amaçlayan oyunlar , duyu oyunlarıdır. Genellikle ısınma çalışmaları içinde yer alır. Günlük yaşamımız da çoğunlukla görme duyusu yoluyla hareket ederiz. Bu duygu devreden çıkarıldığında diğer duyular daha çok kullanılmaya başlanır. Bu nedenle diğer duyularla ilgili çalışmalar gözü kapalı olarak yaptırılır. Lider dokunma duyusu aracılığı ile düş gücünü devreye sokmak üzere , bir örtü altına sakladığı objelere grup üyelerine tek tek dokunmalarını ve hissetmelerini ister. ‘Boynu , elini,biçimini ,sertliğini algılamaya çalışır.’ der . Örtü açılır , herkes seçmiş olduğu objenin önüne oturur. Nesneyi eline alarak ona hayal gücünü katarak yeni özellikler yükler. Hangi amaçla , niçin , nerede , nasıl kullanıldığını söyler. Görme duyumuzu en çok kullandığımız halde gözlerimizi yeterince kullanmayız. Görme duyusunu ayrıca çalıştırmak gerekir. İyi gözlemci olmak için , ayrıntıyı yakalamak üzere duyusunu çalıştıran oyunlara da yer verilmelidir. 
Görme Çalışmaları
İşitme Çalışması
Koku Çalışması 
9. SOSYAL YAŞAMA İLİŞKİN OYUNLAR
Sosyal yaşama ilişkin konular özellikle dramanın alanına girer. İnsanlar belli bir çevrede yaşarlar. Sürekli iletişim ve etkileşim halindedirler. Sosyal yaşamın canlandırılması için otobüs ortamı , hastahane , terminaldeki karmaşa ortamı , resmi dairedeki telaş gibi ortamlar , durumlar çalışma içine alınabilir. Doğru ve gerçekçi olan roller desteklenir. Gerekirse oyunlar karşılaştırılmalı olarak yeniden oynanır. Karşılaştırmalı rol oynama , doğru ve gerçekçi olanı buldurmak amacı ile yapılır. Abartılı , yapmacık oynanan roller çocukların doğru ve gerçekçi yanı kazanılması gereken davranışı görmesi için çok uygun değildir. Ancak oyuna eğitsel boyut kazandırmak üzere her rolü değişik biçimlerde oynamak doğru bir yaklaşım olabilir. 
Sosyal yaşama ilişkin oyunlara aşağıdaki örnekler verilebilir:
1. Grup serbest bir şekilde etkinlik alanında dolaşırken öğretmen , öğrencilere yönergeler vererek çalışmayı başlatır. Ayaklarınızın altında çeşitli meyveler , sebzeler var. Bunlar rengarenk , taptaze ve hoş kokuludur. Canınız istiyor , ağzınız sulanıyor. Ancak yiyemiyorsunuz. Sadece dokunabiliyorsunuz. Aralarında dolaşıyorsunuz. Hem yürüyorsunuz , hem de elinize alıp atıyorsunuz. Alın , atın. Alın , atın … Yavaş atın.

2. ‘ Belediye Otobüsündesiniz. ’ lider tarafından verilen bu konunun öğrencilerce anında oynanması istenir. Üstlenilecek rollerin şunlar olması beklenir:
* köyden yeni gelen şaşkın yolcu
* özürlü bir yolcu
* hamile bir kadın
* okula giden öğrenciler
* şoför , vb. 
10. İMGELEMİ GELİŞTİRİCİ OYUNLAR
İmgeler hemen her zaman nesnel , resimsel birer görüntüdür, bir tür zihinsel resimdir. Çocuğun imgelerle düşünme gibi temel bir gereksinimi okulda kısıtlanmaktadır. Çünkü eğitim sistemimizde sözel anlatım egemendir. Zihinsel süreçlerden biri olan düşünme sürecinde imgelerden yararlanırız. Düşünme olayı , yalnızca kavramlarla düşünme değildir. Yaşantı , deney ve algılarımızın çoğu imgelere dayalıdır. Fikirleri çağrıştıran ve düşünceyi resimleştiren zihnimizde oluşan sayısız imgelerdir. Yaratıcı drama etkinliklerinde çocuk çevreyle etkileşim içine girerek imgelem gücünü gerçekleştirir. Yaşantılarından elde ettiği sonuçlar yoluyla eski imgelerini seçerek , tekrar düzenleyerek yenileriyle birleştirir ve buradan kavramlara geçerek yeni fikirler üretir. Çıkış noktası olarak nesneler , sözcükler , müzikler kullanılabilir. Nesnelerden yola çıkılarak yapılan dokunma duyusunu geliştirici oyunlar , seslerin çağrıştırdıklarını canlandırma , resimsel olarak göz önüne getirme ve seslerle öykü yaratma çalışmaları bu tür drama aşamalarıdır. Klasik müzikle düşsel yolculuklar yapmak , düşsel ortamlarda kendi oyunlarını oynamak , çocuğun kendisini özgürce ifade etmesini ve bağımsız hareket etmesini sağlar. 
11. OYUN KURMA ÇALIŞMALARI
Oyun kurmak , çocuk oyunlarında kullanılan bir deyimdir. Çocuk , oynayacağı oyunu kendisi belirler, düşüncelerini arkadaşlarına açar , grubu oluşturur ve bilinen bir oyunu birlikte oynarlar. Bu bir oyun kurmadır. Çocukluk çağı oyunlarının grubun kaynaştırılmasında önemli bir rolü vardır. Sınıf ortamında bildikleri oyunları birbirine öğretmeleri çocuklardan istendiğinde , kendi oyunlarını kendileri kurmuş olurlar. Drama sürecinde bir oyun kurmak söz konusu olduğunda , öğretmen oynatacağı oyunu konusunu ünitelerden veya o günlerde sınıfta yaşanmış bir sorundan yola çıkarak çocuklarla birlikte saptayabilir. Oyun kurmada başvurulabilecek bir yol da grup üyelerinin anılarının oynanmasıdır. Her grup kendi içinde bir arkadaşının önemsediği bir anısını dinler ve bunu oynar. Okula geldiği ilk gün , karne aldığı gün , tatilde yaşadığı bir durum veya arkadaşları ile paylaşmak istediği özel bir anı oyun konusu olabilir. 
12. PANDOMİM ( SÖZSÜZ OYUN )
Pandomim ‘genellikle bir masalı , bir öyküyü sadece bedensel devinimlerle iletme sanatı ya da aracıdır.’ Diye tanımlanır. Jest ve hareketler konuşmadan önce gelir. Küçük çocuklar istek ve duygularını , korkularını sözcüklerle ifade etmeyi öğrenmeden önce jestler ve hareketlerle bildirirler. Pandomimler genellikle öğretmenin yönlendirilmesiyle yapılır. Yönlendirme komutları değişik duygu durumları içermelidir. Bu pandomimler ısınma yapılabileceği gibi imge ve devinim oyunları içinde de yer alabilir. 
Bazı Atasözleri veya Deyimler İle Pandomim Çalışması
Öğretmen , çeşitli atasözlerini küçük kağıtlara yazar ve katlayarak bir torbaya atar. Bütün öğrenciler torbadan bir kağıt çeker. Kağıttaki yazılar , yazıldığı şekli ile konuşmadan canlandırılır. 
Bazı Atasözleri ve Deyimler:
* Dilimde tüy biti
* Ayaklarıma kara su indi
* Saçını süpürge etti
* Gözünü dört aç
* Tüylerim diken diken oldu
* Okulu asmak
* Ayakları geri geri gitmek
* Aç ayı oynamaz
* Kafası bozulmak
* Kafasını taşlara ( duvara ) vurmak
* Ayağını yorganına göre uzatmak
* Başına çorap örmek
* Başını bağlamak
* Surat asmak
* Yüz vermek
* Ağzı var dili yok
* Ağız aramak 
13. KUKLA
Kukla ile yapılan canlandırma oyunları dramaya katkı sağlayabilir. Kukla oyunundaki konu ve konuşmalar , ikili diyaloğa dayalı öyküler öğretmen tarafından seçilir. Kukla çalışmalarında malzeme olarak , kağıt kuklalar ve kartonlara çizilmiş hayvan resimleri kullanılabilir. Bu materyaller öğrencilerle birlikte de hazırlanabilir. Sahne olarak ters çevrilen bir masa ve basit bir perde gibi sınıf içi araçlardan yararlanılır. Öğrencinin kendi oynattığı kuklanın karakterine girmesi , onun duygularını anlamasını ve empati kurmasını sağlar. 
Ç – DRAMA ETKİNLİKLERİ
KONULAR 
1. DRAMA ETKİNLİK PLANI HAZIRLAMA
2. OYUN ALANININ HAZIRLANMASI
3. ETKİNLİKLERİN HAZIRLANMASI, KURGULANMASI
4. ETKİNLİKLERİN UYGULANMASI
5. ETKİNLİKLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
 
