Etiket arşivi: Cinsel ilişki

İlk cinsel ilişkide hamile kalınırmı

Bu bir istek olabilir ama hiçbir zaman gerçek olamaz. Dr. Yen, istatistiki verilere göre ilk ilişkisinde hamile kalanlarının oranının yüzde 20 olduğunu söylüyor. Çok ender olsa da regliyken hamile kalma ihtimali vardır. Çünkü bazı kadınların periyodları uzun sürer ve yumurtlama süreleri de uzun olabilir. Örneğin eğer 21 günde bir regli oluyorsanız, son günlerinize yakın cinsel ilişkiye girdiğinizde hamile kalma ihtimaliniz vardır

Ertesi gün hapı ilişkiden sonra kullanılabilir fakat olmuş bir hamileliğin bitmesine neden olmaz. Dr. Yen bu konuda yanlış bilgilerin özellikle gençler arasında çok yaygın olduğunu belirtiyor.

Kadınlar bazen sadece bu nedenle doğum kontrol hapı kullanmak istemezler. Oysa yapılan araştırmalar doğum kontrol hapının kilo aldırdığını kesin olarak ortaya koymamıştır.Kesinlikle yanlış bir inanış olduğunu söyleyen uzmanlar bu nedenle birçok kişinin hamile kaldığını belirtiyorlar.

 

Çiftlerin büyük bir bölümü bu yanlış yüzünden hamilelik döneminde zor günler yaşayabiliyor. Cinsel ilişki nedeniyle bebeğin düşebileceği ya da enfeksiyon kapabileceği değildir.Bir hekim tarafından aksi söylenmedikçe, gebelik sırasında ilk 6 ay cinsel birleşmenin bir sakıncası yoktur ve orgazm kasılmalarından dolayı bebek kafa travması veya beyin sarsıntısı geçirmez.

MASTÜRBASYON ZARARLIDIR

Mastürbasyon yapmak aksine cinsel sağlık açısından yararlıdır. Uzmanlar kişinin kendi vücudunu tanıması açısından mastürbasyonun önemli olduğunu belirtiyorlar.

MENOPOZDA CİNSEL ARZU AZALIR

Menopozla birlikte hormonlarda değişiklikler oluşsa da cinsellik sadece hormonlarla açıklanamayacağından, menopozla birlikte cinselliğin bittiğini söylemek mümkün değildir.Yapılan araştırmalarda 50 yaş üzerindeki kadınların yüzde 70’inden fazlasında cinsel isteğin azalmadığı görülüyor.Aslında bu yanlıştır çünkü kadın ne kadar çok cinsel ilişki yaşarsa, kalça kasları da o oranda güçlenir.

Erkekler cinsel ilişkiye her zaman hazırdır

Erkekler cinsel ilişkiye her zaman hazırdır, Erkek de etten kemikten yaratılmış bir varlıktır. Cinsellik mekanik bir şekilde yaşanılacak bir süreç değildir. Cinsel yaşamı etkileyebilecek stres, eş sorunu, iş hayatında var olabilecek sorunlar, geçirilen hastalıklar gibi hayatın getirdiği olumsuzluklar ve sayılabilecek birçok faktör karşısında kadın veya erkek tüm canlıların cinsel yaşantısı negatif etkilerle karşılaşabilir.

 

Cinsel birleşme, sevişmenin, partnerlerin karşılıklı keyif almalarını sağlayan yönlerinden biridir. Ama keyif almanın tek yolu değildir. Cinsel birleşme dışındaki, karşılıklı keyif alınabilecek diğer yönlerinin ihmal edilmesi, cinsel ilişkide yakınlık, sıcaklık gibi duygusal yönlere daha çok gereksinim duyan kadını hayal kırıklığına uğratabilir ve cinsel ilişkiye katılımını ve zevk almasını engelleyebilir. Fiziksel yakınlık; dokunmak, sarılmak, öpmek sadece cinsel ilişki isteğinin, sevişmenin değil aynı zamanda sevgi, güven saygı şefkat ve ifadesidir.

 

İyi sevişme, eşlerin, istekle başlayarak karşılıklı haz alabilmelerine dayanır. Bununla birlikte orgazm yaşanır ya da yaşanmaz. Orgazmın yaşanmaması o ilişkiden haz alınmadığı, tatmin olunmadığı anlamına gelmez. Bu hurafe partnerlerin ilişkinin başından itibaren orgazmın yaşanıp yaşanmayacağına odaklanmalarına, bu da yaşanan hazzın sürdürülememesine dolayısıyla orgazmın ulaşılamaz hale gelmesine neden olabilir.

 

Toplumsal olarak cinselliğe yüklenilen olumsuz duygu ve düşünceler ve cinselliği ayıp yasak ve günah üçgeninde yaşamak cinselliğin konuşulmasına engeldir. Oysaki çiftlerin cinsellikten beklentilerini konuşmaları, cinsellik ile ilgili duygu ve düşüncelerini paylaşmaları şart. Bu da yaşanılacak cinselliği olumlu yönde etkileyecek bir unsurdur. Ayrıca cinsel kimliğin oluştuğu dönemde önce aileden sonra okullardan alınacak doğru cinsel eğitim, bireylerin kendi bedenlerini, kendi cinselliklerini sağlıklı bir şekilde tanımalarını sağlayacağı için ileride yaşayacakları cinselliğe olumlu katkılar sağlar.

