Erdoğan’ın talimatıyla külliye kurtuldu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şeyh Yahya Efendi’nin Beşiktaş’taki külliyesindeki ahşap yapılarda ve hazirede bozulmaları ve eskimeyi görünce Vakıflar Genel Müdürlüğüne ”restorasyon” talimatı verdi.

Vakıflar İstanbul Bölge Müdürü İbrahim Özekinci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yahya Efendi Tekkesi’nin, 16. yüzyılın ileri gelen alim ve mutasavvıflarından, Kanuni Sultan Süleyman’ın süt kardeşi Şeyh Yahya Efendi (1495-1570) tarafından 1538’de kurulduğunu bildirdi.

Yahya Efendi’nin kendi imkanlarıyla satın aldığı geniş arazinin; bugünkü tekke arsasının yanı sıra daha sonra Yıldız ve Çırağan saraylarının arazilerine katılan geniş bir parçayı, Yıldız tepesinden Boğaziçi kıyısına kadar olan bölümü içine aldığını anlatan Özekinci, ”Yahya Efendi, mescit, tevhidhane, çeşme ve çeşitli evlerden oluşan bir külliye niteliğindeki ilk tekkeyi tesis etti, çevresini bağlar ve çiçek bahçeleri ile donattı. Pek çok tarikat yapısında olduğu gibi burada da ilk tekkenin çekirdeğini bizzat Yahya Efendi’nin evinin teşkil ettiği anlaşılıyor. Yahya Efendi’nin İstanbul ve civarında biri tıp medresesi olmak üzere toplam 5 medresenin banisi olduğu kaydedilmiştir” diye konuştu.

”İlim yuvası olduğu kadar şifa yuvasıydı”

Yahya Efendi Tekkesi’nin ilim yuvası olduğu kadar şifa yuvası da olduğunu anlatan Özekinci, yetiştirilen çeşitli bitkileri ile buranın bir tıp merkezi olarak da kullanıldığını söyledi.

Özekinci, Yahya Efendi’nin aynı zamanda Osmanlı donanmasının manevi koruyucusu olduğunu vurgulayarak, ”Osmanlı donanması sefere çıkmadan önce türbenin önüne gelir, buradan bir selamlama atışıyla dualarla beraber yoluna devam ederdi” dedi.

İbrahim Özekinci, 1570 yılında vefat eden Yahya Efendi’nin tekkenin haziresine defnedildiğini, tevhidhane bölümünün o dönemde inşa edildiğini ifade ederek, Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu 2. Selim’in halk tarafından çok sevilen Yahya Efendi için Mimar Sinan’a türbe yaptırdığını anlattı.

Sultan II. Genç Osman devrinin vezir-i azamlarından Güzelce Ali Paşa’nın (1621) türbesi, cami tevhidhane, mutfak ve fırınların yapılmasıyla türbe ve tekkenin geniş bir alana yayılarak sosyal bir çevre oluşturduğunu belirten Özekinci, Yahya Efendi Türbesi’nin II. Mahmut ve Sultan Abdülmecid dönemlerinde onarım geçirdiğini belirterek, ”Yahya Efendi Tekkesi’nin türbeler dışında bugünkü şeklini alması 1873’te Abdülaziz’in (1861-1876) annesi Pertevniyal Valide Sultan’ın büyük onarımı sonucunda olmuştur. Tekke, II. Abdülhamit (1876-1909) döneminde de onarımlar geçirmiştir” dedi.

Tekkenin mensubu olan Hacı Mahmud Efendi’nin 1903’te cümle kapısına bitişik bir kütüphane inşa ettirdiğini, kütüphanedeki kitapların 1940’da Süleymaniye Kütüphanesi’ne nakledildiğini anlatan Özekinci, 1900’lü yıllarda hazirenin kuzey kesimine kadın-erkek birçok hanedan üyesinin gömülü olduğu ”Şehzadeler Türbesi” olarak adlandırılan binanın inşa ettirildiğini belirtti.

Tekkelerin 1925’te kapatılmasının ardından Yahya Efendi Tekkesi’nin cami-tevhidhane olarak kullanılmaya başlandığını, bu fonksiyonunu günümüze kadar sürdüğünü belirten Özekinci, ”Tekke müştemilatından ayakta kalabilmiş olan bölümlerde son postnişin Şeyh Abdülhay Efendi (1886-1961) vefatına kadar ikamet etmiş, daha sonra söz konusu bölümler cami görevlilerine mesken olmuştur” diye konuştu.