Ç – DRAMA ETKİNLİKLERİ 
1. DRAMA ETKİNLİK PLANI HAZIRLAMA
Drama iyi bir organizasyon ister. İyi bir planlamayla hedeflenenlere kolayca ulaşır. Drama etkinlik planı hazırlarken etkinlikte verilmek istenen amaçlar göz önünde bulundurulmalıdır. Eğer , öğretmen etkinliği dikkatli bir şekilde planlarsa ve grupta ne yapılması gerektiğini biliyorsa , hedefe daha kolay ulaşabilir.
Konu : Genellikle konu bir başlık olarak verilir. Örneğin ; Mevsimler.
Hedefler : Öğretmen her etkinlik için öğrencilere kazandırmak istediği davranışları ve bilgileri belirler.
İçerik : Planlanan hedeflere varmayı sağlayabilecek öykü ya da senaryo taslaklarından oluşur.
Oyunun Geçeceği Ortam : Dram konusunun geçtiği ( düşsel ) mekan , olayın yaşandığı yerdir.
Öğretmenin Rolü : Drama liderinin , öğrenci grubunu ve oyunun akışını yönlendirmek amacıyla zaman zaman gireceği roller bulunabilir. 
Etkinlik planında öğretmene yönelik olarak dikkat edilecek diğer noktalar şunlardır :
1. Konu seçimi: Çocuklara neyi öğretmek istiyorsunuz?
2.    Mekan seçimi: Dramayı hangi düşsel ortamda gerçekleştirmek istiyorsunuz?
3.    Çocukların rolleri: Çocuklar hangi rolleri oynayacaklar?
4.    Öğretmenin rolü: Öğretmenin alacağı roller nelerdir?
5.    Dramanın odak noktası: Çözülecek problem nedir? 
7 – 11 yaşındaki çocuklar ; 
1. Olayları , gözlemlerini ve deneyimlerini anlatabilir.
2. Sonuçları tahmin edebilir, olasılıkları tartışabilir.
3. Düşünce ve davranışlarının nedenlerini açıklayabilir.
4. Yorumlar yaparak anladıklarını gösterebilir.
5. Tartışma sonuçlarını mantıklı değerlendirmeye dönüştürebilir.
6. Girdikleri role uygun dili kullanabilir. 
Öğretmenin dramadaki kendi rolü hakkında sorması gereken sorular aşağıdaki gibi örneklendirilebilir: 
1. Toplumun kültür değerleri , davranış kalıpları gibi kültürel değişkenlikleri biliyor muyum?
2. Hangi ortamda , hangi koşullarda yaşayan , ne tür ön yargılara sahip olan , hangi değerleri benimseyen öğrencilerle birlikteyim?
3. Sosyal sorunlarımız nelerdir , nerelerde , hangi koşullarda yaşıyoruz , biliyor muyum?
4. Çocukların gelişim özelliklerini biliyor muyum?
5. Bu yaş çocuklarının olay ve olguları nasıl bir gözle gördüklerini biliyor muyum?
6. Bu ders içinde hangi öğrenmeleri sağlayacağım?
7. Drama sürecinde hangi rolleri üstleneceğim?
8. Oyunların akışında oluşacak rolleri nasıl dağıtacağım?
9. Sürecin oluşumuna göre hangi düzenlemeleri yapabilirim? 
7. OYUN ALANININ HAZIRLANMASI
En ideal olanı özel bir drama salonunun bulunmasıdır. Böyle bir salonun bulunmadığı yerlerde öğrencilerin yüz yüze bakacakları , tehlikesiz geniş bir alan oluşturulur. Sınıf ta kullanılabilir. Dikkat edilmesi gereken diğer önemli noktalar ise ; konu dışı uyarıcılardan uzak bir alan olmasıdır. 
Alanın düzenlenmesinde şu kurallara uyulmalıdır:
* Çalışmanın yaptırılacağı yerin belirlenmesi ,
* Çalışma ortamının konu dışı uyarıcılardan arındırılması ,
* Kullanacak materyallerin hazır bulundurulması ,
* Öğrencilerin aksesuar sandığındaki malzemelerden istediği kadar yararlanmasının sağlanması gerekir . 
8. ETKİNLİKLERİN HAZIRLANMASI , KURGULANMASI
Teması ya da konusu ( öyküsü ) belirlenmiş bir etkinlik için bölümlerin kurgulanması ve bazı tekniklerin kullanılması gerekir. Bu çalışma , bir dersi değil , birkaç haftalık süreyi hatta tüm bir dönemi de kapsayabilir.
1. Öykünün oluşturulması :
2. Üzerinde odaklanacak anın seçimi :
3. Bu anı canlandırmak üzere gruplardaki her katılımcı bir rol üstlenir ve donar :
4. Bu anın öncesinde ne olduğu tartışılır ve bu kez bunu göstermek üzere yeni bir tablo oluşturur :
5. Bundan sonra ,belirlenen anın sonrasında neler olabileceği tartışılır :
6. Gruplar isterlerse tek tek , o anın öncesi .o an ve o anın sonrası olmak üzere yeniden ve bir kez daha , hızlı olarak tablolarını oluşturabilirler.
7. Katılımcılar oluşturdukları tablolardaki rolleri için birer cümle bulurlar :
8. Canlandırma için her grubun tablolarından öykünün içeriğine en uygun olanlar grubun önerileriyle seçilir. 
4. ETKİNLİKLERİN UYGULANMASI 
Etkinliğin Adı: Dışarıda ne var ?
Hedefler: 1.Yaratıcı imgelemin desteklenmesini sağlayabilme
2.Dil gelişimine yardımcı olabilme
Materyal: Konuya uygun materyaller kullanılır. Oyun alanı da ona göre düzenlenir. 
Isınma Çalışmaları 
Çocuklar sınıf içinde dağınık olarak ayakta dururlar. Öğretmen ;
* Ritm eşliğinde ileri doğru yavaş ve hızlı yürümeler ,
* Ritm eşliğinde geriye doğru yavaş ve hızlı yürümeler ,
* Olduğu yerde hızlı ve yavaş yürümeler ,
* Başı yavaşça sağa sola çevirme , yukarı aşağı eğmeler ,
* Omuzları içeri dışarı çevirme ,
* El ve ayak bileklerini çevirme gibi çalışmalar yaptırır. Öğretmen , bunlara katılabileceği başka ısınmalarda tasarlayabilmelidir. 
Kaynaştırma çalışmaları
Ortaya öğrenci sayısından az sandalye koyulur. Öğrencilerin müzik eşliğinde sandalyelerin çevresinde dönmeleri ya da dans etmeleri ve müzik durunca sandalyelere oturmaları istenir. 
Uygulama

Öğretmen , öğrencilere gözlerini kapamalarını ve bir pencereden baktıklarını düşünmelerini söyler. Tanınan belli bir süre sonunda her öğrenci yanındaki arkadaşına gördüklerini anlatır. Sırayla çocuklar pencereden gördüklerini anlatırken , hangi ortamlarda , nasıl bir pencereden baktıklarını oynayarak canlandırırlar. 
Değerlendirme ( Gözden Geçir ve Tartış )
Lider , yapılan çalışmalarda ki rollere ilişkin açık uçlu sorular sorarak bir tartışma ortamı yaratır. Öğretmen iyiye, kötüye karar verici bir durumda olmamalıdır.
* Arkadaşlarımız hayal güçlerini kullandılar mı?
* Hangi pencereden baktıklarını hemen anlayabildiniz mi ?
* Oynarken ne hissettiniz? Neler yaşadınız?
* Herhangi bir güçlük çektiniz mi? nerede güçlük çektiniz? Gibi sorularla etkinliğin tartışılması ve gözden geçirilmesi gerçekleştirilir. 
5. ETKİNLİĞİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Drama eğitimin yapısı ve içeriği gereği , geleneksel bir eğitim dizgesini ölçme ve değerlendirme araçlarıyla drama eğitiminin geliştirmeye çalıştığı yaratıcılığı ölçmek pek olanaklı görülmemektedir. Değerlendirme , eğitimde yaratıcı drama etkinliklerin uygulamasında önemli bir aşamadır. Ölçme yöntemlerinin bazıları dramanın doğasına uyarlanarak uygulanabilir. Örneğin , test yöntemini kullanılması uygun değilken , öğrencinin dersteki gelişimini izleyecek gözlem formları oluşturulması ya da yapılan herhangi bir etkinliğin ardından , uygun olan zamanlarda ya da öğrencilerin isteği doğrultusunda tartışmalar açılması ve soru – yanıt tekniğinin kullanılması uygun olabilir. Öğretmenin açılan bu tartışma sırasında öğrencilere yöneltebileceği ‘ ne yaşadınız ?’‘ neler hissettiniz ’ , ‘ nerelerde güçlük çektiniz ’ gibi sorular öğrenciler tarafından yazılı ya da sözlü olarak yanıtlanabilir. Bu sorulardaki amaç , öğrencinin kendini çok yönlü ve yaratıcı bir biçimde ifade edebilmesidir. Öğretmen , öğrenciyi bu tür ortama hazırlayan bir aracı durumundadır.
Drama Öğretmeninin Özellikleri ’ bölümünde de anlatıldığı gibi , öğretmen değerlendirme aşamasında da esnek , hoşgörülü ve sabırlı olmalı , öğrenciye zaman tanımalıdır. Öğretmen , sürekli olarak öğrencileri desteklemeli ve olumlu bir biçimde oyuna katılmaya yönlendirmelidir. Drama dersinin başarılı olması öğretmenin başarılı olmasına bağlıdır. Drama eğitiminde öğrenciler ; sesler , imgeler , hareketler, sözcükler ve biçimler yaratarak olaylara ilişkin düşüncelerini ve dünyaya bakış açılarını açıklamaya çalışırlar. Drama öğretmeninin , öğrencileri değerlendirmesine ışık tutması açısından aşağıda sayılan değerlendirme sayıları dikkate alınmalı. 
Değerlendirme Soruları
§ Dramaya aktif olarak katılıyor mu?
§ Dramaya katılımda istekli mi?
§ Drama dersine yönelik olarak olumlu bir tutuma sahip mi?
§ Dramaya katılırken işbirliği içerisinde mi?
§ İkili , küçük gruplara ya da tüm sınıfla birlikte çalışabiliyor mu?§ Isınma oyunlarına rahatlıkla katılabiliyor mu?
§ Sözel ya da sözel olmayan yollarla kendini ifade edebiliyor mu?
§ Duygularını , düşüncelerini , yaşantılarını , olayları ifade etme yeteneği gelişiyor mu?
§ Drama yolu ile girişkenliği gelişiyor mu?
§ İletişim kurma becerileri artıyor mu?
§ Konuştuğu dili kullanma yeteneği gelişiyor mu?
§ Problem çözme ve karar verme yetisi gelişiyor mu?
§ Doğaçlama oyunları oynamaya istekli mi?
§ Anında , kendiliğinden davranabiliyor mu?
§ Somut – soyut arasında ilişki kurabiliyor mu?
§ Sembolik gösterimleri algılayıp aktarabiliyor mu?
§ Yaratıcı ve hayal gücüne dayalı roller üretebiliyor mu?
§ Bireysel yaratıcılığını ve hayal gücünü drama ortamına tümüyle aktarabiliyor mu?
§ Bedenini ( ses , jest , mimik ve sözel olarak ) roldeki ya da öyküdeki duygu ve hareketlere uygun olarak ifade edebiliyor mu?
§ Kuklayı kullanarak bir karakter yaratabiliyor mu?
§ Rol oynama ve pandomime yönelik oyunlara katılmaya istekli mi?
§ Bir rolün içine girip oynayabiliyor mu ve rol içinde sahne yapabiliyor mu?
§ Grup önünde ya da gerekirse seyirci önünde oynayabilme rahatlığına sahip mi?
§ Grupla birlikte düşlerini , duygularını ve rollerini tartışabiliyor mu?
§ Kendisini ve gruptaki diğer kişileri olumlu bir biçimde eleştiriyor mu?

