Etiket arşivi: Kayseri kameralı sohbet sitesi

Kayseri kameralı sohbet sitesi

Kayseri kameralı sohbet sitesine hoşgeldiniz Tüm kayserileri kameralı sohbet keyfi için sitemizde ücretsiz sohbet odalarımız kayserili arkadaşlarımıza sınırsız hizmet vermek”de  Kayserili hemşerilerimizi sitemize bekleriz Anadolunun en büyük şehirleriden biri olan kayserinin artık hem kameralı hem sesli sitesi var Kayseri kameralı sohbet odamız günün her saati sizlerin hizmetin”de sınırız User kapasitesi ile sizlere hizmet veren sohbet odamız kayserinin en güzel kızları ve erkeklerin toplandığı Kameralı sohbet platformudur, herkesi bekleriz…

 

 

Kayserinin Tarihi

Orta Anadolu’nun incisi, sanayi ve ticaret merkezi Kayseri, başta Paleolitik ve Prehistorik çağlara ait olmak üzere Kültepe Kaniş-Karum’un da ortaya çıkan katlar ve diğer yörelerde yapılan tespitlere göre Eski Tunç, Hitit, Frig Helenistik, Roma Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait eserlerden oluşan zengin bir kültürel mirasa sahiptir.

 

Kayseri sahip olduğu coğrafi konum ve fiziki özellikleri sebibiyle birçok doğal güzelliği barındırken, tarihte evsahipliği yaptığı birçok medeniyet ve toplumun kalıntıları ile de tarih kokan bir ildir.

Fizik koşullar olarak Erciyes Dağı, Tekir Yaylası, Yahyalı Kapuzbaşı Şelaleleri, Sultansazlığı(Kuş Cenneti), kaplıca ve içmeceleri ile meşhur olan Kayseri bu yönüyle yaz ve kış turizmine konu olacak birçok doğal ve turistik güzelliğe sahiptir.

 

Kayseri’de, M.Ö. 3000-5000 yılları arasında bölgede yaşamış medeniyetlere ait kalıntıların bulunduğu Arkeoloji Müzesi bulunmaktadır. Ayrıca Kayseri geçmişin izini koruyan Kayseri Kalesi, kümbetler, hamamlar, camiler ve külliyelerle adeta bir açık hava müzesi gibidir.

Kayseri’de, M.Ö. 3000-5000 yılları arasında bölgede yaşamış medeniyetlere ait kalıntıların bulunduğu Arkeoloji Müzesi bulunmaktadır. Ayrıca Kayseri geçmişin izini koruyan Kayseri Kalesi, kümbetler, hamamlar, camiler, medreseler ve külliyelerle adeta bir açık hava müzesi gibidir.

Mevlana Celaleddini Rumi’nin hocası Seyyid Burhaneddin hazretlerinin türbesi, dünyanın ilk tıp fakültesi olarak bilinen ve şu anda Tıp Tarihi Müzesi olarak kullanılan Şifahiye ve Gıyasiye Medresesi, Kayseri Kalesi, Hunat Cami ve külliyesi, Bürüngüz Cami ve saymakla bitmeyecek birçok etkileyici tarihi eser Kayseri’de korunmakta ve ziyaret edilebilmektedir.

 

 

Erciyes dağı sönmüş genç bir volkan dağıdır. Üzerinde bir çok yan volkan konisi bulunur. Dağın yüksek kısımları yılın her mevsiminde kalıcı karlarla örtülüdür. Krater, dış kuvvetlerle parçalanmış ve dorukta bir kaç tane sivri krater belirmiştir. Dağında doruğunda Bizans rahiplerinin ayin yeri olarak kullandıkları ilginç bir mağara vardır. Bu mağaraların duvarlarında henüz çözülmemiş yazılar bulunduğu belirtilmektedir.

Erciyes dağının 1500 m. yüksekliği kadar olan kesimleri de bağlarla kapladır. Dağın doğu yüzünde 2100-2900 metreler arasında yer alan Tekir yaylası aynı zamanda Dağevi’nden başlayarak, Şeyh şaban deresine doğru uzanan telesiyej tesisi (2550 m.) vardır.

 

Kapuzbaşı şelaleleri 500 m2’lik bir alan içerisinde 7 adet şelaleden ibaret doğa çatlağından, kayalar arasından fışkıran, 30-76 m. yüksekliklerden çok büyük su debisi ile dökülen, ayrıca yaz ve kış aylarında devamlı surette akan kaynak şelaleleridir. Yahyalı’ya 76 km. mesafede Kapuzbaşı köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Ensenin tepe adlı blok kayadan çıkan şelalelerin beşi tepenin doğusunda, ikisi güneyinde yer almaktadır. 30-76 m. Arasında değişen şelalelerin suları, Aladağ-Aksu suları ,ile birleşerek Zamantı Irmağına, oradan da Seyhan Nehri’ne karışırlar.Çepeçevre bir orman içinden (V) şeklinde dar bir vadiye akan, debisi son derece büyük olan sular gürültü ve ses ile birlikte dehşetli bir manzara arzederler. Aladağ zirvelerinde bulunan kar ve buzulların erimesiyle beslenen, yaz-kış suları hiç kesilmeyen şelalelerden doğudaki 3 şelale Takım şelale adını alırlar ve yükseklikleriyle tanınırlar.

 

Kayseri’nin Orta Anadalu’daki köklü tarihini yemeklerinde de görmek mümkündür. Özellikle Kayseri mantısı, yağlama, arabaşı ve nevsine adı verilen meşhur tatlısıyla en tanınanlardandır. Ayrıca pastırma ve sucuğun da anavatanı sayılabilecek Kayseri’de, iklim şartları ve asırlık tecrübesiyle pastırma ve sucuk denilince de akla ilk gelen yerdir.

Evliya Çelebi Seyahatnamesinde bile Kayseri’yi ilgilendiren kısımlar arasında pastırmacılıktan bahsedilmektedir. Osmanlı Padişahı II. Ahmet’in fermanı ile pastırmacığa önem verildiği kayıtlardan anlaşılmaktadır.

Pastırmacılığın imalatına Eylül ayında başlanır ve ondan sonraki aylar döküm ayı olarak pastırmanın piyasaya sürülmesinden anlaşılır. En iyi pastırma ayı ilk döküm ayıdır. Ondan sonraki aylarda çıkan pastırmalar evvelkiler kadar lezzetli olmazlar. Bu mevsimde elde edilen pastırmalar Türkiye’nin bütün illerine sevk edilirler.