 

Orgazm, uzun süreli cinsel uyarı sonucunda ulaşılan ve kişiye zevk veren fizyolojik ve psikolojik durumdur. Kadının ve erkeğin cinsel yanıtlarının fizyolojik farklılığı nedeniyle çiftler orgazm olacakları anı tam olarak belirleyemezler. Birbirlerinin yanıtlarını tam olarak ve anında bilememeleri gibi birçok nedenle de çiftler aynı anda orgazm olamazlar. Birlikte orgazm olmak, iyi bir cinsel ilişki için zorunlu ya da daha çok zevk almak için gerekli de değildir. Aynı anda orgazm olmanın mutlaka gerekli olduğu düşüncesi, kadın ve erkeğin yaşayacağı cinsel yaşamda beklenti düzeyini artırmakta ve o an yaşayacakları hazları kaçırmalarına neden olmakta.

Erkek tarafından en çok takıntı yapılan konulardan biri penis boyutudur. Penis boyu ortalama 14 santimetre olmakla beraber 10-18 santimetre arası olanlar normal boyutlarda kabul edilmektedir. Sanıldığının aksine, penis boyuyla cinsel performans arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Ayrıca vajinal uyarı vajinanın 1/3 kısmında yoğunlaşır. Bu da penis boyuna yönelik takıntıları temelden yıkmaktadır. Buradan yola çıkarak söylenebilinir ki, mutlu ve tatmin edici bir cinsel yaşam için penis boyu tek kriter olamaz. Çiftlerin birbiriyle açık ve samimi bir iletişim kurmaları, birbirilerinin arzu, istek ve beklentilerine değer vermeleri doyurucu ve sağlıklı bir cinsel yaşam için oldukça önemlidir.

 

Cinsel ilişki ağrı ve acı yapmaz. Kadının cinsel ilişki sırasında uyarılması, sulanması olmuş ve kendini kasmaz ise ne ilk ilişkide ne de sonraki ilişkilerinde ağrı acı olmaz. Vajinanın görevi penisi içine almak ve neslin devamını sağlamaktır. Vücudumuzdaki diğer organlar görevlerini yerine getirirken nasıl ki ağrı ya da acı yaşanmıyorsa, vajina da haz alıp-verme olan görevini yerine getirirken ağrıya ve acıya neden olmaz. Kızlık zarı vajina girişinin hemen yakınında, doğuştan delik olan, esnek bir yapıdır ve ilk ilişki sırasında kızlık zarında hafif bir açılma olur. Aslında kanama olmaması normalde beklenen bir durumdur. Normal şartlar altında, normal bir kızlık zarı ister ilk gece olsun ister yüzüncü gece olsun, kanamaz, delinmez, patlamaz, yırtılmaz. İlk cinsel ilişki sırasında penis vajinaya girdiğinde kızlık zarında hafif bir açılma olur. Bu noktada kadın rahat ve kendini kasmazsa, sulanması olmuşsa bu girişi hissetmez. Kızlık zarının açılması denilen olgu giyinilen ince çorabın bir yere takılması ve kaçması gibidir. Ayrıca kızlık zarından gelen kan, parmağın kanaması gibi değil, belli belirsiz bir sıvıdır. Bu da kadın rahatsa, kendini kasmazsa, sulanması tam olmuşsa ve erkek acele etmezse hiç fark edilmez bile.

 

Kişinin kendi kendini cinsel doyuma ulaştırması durumu olan mastürbasyon, aşırıya kaçılmadığı ve normal bir cinsel ilişkiye tercih edilmeği sürece zararlı bir şey değildir. Tamamen kişisel bir seçimdir. Genç kızlar, kızlık zarları etkilenmesin diye genellikle mastürbasyon sırasında dış cinsel organlarını ve özellikle de klitorislerini uyarırlar. Vajinaya parmak veya başka bir cisim sokmadan yapılan mastürbasyon kızlık zarına zarar vermez.

 

En geçerli ve en yaygın cinsel eylem olan mastürbasyon, Türk toplumunda her nedense zararlı ve günah olarak vurgulanır. Kişinin rahatlamasına ve kimseye zarar vermeden cinselliği yaşamasına yardımcı olduğu içinde doğaldır. Mastürbasyonun cinsel gücü azalttığına dair söylenenler ise yanlıştır. Zaralı olan mastürbasyon değil ona eşlik eden ayıp, günah veya zararlı gibi olumsuz inançlardır.”SesliErotik”  Mastürbasyon kişinin kendisiyle barışık olduğunun temel göstergelerindendir. Mastürbasyon doğru yapıldığı takdirde kişinin cinselliğine olumlu katkılar sağlayan bir süreç meydana getirir. Ancak yakalanma korkusuyla ve günah işliyorum duygusuyla yapıldığında erkeği erken boşalmaya programlayabilir, suçluluk duygusu ileride sertleşme sorunlarına ve cinsel isteksizliğe yol açabilir.

 

Çift karşılıklı olarak istiyorsa ve rahatsız olmuyorlarsa adet dönemlerinde cinsel ilişkiye girmekte çoğu zaman bir sakınca yoktur. Enfeksiyon riskine karşı prezervatif kullanmak önemlidir. Kanama ya da düşük riski taşımıyorsanız, hamileyken de eşinizle cinsel ilişkiye girilmesin bir sakınca yoktur. Normal bir hamilelik sırasında seks yapmak çocuk sağlığını olumsuz etkilemez. Ayrıca hamilelik dönemi, kadının hem bedensel hem de psikolojik olarak oldukça hassas olduğu bir dönemdir. Bu dönemde eşinden her zamankinden fazla destek görmeye, sevildiğini, arzulandığını ve bu haliyle de beğenildiğini duymaya ihtiyacı olan kadın bu yaklaşımla rahatlayabilir ve güven duygularını pekiştirebilir. Kaynak Mynet