Tiyatro Terimleri

Tiyatro Terimleri Acıklı Komedya :Fransa’da, burjuva tragedyası ile burjuva oyununa geçiş şekli olarak, komik öğe de eklenerek ortaya çıkan bir burjuva oyun türüdür.
Acıklı Oyun : Aydınlanma dönemi tiyatrosunda, traji-komedyası ve Alman Burjuva Tiyatrosuna denir. Acıklı oyunlarda, önce aşılması güç bir durum vardır, sonra kötüler cezalandırılır ve iyiler mükafatlandırılır, oyun burjuva erdem ve fedakarlık anlayışının zaferiyle son bulur.
Agon: Yarışma , karşıt düşüncelerin çatışması şeklinde süren bölüm

Açık Hava Tiyatrosu : Açık Hava Tiyatroları ilk kez, yapı olarak kendine özgü bir mimari üslup kazanmasıyla, antik Yunan’da görülür. Geniş anlamda açık hava oyunlarının oynandığı sahnelerdir.
Aksesuar : Sahne dekoru ve kostümünün yanı sıra, oyuncuların sahnede kullandığı eşyalara denir.
Aksiyon : Oyunun kendinden hareketlilik tarzı, bütünsel yapısını oluşturan hareketlilik sürecidir. Aksiyon, oyundaki değişmeleri ve çatışmaları belirler, bunların neden ve sonuçlarını oluşturur.
Aksiyon Oyunu : Aksiyonun karaktere bağımlı olduğu karakter oyunlarına karşıt; oyundaki kişilerin istem, davranış ve bilinçlerinden bağımsız şekilde ve daha çok olaylarla gelişen oyunlardır. Bu oyunlar nesnel ve tarihsel özellikler taşır.
Akustik : Tiyatro içinde sesin dağılışı ve dağılış ölçüsüdür. Akustik, ilk tiyatrolar olan açık hava tiyatrolarındaki, oyuncuların sesini geniş izleyici kitlesine duyurabilme ihtiyacından doğmuştur.
Alan Tiyatrosu : Alan tiyatroları seyirci ve sahnenin iç içe kaynaştırılması kaygısından doğmuştur. Üç ya da dört yanı seyircilerin oturma yerleriyle çevrili olduğu tiyatro yapısıdır. Amfi tiyatrolar ve Antik Roma tiyatroları bu türün ilk örnekleridir.
Alegori: Bir düşünce, ahlak kategorisinin kişileştirme yoluyla oynanması
Amfi tiyatro :Genellikle çember ya da yumurta şeklinde bir oyun yerinin olduğu ve çevresinde basamaklar halinde oturma yerlerinin yükseldiği açık hava yapısıdır.
Anarşist Tiyatro :Tüm geleneksel tiyatro kalıplarını ve mecranı yıkarak, burjuva-kapitalist toplum düzenindeki yaşam kaosuna karşı göstericiliğe varan bir tiyatro türüdür.
Anonim Oyun :1.Yazılı metni olmayan, doğaçlama olarak oynanan oyunlardır. 2. Yazarı bilinmeyen oyunlara denir.
Antrakt:Oyun sırasında perde değişimi ve dinlenme amaçlı verilen ara

Anti-Tiyatro : Avangart, saçma tiyatrosuyla eşanlamlı kullanılan bir terimdir. Tiyatro yoluyla tiyatroya karşı tiyatro yapmaya “anti-realite tiyatrosu” denir.
Antik Komedya :İ.Ö. 400-200 yılları arasındaki eski Roma ve Yunan komedyasına verilen addır.
Antik Tragedya: İ.Ö VI. yüzyıl ve İ.S. I. yüzyılda yedi yüz yıllık boyunca yazılmış tragedyalardan Yunanlı Thespis ile başlayıp Latin seneca ile son bulur
Antik Yunan tiyatrosu: İ.Ö II. yüzyıla dek sürmüş eski Yunan Tiyatrosuna verilen addır
Ara Oyun : Bir oyun arasında yer alan, oyunla ilgili kısa bölümlü gösterilerdir.
Apar: Sahnedeki Oyuncunun diğer oyuncuların duymadığı varsayımı ile doğrudan sahneden seyirye konuşması
Arkaik Oyun : 1.İşlevselliğini ve geçerliliğini yitirmiş oyunlar için kullanılır. 2. Klasik tiyatrodan önceki teatral gösterilere verilen isimdir.
Arkalik tiyatro tiyatroya kaynaklık ettiği varsayılan tiyatroda henüz belirli bir tarzın oluşmadığı dönemdeki törensel gösterilere verilen isim.. / ilk antik tiyatro yapılarının İ.Ö 1700yılına dek gerilere giden tarihi süreci
Asal Düğüm: Asıl karakter oyuncusunun en fazla aktivite gösterdiği, direndiği, aksiyon gösterdiği kısım

Auto Sacramentale: İspanyadaki görülen ve kutsal kitaptan öyküler ve ermişlerin yaşamlarını konu edinen alegorik oyunlar
Avangart Tiyatro :1, ve 2. Dünya Savaşları’nın Batı’da yol açtığı manevi krizin bir yansıması, kalıplaşmış burjuva ve tiyatrosuna karşı kendi içinden gelişen hareketin bir anlatımıdır
B
Ballad Opera : (Balet Opera) İngiltere’de 18. yy.’da İtalyan Operasına tepki olarak ortaya çıkmış, geleneksel halk havalarından yararlanılarak bunlara söz ve konuşmaların yazıldığı şarkılı oyunlardır.
Barok Tiyatro: Daha çok mimarlık müzik alanında yankısını bulmuş ama resim, heykel ve tiyatroyu da etkilemiş bir genel tarz

Belediye Tiyatrosu: Belediyeden ödenek alarak çalışan tiyatro. Şehir tiyatroları olarak da anılır.

Belgesel Oyun :Yaşanmış bir olayın, olayla ilgili belgelerden yola çıkarak oyunlaştırılmasıdır.
Benzetmeci Tiyatro :Göstermeci tiyatroya karşıt bir türdür. Oyunun metni kadar, sahneleme, oynanış ve sahne düzeni, tekniği bakımından da oynanmakta olan oyunda gerçek yaşamın yanılsamasının yaratılmak istendiği tiyatrodur.
Biçimci Tiyatro : Emperyalizm aşamasındaki burjuva toplumu tiyatrosundaki birçok akımları içine alan ve gerçekçi olmayan yöntemleri kullanan tiyatrolara verilen addır.
Burlesk: Karakterleri karikatürize ederek, abartılı şekilde yansıtan bir tarz
Bildiri Tiyatrosu :1.Açık bildiri anlamında, belli bir dünya görüşünü seyirciye iletmek, seyirciyi o düşünceye kanalize edip harekete geçirme amacında olan tiyatro anlayışıdır.
Bireşim Tiyatrosu: Sanat dallarını uyumlu bir şekilde kaynaştırıp bireşim bir bütün çıkaran tiyatro.

Biyomekanik Oyunculuk: Oyunculukta hareket sözden daha öne geçtiği anlamların hareket ve tavırlarla verildiği tarz.
Bölge Tiyatrosu :Bölgelere yerleşik, devlet tarafından ödenekli, aynı zamanda bölge içinde gezici olan ve yerel kaynaklardan yararlanan özerk tiyatrolardır. Bizde bölge tiyatrosu fikrinin öncülüğünü Muhsin Ertuğrul yapmıştır.
Broadway Tiyatrosu :ABD’deki ticari tiyatro için kullanılan bir deyimdir.
Budama: Sahneleme aşamasında oyunun bütünlüğünü bozmayacak ve oyuncuya rahat gelecek bir biçimde yeniden düzenleme, kısaltma
Bulvar Komedyası :19. yy.da Fransa’da ortaya çıkmış olan bir komedya türüdür. 1. Dünya Savaşı öncesi yaygın olduğu yıllardır. Üçlü aşk ilişkilerinin konu alındığı bu tür, sadece eğlendirmeyi ve yüzeysel komik durumlarla güldürmeyi hedefler ve bu yüzeyselliğiyle burjuvazinin sanat anlayışını temsil eden.
Burjuva Tragedyası :Gelişmesini olduğu kadar yıkımını da kendi içinde taşıyan bir sınıf olan burjuvazinin dünya görüşü ve ideolojisinin, bu çelişmenin yansıması olduğu kadar onunla eşdeğerleşen trajikliğin anlatımı olmuş burjuva oyunlarına denir.
-C Ç-
Canlı Gazete : bkz. gazete tiyatrosu
Canlı Karagöz :Halk dilinde Orta Oyunu’na halk arasında verilen isimlendirme . 19.yy da gölge oyunu karakterlerinin oyuncularla sahnelenmesi bu adlandırmaya kaynaklık etmiştir.

