Gıda Güvenliğinde Yeni Dönem

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Gıda ve Yem Kanunu ve Yönetmelikleri hakkında kamuoyuna bilgi verdi.

“Sadece üretici değil, bütün tüketiciler, herkes bu sektörün bir paydaşıdır. Biz gıdaya böyle baktık. Onun için bu kanun ve düzenlemeler birinci amacımızı oluşturdu” diyen Bakan Eker,ikinci amaçlarının AB normlarını yakalamak olduğunu belirterek, “Bu gıda kanunuyla, bu mevzuatla Türkiye’nin AB şartlarını rahatlıkla yakalayabileceğini göstermiş olduk” dedi.

İstanbul Kongre Merkezi’ndeki toplantıda konuşan Eker, 5996 sayılı kanunla birlikte 95 yeni yönetmelik yayınlandıklarını ve 7 yönetmeliğin de yayın aşamasında olduğunu söyledi. Eker, ” Biz 2010 Haziran’da bir kanun çıkardık. Bu kanunla birinci hedefimiz şu: Çağdaş bir toplumun, çağdaş bir bireyin ihtiyacını sağlık, hijyen ve gıda güvenliği kapsamında ihtiyaçlarını dikkate alan, bu ihtiyaçları gidermeye odaklanmış bir mevzuat. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları daha sağlıklı, daha güvenli gıdaya ulaşsın, bunu tüketsin. Bunun denetim mekanizmalarını oluşturalım, yasal yollarını koyalım” şeklinde konuştu.

Tarım kanunuyla birlikte Türkiye’de herşeyin farklı bir mecrada seyretmeye başladığını belirten Eker, ” Yeni düzenlemeler manzumesi, 102 yönetmelik çıktı. Gıda, tarım sektörünün kentliye dönük yüzüdür. Sadece üretici değil, bütün tüketiciler, herkes bu sektörün bir paydaşıdır. Biz gıdaya böyle baktık. Onun için bu kanun ve düzenlemeler birinci amacımızı oluşturdu” dedi.

“AB NORMLARINI YAKALADIK”

Bu yönetmeliklerle ikinci amaçlarının müzakere sürecinin yürütüldüğü AB normlarını yakalamak olduğunu söyleyen Eker , “AB’yle ilgili ne zaman söz edilse, en sıkıntılı alan olarak gıda alanı söylenirdi. Bu haksızlıktı. Doğru değildi. Bu gıda kanunuyla, bu mevzuatla Türkiye’nin AB şartlarını rahatlıkla yakalayabileceğini göstermiş olduk. Diğer birçok başlıkta müzakere açılmamışken, biz gıda faslını müzakereye açtık. Bu AB’yle uyumun gıda sektörüyle ilişkili olarak daha kolay olacağını gösterdi” ifadesini kullandı

102 YENİ YÖNETMELİK

Ticari olarak Türkiye’nin marka alanının daha çok gıda sektöründe olduğunun altını çizen Eker, “Bu kanunla birlikte 95 yönetmelik yayınlandı. 7 yönetmelik de yayın aşamasında. Toplam 102 yönetmelik. Tarım ve Köy işleri Bakanlığını yeniden organize ettik. Değişim ve dönüşümün önemli bir parçası, kırsal alana alt yapı gönderecek olan köy işleri, yerelleştirildi. Valilikle o hizmetle götürülüyor. Bu yeni yapılanma daha önceden varolmayan, bir gıda kontrol genel müdürlüğü kuruldu. Bir balıkçılık ve su Ürünleri genel müdürlüğü kurduk. Gıda kontrol hizmetleri kavramını eskiden farklı olarak çağdaş bir anlayışla, tarladan sofraya, hammadde formundan tohum aşamasına, çatalınızın ucuna gelinceye kadar ki bütün aşamayı bir yerde değerlendiriyoruz. Tek çatı altında topladık” şeklinde konuştu.

DENETİM YETKİSİ TAMAMEN İL TARIM MÜDÜRLÜKLERİNE VERİLDİ

İdari yaptırımlar konusunda İl Müdürlerini yetkili kıldıklarını söyleyen Eker, ” Daha önce mülki amirinin onayıyla ceza uygulanırken, zaman kaybı ve karar değiştirme olmadan, 13 Aralık tarihinden itibaren il müdürlerine yetki devredilmiş oldu” dedi. Kontrol elamanlarının gıda üretim yapılan yerlerde denetim yapacaklarını ve ürün toplatma yetkisine sahip olacağını da hatırlatan Eker, ” Acil tedbir gerektiren durumlarda, kontrol elemanı bir satış yerine gitti. Ürün toplatma yetkisi olacak, faaliyetten men yetkisi de verdik” diye konuştu.

RİSK DAİRE BAŞKANLIĞI KURULUYOR

Türkiye’nin gıda alanında markalarıyla bilindiğini belirten Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, gıda denetiminin tamamen, Tarım Bakanlığının sorumluluğuna geçtiğini söyledi. İlk defa Gıda ve Tarım Bakanlığı bünyesinde risk değerlendirme daire başkanlığı kurduklarını açıklayan Eker, ” On ayrı bilimsel komisyon oluşuyor. Gıdanın alanına giren birçok konuyla ilgili komisyonlar oluşturuluyor. Bu komisyonların içinde ilgililer olacak, bunlar Türkiye’yle gıdayla ilgili çalışmalar yapacaklar. Tavsiyelerde de bulunacaklar, raporlar hazırlayacaklar bunlar dikkate alınacak. Amaç burada gıda güvenliğini teminat altına almak” şeklinde konuştu

YUMURTA HANGİ KÖYDE ÜRETİLDİ BİLİNECEK

Gıdanın üretim aşamalarının izlenebilir olmasını da önemsediklerini söyleyen Eker, “Yumurta hangi çiftlikten geldi ? Hangi ilden geldi bileceğiz ? Bunu geriye doğru izleyebileceğiz. Bu kanun ve bu yönetmelikler bize bu imkanı getiriyor” dedi.

SAHTE ÜRETİM YAPAN FİRMALAR AÇIKLANACAK

Şeffalıkla birlikte taklit ve sahte ürün üreten firmaların bakanlık tarafından kamuoyuna açıklanacağını söyleyen Eker, “Toplum sağlığına katkı amacıyla gıda güvenliği şartlarını yerine getiren firmaları da ödüllendireceğiz. İyiyle kötüyü birbirinden ayıracağız” dedi.

SÜS HAYVANLARI DA DENETLENECEK

İşletmelerin kendi ürettiği yemi bile denetleyeceklerini söyleyen Eker, ” Yem fabrikaları ve çiftlikler ürettikleri ve hayvanlara yedirdikleri yemlerin kayıtlarını tutacak. Hayvan kesiye geldi, hayvanın yanında ömrü boyunca, ne yedi, onun kayıtları olacak. Hayvan refahıyla ilgili yeni düzenlemelerimiz var. Hayvanlara kötü muamele yapılamayacak. Kesilirken bile eziyet olmaması esas. Hayvan başına sağlanan alan belirlenecek. Hayvanlar günde 8 saatten fazla yolculuk yapamayacak. Suyu, yemi, havalandırması sağlanacak. Sadece çiftlik hayvanlarıyla ilgili değil, süs hayvanlarının satıldığı, üretildiği yerlerde hayvan haklarıyla ilgili standartlar geliştirildi” diye konuştu.

Kriz yönetimi kavramının yönetmeliklerle birlikte yeniden devreye girdiğini söyleyen Eker, ” Salgın hastalıklara karşı, acil eylem planları hazırladık. Kuş gribi, ya da çekirge istilası gibi ” şeklinde konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.