Alarko’dan TÜSİAD üyelerine dinazor benzetmesi

Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton, yönetim kurulu seçimi arefesindeki Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton, yönetim kurulu seçimi arefesindeki Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Üyesi olduğu ancak yıllar önce bağını kopardığı patronlar kulübünü eleştiren duayen işadamı, gerekçesini; derneğin, ‘dünü, bugün yaşamakta ısrarcı olması ve değişime direnmesi’ olarak gösterdi. Alaton, eleştirilerini, “TÜSİAD’daki dinazorlar Ümit Boyner’in ayağına pranga oluyor. Kafa olarak dinozorları kastediyorum. 30 yaşında dinazorlar var orada.” diyerek sürdürdü.Aylık iş ve ekonomi dergisi İnfomag’e konuşan İshak Alaton, TÜSİAD’ı, “İnsicamı olmayan, fikirleri birbiriyle bağdaşmayan insanların hasbelkader bir araya geldiği bir kurum.” olarak tanımladı. Derneğin değişimi konusunda Ümit Boyner’den hala ümitli olduğunu aktaran duayen işadamı, “Ancak etrafındaki dinozorların ağırlığı arada bir bana ümitsizlik veriyor.” ifadesini kullandı. Alaton, “Dinazor dedikleriniz yaş itibarıyla sizin yaşınızdaki üyeler mi?” yönündeki soruya ise şu cevabı verdi:

“Hayır hayır, kafa olarak dinazorları kastediyorum. 30 yaşında dinazorlar var orada bence. Dinazor sadece yaş olarak değil. Çünkü ben onları dinazorlukla itham edecek olursam yaş bakımından o zaman en yaşlı dinazor benim. Ama hala ümidimle, fikirlerimle genç olmaya genç olmaya devam ettiğimi düşünüyorum. İnancım bu.”

Ümit Boyner’in yapmak istediği her işte, atmak istediği her adımda engellendiğini öne süren İshak Alaton, “Çünkü ayağında bir pranga var. Ağır bir gülle var onun için koşamıyor kızcağız. Üzerinde TÜSİAD’ın dinazorları yazıyor.” dedi. Alaton, sözünü ettiği dinazorluğu da ‘Türkiye’nin büyük değişimini göremeyen, daha doğrusu görmek istemeyen, reddeden’ bir yapı olarak tanımladı. TÜSİAD’ın hep Ankara bürokrasiye dayalı olduğunu ve hala bunu üzerinden atamadığını aktaran duayen işadamı, “İdrak edemiyor ki artık bürokrasi Türkiye’de gömülmeli ve bugünkü genç girişimci kuşaktan yana olunmalı. Mesala MÜSİAD, mesela TUSKON.” dedi. İki işadamı kuruluşundan da övgüyle bahseden Alaton, “Türkiye’nin umudu onlar, Türkiye’nin kaplanları onlar. Anadolu’ya bak, muhteşem bir gelişme gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

“ÇİZME YALAYICILARIN VERDİĞİ MİDE BULANTISINI ÜSTÜMDEN ATAMADIM”

İshak Alaton, dernekten kopuşunda; 1997’de Can Paker ile yönetimi ikna ederek Bülent Tanör’e hazırlattıkları Denokratikleşme Perspektifleri raporuna diğer üyelerden gelen tepkinin etkili olduğunu söyledi. İbrahim Betil ve Cüneyt Zapsu haricinde rapor hakkında olumlu görüş beyan eden olmadığını ve yaşları 35-85 arasında değişen pek çok üyenin; raporun içeriğini bilmemelerine rağmen TÜSİAD’ın işi demokratikleşme, demokratikleşmeyi aramak değil, daha çok para kazanarak daha çok istihdam meydana getirmek olduğu yönünde konuşmalar yaptıklarını aktardı. Alaton, o gün yaşadıklarını şöyle aktardı:

“Özellikle yaşı da ilerlemiş dinazorlar oraya çıkıyorlar raporun hazırlanmış olmasını nefretle kınıyorlar. İşimiz demokratikleşmek değildir demeye getiriyorlar. Bunu Ankara’daki çizmelere bir mesaj olarak görüyorum. TÜSİAD’ın bu üyelerinin çizme yalayıcılığına soyunmuş olmalarının verdiği mide bulantısını bir türlü üstümden atamadım. Yani orada o insanlar Ankara’daki çizme giyenlere sizinle beraberiz, demokratikleşmek istemiyoruz mesajı verdiler ve ben TÜSİAD’dan o gün koptum.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.