Cezvit Tiyatrosu: 17.yüzyıl ortalarında başlayıp 18. yüzyıla dek süre gelen dinsel öğelerle oluşturulmuş tiyatro. Luther reformizmine karşı gelişmiş gerici Katolik tiyatro anlayışı da denilebilir
Ciddi Komedya : Dünyanın çelişkili olduğunu kabul eden ancak onu düzeltmeye ya da değiştirmeye çalışmayan burjuvazinin, iktidarı ele geçirememesini insanlık komedyası olarak göstermeye çalışmasının anlatımı olmuştur.
Çadır Tiyatrosu :1.Oyun yeri çadır olan tiyatrolardır. 2. Türkiye’de çadır tiyatrosu ismi aynı zamanda açık saçık dans gösterilerine ve kaba güldürülere dayanan bir çeşit gezici varyete için kullanılır.Çengi :Geleneksel Türk halk tiyatrosunda, dramatik dansları yapan oyuncu, dansçı ya da komedya oyuncularına denir.
Comedya: comedya de capa y espada (pelerin ve kılıç oyunu) gibi türleri bulunan ve İspanyol dilinde “tam uzunlukta oyun” anlamında kullanılan bir nitelemedir. 17. yüzyıl İspanyol tiyatrosunun altın çağında görülen Comedya kavramı.
Commedya del ”Arte”: Başlangıcı 1550’li yıllara uzanan, İtalyan doğaçlama tiyatrosudur. Bir senaryodan yola çıkılıp sahnede usta oyuncu tarafından uydurularak süren komedi türü oyun tarzıdır.
Curcuna (O.O.) : Oyun öncesi ya da bu oyundan bağımsız olarak ortaya çıkan oyundaki kişilerin müzik eşliğindeki dansları. / Komik soytarı dansları. Bu dansları yapana soytarılar ise curcunabaz olarak adlandırılır.
Çerçeve Oyunu: Karakterleri ve öyküyü geri planda bırakıp daha çok yaşanılan dönemi, ortamı detaylarıyla veren oyun türü

Çerçeve Sahne :Oyun yeri ile seyirci arasında düz bir bağlantı çizgisi çekerek perde ile ayrılan, yanlardan perspektifli kulislerle donatılmış sahne biçimidir
Çiçek Yolu: Sahneyi seyirci koltuklarının arasından uzatarak salon boyunca uzayan eklenti sahne. İlk kez Japon Kabuki tiyatrosunda görülmüş gazino, müzikhol tarzıda denilebilecek sahne biçimi
-D-
Dadacılık:(Gerçeküstü’cülük) 1916-1923arası Tristan Tzara ve Richard Hülsenbeck’in başkaldırı ruhu taşıyan ve bağımsız çağrışımlarla ilkel ve doğrudan anlatım biçimi arayan dil ve estetik kurallarını, mantık dizgesini tanımayan, sözcük anlamlarına değer vermeyen bir akımdır. Dada isimlendirmesi henüz bir kurala uymamış olan bebek sesinden esinlenilmişir.
Darülbedayi ( Darülbedayi-i Osmani ):İstanbul’da, II. Meşrutiyet’in ilanından sonra 1914’te, Batı’ya açılma çalışmalarının kültür alanındaki devamı olarak, Belediye Başkanı Cemil Paşa’nın girişimiyle kurulan konservatuardır. Bir okul olarak kurulan bu kurum daha sonra profesyonel bir tiyatro topluluğu olarak çalışmalarını sürdürmüştür.
Dekor: Oyun konusuna uygun yeri, atmosferi materyallerle kalıp, renk, ışıkla ortaya çıkarma
Deneme Tiyatrosu: Daha çok genç tiyatrocuların denendiği, yeni tarzların, yeni oyun yazarlarının, yönetmenlerin, değişik biçimler denendikleri topluluklardır
Denyo (O.O.) : Orta Oyunu’nda budala tipi.

Devlet Tiyatrosu :Cumhuriyetle başlayan sanat alanındaki gelişme, çağdaş Batı’ya erişme ve yenileşme hareketleri içinde, Devlet Konservatuarı’nın bir aşaması olarak 1949’da yürürlüğe giren Devlet Tiyatro ve Operası Kanunu’yla kurulmuş ödenekli tiyatrodur.
Devrimci Tiyatro :Yeni tiyatro biçimleri yaratmayı amaçlayan, üslubu ve içeriğiyle kapitalist toplum kısıtlamalarına karşı çıkan ve tiyatro deneylerini gerçekleştirmeye çalışan tiyatro biçimidir.
Dışavurumcu Tiyatro :1. Dünya Savaşı’nın öncesinde, ideolojik bunalım ortamında, natüralist ve izlenimci tiyatroya ve yeni romantizme karşı manevi bir tepki olarak Almanya’da ortaya çıkmış avangart ve gerçekçi olmayan bir tiyatro akımıdır.
Dikkat çenberleri :Stanistlavski’nin oyunculuk dizgesinde, dikkatin odaklanmasını kolaylaştırmak için saptanan bölgeler.
Dip Müziği :Oyunda, hareket ve sözlerin yanı sıra, fonda kullanılan müzik

Dişi Konuşma, Söz : Daha çok Orta oyunu gibi Doğaçlama tiyatrosunda nüktedanın, komedi oyuncusunun espiri yapabilmesine olanak veren sözcükler.

Ditramb :Tanrı Diyanizos onuruna söylenen,onun yaşamından söz eden ciddi yada açık saçık ezgiler.
Diyalektik Tiyatro :Brecht, kendi kuramlarını belirlediği tarzı için Epik kavramının yetersiz kaldığını ve tiyatorsunun insanları güldürüken düşündüren bir Diyalektik Tiyatro olduğunu belirtmiştir. ” Yazar doğru bir düzenin gelmesiyle akıl -duygu çatışmasının yok olacağına ve her ikisinin da dengeli bir yolda birbirini destekleyeceğine inanır.
Diyalog :İki ya da daha çok kişi arasında geçen söyleşme, oyun dilinin temel biçimidir. Monologun karşıtı
Diyazinos :Yunan mitolojisinde, doğanın yenileyicisi ve yaşamın simgesi olan şarap ve coşku Tanrısı. Zeus ile Samele’nin oğlu.

Diyonizya :Tanrı Dionizos adına kutlanan törenlere verilen ad.

Doğaçlama: Bir metine dayanmayan içten geldiği gibi oynama, konuşma./ Oyun sırasında, beklenmedik bir durumla karşılaşıldığında metinde olmayan hareket ve sözlerle durumu kurtarma / Oyuna o an oluşan atmosfere göre veya güncel olaylara göre eklenti yapma.

Doğalcı Tiyatro :19.yüzyılda, Auguste Comte’un pozitivist düşüncelerinin ve Charles Darwin’in Türlerin Kökeni ve Doğal Seçme kuramlarının etkisiyle Romantizm’e karşıt, bilimleri esas alan insanları katılımsal, çevresel ve toplumsal ilişkilerine göre inceleyen akım

Dördüncü Duvar :Natüralist tiyatronun getirdiği kavramlardan biri, saydam bir duvar olarak sayılan sahnenin seyirciye açık tarafı.
Dram :Şiirin doğal temel biçimlerinden biri. Ezgisel ve destansının yanı sıra üçüncü bir anlatım türüdür.
Dramatik Tiyatro :Bu tarz tiyatroda, sahne olaylar dizisini kapsar, seyirci aksiyonun içine sokulur, aksiyon duygularda verilir, yaşantı paylaşılır, oyun önermelerle gelişir, insan bilinen bir olgu olarak ve bir değişmezlik olarak alınır, sahnelerin her biri öteki için varolur, dünya olduğu gibi kabul edilir, insanın içgüdüleri ortaya çıkarılır ve gerçekliğin düşüncede belirlendiği kabul edilir.
Dramaturg :Oyun yazarı ve yönetmen anlamında kullanılan bu terim daha sonra bu konuyu bilen kişi ve eleştirici anlamında kullanılmıştır
Durum Komedyası :Komik olanı karakterden değil, durumlardan çıkaran komedi biçimidir.
Düşçülük :20. yüzyıl başlarında ortaya çıkan, fantezi, usdışı ve kısa süren bir sanat eğilimi
E
Egitsel Oyun: Eğitim amaçlı oyun

Ek Oyun: Rönesans döneminde İngiltere’de asal oyuna ek olarak oyunun yanı sıra oynanan güldürü türü kısa oyun