”Erdoğan talimat verdi”

Yahya Efendi Türbesi’nin konumu ve planının ana hatlarının 1570’ten günümüze aynen kalabildiğini belirten Özekinci, restorasyon çalışmalarının nasıl başladığını da şöyle anlattı:

”Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2009 yılındaki ziyareti sırasında ahşap yapılarda ve hazirede bozulmaları ve eskimeyi görünce genel müdürlüğe buranın bir an önce restorasyona alınması talimatını verdi. Vakıflar Genel Müdürlüğü de bu tarihi mirasa sahip çıkarak, Yahya Efendi Türbesi’ni çevresiyle beraber restorasyon programına aldı. Hızlı bir şekilde ihaleye çıktık. Restorasyon çalışmalarına ihale sonrası 20 Mayıs 2009’da yapılan yer teslimiyle başlandı. Şehzadeler Türbesi ve kütüphanenin restorasyonu tamamlanarak teslim alındı. Koruma Kurulu Müdürlüğünün 2 Ağustos 2011 tarih ve 5361 sayılı kararı kararı ile onaylanan projelere istinaden Yahya Efendi Camisi, Yahya Efendi Türbesi, Güzelce Ali Paşa Türbesi ve müştemilatlarının onarımına başlandı. Başbakanlıktan aylık raporlar isteniyor, bu da motivasyonumuzun zirvede olmasını sağlıyor.”

Ziyaretçi, duygularını duvarlara yazdı

Restorasyon sırasında külliyede denize doğru kayma olduğunu gördüklerini ve üniversitelerden aldıkları bilimsel raporlar doğrultusunda külliyenin boğaza bakan kısmında kuyu temel sistemiyle çok ciddi güçlendirme çalışması yaptıklarını anlatan Özekinci, ”Böylece Yahya Efendi Külliyesi’nin zemin sağlamlaştırmaları yapıldı. Sonra rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri onaylandı” dedi.

Elektrik, mekanik, tesisat gibi akla gelebilecek her alanda restorasyon projelerine uygun çalışmaların devam ettiğini anlatan Özekinci, ”Türbenin bulunduğu hazire kısmında raspa çalışmaları sırasında sıvaların altından bir tarih çıktı. Türbenin iç ve dış duvarlarında ziyaretçilerin yazdığı notlar, şerhler, kısa hikayeler olduğunu gördük. Bunların tercümeleri, sanat tarihi ve sosyal tarih açısından bize güzel veri verecektir” dedi.

Yazıların, kıtıklı sıva üzerine yazıldığını, büyük olanların da muhtemelen hattatlar tarafından yazıldığını ifade eden Özekinci, ”Bunların çoğu edebi kompozisyonlardır. Rika ve talik yazı şekilleri ağırlıklı olarak kullanılmıştır. Yazılar edebi olup, kimilerinde tarih de düşülmüştür. Konular, çeşitlilik göstermekte fakat ağırlıklı olarak övgülere yer verilmektedir. Kimi olaylara da değinilmiştir. Mesela bir yazıda ‘Ya Şeyhül Kutbül Arifin’ tabiri geçmekte, Şeyh Yahya Efendi övülmektedir” diye konuştu.

Özekinci, raspa çalışmaları sırasında bir de kalem işleri ortaya çıkarıldığını belirtti.

”Maliyet 5 milyon 114 bin 500 lira”

Vakıflar Bölge Müdürü Özekinci, öngörülen maliyetin 5 milyon 114 bin 500 lira olduğunu, yeni bulguların ortaya çıkması halinde maliyetten de kaçınmayacaklarını bildirdi.

Külliye içindeki Şehzadeler Türbesi’nin restorasyonunun tamamlandığını, şu anda cami, tevhidhane, Yahya Efendi ve Güzelce Ali Paşa’nın türbeleri ile hat boyunca uzayan yapıların restorasyonunun yapıldığını anlatan Özekinci, restorasyon çalışmalarının ne zaman sona ereceği sorusunu şöyle cevapladı:

”Buranın ziyaretçi yoğunluğu çok fazla. Manevi bir önder kabul edilmesi sebebiyle halk tarafından son derece ziyaret edilen bir yer. Öncelikle vatandaşla, cami ve türbeyi buluşturmak istiyoruz. Bunun açılışını gerçekleştirdikten sonra sıra hazire kısmına gelecek. Bu uzun soluklu ve ciddi bir çalışmayı gerektiriyor.

Eski eser restorasyonunda kesin bir tarih vermek çok zor. Sadece bir öngörüde bulunuyorsunuz. Biz ahşap yapıların bu denli bozulmuş olduğunu bilmiyorduk. Şu anda ahşap noktasında çok büyük bir çalışmamız olacak. Böyle özellikli ve güzel kalem işleri çıkacağını da bilmiyorduk. Şimdi bunların en kısa zamanda projelendirmesini yapacağız ve hemen uygulamaya geçeceğiz. Amacımız, cami ve türbeyi 2012 yılının ilk yarısında ibadete açabilmektir. Yeni veriler çıkması halinde bu süre uzayabilir. Hedef, Haziran ayına kadar burayı yetiştirmektir.”

Özekinci, oldukça kötü durumda bulunan son postnişin Şeyh Abdülhay Efendi’nin mezarının da peyzaj düzenlemesini yaparak hak ettiği duruma getirdiklerini anlattı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.