Eleştiri: Bir eseri, oyunu sanatsal, estetik, içerik, gerçeklik ve sosyal yansıması, görsellik gibi kıstaslarla değerlendirme
Eleştirmen: Yazdığı alanda sanatsal eğitimi alt yapısı olan duyarlılığı ve algılama yeteneği yüksek eleştiri yazan kimse
Entrika Komedyası :Oyun örgüsünün birtakım karışık durum ve olayların ortaya çıkmasıyla geliştiği komedya türüdür
Epik Oyunculuk :Epik tiyatro ilkeleri uyarınca geliştirilen oyunculuk yöntemidir. Bu tür oyunculuğun en temel unsuru, oyuncunun diğer yöntemlerin tam tersine rolüyle özdeşleşmemesidir. Oyuncu sahnede duyguları aktarmaz, oynadığı rolün kalıbına girmez, canlandırdığı karakterin eğilimlerini gösterir.
Epik Tiyatro :Olaylar dizisinin anlatıldığı, seyircinin gözlemci olarak etkin duruma geçirilerek yargı vermeye götürüldüğü ve olayları seyircinin incelemesinin sağlandığı bir tiyatro türüdür.
F
Fabula: Latince masal, öykü.
Fars :Güldürü öğesi, fiziksel hareketlerden ve mimiklerden çıkarılır, güldürü kulak ve zihinden çok göze hitap eder. Aynı zamanda Kaba Güldürü olarak bilinir.
Furi: Alkış anlamına gelen argo sözcük.
Fuaye: Oyun öncesi ve perde aralarında seyirci bekleme salonu
G
Gag : Eğlence amaçlı gösterilerdeki gülünecek nükt, söz yada durum

Gala : Daha protokolün çağrıldığı gösteri gecesi

Gazete Tiyatrosu :Günlük ve geçmiş olayları gazete haberi formatında belgesel olarak veren bir tiyatro türüdür.
Geleneksel Türk Tiyatrosu : Gölge, kukla oyunu,orta oyunu,meddahlık,dramatik danslar gibi Türk toplumuna özgü gösterim türlerini kapsayan halk tiyatrosu ve köy tiyatrosu
Gerçeküstücü Tiyatro :1. Dünya Savaşı’ndan sonra ileri burjuva-kapitalist toplulukların yaşamında bulunan bunalımın bir yansıması olarak Fransa’da ortaya çıkmış avangart bir tiyatro akımıdır.
Gerilla Tiyatrosu :Şehir hayatını yaşayanlara içinde bulundukları siyasal durumun gerçek yüzünü, sömürücü burjuva-kapitalist iktidarların günlük yaşam içinde nasıl varolduğunu anlatan tiyatro türüdür.
Gerilim :Gelişim sürecinde çatışmanın dozunun artmasıyla birlikte doruk noktasına ulaştığı ve doruk noktası’ndaki patlamadan sonra azalmaya başladığı tiyatro
Gezici Tiyatro : Sabit bir sahnesi olmayan, gittikleri yerlerdeki sahnelerde oynayan topluluklara verilen ad.
Gişe Oyunu :Sadece ilgi çekme ve ticari getiri kaygısı içinde sahnelenen oyun.
Gölge Oyunu :Genellikle deriden kesilmiş hayvan, insan vs. figürlerinin arkadan ışık verilerek gölgelerinin beyaz bir perde üzerine yansıtılmasından yararlanılarak oynatılan oyun.
Grotesk : Abartılı karikatürize, akılcılığı zorlayan, karşıt görüntüleri birleştiren yapıtlar. Daha çok 1.Dünya savaşı ortamında , İtalya’da kapitalist düzen, sanayileşme, kentsoylu yaşama karşıt düzenin iki yüzlülüğünü vurgulayan kara mizah anlayışı ile bir yüzleşme tiyatrosu denilebilir.

Gülünçlü Oyun : Gülünçlüğü, varsayımdan yola çıkışla ele alıp, yüzeyde bir şekilde işleyen oyunlara verilen ad. Bulvar ve gişe oyunları bu türe iyi örneklerdir.
H
Halk Tiyatrosu :Halkın kültür birikiminden yararlanarak halkın yaşamını konu alan, halk dilini kullanarak halkı eğlendirmenin yanısıra öğretici olmayı da amaçlayan tiyatro biçimi.
Happening :Resim, müzik, heykel, fotograf ve monolog karışımı plastik bir yaratımın teyatral olarak sunulması.
I
Işık Köprüsü : Sahneyi aydınlatan spotların yer aldığı ve seyirciye görünmeyen noktalara yerleştirilmiş ışık alanıdır.

Işık Odası : Sahne ışıklandırmasının yapıldığı yer.
İ
İbiş : Türk halk tiyatrosu ve kukla tiyatrosunda güldürünün komedyen unsuru uşak tipi.

İç Dekor : Odayı ya da kapalı alanı gösteren bir dekor.
İç Monolog : Bir oyuncunun sahnede düşündüklerini ve ruh durumunu seyirciye yansıtması

İmgelem : Oyuncunun sözcüklerin arkasında yatan alt metni bulmak için başvurduğu imgelem
İmge Tiyatrosu : Geleneksel dramaturgi ve sahne tekniklerinin dışına çıkarak imgesellik ve sahne plastiği ve ışık olaylarının öne çıkarılarak bu anlayışla ortaya çıkarılan oyun. (Resim Tiyatrosu)
İşçi Tiyatrosu : Oyuncularının İşçilerden oluştuğu topluluklar / İşçi sınıfını aydınlatmaya yönelik oyunlar sergileyen topluluklar
İrrasyonel Tiyatro :Akılcılık ve aydınlanma düşüncesine karşı 19. Yüzyılda çıkmış, idealist tiyatro anlayışı içinde yer alan genel bir eğilime verilan ad.
İtalyan Sahnesi : İlk kez Rönesans döneminde İtalya’da yapılmaya başlanan perdeli çerçeve sahne
İyi – Kurulu – Oyun :19. Yüzyılın ilk yarısında Batı Avrupa’da özellikle de Fransa’da tekniğinden ötürü tezli oyunlar, karakter ve töre komedyaları ile bulvar komedyaları için kullanılan terim.

İzlenimci Tiyatro : 20. Yüzyılın başlarında özellikle Fransa’da ortaya çıkmış idealist bir tiyatro anlayışı. Bu anlayışa göre tiyatroda esas olan, gerçekliğin gösterilmesinde çok, kişisel izlenimin yaratılabilmesidir. Bu amaçla simgeci bir anlatım kullanılır, şiir dili, söz gücü, dekor, kostüm, ışık yoluyla bir atmosfer yaratmak hedeflenir.
J
Jelatin Süzgeç : .Sahne ışıklaması renklendirmede kullanılan ve ışıldakların önüne konulan renkli, yanmaz jelatin süzgeçler.

Jest :Oyuncunun beden hareketleriyle oluşturduğu anlatım. Karakterin genel davranışı
K
Kaba Güldürü : Kaba esprilere ve hareketlere dayandırılarak sahnelenen eğlence amaçlı oyunlar
Kabare Tiyatrosu :Güncel, politik konularla ilgili, toplumsal ve kültürel yozlaşmayı şakayla karışık eleştiren, sivri bir dille taşlayan; şarkı, parodi, skeç, söylev, sözsüz oyun, şiir, karikatürden kurulu, oyuncuyla seyircinin içli-dışlı olduğu, büyük şehirlere özgü bir tiyatro türü.
Kahramanlık Komedyası : Soyluların baş oyun kişisi olduğu, onların maceralarına dayandırılmış komedi
Kapalı Biçim (ya da) Kapalı Oyun :Başlıca iki dramatik biçimden biri, yani Açık Biçim’in karşıtı. Kapalı biçim kendi bütünlüğünde bir kesit olan oyun biçimidir. Zihinsel bütünsellik, aksiyon, yer ve zaman birliği kesintisizdir.
Karagöz :Türk gölge oyunu. Adını oyunun baş kahramanından alan Karagöz, bir gölge oyunu olarak Türkiye’ye Uzak Doğu’dan Mısır yoluyla gelmiş ve 17. Yüzyılda kendi biçimini almıştır.
Karakter Komedyası : Oyun komedi kahramanının yanlış, zayıf, komik yanları öne çıkarır. Sosyal anlamda eleştiriler de bu oyuncu üzerinden yapılır.
Kara Mizah Oyunu :1. ve 2. Dünya Savaşı sonrası gibi umutsuz ve olumsuz dönemlerin oyunlarıdır, temelinde kötümser dünya görüşü ve aşırı şüphecilik yatar.
Karakter Oyuncusu : Kendine özgülükler taşıyan rolleri üstlenebilen oyunculara verilen ad
Karakter Komedyası :Durum Komedyası ve Entrika Komedyası’nın tam tersine, komik olanın, karakterin kendisinde yaratıldığı güldürü çeşidi. Karakter Komedyası’nda, oyunun başlıca bir karakterinin bir özelliği abartılarak güldürünün konusu durumuna getirilir.
Karakter Oyunu :Düşünce ve Aksiyon Oyunu’nun tersine, gelişimin ve konunun belirli ve çarpıcı bir özellik taşıyan bir karakter’e dayandırıldığı oyun.
Karakter Oyuncusu : Kendine özgülükler taşıyan rolleri üstlenebilen oyunculara verilen ad
Koro :Oyunda, belirli bir uyum içinde, kolektif olarak ezgili sözleri birlikte söyleyen kişilerden oluşan topluluk.
Köşebası Tiyatrosu : Genellikle siyasal ve toplumsal içerikli kolay anlaşılır oyunlar oynayan topluluklara verilen addır
Kukla Oyunu :Yapma bebeklerin, kuklaların oynatıldığı bir oyun. Kuklalar oynatılış şekillerine göre değişik türlere ayrılır ve “el kuklası”, “ipli kukla”, “araba kuklası”, “iskemle kuklası” ve “dev kukla” gibi adlar alırlar.
Kulis :Sahnede dekorunun yan duvarlarını meydana getiren, perspektiv’ e uygun bez çerçevelere verilen ad. Çoğunluk tarafından kulis olarak bilinen, oyuncuların, seyirciye görünmeden oyun sıralarının gelmesini bekledikleri yere ise aslında “kulis arkası” denir.
Karakter Tragedyası :Karakterin kişisel özellikleri ve çevresi tarafından koşullanmasıyla doğan psikolojik çelişmeler ve dış çatışmaların yer aldığı tragedya.
Kavuklu : Orta Oyununda halkın düşünce ve duygularını yansıtan özü sözü bir, dobra, eğitimsiz ama düşünceleri önemsenen kişidir. Haksızlığa karşıdır. Pişekarın tersi bir karakterdedir.
Kerkides : Antik Yunan tiyatro yapısında seyir yerini dikine kesen basamaklı yol.

Kıssalı Oyun :Öğretici bir anlatıma, kıssaya dayanan, ahlaksal gerçekliği ya da bilgiyi karşılaştırma ya da benzeştirme yoluyla veren kıssalı oyun.
Kilise Oyunu : Çoğu kez rahiplerin oynadığı, Kilise tarafından yönetilen Hıristiyan gelenekleri yaymaya yönelik oyun.
Kitle Oyunu :Oyunun merkezine tek tek kişiler yerine kitleyi koyan oyunlar.
Kolektif Oyun :Dışavurumcu Tiyatro’ya özgü olarak, öznel anlatım sağlamak ve duygu yoğunluğu yaratmak amacıyla oyuncuların kolektif olarak anlatıma katıldıkları oyun türü.
Komedya, Komedi :Komik olan ögelerin yansıtıldığı ve bu ögelerin oyunun yapısını oluşturduğu başlıca oyun türlerinden biri. Komedya komik olanın algılanışına göre bu güne kadar olduğu gibi, her dönemde değişik anlam ve yapılar kazanabilir.
Konstrüktivist Tiyatro :Biçimci bir akım olan konstrüktivizm içinde yer alan tiyatro, sahne mimarisinde mekanın değerlendirilmesine ve kendine özgü bir yapıya sahip olan bir sahne düzenine dayanır. İlk kez Sovyet yönetmen Meyerhold tarafından Perde ve çevre düzenlemesinin, kulislerin olmadığı çıplak sahnede iskele bir dekorda İşçi sınıfının sanayileşme sürecindeki emeğini ve üretimini ve devinimini anlatmak için uygulanmış bir tarz olup bazı yönetmenler tarafından sürdürülmüş anlayış, biçimdir.
L
Lal : Sessiz ve sözsüz Anadolu köy oyunu

Lazzi : Commedia dell’Arte oyuncularının teknik gerektiren güldürücü hareketleri

Loca : Genel seyircilere ayrılmış koltukların dışındaki Özel seyirci bölmeleridir.
M
Makyaj :Oyuncuların rollerine uygun olarak yüzlerine boyamaları. Makyaj, aynı zamanda sahne ışıklarının etkisinden yüzün rengini korumak için de yapılır.Mask :Gözleri ve ağzı açıkta bırakacak şekilde, yüzün boya veya diğer bir yabancı madde yardımıyla örtülmesi.
Maskelemek: Sahnede yapılacak bir eylemi seyirciden gizlemek amacıyla yapılan hareket
Meddah :Türk geleneksel seyirlik oyunlarının belli başlı türü olan Meddah, kökenleri Arap ve İran gibi İslam ülkelerindeki hikaye anlatma geleneğine dayanan Meddah ülkemiz kültüründe bir çeşit hikaye anlatıcı olarak bilinir.
Merak:olay dizisinin gelişimi ile seyircide uyandırılan soru duygusu:gerilim sağlayıcı öğe.

Melodram :Aksiyonu ya da duygusal etkiyi güçlendirmek amacıyla konuşma ve sözün müzikle birleştiği anlatım türü.
Mim: Hareketlere dayalı sözsüz oyun
Mimesis: Taklit,benzetme, öykünme. Yeniden yaratma, yansıtma’
Mimik :Başka kişilerin fiziksel ya da psişik özelliklerini taklit etme ya da kendi iç dünyasındaki duygularını dile getirme amacıyla, duygu ve düşüncelerin oyuncu tarafından yüz hareketleriyle seyirciye aktarılması.
Mizansen :Sahne düzeni.Modern Dram :Burjuvazi’nin kendi düşünce tarzına bir ifade şekli yaratmak için,sınıf çatışmasından doğmuş bir dram sanatıdır.
Monolog :İkili konuşmanın, diyalog’un, tam tersi şekilde, oyunda tek başına konuşma biçimidir.
Müzikhol : İngiltere’de 19. yy’ ın ikinci yarısında ortaya çıkmış bir dram türü. Basit halkın popüler bir eğlencesi olan Müzikhol komik skeçli, şarkılı ve akrobasi gösterilerden oluşuyor.
Müzikli Komedya :Oyun örgüsüne, müzik ve dans’ın da karıştığı, caz, hafif müzik ve pop müzik özellikleri de taşıyan ABD’ye özgü bir tür olmuş güldürüye verilen ad. Müzikli oyun
Nekre: Nüktedan oyuncu
O
Oda Tiyatrosu: Seyirci sayısı 100’ün altında olan tiyatro salonlarına verilen ad
Oda Oyunu :Psikolojik yanı, iç gerçekliği ve söz değeri ağır basan, Oda Tiyatroları’ nda sahnelenen oyunlar için kullanılan terim.Oda Tiyatrosu :Orkestra ve galeri yeri olmayan küçük tiyatrolara verilen ad
Off-Off-Broadway :1960’larda Amerika’da oluşan “Off-Broadway” tiyatro hareketlerindeki ticari ve konformist eğilimlere karşı, 1970’lerden bu yana oluşan tiyatro hareketleri. Off-Broadway :2. Dünya Savaşı’ndan sonra, ABD’de ticari Broadway Tiyatrosu’na karşı tavır almış tiyatro hareketi.
Okul Tiyatrosu: Okul öğrencilerinin kurdukları ve gerçekleştirdikleri tiyatro.
Okuma Çalışması: Metin üzerinde yapılan ön çalışma
Orta : ( O.O.): 20 x 14 metre ebatlarında iple çevrilmiş Orta Oyunu’nun oynandığı alan.

Orta Komedya :İ.Ö. 400-300’lerde Eski komedya’ dan Yeni Komedya’ ya geçiş sürecindeki Yunan Komedyası’nın ikinci evresi.
Orta Oyunu :Seyircilerle çevrelenmiş bir alanda, yazılı bir metne dayanmadan ama belli bir konuda, canlı oyuncularla doğaçlama olarak geliştirilen geleneksel Türk halk tiyatrosu seyirlik oyunu
Oyun :Oynanmak üzere yazılmış Tiyatro Gösterisi, oyuncunun rolle gerçekleştirdiği piyes.Oyun Dili :Bir oyunu sanat yapıtı olarak var eden dil. Bir oyunun içeriğinin ve biçiminin belirleyici öğesi.Oyun Düzeni :Tüm dramaturjik ve teknik çalışmalar doğrultusunda bir oyunun belli bir düzen uyarınca sahneye konması.
Oyuncak Tiyatro : 12. yüzyılın ilk yarısında kartondan üç boyutlu dekor ve giysilerle İngiltere’de yapılan oyuncak.
Oyun Kurmak : Daha çok doğaçlama ile geliştirilen oyunlar ortaya çıkartma olayı
Oyun Müziği :Başlı başına bir oyun için düzenlenmiş, bir oyunda organik olarak yer alan müzik. Oyunun başında, aralarında ve sonunda yer alabileceği gibi şarkılar, ezgiler ve dans müziği olarak da oyunun için de yer alabilir. Sahne Müziği.
Oyun Yapısı :Bir oyunun dramatik bir eser olarak bütünlüğünü oluşturan kuruluş tarzı.
Oyun Yeri :Bir oyunun oynandığı ve oyuncuların seyirci karşısında göründüğü oyun yeri ve yapısı. Sahne.
Oyuncu :Bir karakteri doğaçlama yoluyla canlandıran ya da bir rolü temsil eden yorumlayan sanatçı.
Oyuncu Kolları :Özellikle 16. ve 17. yüzyıllarda Türkiye’ de Saray’da düzenlenen eğlencelerde musiki eşliğinde dramatik gösterileri uygulayan 200-400 kişiden oluşmuş topluluklara verilen ad.
Oyunculuk :Bir oyuncunun kendi yaratım kabiliyeti ile ya da belirli kurallara göre, konuşma, mimik ve jest yolu ile dans ve müzik eşliğinde aksesuar ve kostüm kullanarak bir rolü temsil edebilme yeteneği.
Oyunlaştırma :Anlatı, öykü, roman, düzyazı veya manzum yazılmış bir eserin dramatik hale getirilerek sahnede oynanır hale sokulması.
Ö
Ödenekli Tiyatro :Devlet ya da şehir belediyeleri gibi kamu örgütleri tarafından paraca desteklenen ve bu kurumların kadrosu içinde yer alan tiyatrolardır.
Öğretisel Oyun :Seyircinin belli bir toplumsal ve siyasal ülkeye kazandırılması amacıyla yazılan ve bildirinin dolaysız olarak iletildiği tezli ve taraf tutan oyunlardır.
Ölü Nokta : Sahnede yetersiz aydınlatılmış yada oyun boyunca göz ardı edilmiş yer.
Öncü Tiyatro :İlerici tiyatro.Özel Tiyatro :Devlet ya da belli bir kamu kurumuna bağlı olmayan, özel kişilerce kurulmuş profesyonel tiyatrolardır. Özel tiyatrolar ticari tiyatro olabildikleri gibi, böyle bir anlayışa karşı gelen öncü tiyatrolar ve sanat tiyatroları da vardır.
Öykülemek : Anlatıcı yoluyla oyunun başında, ortasında, sonunda yada ara ara konusuyu anlatmak, yorumlamak, açıklık getirmek
P
Panayır Tiyatrosu :Batı’da yüzyıllar önce panayırlarda halkı eğlendirmek amacıyla kurulan, kaba çizgili, açık saçık güldürüler, kukla ve gölge oyunları sunan tiyatrolar.
Pandomim :1. Antik Roma pantomimus’u, İtalyan commedia dell’arte’si yoluyla, Fransız-İngiliz “arlekino” oyunlarından 18. yy.’da gerçekleştirilerek, 19. yy.’da burlesk oyunlarla karmaşmış; romans, kaba güldürü, akrobasi, dans ve halk masallarıyla asıl sözsüz oyuna dayanan popüler bir gösteri türü. 2. Mim, sözsüz oyun.
Panik Tiyatrosu :Kökenleri gerçek üstücü tiyatroyla vahşet tiyatrosunda yatan, izleyicide panik etkisi yaratmayı amaçlayan avangart oyunlar.
Pano : Sahne üzerindeki dekorun bir parçası
Panola : Orta oyun’unda tef.
Pantolene : İtalyan Halk doğaçlama tiyatrosunun en önemli yaşlı komik tipi.
Parçacı :Türk Halk tiyatrosunda komiğe laf açan oyun kişisi
Parodi :Ciddi olduğu varsayılan ya da kabul edilmiş bir yapıtın tümünü ya da bir bölümünü alaya alarak, çarpıtarak, abartarak ve biçimini koruyarak ama içeriğini kendi özüne uymayan bir içerikle değiştirerek, öykünme yoluyla özellikle de içerik ve biçim arasındaki tutarsızlıktan yararlanarak yapılan gülünçleştirme.
Pastoral Oyun :Dramatik yapısını 16. Yüzyıl’da İtalya’da kazanmış, kır hayatının yalınlığını, ve doğanın güzelliğini idealleştirilmiş olarak veren bir Rönesans oyun türüdür.
Pelerin ve Kılıç Oyunu :17. yy. İspanyol tiyatrosuna has romantik entrika komedyası.Perde :1. Tiyatroda sahneyi seyirciye açıp kapayan bölüm. 2. Bir oyunun ana bölümlerinden 3. Gölge oyunlarında betimlemelerin arkadan ışık verilerek üzerinde oynatıldığı beyaz bez
Pericelik Oyunu :Çözüntüye uğrayan romantik tiyatronun bir kalıntısı olarak ortaya çıkmış; halk efsaneleri ve peri masalı dünyasını, böyle bir dünyanın doğa üstü varlıklarıyla, fantastik gerçekçi öğelerle yüklü bir halk komedyası.
Pişekar : Bilgiç bir kimlik yüklenmiş, Kavuklu üzerinde etki kurmaya çalışan, çeşitli kalıplara girip çıkan, oyun anlatıcısı ve düzenleyicisi
Piyero : Fransız tiyatrosunda, kambur, yalnızlık çeken, hep hüzünlü, kötülük yapmaya eğilimli traji komik tip.

Poitik Tiyatro : Alman yönetmen Erwin Piscator’un kendi anlayışını içeren ‘ Epik Tiyatro’ya verdiği ad.
Popüler Tiyatro :Genellikle güncel konulara dayanan sadece güldürü, parodi ve tuluat yoluyla ortak beğeniye seslenerek, çok sayıda kişiyi eğlendirmenin yanısıra, ticari olarak varlığını sürdürmeye çalışan tiyatro.
Psikolojik Oyun :İdealist tiyatro içinde yer alan bir oyun türü. Freud’un psikanaliz kuramının temel olduğu psikolojik oyunlarda, kişinin ruhsallığı, giderek bilinç altıyla oyunun içeriği özdeştirilir.
Pusat Odası : Orta Oyunu’nda oyuncuların giysilerinin bulunduğu çadır, Sandık Odası
R
Radyo Oyunu : Radyoda oynanmak üzere yazılmış, kulağa yönelmiş daha çok metine dayalı bir teknik gerektiren oyun.
Repertuvar Tiyatrosu :Bir sezon içinde oynanması uygun gördüğü oyun demetini, aynı zamanda ilerde de oynayabilecek şekilde önceden belirleyerek uygulamasına geçme yöntemi ve dramaturji anlayışını benimsemiş tiyatro
Resitatif : Melodi olmadan konuşma gibi söylenen müzikli anlatım

Retorik : Etkili, esprili ve güzel konuşma.
Revü :.Konu bakımından sıkı bir bütünlüğü olmayan, başlıbaşına varolabilen ve birbirine gevşek bağlanmış tablo, skeç, şarkı, burlesk ve monolog gibi sahnelerden kurulu, daha çok güncel olayları alaya alan ve taşlayan bir gösteri türü.Rol :Bir oyuncunun bir oyunda temsil ettiği ve oynadığı tekil kişilik ve oyunda söylemesi gereken sözler.
Ritüel : Dinsel tören, kutlama. Antik tiyatronun başlangıcı ritüellerle başlar ve bağ ve şarap tanrısı Diyonizos için düzenlenen bahar kutlamaları giderek tiyatro kavramını ortaya çıkarmıştır.

Rol : Bir tiyatro yapıtında oyuncunun canlandırdığı kişiliği ortaya çıkaran söz ve hareketleri
Romatik Tiyatro : Sınırsız özgürlük ve coşkuyu içeren çelişkili akım
Romantisizm :18. yy.’ın sonlarıyla 19. yy.’ın başları arasında Avrupa’da yayılan bir sanat akımı.Saçma Tiyatrosu :2. Dünya Savaşı’nın olumsuz sonuçlarının bir yansıması olarak, 1950’lerde özellikle de Fransa’da yaygınlık kazanmış, öznelci idealizmin bir şekli olarak hiççilik görüşüne dayanan bir avangart tiyatro akımı. Uyumsuz tiyatro.
S
Sahne :Bir oyunun oynandığı ve oyuncuların seyirci karşısında göründüğü oyun yeri ve yapısı.
Sahne Açıklamaları :Oyun yazarı tarafından oyunun metnine, oyuncunun hareketleri ve sahne düzeni gibi piyesin temsili ile ilgili açıklayıcı, bilgi verici ya da yol gösterici nitelikte notların eklenmesi.
Sahne Dekoru :Oyun yazarının sahneleme düzeni içine uyarladığı ve sahne dekoru sanatçısının da oyunun içeriğine ve rejiye göre yorumlayarak teknik olanaklar çerçevesinde gerçekleştirdiği, belli bir oyunda yer anlayışıyla doğrudan ilintili olarak sahnede işlevsellik taşıyan araç ve donanım.
Sahne Dili :Bölgesel dillerden ve ağızlardan arınmış, örnek seslemeli, açık vurgulamalı dil. Bu dilin Türk tiyatrosunda kullanılması, Ermeni oyuncuların yerini Türk oyuncuların almasıyla başlamıştır
Sahne Efekti :Ses ya da ışıkla sahnede, sahne dışı araçlarla yaratılan efekt. Sahne efektleri ilk Antik Yunan’da kullanılmıştır.Sahne Kostümü :Sahnede oyuncuların rolleri ve reji gereği kullandıkları giysiler.
Sahne Makinaları :Sahne efektlerinin yaratılması, sahne dekorunun değiştirilmesi ve sahne ışığı uygulamaları gibi çeşitli işler gören teknik araç ve sistemler.
Sahne Müziği :Başlı başına bir oyun için düzenlenmiş, bir oyunda organik olarak yer alan müzik. Oyunun başında, aralarında ve sonunda yer alabileceği gibi şarkılar, ezgiler ve dans müziği olarak da oyunun için de yer alabilir. Oyun Müziği.
Sahneleme :Tüm dramaturjik ve teknik çalışmalar doğrultusunda bir oyunun belli bir düzen uyarınca sahneye konması. Sahneye Koyma.
Sahneye Koyma :Sahneleme.
Sanat Tiyatrosu :Tiyatroyu bir sanat eylemi olarak amaçlamış olan, ve ticari tiyatronun karşısında yer alan özel tiyatrolar.
Saray Tiyatrosu :Saraylarda soylu çevreler için özel oyunlar oynanması amacıyla kurulmuş ve soylulardan amatör oyuncuların ya da dışarıdan profesyonel oyuncuların konuk olarak ya da sürekli bir kadro olarak oyunlar sergiledikleri tiyatro.
Sentetik Oyun :1. Fütürist tiyatronun benimsediği biçim olarak, çeşitli teknik ve efektleri, kopuk kopuk ritimleri ve teyatral öğeleri hız ve değişimi belirlemek üzere biraraya getiren oyun. 2. Analitik oyunun tersine oyunda aksiyonun ilk uğrağı olan serimden başlayıp olaylarla
gelişerek, aksiyon sürecinin anlarıyla bu sürecin tümü arasında karşılıklı ve kapalı bir bütün oluşturan oyun.
Serim :Bir oyunda aksiyonun ilk safhası, oyunun çatışmayı oluşturacak antitez öncesi tez hali. Düğümden önceki bölüm.Sentez Tiyatrosu :Sahne tekniği ve plastiğinin bir birleşimini dramatiğin özüyle özdeşleştiren tiyatro anlayışı.
Seyirci :Tiyatronun kitle hareketlerine ilintisi ve orantısını temsil eden seyirci, bir oyunun sergilenişini izleyen topluluktur.
Skeç: güncel olaylara, sorunlarına değinen kısa süreli vurucu bir espriyle noktalanan kısa güldürü

Sofita: Sahne üstündeki ızgaraların bulunduğu kesim.
Sokak Tiyatrosu :Eylemini sokakta sürdüren uyarlama ve propaganda tiyatrosudur. İlk örneklerine, Hıristiyanlık propagandasını yapmak amacıyla tekerlekli sahnelerle sokaklarda geze geze temsillerin verildiği Orta Çağ dinsel tiyatrosunda rastlanır.
Sorunsal Oyun :Çözümlenmek üzere birtakım sorunları ana konu olarak alan oyunlardır. 19. yy.’da eleştirel gerçekçi tiyatronun tezli oyun türü olarak ortaya çıkmıştır
Sosyete Oyunu :Burjuva salon hayatını konu edinen “reaksiyoner” burjuva oyunlarıdırStar Tiyatrosu :Kollektif oyunculuk yöntemi uygulayan tiyatroların tam karşıtını oluşturan, bir ya da birkaç yıldız oyuncuya dayanan özel tiyatrolardır.
Soyut Tiyatro: Olay dizisini ve oyunvuşuk anlayışını gerçekçilik erklerinden ve alışıla gelmiş mantık dizgesinden soyutlamak amacını güden tiyatroiç dünyayı gerçek olarak aldığından, oyun kişileri ve bunların konuşmaları anlamsal ve biçimsel açıdan bozularak karikatürleştirilmiştir
Suskunluk Tiyatrosu :Oyunda anlatımını bulamamış ya da anlatımı olmayacak anları suskunlukla belirterek, duyguların algılanmasını seyircinin hayal gücüne bırakmaya çalışan tiyatrodur.Taklit :1. Belli bir oyunun, belirli bir olaylar dizisinin taklit yoluyla temsili. 2. İnsanların, hayvanların, cansız nesnelerin davranışını, dilini ve sesini, ona benzer şekilde yaratmaya çalışarak oyun çıkarma.
Şakşak:- pişekar’ın elinde bulunan ve bir anlamda efekt yaratmak için kullandığı şakşak sesi çıkaran tahta. Benzeri uygulama Commedia dall’Arte de görülmüştür.

Şorolo: Orta Oyununda çocuk ya da köse delikanlı anlamında kullanılır
T
Taşlama :Toplumsal yaşamın ve kurumların ya da politik düzenin yanlış, kusurlu, tutarsız ve yoz yanlarını eleştirel bir gözle ve genellikle güldürü yoluyla açığa serme, yerme ya da alaya alma olarak sanatsal bir mizahi saldırı biçimidir.Tekerlekli Sahne :1. Orta Çağ sahne tiplerinden biri. Özellikle İngiltere ve İspanya’da myster oyunlarının temsili, dekorla donanmış ve açık havada, sokakta semt semt dolaştırılan tekerlekli sahnelerde gerçekleştirilirdi. 2. Antik Yunan tiyatrosunda iç sahneleri göstermek üzere oyun yerine itilerek tekerlek üzerinde getirilen küçük sahne.
Teknik Tiyatro :Tiyatrikalizm. 1900’ler de Avrupa’da, özellikle de Rusya’da natüralizme ve geleneksel tiyatroya karşı bir tepki olarak ortaya çıkmış tiyatro anlayışı.
Tezli Oyun :19. yy.’ın başlarında Avrupa tiyatrosunda, özellikle de Fransız natüralist tiyatrosunda ve Alman klasik tiyatrosunda yazılmaya başlanmış “sanat için sanat” anlayışına karşıt, oyunun ana konusunun belli bir “tez” olduğu oyunlardırTicari
Tirad: Tek oyuncunun kendi içine kapalı, uzun repliği
Tiyatro :Sanat tiyatrolarının tam tersine, yalnızca kazancı amaçlayan tiyatrolardır.
Tiyatro Eleştirisi :Bir dram sanatı yapıtı olarak bir oyunun yalnızca dramatik ve dramaturjik değerlendirmesini, düşünsel ve kuramsal açıdan estetik alanı içinde ele alınmasını ve yorumlanmasını değil; gerçekleştirilmesini, tüm sahneleme uygulamasıyla birlikte değerlendirilmesi.
Tiyatro Topluluğu :Belli bir yöneticinin yönetiminde belli sayıda oyunculardan, sahne ve sahne tekniği adamlarıyla yardımcılarından kurulu topluluk
Tiyatro Yapıları :Oyun yeri ve seyir yerini kapsayacak şekilde ve düzenli olarak tiyatro oyunlarının sergilenmesindeki ihtiyacı karşılayacak yapılar.
Tiyatroda Koşuk ve Düzyazı :Oyun dilinin başlıca iki şekli. Koşuk, düzenli tekrarlardan, ölçü, vurgu, uyak ve ses tekrarı gibi öğelerden yararlanan bir tekniktir. Düzyazı, cümle yapısı ağır basan ve ritmin cümle yapısına uyduğu bir dildir.
Töre Komedyası :Çağın ya da belli bir dönemin günlük yaşamından yola çıkarak, yanlış, bozuk, tutarsız ya da geçersiz görülen töresel ilişkileri, toplumsal kurumlar içinde insan ilişkilerini, bir dönem, çevre, yaşayış tarzı ya da sınıfsallık içinde işleyen komedya türü.
Tregedya :Antik Yunan’da doğmuş, Batı’ya has bir oyun türü. Trajik olanın sahnede sanatsal dramatik biçimde aktarılması.
Tulûat Tiyatrosu :Tanzimat’la birlikte Türkiye’ye giren Batı tiyatrosu, metinli tiyatroyla geleneksel Türk tiyatrosu orta oyununun karışımından ortaya çıkmış bir popüler tiyatro türü.
Tüm Tiyatro :1. Sentetik tiyatro ve toplu sanat yapıtı gibi anlayışları içeren bir kavram. 2. Bauhaus Okulu’nun önderlerinden Gropius Piscator için planladığı, arena sahnesi şeklindeki sahne tiyatrosu, amfi tiyatro ve rönesansın çerçeve sahnesi olmak üzere, üç ayrı üslup ve teknikte sahne yapısını tek bir tiyatro yapısı içinde toplayan, ancak gerçekleştirilememiş tiyatro
U-Ü
Uç Tiyatro : Toplumsal bozulmaya bir başkaldırı gibi ortaya çıkan Tecimsel tıyatro anlayışına karşı sivri, en uç noktada hareket eden tiyatro tarzı. Daha çok Sokak tiyatrolarında uygulama alanı bulmuştur
Uyumsuz Tiyatro :2. Dünya Savaşı’nın olumsuz sonuçlarının bir yansıması olarak, 1950’lerde özellikle de Fransa’da yaygınlık kazanmış, öznelci idealizmin bir şekli olarak hiççilik görüşüne dayanan bir avangart tiyatro akımı. Saçma Tiyatrosu.
Uyarlama :Yabancı dildeki bir tiyatro yapıtının yerli dile uygularken, oyunun dramatik yapısına ve aksiyonuna dokunmadan, içeriği, konuyu, oyun kişilerini, olayları ve dil özelliklerini yerleştirme, oranın yapısına adapte etme.
Üç-Birlik Kuralı :Klasik tiyatronun başlıca ilkelerindendir. Bir oyunda, yer, zaman ve aksiyonun birlikteliğini; oyunda tek bir başlıca aksiyonun çevresinde, aynı zaman birimi içinde ve hep aynı yerde geçmesini öngören kural.
V
Varoluşçu Tiyatro :2. Dünya Savaşı sonucunda Batı toplum hayatının sorunlarını çözümden uzak liberalizm krizinin yol açtığı düşünce, estetik ve etik anlatımı olan, Fransa’da ortaya çıkmış tiyatro anlayışı
Varyete :19. yy.ın sonlarında Avrupa’da kabare tiyatrosu, müzikhol ve sirkin etkileriyle ortaya çıkmış; dans, müzik ve akrobasiye dayanan eğlence tiyatrosu.
Virtüöz : Ustalık düzeyine erişmiş oyuncu.

Vodvil : Birbirine bağlı yanılgı, rastlantı ve tuhaflıklarla örülü bölümlerden kurulu, taşlamalara dayanan, ezgili oyun.
Y
Yabacılaştırma Etmeni : Brecht’in Epik Tiyatrosu’nun temel ögelerinden. Seyircinin oyun kişileriyle özdeşleşmesini engelleyip onların kendi yorumlarıyla bir yargıya varmasını sağlamayı amaçlayan bu nedenle yabancılaştırma için her tür etkenin kullanıldığı yöntemdir. ”Seyirci, bir kazayı seyreden üçüncü kişi durumundadır” Bu sayede olaya dışarıdan bakıp duygusallıktan, acıdan öte mantığını kullanabilen bir şahittir.
Yorumlama :Bir oyunun gerek içeriği gerekse biçim olarak bütünlüğündeki anlamın gerçekleştirilmesi; söz, aksiyon ve sahne değerlerinin bir bütün halinde anlamlandırılarak ortaya konmasıdır.
Yönetmek : Bir tiyatro yapıtının sahnelenmesi işini yönetmek.
Yönetmen : Bir oyunu, gerekli gerekli ön hazırlığı ve yorumu yaptıktan sonra, dengeli ve sıkı bir düzen içinde,doğru, inandırıcı ve sanatsal bir biçimde, çeşitli alanlarınsanatçıları, uzmanları ve uygulayımcıları ile işbirliği yaparak sahneye çıkaran sanatçı. Yönetmenin hem iyi pedagog , hemde işinde usta olması gerekir.Yönetmenin bir dünya görüşü olmalı, müzikten, plastik sanatlardan,ışklardan anlamalı,yazın,felsefe,tarih ve toplumbilim alanlarında birikimli olmalıdır. Ayrıca, üzerinde çalıştığı sahnenin coğrafyasını,dugusal atmosfer birimlerini ve etki alanları üzerinde ustalaşmış olmalıdır.